Şimdi Ara

Uzun dönem egzersiz gen ekspresyonunu anlamlı ölçüde değiştirebilir

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
1
Favori
444
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Uzun dönem egzersiz gen ekspresyonunu anlamlı ölçüde değiştirebilir



    Egzersiz yapmanın yararları uzun zamandır bilinmesine karşın egzersizin insan fizyolojisi üzerindeki etkileri genellikle kısa dönem egzersiz periyotlarını içeren deneyler ile araştırılmış durumda bulunuyor. Bilim insanları yeni yaptıkları araştırma ile uzun süreli egzersizin insan fizyolojisi üzerindeki etkilerini inceledi.



    Yeni araştırma için 25 adet farklı spor dallarıyla ( 18 adet uzun dönem dayanıklılık sporcusu - 7 adet uzun dönem güç sporcusu ) uğraşan uzun dönem boyunca spor yapmış kişi kullanıldı ve 15 adet spor yapmayan kişi kontrol grubuna dahil edildi.



    RNA ekspresyonu



    Uzun dönem egzersiz gen ekspresyonunu anlamlı ölçüde değiştirebilir



    İskelet kası biyopsilerinden elde edilen sonuçlara göre RNA'nın 20.000 farklı geni eksprese ettiği, bu genlerin yaklaşık 1000'inin uzun dönem koşma ve bisiklete binme ( dayanıklılık ) aktiviteleriyle anlamlı ölçüde değişime uğradığı tespit edildi.



    Ayrıca gen ekspresyonunun uzun dönem güç sporcularında anlamlı ölçüde değişmediği, sadece 26 farklı genin ekspresyonunda değişim olduğu keşfedildi. Yeni araştırma daha önceden yapılmış tip 2 diyabet hastalarıyla ilgili araştırmalarla karşılaştırıldığında kısa dönem egzersizin aynı uzun dönem egzersiz gibi kasların genetik profilini değiştirebileceği tespit edildi.



    Ayrıca Bkz.Biyofilm tabakası içerisinde ağ yapısı keşfedildi



    Yeni araştırma Cell Reports adlı dergide yayımlandı.




    Kaynak:https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2211124720307890







  • Ben HULK 2 filmindeki süper asker gibi olmak istiyorum. Hatta prototype oyunundaki alex mercer gibi. Hatta ve hatta, alara ve sarı karanlık kitabındaki karanlık adam gibi. Çünkü o eşsiz fiziki gücünden ziyade, gerçekliğe müdahale edebiliyor.

  • Yani diyor ki uzun dönem spor yaparsanız genlerinizde değişiklik yaratabilirsiniz ve sizden sonraki kuşak ve çocuklarınızda size ait genlere etkisi olur bu sporların.

  • monacomen kullanıcısına yanıt

    Maalesef öyle olmaz. Sonraki kuşaklara, yani çocuklara aktarılan genler kaslardaki genler değil,gametlerdeki genlerdir. Kas hücrelerinizdeki değişiklikler asla çocuklarınıza aktarılmaz. Sadece üreme hücrelerindeki değişiklikler sonraki kuşaklara aktarılır. Spor yaparak gametlerimizdeki genleri değil, kas hücrelerimizdeki genlerin ekspresyonunu değiştiriyoruz. Yani aslında geni de değiştirmiyoruz, genin ifade biçimini değiştiriyoruz.

  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Ama belki mesela 4 soy ağacı boyunca bireyler spor ve kas yaparak yaşasa bu fiziksel değişimleri ve hal ve hareketleri genlerine illa ki işleyecektir ve 4 soy sonraki kuşakta çocukları kaslı ve spora yatkın olma ihtimali olabilir gibime geliyor. Sonuçta genetik miras da bir şekilde bir önceki kuşağın geliştirdiği bir miras. Yoktan var olmadı hiç bir şey.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: monacomen

    Ama belki mesela 4 soy ağacı boyunca bireyler spor ve kas yaparak yaşasa bu fiziksel değişimleri ve hal ve hareketleri genlerine illa ki işleyecektir ve 4 soy sonraki kuşakta çocukları kaslı ve spora yatkın olma ihtimali olabilir gibime geliyor. Sonuçta genetik miras da bir şekilde bir önceki kuşağın geliştirdiği bir miras. Yoktan var olmadı hiç bir şey.

    Üzgünüm kuşaktan kuşağa gen transferi böyle olmuyor. Bu Lamarckçı evrim görüşü terk edileli en az 150 yıl oluyor. Yeni genetik özellikler böyle değil, mutasyonla ve de gamet hücrelerindeki mutasyonlarla kazanılıyor.


    Öyle 3-4 kuşak - mesela sprint çalışmayla 4 kuşak - sonra rahimden hazır sprintçi çıkmıyor ama mesela Hussein Bolt'u efsane sprinter yapan genetik özellikleri dominant ve resesif aleller olarak çocuklarına aktarılıyor ancak bu genetik özellikleri Bolt antreman yaparak kazanmış değil, zaten doğuştan gelen kas avantajını çalışarak fark yaratacak seviyeye getirmiş olması ile Bolt süper sprinter oluyor.


    Bu başlık altında incelenen konu yanlış anlaşılmaya müsait. Maaelsef çeviri sağlıklı değil ve genlerin egzersizle değiştirilebildiği gibi yanlış bir kanıya yol açıyor.


    Genlerimiz bizim doğuştan gelen mirasımızdır ve değişmezler. Değişen onların ekspresyonu yani ifade biçimleridir. Bir gen birden farklı mRNA kodlayabilir. Gen pasif bir moleküldür, kendi başına kodlama işlemi yapamaz hangi mRNA'yı kodlayacağına kendisi karar veremez. Buna karar veren mekanizma stoplazmadaki ve/veya nükleusdaki belirli enzimler, proteinler ve sinyal moleküllerinin miktarı ve aktivasyon/fosforilasyon hızlarıdır. Hangi mRNA'nın kodlanacağı kompleks bir mekanizma ile belirlenir, gen burada elinde tüm konuşma metnini tutan suflör gibidir. Suflöre metnin hangi kısmını okuyacağını reji bildirir.


    Bu çeviride anlatılmak istenen şey, egzersiz ile belirli proteinleri sentezleyen mRNA'ların ilgili gen aracılığı ile daha çok ve daha sık kodlanmaya başladığının bulgulanmış olmasıdır ve bu çok da yeni bir bilgi değildir, sadece mekanzma daha belirgin olarak ortaya çıkarılmıştır.


    Bu konuyu iyi anlayabilmek için gene splicing (RNA splicing), RF, ORF, intron/outron ve exonlar ile mRNA sentezine katılan RNA polimeraz, ligaz vb. enzimlerin aktiviteleri (polidentilasyon) hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Tabi bir de nükleotit dizilimlerini, kodonları vs. de bilmek gerekir ki bir gen nasıl oluyor da birden çok (birbirinden farklı) mRNA kodlayabiliyor iyi anlaşılabilsin.


    Sonuç olarak, egzersizle biz genlerimizi değiştirmiyoruz. Sadece belirli genlerin daha sık ifade edilmesine ve o genlerinde belirli MRNA dizilerini kodlamasını sağlıyoruz. Böylece daha fazla kas dokusu üretebilmek için gerekli proteinler ve protein sentezlemeyen ama işlevsel mRNA'ların üretimini artırarak kas yapısını değiştiriyoruz. Yoksa genler yine aynı nükleotit diziliminde kalıyor, yani makine kodu değişmiyor ama hangi programcıkların daha çok çalıştırılacağına karar veriliyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 29 Haziran 2020; 0:24:5 >




  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Yazdiklarina katilmakla beraber sonradan kazanilan ozelliklerin kalitsallasmasi ve aktarilmasina dair son yillarda bazi deneylerde bu konunun bu kafar basit olmadigi yonunde.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    Yazdiklarina katilmakla beraber sonradan kazanilan ozelliklerin kalitsallasmasi ve aktarilmasina dair son yillarda bazi deneylerde bu konunun bu kafar basit olmadigi yonunde.

    Evet, bazı hayvan deneyleri (solucanlar vb.) yapılmış ve kazanılmış bağışıklık tepkisinin döllere aktarılabildiği görülmüş ancak burada kritik ayrıntı şu ki, bu özellikler genler aracılığı ile aktarılmıyor, RNAi denilen somatik hücrelerdeki çok küçük bellek RNA molekülleri aracılığı ile oluyor.


    Bir başka deyişle genlerimiz değişmiyor, kazanılan bu özellik genler aracılığı ile değil, plasentadaki küçük RNA molekülleri aracılığı ile aktarılıyor ve bu moleküller deneye konu spesifik solucanlarla sınırlı. İnsanları da içeren hayvan krallığında bu özellik yok ama başka bir özellik varmış. O da şu: Bazı genlerin kapatılması/susturulmasını sağlayan bir grup RNA molekülünün DNA'da değişiklik olmadan döllere aktarılabildiği görülmüş.


    Ne var ki bunlar Lamarckçı görüşü tamamen doğru kılmıyor ama çok sınırlı bazı kazanılmış özelliklerin gen dışı yollarla da döllere aktarılabileceğini gösteriyor. Ancak bu aktarılan özellikler fenotipi farklılaştıran özellikler değil de daha çok bağışıklık tepkisiyle ilgili gibi duruyor.


    Organizma çok kompleks bir yapı. Tüm özelliklerin genlerle aktarılmadığını, bazı özelliklerin rahimde maruz kalınan molekül yüküne göre kazanıldığını tek yumurta ikizlerinden zaten biliyoruz. Bizi genler + çevre koşulları birlikte şekillendiriyor ancak kazanılmış özellikler hala genlere aktarılmıyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 29 Haziran 2020; 0:17:24 >




  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Bahsettigim buydu.bu denli anlasilir dille aciklayamazdim.eline saglik.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sething S kullanıcısına yanıt

    Rica ederim Selo, eksiğimi tamamladın.

  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Kazanılmış özelliklerin genlere aktarılmaması evrim teorisine ters değil mi? Primatların değişen gelişen özellikleri ile birlikte insana evrildiğimiz teorisinde bu kazanılmış özellikler değil midir?

  • monacomen kullanıcısına yanıt

    Sanırım "kazanılmış özellik" kavramı yanlış anlaşılıyor. Göz rengi, el büyüklüğü, bacak uzunluğu vb. gibi fenotipe denk düşen özellikler sonradan kazanılmaz, doğuştan gelir ve döllere aktarılır.


    Sonradan kazanılan özellikler egzersiz yaparak kazanılan özelliklerdir. Bu özellikler genlerde yoktur, sonradan biz antrenman, egzersiz yoluyla vücudumuza ya da beynimize şekil veririz.


    Örneğin vücut-geliştirme sporu yapanlar, sporla edindikleri gelişmiş vücutlarını çocuklarına aktaramazlar çünkü bu sonradan kazanılmış bir özelliktir, genlerle gelmemiştir.


    Ya da sürekli çalışarak çok geliştirdiğiniz ezber yeteneğiniz çocuğunuza aktarılmaz. Aktarılan doğuştan gelen ezber yeteneğidir, sonradan edinilen değil.


    Bunun evrin kuramıyla çelişen hiç bir yönü yoktur. Modern evrim kuramı çok daha karmaşık olsa da özünde mutasyon-doğal seçilim mekanizması yatar.





  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Geliştirilen yetenek veya fiziki özelliklerin bir sonraki nesle ulaşmayacağını ısrarla belirtiyorsunuz ama ben yine de bunun evrim teorisine ters olduğunu düşünüyorum. Geliştirilen zeka, fiziksel yetenek ve değişiklikler, sanatsal veya ticari zekanın da bir sonraki nesle en azından 4+5 nesil sonrasına içgüdüsel bile olsa aktarılabileceğini düşünüyorum, ama tabii ki sizinki gibi bir bilimsel veri yok elimde.

  • monacomen kullanıcısına yanıt

    Evrim teorisini bilmeden bir şeyin evrim teorisine ters olduğunu düşünmek de ne bileyim biraz garip değil mi?


    Önce evrim teorisini öğrenmeniz gerekiyor, öyle kulaktan dolma bilgilerle değil, gerçek akademik kaynaklardan.

  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Evrim, biyolojide mutasyon ile değişikliğe uğrayan canlı türlerinin Mendeliyen genetik kurallarına göre özelliklerini yavrularına geçirmesi, bu yavruların olumlu veya olumsuz doğal seçme süreçleri tarafından seçilerek çoğalması ve belirli canlı toplulukları içinde egemen hale gelmesi veya yok olması sürecidir. Bu benim bildiğim, sizin benim bilmediğimi varsaydığınız fikirlerim, farklı bir akademik görüş öne atacaksanız bu da sizin bildiklerinizi anlamamızı sağlar.


    Benim anladığım evrim teorisine göre ise en basiti ile öğrenilen geliştirilen fiziksel farklılıklar ve alışkanlıklar da canlılarla beraber genlerine aktarıldığı üzerine. Bunda zeka, alışkanlık, huy ve fiziksel yetenekler de dahil. Size göre ise bireyin geliştirdiği fiziksel yetenekler görünüş veya sonradan edinilmiş davranış kalıpları yavrularına geçmez gibi gibi. En azından bu haberin konusu "sporcu bir aile veya sülale fiziksel değişiklikleri veya huylarını genlerinde çocuklarına aktaramazlar." En azından ben öyle anladım.





  • monacomen kullanıcısına yanıt

    Verdiğiniz evrim açıklamasında kazanılmış özelliklerin genlere aktarıldığına dair bir ibare var mı? Verdiğiniz açıklamada zaten açıkça belirtilmiş: Genler mutasyonlarla değişir, değişen genler gamet hücrelerinde ise alt soylara aktarılır, aktarılan genler bireyin hayatta kalımına ya da üreme başarısına yardımcı oluyorsa korunur, olmuyorsa elenir. Buna da doğal seçilim denir.


    Bu açıklamanın neresinde kazanılmış özellikler genlere aktarılır yazıyor?


    Kazanılmış özellikler genlere aktarılıyorsa, bu hangi moleküler mekanizmayla oluyor?


    Evrim kuramının sana göresi-bana göresi olur mu?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 30 Haziran 2020; 10:17:35 >
  • Donanımhaber'de senelerdir okuduğum en öğretici konu olabilir. Paylaşılan kıymetli bilgiler için herkese sonsuz teşekkürler, sayenizde ufkum genişledi. @Torlak Kemal hocam ne işle meşgulsünüz merak ettim açıkçası.

  • KilliKarpuz kullanıcısına yanıt

    Havacılık sektöründe danışmanlık yapıyorum. Covid19 nedeniyle faaliyetlerimiz neredeyse durdu. Teorik olarak kendime ait bir işim olmasına rağmen pratikte işsizim Covid19 yüzünden.

  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Alanınız dışında olmasına rağmen biyoloji konusunda kendinizi belli ki iyi yetiştirmiş, geliştirmişsiniz hocam. Alanında teknik konular dışında çok bilgi sahibi olmayan bir mühendis olarak imrendim size. Umarım pandemi sürecini bir an önce atlatırız da işleriniz tekrar yoluna girer.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KilliKarpuz -- 30 Haziran 2020; 13:8:41 >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.