Şimdi Ara

Yeni Citroen C5 Aircross SUV Özellikleri ve Fiyatı Belli Oldu (25. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.272
Cevap
17
Favori
110.605
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2324252627
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • sener652 S kullanıcısına yanıt
    MERHABALAR. anladığım kadar aracınız benzinli. sormak istediğim dizel olan aracı test ettiyseniz, benzin ve dizel arasındaki çekiş farkı ne kadar, benzinli olan yokuşta bayılma oluyor mı, ayrıca motor sesi içeriye almama daha mı iyi.

    ben yıllık 10000 km yapan biriyim, şu anki aracım toyota corolla 1.6 benzin. bir yıllık ortalamam 7.5 lt/100km. hiç dizel araç kullanmadım.

    cevapları çok merak ediyorum.

    Bugün gidip bağlantı yapmayı düşünüyorum.
  • Merhaba arkadaşlar, Medyadaki reklamlardan sonra araç benim de ilgimi çekti ve bu konuyu baştan sona okudum ve geçen cuma akşamı da test sürüşü yaptım.

    Bende şu an Mazda CX-5 var 2.0 benzinli motor ful araç herşey var deri döşemeden, xenon fara ve 4x4 e kadar. 19 jant. CX-5 den çok memnunum ama 2013 model olduğu için model yükseltmek istiyorum. 83 bin km'de. İlgilenen arkadaşlar olursa satıyorum aracımı, sıfırdan bir farkı yok. Kaportada birkaç çizik dışında. Bu arada Mazda deyince farkındaysanız bu sayfada Mazda reklam banneri görünmeye başladı bugün. % 12.5 indirim ve 12 ay sıfır faiz diyor. ilgimi çekti bayiyi aradım ve Mazda 3 baz modelinin(düz vites) 124 bine kadar indirim yapıldığını öğrendim. Otomatik orta model 149, power üst model de 164 bine alınabiliyormuş. Yani kısacası 20 bin gibi iyi bin indirim olmuş. Ayrıca Dizel, 4x4 ve otomatik olan CX-3 fiyatına da baktım. Sanırım baya dolu olan orta modeli 184 bine kadar alınabiliyor şu an. Mazda 3 ve CX-3 son derece kaliteli ve tasarımı mükemmel araçlar, ilgilenmek isteyenler sitesinden bakabilirler. Bu arada benim aracı da 155 bine vereceğim isteyen olursa. İlgilenenler özelden yazabilir.

    Yukarıda dediğim gibi değişiklik olsun ve model yükseltmek için C5 aircross ile ilgilendim ve test sürüşü yaptım. Mazda CX-5 i kalite olarak tutmaz tabiiki ama, fiyat performans anlamında ve alternatif olarak beğendim aracı. Test güzergahı çok kısa olduğu için fazla basamadım, ama arcın hızlanması ve konforu gerçekten çok iyi geldi bana. Dizel sesi o kadar fazla gelmedi bana. Mazda CX-5 benzinli ve çok daha sesiz olmasına rağmen, C5 in sesi normal geldi, rahatsız olmadım. direksiyon çok yumuşaktı, süspansiyon mükemmel zaten. Tasarım ve iç mekanı da genel anlamda beğendim. feel adventure modeli için indirimli 203 bin fiyat aldım(fazla pazarlık yapmadım, daha aşağı çekilebilir) kırmızı ve mavi gelecekmiş haftaya..benzinli model Kasımdan önce gelmeyecekmiş..Mazda CX-5, hem konfor hem de sportif odaklı, ama C5 Aircross'un da süspansiyondan dolayı çok konforlu ve çok yumuşak bir sürüşü var, ve hızlanma çok iyi..Mazda CX-5 ile kıyasladığımda tabiiki hala CX-5 bir gömlek üstte görünüyor. ama bu fiyata C5 suv çok iyi bence..Aracımı satabilirsem almayı düşünüyorum.

    Ayrıca Ssangyong markasının Korando SUV modelinin yeni kasası gelecek çok yakında, 2019. O da çok iyi bir alternatif olabilir. takip ediyorum...Baya iyi bir SUV. Sanırım C5 aircross ile aynı fiyatlarda olabilir..




  • Test sürüşünün hemen arkasından, bayinin otoparkına yeni bir 3008 geldi. Koltuğuna oturdum, kıyaslamak için, ki ilk geldiğinde test sürüşü yaptığımda beğenmiştim aracı. şimdi C5 test sürüşünden sonra içine oturunca C5 kadar beğenmedim. C5 daha iyi geldi bana. C5 kokpiti, 30008'in abartılı piyano tuşlarına göre daha çekiciydi bence ve içi daha ferahtı..
  • 1.800km ortalaması. 1000km istanbul izmir gidiş dönüş.
    170-200kmsi halkalı-sabiha gökçen arası ancak komple 180-200 arası. Bir dönem 225 gördüğüm de oldu.
    Geri kalanı tamamen istanbul yoğun işe gidiş işten çıkış trafiğinde.

    Şuan askerde olduğum için diğer mesajlara uzun uzun yazamıyorum. Ziyaretçilerimden aldığım telefonla yazabiliyorum. 1 kasımda dönünce diğer mesajlara da cevap veririm
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alimakgrav

    Merhaba arkadaşlar, Medyadaki reklamlardan sonra araç benim de ilgimi çekti ve bu konuyu baştan sona okudum ve geçen cuma akşamı da test sürüşü yaptım.

    Bende şu an Mazda CX-5 var 2.0 benzinli motor ful araç herşey var deri döşemeden, xenon fara ve 4x4 e kadar. 19 jant. CX-5 den çok memnunum ama 2013 model olduğu için model yükseltmek istiyorum. 83 bin km'de. İlgilenen arkadaşlar olursa satıyorum aracımı, sıfırdan bir farkı yok. Kaportada birkaç çizik dışında. Bu arada Mazda deyince farkındaysanız bu sayfada Mazda reklam banneri görünmeye başladı bugün. % 12.5 indirim ve 12 ay sıfır faiz diyor. ilgimi çekti bayiyi aradım ve Mazda 3 baz modelinin(düz vites) 124 bine kadar indirim yapıldığını öğrendim. Otomatik orta model 149, power üst model de 164 bine alınabiliyormuş. Yani kısacası 20 bin gibi iyi bin indirim olmuş. Ayrıca Dizel, 4x4 ve otomatik olan CX-3 fiyatına da baktım. Sanırım baya dolu olan orta modeli 184 bine kadar alınabiliyor şu an. Mazda 3 ve CX-3 son derece kaliteli ve tasarımı mükemmel araçlar, ilgilenmek isteyenler sitesinden bakabilirler. Bu arada benim aracı da 155 bine vereceğim isteyen olursa. İlgilenenler özelden yazabilir.

    Yukarıda dediğim gibi değişiklik olsun ve model yükseltmek için C5 aircross ile ilgilendim ve test sürüşü yaptım. Mazda CX-5 i kalite olarak tutmaz tabiiki ama, fiyat performans anlamında ve alternatif olarak beğendim aracı. Test güzergahı çok kısa olduğu için fazla basamadım, ama arcın hızlanması ve konforu gerçekten çok iyi geldi bana. Dizel sesi o kadar fazla gelmedi bana. Mazda CX-5 benzinli ve çok daha sesiz olmasına rağmen, C5 in sesi normal geldi, rahatsız olmadım. direksiyon çok yumuşaktı, süspansiyon mükemmel zaten. Tasarım ve iç mekanı da genel anlamda beğendim. feel adventure modeli için indirimli 203 bin fiyat aldım(fazla pazarlık yapmadım, daha aşağı çekilebilir) kırmızı ve mavi gelecekmiş haftaya..benzinli model Kasımdan önce gelmeyecekmiş..Mazda CX-5, hem konfor hem de sportif odaklı, ama C5 Aircross'un da süspansiyondan dolayı çok konforlu ve çok yumuşak bir sürüşü var, ve hızlanma çok iyi..Mazda CX-5 ile kıyasladığımda tabiiki hala CX-5 bir gömlek üstte görünüyor. ama bu fiyata C5 suv çok iyi bence..Aracımı satabilirsem almayı düşünüyorum.

    Ayrıca Ssangyong markasının Korando SUV modelinin yeni kasası gelecek çok yakında, 2019. O da çok iyi bir alternatif olabilir. takip ediyorum...Baya iyi bir SUV. Sanırım C5 aircross ile aynı fiyatlarda olabilir..
    Ssangyoung Korando C5Air ile aynı yada yaklaşık fiyatlı olursa iş yapmaz. Bayi ve servis ağı yok. 2. Eli çok kötü. Marka imajı yerlerde. Distribitör desteği ve garanti sorunları ayyuka çıkmış durumda. Şanzıman problemlerini sağır sultan duymuş durumda.

    Yeni korando da Aisin tarafindan gelistirilen 6 ileri otomatiğe geçeceklerini duyurmuşlardı ama. Ben distributorden dolayı genede soru işareti duyarım. 150-160 bin bandında çıkarlarsa belki müşteri bulabilirler. Bir ihtimal.

    O yüzden ben Korandoyu C5 Air ile kıyaslamazdım.

    Mazda CX5 güzel araba. Japon sorunsuzluğuna sahip.

    Sıfır baz alınırsa pahalı. 362.500 -TL den başlıyor.

    CX3 ise C5Air den daha küçük ve ferahlık hissi yok.

    Onun da üst donanımı 252.400-TL.

    Dediğim gibi zaten CX3 , C5 Air den zayıf kalır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sener652

    1.800km ortalaması. 1000km istanbul izmir gidiş dönüş.
    170-200kmsi halkalı-sabiha gökçen arası ancak komple 180-200 arası. Bir dönem 225 gördüğüm de oldu.
    Geri kalanı tamamen istanbul yoğun işe gidiş işten çıkış trafiğinde.

    Şuan askerde olduğum için diğer mesajlara uzun uzun yazamıyorum. Ziyaretçilerimden aldığım telefonla yazabiliyorum. 1 kasımda dönünce diğer mesajlara da cevap veririm
    Hayırlı teskereler...

    Ama keşke rodajdaki bir aracı hemen o kadar sıkıştırmasaydınız...

    Üstelik rodajda yüksek devirler ve hızlar önerilmediği gibi sabit hız ve devirde önerilmez. Değişken hız ve devir kullanımı ile yumuşak hızlanma ve yavaşlama ile hız değişimleri önerilir. Motorun alışma ve aşınma durumunun homojen olması için...




  • NEXUS_07 kullanıcısına yanıt
    Bu rodaj benim de kafamı çok karıştırıyor.
    Alır almaz uzun yola çıkma gibi bir hedefim var.Sabit hız ve sabit devir olayını yapmadan nasıl gidecem kara kara düşünüyorum.Önerilere açığım
  • erdşam E kullanıcısına yanıt
    Benimki de benzinli, dizeli de test ettim, en büyük fark sessizlik, sanki elektrikli araç kullanıyormuş gibiyim şu an. Çekiş yönünden de çok iyi, çok fazla gaz artırmadan yokuşa girdiğim hızda çıkıyorum. Arada 50 beygir fark var, eğer bana ne çok yakmasından derseniz dizeline göre çok daha performanslı.
  • kinadangelencerez kullanıcısına yanıt
    Aracı teslim alırken ben özellikle sordum rodaj olayını, kesinlikle olmadığını istediğim gibi basıp gidebileceğimi söylediler.
    Kullanım kitapçığında da hiçbir uyarıya rastlamadım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kinadangelencerez

    Bu rodaj benim de kafamı çok karıştırıyor.
    Alır almaz uzun yola çıkma gibi bir hedefim var.Sabit hız ve sabit devir olayını yapmadan nasıl gidecem kara kara düşünüyorum.Önerilere açığım
    Şimdi öncelikle size tavsiyem şu yönde olacak.

    Eski araçlara nazaran üretim teknolojilerindeki gelişmeler, mekanik parçaların birbirine uyumu, malzeme kalitesindeki artış ve motor yağlarında ki koruyuculuk düzeyinin artması ve motor iç aksamındaki parçaların birbirine olan uyumunun ve çapak yada uyumsuz parcalar sebebi ile sürtünme ihtimalinin minimuma inmesi sebebi ile günümüz araçlarında rodaj işlemi eskisi kadar ağır geçmemekle birlikte motor yürüyen aksam ve mekanik parçaların alışması ve sağlıklı çalışması için belli bir süre dikkat edilmesi gereken konular var.

    Farklı marka ve servisler son 5 yıldır rodaj yok artık desede siz onlara kulak asmayın. Bu işin uzmanları yada iyi teknik personelin tamamı rodaj ihtiyacı oldugunu söyler. İlk 1000 km de uygulanacak prosedür ve 1000 - 5000 km arası uygulanacak prosedür olmak üzere 2 aşamalı ele alınması tavsiye edilir.

    Mekanikten biraz anlayan birisi rodajın gerekliliğini bilir ve kabul eder.

    En basit tabirle alakasız ve saçma bir örnek vereceğim. Basit şekilde anlatmak için bu örneği veriyorum.
    Pikniğe gittiniz. Yada evinizin önünde bir ağaç var. O ağacın dalına ipten bir salıncak kurdunuz. O salıncağın bile düzene girmesi ipin geçtiği yerdeki dalda kendisine yer yapıp pürüzleri temizleyip akıcı bir şekilde sallanmaya başlaması zaman alır. Şimdi bunu rodaji bilen ve daha önce salıncak kurmuş birisi gülerek okuyordur. Her ikisinide bilmeyenler ne saçmalıyor bu diyordur.

    Binlerce parçadan oluşan motorun her parçasının birbiri ile uyumlu şekilde ve sürtünme halinde çalışırken bunların birbirine alışma süreci var. Yüksek ısı ve sıcaklık altında doğa koşulları karşısında sogukta büzüşerek sıcakta genleşerek çalışmaya alışacaklar. Yürüyen aksam, amortisörler, rotlar, rotiller, diskler, balatalar, akslar, yürür aksam. Kapı, kaput ve cam fitilleri contaları bunların alışması genleşmesi yada çekmesi gerçekleşir. (Tabi ki rodaj bunlar için degil. Motor, yürür aksam ve mekanik bileşenler için alışma süreci olarak gerçekleşir)

    Düşünün ki yeni bir lastik aldığınızda bile lastiğin üst yüzeyindeki üretimden kaynaklanan yağ ve artıklar sebebi ile kaygan olan üst katman aşınıp alttaki kauçuk yüzey ortaya çıkana kadar dikkatli sürmenizi isterler.

    Fabrika hatası sebebi ile dizel tahliye hortumlarının depoya geri dönmesi gereken fazla mazotu motorun üzerine boşalttığı bir örnek duymuşmuydunuz hiç.

    Yada sıkılırken kırılan (muhtemelen hatalı üretim olduğu için) bijon yüzünden yalpa yapan üretim hatası yüzünden yolda giderken dağılan çelik jant duydunuz mu hiç!

    Bunlar benim gördüğüm bire bir şahit olduğum örnekler.

    Aracın iç aksamının silindir piston ve segman parçalarının birbirine alışması yer yapması ve homojen bir aşınma sağlaması gerekmektedir.

    Aslında günlük hayatta bile rodaja uyarız. Sabah arabayı çalıştırdığınızda ilk 30-45 saniye rölantide çalıştırarak parçaların yağlanmasını ve ısınmasını araç motorunda meydana gelen en büyük aşınmanın aracın ilk çalıştığı anda meydana geldiği düşünülürse bu süreci en hafif şekilde atlatmaya çalışırız.

    Genel rodaj da bunun daha büyüğü ve önemlisi niteliğindedir. Hatalı yada gevşek parça varsa bu dikkatli ve temkinli kullanımın yapıldığı sırada varsa sorun ortaya cikar ve biz bu süreci en hafif şekilde atlatmaya çalışırız. Motor iç aksamının alışması ve sağlıklı bir çalışma yapısı oluşturması için de bu süre önemlidir.

    Bu süre de önemli olan ani hızlanmalardan ve aşırı sert fren yada vites düşerek motoru yığdırmak ve kompresyona maruz birakmaktan kaçınılmalıdır.

    Akıcı ve yavaş bir hızlanma tercih edilmelidir. Ani dip gazlardan ve birden devir yükseltmekten, aniden vites küçültmekten kaçınılmalıdır. Belli bir hız ve devirde sabit gitmekten kaçınılmalıdır.

    Burada onemli olan hizla alakalı olarak yüksek hızlardan uzak durmaktır. Mümkünse 120 km gibi hızların üzerine çıkmamaktır. Mekanik parçaların alıştığı ve birbirini aşındırdığı bu süreci düşük hızlarda daha güvenli ve parçaları zorlamadan atlatmış oluruz.

    1.000 km sonrasında 3 - 5 km lik mesafelerde akıcı bir sekilde 130-140 km hıza çıkılıp 3-5 km sonra.100 , 110 km hızlara geri düşülür. 10 - 20 km sonra yine yavaş bir ivmeyle 140-150 km hıza çıkılıp 2-3 km bu hizda ilerledikten sonra ki bu mesafe 1-2 dakikaya tekabül eder o hızda ilerlerken. Sonra yine 90-100 km hıza gaz kesilerek aracın düşmesi beklenir.

    Bu hızlanma olayı kademe kademe arttirilarak çıkılan hızda 1-2 dakika kalıp gazı bırakarak aracın kendi kendine devir düşürerek yavaşlaması ile devam ettirilir.

    Devir konusunda önemli olan konu. 1500 yada 2000 yada 3000 devir/dakika. Yüksek yada düşük devir olması önemli değil. Aynı devirde sabit gitmemeye dikkat etmek önemlidir.

    İlk 1000 km de 2.500 deviri buldurmamakta fayda vardır.
    Ilk 500 km yi aşırı sakin ve ekonomik sürüş yaparcasına gaza yavaşca ve nazikçe basarak geçirmek. 500 km den sonra bir tık daha net gaz yepkileri ile kullanarak ama 2000 deviri çok geçmeden en fazla 2500 devirleri bulacak şekilde
    o da kısa süreliğine olmak kaydıyla kullanmak gerekmektedir.

    1000 km yi tamamladıktan sonra belli bir hız ve devirde sabit kalmamak kaydıyla 3.000 devirlere kadar o da belli bir devirde sabit kalmamak kaydıyla sürüş yapılır. 1500 devirle 3000 devir arasında devir yükseltilerek azaltılarak gezilir. Çok kısa süre ve mesafelerde 3500 devirlere çıkılıp geri 2500 devirlere düşülür.

    5000 km den sonra yavaş yavaş hız ve limit 4500 devirlere kadar yükseltilerek rodaj tamamlanır.

    Hız sabitleyici ile 120 km hız ile 2000 - 2200 devirlerde sabit hızda gittiğinizi varsayalım. Motor iç parçaları aynı devirde sabit giderken motor parçalarının hep aynı noktalarına yük binecektir ve aynı yerler aşınacaktır. Homojen bir aşınma için sürekli hız ve devir yumuşak bir şekilde değiştirilerek yükün bindiği krank kolu ve poston ile gömlekler arasındaki sürtünme olan yerlerde her yere ayrı ayrı farklı güçlerde etki oluşması sağlanıp daha homojen bir aşınma ve alışma sağlanacaktır.

    Bir zemine zımpara yaptığınızı düşünün. Her yere yapmanız gerekir. Yoksa sadece zımparayı sürttüğünüz alan aşınır diğer kısımlar sabit kalır.

    Zamanında motosiklet motoru dağıtıp toplayan bir kişi olarak mekanik alışma ve uyum süreçlerini en yakından görmüş ve deneyimlemiş bir kişi olarak bu süreçlerin gerekliliğini biliyorum ama bunu bilmiyorum size yada bu yazıyı okuyanlara aktarabildim mi.

    Bir yandan da 3 yaşındaki bir çocukla baş etmeye çalıştığım için yaklaşık 1.5 saattir bu yazıyı yazmaya çalışıyorum. Saçmaladığım yada anlaşılmayan bir yer olursa düzeltmeye çalışırım. Yada okuduktan sonra hata görürsem düzeltir yada ekleme yaparım.


    Kısaca rodaj diye beklediğiniz süreç size hiç birşey kaybettirmez. Var sayalım rodaj diye birşey size saçma geliyor. Bu süreci arabayı tanıma ve yetkinlikleri konusunda tecrübe ettiğiniz dönem olarak geçirseniz hiç birşey kaybetmezsiniz. Ama rodajın size uzun dönemde kazandıracakları da sizin kârınız olur.

    Saygılar.




  • NEXUS_07 kullanıcısına yanıt
    Uzun uzun bilal e anlatır gibi anlatmışsınız üstat elinize sağlık.
    Aslında ben rodajin gerekli olduğu kanısındayım lakin uzun yolda sabit devir sabit hız gittim hep.değişken devir hızla nasıl gideceğimi hayal edemedim sadece.O zaman belli aralıklarla hızımızı düşürüp artıracağız.

    Rodaj döneminde şehir içi yoğun akıcı ve dur kalk trafikte gitmenin zararı var mıdır? Işe arabayla gidip gelmek zorundayım ve rodaj döneminde arabamı mümkün olduğu kadarıyla uzak tutmak istiyorum.Bu yüzden hafta sonları uzun yola vuracağım kendimi.
  • Şahin değilki bu araçlar rodaj muhabbet olsun zaten testli motorlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kinadangelencerez

    Uzun uzun bilal e anlatır gibi anlatmışsınız üstat elinize sağlık.
    Aslında ben rodajin gerekli olduğu kanısındayım lakin uzun yolda sabit devir sabit hız gittim hep.değişken devir hızla nasıl gideceğimi hayal edemedim sadece.O zaman belli aralıklarla hızımızı düşürüp artıracağız.

    Rodaj döneminde şehir içi yoğun akıcı ve dur kalk trafikte gitmenin zararı var mıdır? Işe arabayla gidip gelmek zorundayım ve rodaj döneminde arabamı mümkün olduğu kadarıyla uzak tutmak istiyorum.Bu yüzden hafta sonları uzun yola vuracağım kendimi.
    Bilale derken yanlış anlaşılmasın. Biraz ayrıntıcı bir kişiliğim var. Bazen lafı fazla uzatabiliyor ayrıntılarda boğulabiliyorum. O konuda özür dilerim.

    Simdi hocam. Kişisel tavsiyem şu yönde olacaktır. Aslında sürekli farkli devir ve hızlarda gitmenizi saglamak açısından şehir içi sürüş daha avantajlı. Ani hızlanmalardan kaçınmak kaydıyla sürekli değişken bir hız ve devir kombinasyonu saglar sizin için. Bu dönem ilk 500 km de eco modunu kullanabilirsiniz. Şanzıman düşük devirlerde en yüksek vitesi seçmeye çalışacaktır buda bence rodaj da aradığımız devir ve hızları sağlayacaktır. Ani hızlanma ve devir yükseltmeden de bizi uzak tutacaktır.

    Uzun yolda da yine biraz eco modda hız arttırıp azaltarak. Ama yumuşak bir biçimde. Ve manuel modda vitesi kendiniz degistirerek. 1500 devir 5.vitesle yavas yavas hizlanarak 2250-2500 leri görünce 6.vitese geçip, ayni sekilde 2250-2500 de 7 ve sonra 8. Vitesleri görüp 8 de 2500 devirden sonra gazi kisarak 1200 devirlere kadar yavas yavas hizi (km olarak kaca tekabül eder bilemiyorum) düşürerek sonra bu hizdan tekrar yavas yavas 2500 lere kadar cikabilirsiniz. Yol virajli olursa daha iyi olur. Yol şartları zaten sizi hızlanıp yavaşlamaya ve devir yükseltip düşürmeye itecektir. Önemli olan ani gaza yüklenmemek.

    Bu şüreç te alışması gereken en önemli parçalardan biriside her iki motor tipinde de turbo ve parçaları olacaktır. Daha önce turbo araç kullanmadıysanız önemli olan bir ayrıntıda yoldan geldiğinizde geldiginiz hıza bağlı olarak yani turboya yük binip binmemesine bağlı olarak minimum 30 saniye mümkünse 1 dakika aracı rölantide çalıştırdıktan sonra stop etmenizdir. Uzun yoldan geldiğimde ben evime 3-5 dakika kala klimayı kapatıp A/C fonksyonunu fanda calistirmaya devam ederim. Bu klima gazının toplanmasını ve klima kanalları içerisindeki nemin atılmasını sağlar. Evin park yerine girince aractan inerim. Bagajda esyalarim varsa onlari toparlarım. Ön cam güneşliğini yerine takarım. Diğer kontrollerimi yaparım. Minimum 1,5 - 2 dakika araba rölantide çalışır ve turbo türbini yavaşlar. Hatta uzun yoldan ve hızlı geldiysem bu süre 3-5 dakikayı bulabilir. (Bu benim pimpirikliliğim) 2 - 3 dakika yeterlidir. Fazla mal göz çıkarmaz... Sonra motoru stop ederim.

    Bekleme yapmadan stop ederseniz motor yağı ile yağlanan turbo milinden yağ basıncı kalkacağı için yağlama olmayacaktır fakat 15-20.000 devirle dönen turbo mili yatak yapacak döndüğü yeri aşındıracaktır. Bugün bir turbo maliyeti 7-8 bin TL lerde geziyor.

    Ilk harekette de 1 - 2 km lik mesafede motor yağ sıcaklığı biraz yükselene kadar 1500 devirleri geçmemeye ve turbo 1750-1800 devirde devreye girince de turbo mili hızlanana ve turbo yağ basıncı oluşup turbo yeterli şekilde yaglanana kadar sakin ve yumuşak kullanmak önemlidir.

    Bunu da serviste söylememişlerdir tahminim...
    Kitapçıkta da görmedim ben !!!

    Uzun yolda da eğlenceli bir biçimde rodaj yapılabilir. Dalıp hata yapmamanız için size tavsiyem hız sabitlemeyi ilk 1000 km de hiç kullanmamanız. 1000-5000 km arasında da mümkün olduğunca az kullanmanız olacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi NEXUS_07 -- 21 Ekim 2019; 23:45:38 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gemstoneblue

    Şahin değilki bu araçlar rodaj muhabbet olsun zaten testli motorlar
    Simülasyon oluşturularak test edilmiş motorlar ile gerçek yol şartlarında kullanım arasında daglar kadar fark vardır hocam. O yüzden yeni bir araç yada motor geliştirilirken 250-300.000 km ler test araclari ile kanada yada norveç ten dubai nin çöllerine kadar farklı koşullar altinda test edilirler.

    Bizim aldığımız motorlar evet çalışma kontrolünden gecirilmekle birlikte bu yük altında değil boşta çalışma şeklinde yapılmaktadır. Ve çok kısa sürelerde test edilmektedir. Elbette şahin lerin uretim teknolojilerinin çok üstünde bir teknoloji ile üretim yapılmaktadır ama hala maddenin doğasına aykırı birşey var. Parçaların çalışması aşınması ve uyumu ancak yük altında ve gerçek şartlarda doğru şekilde gerçekleşir. Bunun simülasyonu yoktur.

    Şahin mi bu demeniz bana eski bir şahinci arkadaşın lafını hatırlattı.

    "Arabayı ne kadar sıkıştırırsan ne kadar zorlarsan o kadar açılır!" derdi.

    İlk rektefesini hatırlıyorum....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: NEXUS_07

    Simülasyon oluşturularak test edilmiş motorlar ile gerçek yol şartlarında kullanım arasında daglar kadar fark vardır hocam. O yüzden yeni bir araç yada motor geliştirilirken 250-300.000 km ler test araclari ile kanada yada norveç ten dubai nin çöllerine kadar farklı koşullar altinda test edilirler.

    Bizim aldığımız motorlar evet çalışma kontrolünden gecirilmekle birlikte bu yük altında değil boşta çalışma şeklinde yapılmaktadır. Ve çok kısa sürelerde test edilmektedir. Elbette şahin lerin uretim teknolojilerinin çok üstünde bir teknoloji ile üretim yapılmaktadır ama hala maddenin doğasına aykırı birşey var. Parçaların çalışması aşınması ve uyumu ancak yük altında ve gerçek şartlarda doğru şekilde gerçekleşir. Bunun simülasyonu yoktur.

    Şahin mi bu demeniz bana eski bir şahinci arkadaşın lafını hatırlattı.

    "Arabayı ne kadar sıkıştırırsan ne kadar zorlarsan o kadar açılır!" derdi.

    İlk rektefesini hatırlıyorum....

    Alıntıları Göster
    dubai norvec vs.. şarlatçrına uygun yapılmış motor biizm şartlarada uyar he aracın ayak uydurma muhabbeti durumu normal yollu kullandıkca zaten kendıne gelır ama yani kac km de bu olur dıye bısey soylemek mantıklı degıl gıbı 50-100 km lerde olabılır motor zaten uyumlu yapılmış burdan bodruma gittin hava sıcak uyumumu değişecek şahinlerde nasıl al bi çık otobana bi asıl kendine gelir o harbıden de gelıyordu ama




  • Arabanın kitapçığında 3000 km sonrası yakıt tüketiminin azalacağı yazıyor konuyla ilgisi var mıdır bilmem
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dentist24

    Arabanın kitapçığında 3000 km sonrası yakıt tüketiminin azalacağı yazıyor konuyla ilgisi var mıdır bilmem
    Parçaların alışıp, sürtünme ve direncin azalması ile ilgili verilmiş bir değerdir muhtemelen. Genelde en uygun değerlere 10.000 sonrası düşüldüğü görece söylenir ama. Günümüz üretim teknolojileri ile 5000-10.000 arası yakalanır diye düşünüyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kinadangelencerez

    Uzun uzun bilal e anlatır gibi anlatmışsınız üstat elinize sağlık.
    Aslında ben rodajin gerekli olduğu kanısındayım lakin uzun yolda sabit devir sabit hız gittim hep.değişken devir hızla nasıl gideceğimi hayal edemedim sadece.O zaman belli aralıklarla hızımızı düşürüp artıracağız.

    Rodaj döneminde şehir içi yoğun akıcı ve dur kalk trafikte gitmenin zararı var mıdır? Işe arabayla gidip gelmek zorundayım ve rodaj döneminde arabamı mümkün olduğu kadarıyla uzak tutmak istiyorum.Bu yüzden hafta sonları uzun yola vuracağım kendimi.
    Tek bir konuyu atlamışım. Şehir içinden kastınız, bir kaç tanıdığım yada emeklilerin yaptığı gibi. Evinizle is yerinizin arasi 2 km. Yada Hafta da 1 yada 2 gün evinizden 500 metre - 800 metre arası mesafedeki pazar yada markete gidiyor. Arabanın motoru ve motor yağı daha ısınmadan aracı stop ediyor. Sonrada tekrar çalıştırıp eve dönüyorsanız bunu sakin yapmayın. Bu tarz bir kullanım normal bir aracın bile motorunu aşırı yorar ve yıpratır ki. Hele ki rodajdaki bir araca çok daha fazla zarar verir.

    Ama istanbul gibi bir sehirde 1-2 saatlik mesafelere 30-40 km uzaklıklara gitmek önemli değil. Motor yağının motorun soğutma suyunun ideal sıcaklığa gelmesi ve uygun sicaklikta motorun çalışması önemli.

    Sonradan aklima geldi. Belirtmek istedim.




  • gemstoneblue kullanıcısına yanıt
    Rodaj dönemi önemli. Otomobil üretim sektöründe arkadaşlarım var, onlar da rodaja dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Satıcıların basın gitsin önerisine kulak vermeyiniz. Özellikle ilk 1000km aracı çok sıkıştırmayınız ve mümkünse 3000-5000km arasında bir yağ değişimi yaptırınız.
  • Nexus_07 hocam konuyu güzel özetlemiş, eline sağlık. Ayrıca bugüne kadar 3 sıfır km araç sahibi olabildim, hepsinde de 1000-1500 km civarlarında yağı ve yağ filtesini değiştirdim. motorun içinde metal tozu, çapak vs. kalması çok olası geliyor bana, bu da silindir çizikleri ve haliyle kompresyon kaçağına gidebilecek kadar olumsuzluk olarak bize dönebilir diye düşünüyorum. belki de olmaz, kimisi de çıkıp solüsyonla motor parçaları yıkanıyor da diyebilir saygı duyarım ama ben içimin rahat etmesi açısından c5'te de -inşallah sağsalim tarafıma teslim edilirse:)- değişim yaptırtacağım yine.
  • 
Sayfa: önceki 2324252627
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.