Şimdi Ara

TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU FORMÜLÜM = VATANDAŞLIK EHLİYETİ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
21
Cevap
0
Favori
471
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Türkiye'nin kurtuluşu için eşik çoktan geçildi, Türkiye Köy Enstitülerinin kapatılması, 1980 askeri darbesi, 2001 krizinden daha büyük bir dönemeci döndü. 2 milyon fark ile demokrasiden uzaklaşmayı ve sefalete dönmeyi seçti. Ben burada sadece fantazi yapıyorum. Ama bugün uygulanmaya başlasa yine de umut var.



    VATANDAŞLIK PUANI


    Trafik kurallarının ihlalinden adam yaralamaya, evrakta sahtecilikten hırsızlığa, temel ekonomi - hukuk bilgisi testinden tutun provokasyon yapana kadar bazı hak ve özgürlükleri kısıtlayacak vatandaşlık puanı sistemi getirilmesi (trafikteki ceza puanı gibi).


    1. Nüfusun 60 milyona indirilmesi ve yayılmacı iktisat ve nüfus politikası


    - Deniz aşırı ülkelerde ve Afrika ülkelerinde (Moritanya, Gana, Gabon vs.) toprak satın alımı


    - Devlet eliyle emek yoğun endüstrilerde kamplar ve lojistik üsleri kurulması


    - Bu kamplarda düşük vatandaşlık puanına sahip kişiler için istihdam açılması


    - Kapalı cezaevlerinin bu ülkelere taşınması (Guantanamo hapishanesi gibi)


    2. Seçme/seçilme hakkının ehliyete bağlanması


    Belli vatandaşık puanının altında olanlar seçimlere katılamaz.



    Bu konuda makaleler dahi yazılabilir ama burada sizin görüşlerinize bırakıyorum.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nonamenouser -- 30 Mayıs 2023; 12:34:51 >







  • Malum şahıs başta olduğu sürece bu ülkenin eğitim seviyesi ve demografik yapısı, dış güçlerin talepleri doğrultusunda şekillendiriliyor. 2015 seçimlerini istedikleri gibi bitiremediklerinde neler yaptıklarını herkes gördü. 1 yıl boyunca ülkenin başına gelmeyen kalmadı. Bombalar, darbeler her şeyi denediler. Sonuç olarak tekrar halkı kendi taraflarına çekip devam ettiler.

  • Malum şahıs başta olduğu sürece bu ülkenin eğitim seviyesi ve demografik yapısı, dış güçlerin talepleri doğrultusunda şekillendiriliyor. 2015 seçimlerini istedikleri gibi bitiremediklerinde neler yaptıklarını herkes gördü. 1 yıl boyunca ülkenin başına gelmeyen kalmadı. Bombalar, darbeler her şeyi denediler. Sonuç olarak tekrar halkı kendi taraflarına çekip devam ettiler.

  • evet ben de aynı fikirdeyim oy kullanma ehliyeti diye bir şey olmalı.

    insanlar bu ehliyete sahip olmak için sınava girmeli,testi geçip başarılı olanlara kimlikleri verilmeli.

  • ozbey08 kullanıcısına yanıt

    Hebele hübele iki lafı bir araya getiremeyen düşünmekten aciz insanlar

    Katiller tecavüzcüler hırsızlar

    ülkenin kaderini belirlememeli.

  • Hiç uğraşmayalım, Erdoğan seçmeni seçime katılmasın deyin olsun bitsin. Gerçi Erdoğan seçim sürecinde iken çekilse idi bile Kılıçtaroğlu yine kazanamazdı, ta o kadar beceriksiz... TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU FORMÜLÜM = VATANDAŞLIK EHLİYETİ 

  • Ben dedim ki


    Trafik kurallarının ihlalinden adam yaralamaya, evrakta sahtecilikten hırsızlığa, temel ekonomi - hukuk bilgisi testinden tutun provokasyon yapana kadar bazı hak ve özgürlükleri kısıtlayacak vatandaşlık puanı sistemi getirilmesi (trafikteki ceza puanı gibi).



    Yani vatandaşlık ehliyeti alamayacakların AKEPE seçmeni olduğunu mu ima ediyorsun ?

  • Reis varken sittin sene öyle bir uygulama olmaz. Nedeni ortada. Neden olsun ki.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • nonamenouser N kullanıcısına yanıt
    Siz şimdi puan verene de güvenmezsiniz

    Puan veren kurum da yandaş olur

    Sınavı kim yapsın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ehmet38 -- 30 Mayıs 2023; 12:52:36 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Eğitim ve ahlak erozyonu zirve yaptı. Yargı, ordu, hazine iktidarın elinde. Güce tapan, çıkar peşinde koşan kitleler katlanarak artıyor. Kitleler arası çatışmayı bekleyeceğiz.


    TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU FORMÜLÜM = VATANDAŞLIK EHLİYETİ

    TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU FORMÜLÜM = VATANDAŞLIK EHLİYETİ

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • hitokiri_johndoesai H kullanıcısına yanıt

    Bu arada bu şahsın tahliye günü sanılandan çok daha yakın...

  • ehmet38 E kullanıcısına yanıt

    Güçler ayrılığı diye bas bas bağırmamızın sebebi buydu


    TÜİK başkanını kafasına göre değiştiren, verilerle istediği gibi oynayan,

    TCMB başkan ve politikalarıyla kafasına göre oynayan

    YSK başkanından tut ülkedeki tüm kuruluşların tek bir yere bağlı olduğu bir modelde güven hususu asla temin edilemez.


    O yüzden güçlü ve özerk bir denetim mekanizması kurularak Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı, TÜİK ve YSK ile beraber merkezi bir sistem oluşturulabilir, puanlama otomatik yapılabilir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nonamenouser -- 30 Mayıs 2023; 14:52:44 >
  • Cem_Alim C kullanıcısına yanıt

    Aslında şaşıracaktım da, Türkiye'de olduğumuzu hatırladım ve şaşırmadım.

  • Öyle mucizevi veya kusursuz bir siyasi "kurtuluş" formülü bulunmaz.


    Ama her ne kadar modern standartlarda çok gayri demokratik ve haliyle gayri meşru bir uygulama olsa da eski Roma Cumhuriyeti'nin devlet yöneticilerini seçip hükümeti belirleyen Comitia Centuriata'sınındaki (Bölükler Meclisi'ndeki) toplumu bir takım seçmen sınıflarına bölen kayırmacı oylama tertibinin servet temelinde değil de sadece formal eğitim düzeyi temelinde tasarlanıp uygulanması dünyadaki pek demokrasiyi daha rahat ettirirdi. Bu centuriae (bölükler) yoluyla yürütülen seçimler çerçevesinde toplumda en çok servete (ve antik çağın daha iyi eğitim olanaklarına) sahip "birinci sınıfın" (classis) bölükleri totalde temsil edilen 98 oyuyla toplam 193 oy içerisinde infra classem, proletarii gibi daha "aşağı sınıfların" bölüklerinin totalde 95 olan oyuna ağır basıyorlar. Diğer bir deyişle bu nizamla beraber daha aşağı addedilen sınıfların oylaması daha yapılmadan birinci sınıfın mensupları eğer bir fikir birliğine ulaşırsa seçim sürecinde zaten öne alınan kendi oylamalarında 98 oy ile kolayca oy çoğunluğuna ulaşabiliyorlar. Roma'nın antik Akdeniz dünyasında yükselişinde pek çok sebep var. Ama daha iyi eğitim alma imkanlarına sahip daha varlıklı seçmenlere belirli bir öncelik tanıyan, onların oyunu kayıran bu seçkinci siyasi tertibin şüphesiz Roma'nın rakipsiz etkinliğinde özel bir rolü olmalı. Buna mukabil mesela antik çağın en büyük güçlerinden birisi olan Atina Demokrasisi popülizm ve oklokrasi (güruhun yönetimi) yüzünden batmıştır. Benzeri bir tertip - dediğim gibi modern demokrasi standartlarında her ne kadar büyük bir sosyolojik negatif reaksiyona yol açacak olsa da - servet özelliği dikkate alınmadan sadece eğitim düzeyi baz alınarak ve eğitim düzeyine göre oy ağırlıkları veya miktarları değiştirilerek uygulanabilir.


    Herhalde tarihin Heraklitos, Platon, Aristoteles, Polybios gibi bütün anti-demokrat anayasalcı elitist düşünürleri bu söylediklerimden dolayı beni büyük bir alkış tufanına tutar, ilkokul veya ortaokul mezunları ise oylarının ağırlığını lisans ve lisans üstü eğitime sahip seçmen gruplarının "daha yetkin" siyasi tercihlerinin lehinde düşüreceğim için beni nefretle taşlarlardı. :d


    Ama demokrasi havarisi arkadaşlar bana istedikleri kadar kızabilirler veya yadırgayabilirler, bu gayet elitist ve aşırı addedilecek görüşümde aslında haklı olduğuma inanıyorum. Ortalamada eğitimli birisi eğitimsiz bir insandan daha iyi tercihler yapma eğilimindedir. İstisnalar her zaman bulunmakla birlikte eğitimli birisi genel anlamda eğitimsiz bir insana nazaran daha düzgün bir tartma kabiliyetine ve daha isabetli bir öngörüye sahiptir. Haliyle eğitimli kimsenin oyunun veya tercihinin eğitimsiz kimseye nazaran son derece karmaşık bir toplumun karmaşık bekasını belirlemede daha fazla ağırlığı bulunmalıdır. Bu dediklerim yalnızca Türkiye için değil, dünyanın geri kalanı için de geçerli. Biliyorum, bazen mantığın sesi en meşru şey olmuyor veya tam tersi bazen en meşrusu en mantıklısı olmuyor. Günümüzün popüler demokrasi anlayışı siyasi meşruluk standartlarımızı belirliyor. Ama popüler demokrasi de bence temelden sorgulamaya veya tarih içerisinde belirli bir değişim geçirmeye açık.


    Pekala toplum yeterince eğitimliyse ve seçmen kesiminin bünyesinde eğitim ve görgü düzeyi bazında büyük uçurumlar yoksa popüler demokrasi yerine böyle seçkinci yarı-demokratik bir nizamın da gereği bulunmaz. Bu durumda hatta Churchill'in şu sözü geçerlidir:



    TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU FORMÜLÜM = VATANDAŞLIK EHLİYETİ
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Başka formül yok tek formül vatandaşlık ehliyeti

  • Mantıklı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.