< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fb.1907 -- 13 Mart 2019; 16:22:41 > |
Bildirim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fb.1907 -- 13 Mart 2019; 16:22:41 > |
Hocam ona mtvyi falanda eklesenize daha çok eğlenceli bir tablo ortaya çıkar. Ha birde kurdan dolayı artan bakım/arıza masraflarını eklersek
|
Hocam Türkiye gibi güçlü ekonomisi olan bir millete 200 liraya depo doldurmak yakışmaz. Pompaya yanaştı mı 300-350 lira vereceksiniz ki zenginliğiniz belli olsun(!). Öyle düşünün.
|
Ortalama bir araca binip işine gidip gelmeye dahi lüks diyen insanlar var.. Ne yaşattılar sizi bu kadar sindirirken?
|
Hahahhahahhahhah güzel güldüm bu yorumunuza. Devleti tüccar yaptınız Allah iyiliğinizi versin. Aracın vergisini yatırırken pazarlık yapalım bari. Devletten hizmet alırken de aynı şekilde.
Devlet ve vatandaş arasındaki alışverişin hiç bir getirisi ya da götürüsü yoktur. Sadece devletin giderlerinin karşılanabilmesini sağlarsınız. Aslolan ihracattır. Yurt dışına, başka ülkelere "bir şeyler" satarak ülkenize para getirmektir. Kendi ülkenize ne yaparsanız yapın, kendi vatandaşınıza ne hizmet sunarsanız sunun, kendi vatandaşınızdan ne vergi alırsanız alın, ekonominizi yurt dışından para getirerek büyütürsünüz. Amerika'nın, Almanya'nın iyi yaptığı şey bu. Almanya bütçe fazlası veriyor mesela. Nasıl veriyor? Ülkenin ekonomisindeki para miktarı değişmeden nasıl bir ülke bütçe fazlası verir? Çünkü dışarıdan satın aldığından çok dışarıya satıyor. Otomobilden gideceğim. Almanya'da tüm polis otomobilleri Volkswagen, BMW yerine göre Mercedes'tir. Kamunun ihtiyaçları kendi öz kaynakları ile karşılanır. Volkswagen'in mesela Alman halkının her ihtiyacına cevap verecek bir modeli vardır, dolayısı ile ülkede yerli malı kullanımı vardır. Bununla birlikte bir de -Almanya'ya göre- yurt dışına araç satışı yapılır, bu da ülkeye ekstra para sokar. Bizim ülkemiz ise her konuda her şeyden elini eteğini çekiyor, devletin işlettiği kurum kalmadı neredeyse. İşin daha komik tarafı daha da taşeronlaşmaya gidiyoruz. "Adam gelsin köprüyü yapsın, ben ona yıllık 40 bin araç parasını ödeyeyim, yıllarca o kazansın sonra köprü benim olsun". Şimdi köprüden yıllık 40 bin araç ve aşağısı geçiyorsa, zarar. Çünkü yıllık olarak şirkete o kadar aracın parasını ödeyeceksiniz. Ha ama hazineden çıkar ama vatandaştan çıkar, bir yerden çıkar ki hazineden çıkan kısım da vatandaştan çıkıyor. Neyse konu bu değil, mesela yıllık 65 bin araç geçti. Bu daha büyük zarar. Evet hazine zarar etmedi ama 65 bin araçlık para şirkete verildi. Şirket eğer yerli ve öz milli bir şirketse, bu parayı ülke içerisinde kullanacaksa tamam. Ama yabancı bir şirketse mesela? Uçtu paracıklar.. Kaldı ki şirket yerli ise bile vatandaşlar yerli mal bulamıyorlar ki kullansınlar, olanı da beğenmiyorlar gerçi, o paracıklar gene yabancı devletlere uçacak. E peki hazıra dağ dayanır mı? Dayanmıyor ve her geçen gün bir önceki günü arar hale geliyoruz. Çünkü her geçen gün milli servetimizi eritiyoruz. Yani burası Türkiye Cumhuriyeti Anonim Şirketi ya da Türkiye Cumhuriyeti Ticaret ve LTD ŞTİ değil. Bu mantıkla bakmayın olaya. |
Çare
|
Evinizi işinizin yakınına taşıyın o zaman. Günde iş yerine gidiş dönüş için 80 kilometre yol hemde karşısa otur 9 TL hergün köprü parası vermek sizinki kadar ince hesap yapanın harcı değil maalesef.
|
Değeri 10.000TL etmeyen arabaları 30.000TL'ler verip alıyoruz zaten (Benim arabamın değerini yazdım). Oradan 20.000 girmiş bir kere. Aldıktan sonra da rahat rahat işime gidemeyeceksem arabam ha olmuş ha olmamış ne farkı var bunu anlatır mısın biraz? Salona mı koycam arabayı, gece yatmadan izlemek için mi aldım arabayı, içinde müzik mi dinlicem ya da, ne yapıcam arabayı ben kullanmadıktan sonra?
|
Çözümlere bak arkadaş
-Araban var, binme -Bakımı var ,muayenesi var, mazotu var. Binme -Tamam binmedim. MTV'si sigortası kaskosu var. O zaman arabayı sat. Çok manyak bir algoritma var. Bu algoritma çöküşe doğru gidiyor. Bunu herkes farkında. Kimse ses çıkaramıyor. Geçen blog sitelerinde yorum okuyorum. Adam asgari ücretle ev geçindirmeye çalışıyor, adamın biri halinize şükretmeyip elinizdekilerle yetinmeyi bilmiyorsunuz diyor. Ulan elde avuçta ne var da yetineceğiz? |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|