Şimdi Ara

TÜRKİYE VS ANTİK MISIR (mö2700) ALIM GÜCÜ KARŞILAŞTIRMASI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
21
Cevap
0
Favori
1.858
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
41 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Veriler tamamen doğru, birçok tarihi kaynak bu değerleri gösteriyor. Troll post değildir.


    TÜRKİYE VS ANTİK MISIR (mö2700) ALIM GÜCÜ KARŞILAŞTIRMASI


    Bu ve daha fazlasını yeni İnstagram sayfamda bulabileceksiniz;

    https://www.instagram.com/turkey_comparison/








  • Hocam en azından Almanya bizi gısganiii dediklerin mevcut olan bir devletten bahsediyorlardı, akp sevdalıların aklını karıştırmayın yarın bir gün antik mısır bizi gıskaniii lafını duymak istemiyorum.

  • Dj_Gençkan D kullanıcısına yanıt
    Hahahahahahahahhaha

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Bu akpliler 2000 öncesi neyiniz vardı demeye getiriyolar.
    Yani bu durumda antik mısırla değil paleolitik dönemle falan karşılaştırmak gerekiyor.



    Nasıl Verdim mehteri.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi buradan bir taytlı geçti -- 14 Temmuz 2021; 19:24:54 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Up

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Firavunda bile olmayip asgari ücretlide olanlar:

    -Telefon

    -Televiyzon

    -Motorlu tasita binebilme imkani

    -Modern Kiyafetler

  • 2700 yıl geride miyiz TÜRKİYE VS ANTİK MISIR (mö2700) ALIM GÜCÜ KARŞILAŞTIRMASI 


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Koymuşuz 5600 yıl önceki kölelere TÜRKİYE VS ANTİK MISIR (mö2700) ALIM GÜCÜ KARŞILAŞTIRMASI 

  • Son asgari ücret zammı ile kölelerin önüne geçmek konusunda adım atmıştık ki enflasyon %115 gelince yine geri düştük.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne kadar ekmek o kadar kofte. Kole mole adam vermis, birde firavunun arkasindan konusurlar. Adam kole de olsa emekcisinin karnini doyurmus, piramitlerin yapimini tamamlatmis. TÜRKİYE VS ANTİK MISIR (mö2700) ALIM GÜCÜ KARŞILAŞTIRMASI 

  • Bu neyin kafası?

  • Türkiye'deki alım gücünün iyi olduğunu veya Türkiye'nin rasyonel bir ekonomi yönetimine sahip olduğunu iddia ettiğimden, yani kör bir yancı olduğumdan değil ama şunu söylemem lazım arstechnica gibi saçma sapan internet mecralarına böyle bilgi ve mukayese kaynakları olarak itibar etmeyin. Nereden hesaplamışlar neredeyse 5000 yıl öncesindeki Eski Krallık Mısır'ındaki dönemlere göre son derece değişen alım gücünü, kim hesaplamış, hangi kritere göre? Arkeolojik bulguların gösterdiği üzere eski Mısır halkının büyük bir kısmının içinde bulunduğu sefaletten ve özellikle bazen toplumun geneline yayılan beslenme yetersizliklerinden haberleri var mı? "Firavunun köleleri" kim? Sarayda bulunanlar mı? Piramitleri mesela köleler yapmıyor. Kutsal bir görev üstlendiğini düşünen ve yevmiye alan işçiler yani Mısır halkı yapıyor. Tahminlere göre ilk grev de yevmiye kesintisinden ötürü Mısır'da yaşanıyor. Firavunun ihsanları halkın büyük bir kısmını fakir olmaktan kurtarmıyor. Aksine firavun daha çok bir parazit gibi halkını ve muazzam kaynakları sömürüyor. Eski dönemlerde ağır kıtlıklar daha yaygındı. İnsan ömrü çok daha kısaydı. Tedavi edilemez hastalıklardan ötürü acılar içinde sürünmek, ölmek veya sakat kalmak çok daha yaygındı. Mısır gibi zamanının koşullarında nispeten daha kalkınmış bir yer bile günümüz dünyasıyla mukayese edilmez zaten yapmayın etmeyin. 5000 yıl öncesinden söz ediyoruz. Varsayımsal bir zaman makinesiyle ve ücretsiz antik Mısırca dersleriyle 21.Yüzyıl Türkiyesi yerine ömür boyu geri dönüşsüz antik Mısır'da yaşamayı yüz milyon kere bana sorsalar yine de hepsine "hayır" derdim. Aklı başında herkes bunu der.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 4 Şubat 2022; 16:11:45 >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Doğru ama, bu posttan onu mu anladınız?

    O dönemki Mısır'da yaşayacağıma auschwitz toplama kampında yaşardım. Bu postta ülkemizin mide bulandırıcı alım gücüyle alay ettim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Endyk34 -- 4 Şubat 2022; 16:59:50 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Bir çok tarihi kaynak bu bilgileri gösteriyormuş vay omg


    göstersenize o kaynakları hadi birden çok tarihi kaynak atın.

  • Endyk34 E kullanıcısına yanıt

    Alay edebilmek için kullandığınız mukayese örneğine ait değerler gerçek olmayabilir (ki farazi, popüler bir internet efsanesi gibi görünüyor) sorun orada, yoksa ne yapmaya çalıştığınızı anlıyorum. 


    Ama farazi değerler belirleyerek en iyisiyle bile alay edebilirsiniz. Ben de farazi şekilde bir Frig veya Pers alım gücünden söz edebilir ve Türkiye'deki ya da Kuzey Kore'deki alım gücüyle dalga geçebilirim ama bu doğru olmaz.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aktroll, zaman makinesi icat edip seni o dönemlere götürüp gözünle görmeni saglasam bile inanmayacaksin.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • "Heit el-Ghurab’ın enkazı içinde, 1.600 veya daha fazla işçinin birlikte uyuyabileceği büyük kışlaların kanıtlarını buldular. Arkeologlar ayrıca, bol ekmek ve sığır, keçi, koyun ve balık gibi büyük miktarlarda et de dahil olmak üzere yedikleri birçok yemekten büyük kalıntılar ortaya çıkardılar."


    "Araştırmacı Richard Redding ve meslektaşlarının 2013 yılında yayımlanan çalışması, her gün, piramit işçilerini besleyecek yaklaşık 2.000 kilo et sağlayacak kadar, koyun, keçi ve büyükbaş hayvanların kesildiğini buldu. Ayrıca hayvanların, inşaat alanına Nil Deltası’ndan getirildiğini ve işçileri doyurmak üzere kesilene kadar ağıllarda tutulduğunu buldu. Et ağırlıklı öğünler, insanları piramitlerin yapımında çalışmaya teşvik etmek için kullanılmış olabilir. İşçiler büyük ihtimalle burada, köylerinde olduklarından çok daha iyi beslenme imkanı bulmuşlardı."


    https://arkeofili.com/misirdaki-devasa-piramitleri-insa-eden-isciler-kimdi


    Adamlar bizden daha çok et yiyormuş.


    "Birayla maaş ödemek sadece Mezopotamya’ya özgü bir şey de değildi. Antik Mısır’da insanların yaptıkları işlerin karşılığı olarak bira aldığına dair kayıtlar var. Piramitleri inşa eden insanlar için bu ödeme günlük 4-5 litre bira civarındaydı."


    https://arkeofili.com/bilinen-en-eski-maas-ceki-iscilere-birayla-odeme-yapildigini-gosteriyor





  • MRTFR kullanıcısına yanıt

    Yalnız Mısır işte hep böyle stabil ve gönenç değildi. Mısır çok kötü zamanlar gördü. Amarna'da bulunan Mısırlı kalıntıları misal ciddi bir fakirliğe işaret ediyor. Attığınız örnekler daha çok Mısır'daki krallığın piramit yapımı bile finanse edecek kadar güçlü olduğu dönemlere tekabül ediyor. Piramitler ve tapınakların yapımı zanaatkarlar ve üreticiler için sağlam bir geçim kapısıydı ama Mısır kralının vergi ve haraç mekanizmasıyla ayakta duruyordu; bu mekanizma merkezi otoriteyle beraber çökünce ya daha az imkan ve kadroya sahip yerel lordlara bağlanıyorlar ya da kriz yüzünden komple yoksulluğa mahkum olabiliyorlardı. Piramitlerde çalışanlar halkın yüzde kaçıydı misal, bunu kesin olarak söylemek de zor ama Mısır'da alt tabakalarda ve kentlerin varoşlarında yaygın ciddi bir sefaletin olduğu kesin. Eski Mısır Krallıkları hakkında bilgimiz hala çok sınırlı ve varsayımsal nitelikte haliyle mukayese etmek için yeterli malumatımız olduğunu düşünmüyorum.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 5 Şubat 2022; 2:51:28 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Mısır'daki sistem çizdiğiniz kadar ağır değildi. Elbette her devletin iyi ve kötü zamanları olur bu günümüz içinde geçerli çok değil bu yüzyıl içinde iki büyük dünya savaşı yaşandı ve milyonlarca insan öldü çok ciddi kıtlık ve yokluk yaşandı. Antik dünyada bu kadar büyük kıtlık, ölüm olmadı en basitinden.


    Ayrıca Mısır halkının hakları da azımsanmayacak kadar çoktu. Direk Firavun'a başvurup hakkınızı arayabiliyordunuz. Öyle astığım astık kestiğim kestik bir yönetim genel olarak olmadı. Ayrıca devlet sizin barınma ve geçinme ihtiyaçlarınızı tamamen karışılıyordu. Sosyal devlet yönünden günümüz ile kıyas etmek bile yanlış olur. O zamanki devlet ve teknolojik imkanlar ne ise o sağlanırdı.


    Köleler kısmına gelirsek, bunlar savaşta ele geçirilmiş kişilerdi. Düşmana göre kölelere devletin davranışı değişirdi elbette ama yine günümüzden çok daha iyi idi. Çok değil 50 yıl önce Almanların, Rusların, Japonların savaş esirlerine ne yaptıkları ortada. %5'i bile savaşın sonunu göremedi. Ayrıca piramitler gibi işlerde kölelerden çok özgür bireyler çalışırdı. O zamanın inşaat faaliyetleri bunlar, günümüzün yol, baraj inşaatları gibi. Çok uzun soluklu projeler olduğu için de halkın çoğu da bu tür faaliyetlerin olmasını canı gönülden isterdi.


    Kısacası sanki Mısır, Roma zamanları çok kötü imiş gibi bir algı var özellikle kölelik olunca konu hemen Afrikalı zenciler akla geliyor. Bu da çok ciddi yanılgı demek. 17.yy'dan sonra insanlık çok daha vahşileşti,18 -20.yy arasında ise tavan yaptı. Şimdi ise sadece formu değişti ama bir savaş çıksa çok daha kötü durumdayız aslında. Çoğu insanın evinde 1 çuval bile yedek un yok en basitinden. Ben de arkadaş ile aynı kanıdayım toplumun alt kesimleri için günümüzde yaşam koşulları çok daha zor. Zaten eskiden de orta-üst sınıf rahat ediyordu günümüzde de. Bu konuda fark eden birşey yok.


    @Nat Alianovna





  • tenekekutu kullanıcısına yanıt

    Ölü sayısı bilimsel ve endüstriyel atılımla beraber sayısal bir enflasyona uğramamızla alakalı olarak çok arttı. Bu sebeple 20.yüzyıl oldukça kanlı görünüyor. Nicelik her anlamda çoğalınca yani popülasyon olsun, orduların boyutları olsun, silah ve cephane miktarı olsun, üretim çıktısı olsun büyüyünce, doğal olarak ölü sayısının da artacağı kaçınılmazdı. Yine de partizan hareketlerin ve ideolojilerin, bu ideolojilere bağlı saplantılı önderlerin ve kör kütük yandaşlarının bitmek bilmeyen savaşlar ateşleyip zaten teknoloji sayesinde daha büyük olacak kayıpları katladığını ve 20.yüzyılın kana bulanmasına en büyük katkıyı verdiklerini söyleyebiliriz. Yalnız savaş sadece modern ekstrem akımların ürettiği bir şey değil. Eski mezhep savaşlarında, dinler arası savaşlarda, krallıklar, prenslikler, imparatorluklar arası savaşlarda bunu görüyoruz.


    Vahşiliğin ama tam olarak kriterini belirtemeyeceğim için hangi yüzyıl daha vahşi bu konuda yorum yapamayacağım haliyle. Neredeyse tüm yüzyıllarda savaş ve ona eşlik eden gaddarlıklar var. Savaş gayri ahlaki veya irrasyonel ise, çok vahşice ise savaşın büyüğü veya küçüğü, daha kanlısı veya az kanlısı olmaz. Her halükarda vahşi bir faaliyete tekabül eder. Bu durumda insan türünde evrimsel doğası uyarınca potansiyel bir vahşilik veya hırçınlık olduğunu söyleyebiliriz. Düşman addedilenleri tamamen korkutup sindirmek, onlara taviz verdirtmek ya da potansiyel bir tehdite dönüşme ihtimallerini onları toptan ortadan kaldırıp minimize etmek için yapılıyor.


    Mısır veya Roma'daki kölelere karşı aşırı kötücüllük ve mezalimlik stereotipi Judeo Hıristiyan propagandası kaynaklıdır diye düşünüyorum. Mısır veya Roma başka herhangi bir köleci uygarlıktan marjinal şekilde farklı değildi. Siyahi kölelere vurgu da özellikle belirli bir yer ve zamanda, modern dünyanın en güçlü ve iç politik sesini dışarıya duyurabilen ülkesinde (ABD'de) köleliliklerinin ırksal bir boyut kazanması ya da daha doğru deyişle ırkla veya ten renkleriyle özdeşleştirilmesi. Yoksa tarihte irili ufaklı her kavimden insanlar köle olmuştur; buna Türkler de dahildir. Mısır'daki Türkî devletler orduda yükselmiş köle asker Türklerce kurulmuştur. Bu nedenledir ki mesela Mısır Memlüklerine (ki Arapçada anlamı köledir) Arapça kaynaklar "Türk Devleti" adını takmıştır. Memalik (köleler) veya Etrak (Türkler) adı tarihsel Mısır devletindeki köle Türklerin uzun süreli hakimiyetini sembolize eder. Memlük devleti ilginç bir askeri otokrasiydi. Hanedan merkezli değildi; asker merkezliydi ve kabile gelenekleriyle sultanlarını seçiyor görünüyorlar.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 6 Şubat 2022; 11:15:38 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.