Şimdi Ara

TÜRKİYE'DE Kİ 190 ÜNİVERSİTE KAPATILMALI (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
78
Cevap
2
Favori
5.949
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
84 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-CD88C7FAD

    Yaşınızı bilmiyorum ama 30 üstü değilseniz şimdi sanayiye girip çırak olmanızın önündeki engel ne? Ki okuyorum demissiniz muhtemelen 25ten fazla değilsiniz

    19-20 filan ciraklik icin uygun yaslar girip baslayin hemen?

    Alıntıları Göster
    Maalesef ki o işler öyle olmuyor. Üniversiteye girmek için ayrı bir para harcadım (sınav hazırlık süreci), üniversitede ayrı bir para harcadım ve bu paradan hariç bir de kredi borcu var. Harcadığım 4 yılı da daha saymıyorum. (O kadar yıl boşa mı gidecek) Bu saatten sonra kimseye ee hadi ben sanayiye gireyim diyemezsin. Ki yaşım 19-20 değil. Hoş ki 19-20 olsa bile, o yaşlar çıraklık yaşi değil kalfalık yaşı denebilir. İnsanlar bu işe yıllarını veriyorlar. Öyle kolay yetişmiyor ustalar. 20'de baslasan kim bilir kaç yaşında usta olursun. Ki hadi göze aldın diyelim. Terzi olmaya benzemez sanayi işleri. Küçüklükten yetişmek gerekir. Bu işin tozunu yutmuş, ezilmiş olman lazım. Ağaç da yaşken eğilir.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • BF.Skinner kullanıcısına yanıt
    Hayatında hiç bi esnafın yanında çalıştın mı?? Bu bakkal olur çay ocağı olur veya oto tamircisi olur ha ??

    Ülkede ki hangi esnaf iyini işi yapıyorda ustalığı zor olsun abartmayın bu kadar atom parçalanmıyor o ortamlarda hatta sallama iş yapıyorlar koşarken belli olmaz diye tabir var duymuşsundur umarım.

    Sadede gelirsek zanaat zor iştir lakin öğrenmenin de yaşı yoktur 30 undan 40 ından sonra usta olanlar var yeterki yaptığın işi öğren ben 3 farklı işte çalıştım liseden sonra yaptığım sürece boyunca öğrendim ha devamlılık olsaydı usta olabilirdim hatta 1 tanesinde iyice ilerlemiştim sonra işten çıktım olmadı kısacası zor işler var ne mesela elektronik tamir işleri CNC kalıp ve parça üretim işleri böyle gider bu liste...

    Benim bu konuda görüşüm şu gençler halen neden üniversite okuyor ki ?? ne iş sahası var ne iş var ne üretim var hiç bir şey yok yani durumlar kötü bu ortamda okumak zaman ve para kaybı fakülte bittikten sonra bir şey olmayacak boş boş gezecekler 2 arkadaşım var mezun oldu siyaset ve kamudan biri memur olmak için KPSS kasıyor ötekide polis olmak için kasıyor ne şimdi bu ?? Gençlerde de kafa yok bile bile 4-5 sene sonunda 30 Bin kyk borçlanması hayata ne güzel başlangıç demi ?? İyi üniversite ve bölüm seçilmediği sürece zaman kaybı bence.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: xxxkingdom

    Türkiye'nin en iyi üniversiteleri
    1) Odtü
    2) Boğaziçi
    3) İTÜ
    4) Hacettepe
    5) Marmara Üniversitesi
    6) Yıldız Teknik Üniversitesi

    Bu 6 üniversite dışındaki üniversitelerin boş olduğunu düşünüyorum. Bu listeyi hazırlarken hem okulun puanlarını, hem okul binalarının yeni olması ve kalitesi, kampüs hayatı vs. hepsini düşünerek hazırladım. Özel üniversiteler, 2 yıllıklar vs üniversite değiller. Özel üniversiteler para amacı güdüyor. Para amacı güden bir okulda kaliteli ve sağlıklı eğitim yapılamaz. Amaç eğitim değil, paradır. İkinci olarak İstanbul Üniversitesi, gibi şişirilmiş okullar kesinlikle kaliteli bir üniversite değildir. İstanbul Üniversitesi binaları aşırı eskidir, kampüs hayatı 0, üniversite demeye bin şahit ister. Sadece öğretim görevlilerinin yazmış olduğu makale ve okulun eski olması sebebi ile kendini iyi bir üniversite zanneden kurumdur. Halbuki bunun öğrencilere hiçbir faydası yoktur. İstanbul Üniversitesi Avcılarda koskoca alan içinde sadece 3 tane fakülte var. Kampüste hiçbir şey yok. Beyazıttaki binalar da çok eski, tarihi eser. Kütüphanesi yetersiz, kitap almak yasak vs bir sürü saçma uygulamalar var.
    Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi gibi üniversitelerin puanları çok düşük olmaya başladı. 3-5 net yapan girebiliyor. Bunlar artık kalitesi kalmayan okullar.
    Bizim ülkenin sıkıntısı insanların her haltı bildiğini sanıp bir halt bilmemesi.

    Adam Marmarayı yazmış oraya, özelleri de adamdan saymıyorum demiş. Koç, Sabancı, Bilkent, Tobb, İyte her konuda İtüden sonra yazdığın okulların içinden geçer. Ankara ve Gazinin puanı da Marmaradan farklı değil. Gözünüzü seviyim tespit yapacağım diye saçma sapan şeyler yazmayın şuraya.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Slim Charles -- 17 Şubat 2020; 23:20:52 >




  • Özellerin yüzde 75i, devletlerin yüzde 25i kapatılsa üniversitelerin verimliliği yüzde 80 artar. Sabancı, kültür, beykent üniversitelerinde lisans ytü de yüksek lisans yapmış biri olarak üniversiteler hakkında fikrimi beyan edeyim.

    Sabancı: ilk üniversitem. eğitim, öğretim, üniversite kültürü ve öğrenci çeşitliliği itibariyle en güzel anılarımın geçtiği üniversite. (mekatronik müh 2010 2015) 9/10

    Kültür: hocalarının eğitim geçmişi iyi olmasına rağmen öğrenciye karşı kötü tutumu itibariyle berbat ötesi bir okul. Yaz okuluna bırakmak için ellerinden geleni yapan bir kadroya sahip. Yaz okulunda akts başı fiyatlar dudak uçuklatır. Mühendis olarak 100 kişi başlayıp 3. Sınıfta devam eden öğrenci sayısı 10a düşen okul. Üniversite kültürü olarak da tırt. Zaten avmyi üni yapan zihniyetin kültüründen cacık olmaz. (2016 17 inşaat müh) 4/10

    Beykent : komple kapatılsa Türkiye geneli mezun kalitesi yüzde 20 artar. Sözüm meclisten dışarı ne kadar amaçsız varsa bir araya gelmiş burada okuyorlar. Asalaklığın her türlü formu burada mevcut. Okul içinde akademisyenler bile sorumluluk yüklenmek istemiyor. (2017 2019 inş müh. Buradan aldık sertifikayı) 2/10

    Ytü: yapı işletmesi Tezsiz yüksek lisansı burada okudum. İnşaat mühendisliği bölümüne bağlı olup dersleri Beşiktaş'taki kampüste işlenen tek bölüm. Güzel anılarım oldu. Beykentteki lisans ve kültürdeki lisans canımı sıkınca buna başlıyayım dedim ve verdiğim en doğru kararlardan biridir. Kampüsten bahsetmeye gerek yok. Tek kelimeyle mükemmel. Hocalar da iyi kendini yetiştirmiş insanlar. Birşeyler katma amacı içinde olan insanlar. Dersler de içerikleri itibariyle oldukça eğitici. İnşaat müh referans alınarak gösterilen dersler aslında farklı endüstrilerde de uygulanmaktadır (zaman yönetimi, risk yönetimi gibi dersler). Ytü genelinde gördüğüm sıkıntı mezun ettiği öğrencilerin İngilizcelerinin yetersiz olması doğrultısunda oldu. Lakin sabancı kültürü ytüye göre bambaşka diyebilirim. Bu konu anlat anlat bitmez. Burada bitiriyorum. (2017 2018 yapı işletmesi Tezsiz yüksek lisans ) 8/10

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CR7_35

    Hayatında hiç bi esnafın yanında çalıştın mı?? Bu bakkal olur çay ocağı olur veya oto tamircisi olur ha ??

    Ülkede ki hangi esnaf iyini işi yapıyorda ustalığı zor olsun abartmayın bu kadar atom parçalanmıyor o ortamlarda hatta sallama iş yapıyorlar koşarken belli olmaz diye tabir var duymuşsundur umarım.

    Sadede gelirsek zanaat zor iştir lakin öğrenmenin de yaşı yoktur 30 undan 40 ından sonra usta olanlar var yeterki yaptığın işi öğren ben 3 farklı işte çalıştım liseden sonra yaptığım sürece boyunca öğrendim ha devamlılık olsaydı usta olabilirdim hatta 1 tanesinde iyice ilerlemiştim sonra işten çıktım olmadı kısacası zor işler var ne mesela elektronik tamir işleri CNC kalıp ve parça üretim işleri böyle gider bu liste...

    Benim bu konuda görüşüm şu gençler halen neden üniversite okuyor ki ?? ne iş sahası var ne iş var ne üretim var hiç bir şey yok yani durumlar kötü bu ortamda okumak zaman ve para kaybı fakülte bittikten sonra bir şey olmayacak boş boş gezecekler 2 arkadaşım var mezun oldu siyaset ve kamudan biri memur olmak için KPSS kasıyor ötekide polis olmak için kasıyor ne şimdi bu ?? Gençlerde de kafa yok bile bile 4-5 sene sonunda 30 Bin kyk borçlanması hayata ne güzel başlangıç demi ?? İyi üniversite ve bölüm seçilmediği sürece zaman kaybı bence.
    - Çalıştım?
    - Yukarıda iyi bir ustanın yanında ustalaşmaktan bahsetmisim, sallama iş yapanin yanında yetişip sallama iş yapardım dememisim.
    - Öğrenmenin yaşı yoktur biliyorum ama orada sanayi için durumun farklı olduğundan bahsetmiştim. Neyse boşver sen.
    - İyi üniversite ve iyi bölüm sayar mısın? Ve kontenjanlarindan, puanlarından bahseder misin?
    - Okuyan adam neden polis olmak için kasıyor?
    - Harbiden bu insanlar neden okuyor? Bir de sana soralım, bir düşün bakalım. Şuan kaç milyon kişi üniversite okuyordur. Bunun yarısı hadi üniversite okumak için okuyanlardan, kafa yok diyelim. Geri kalan insanların zekası sence seninkinden daha mı düşük. :) Senin düşündüğünü düşünmediler mi? :)

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Slim Charles

    Bizim ülkenin sıkıntısı insanların her haltı bildiğini sanıp bir halt bilmemesi.

    Adam Marmarayı yazmış oraya, özelleri de adamdan saymıyorum demiş. Koç, Sabancı, Bilkent, Tobb, İyte her konuda İtüden sonra yazdığın okulların içinden geçer. Ankara ve Gazinin puanı da Marmaradan farklı değil. Gözünüzü seviyim tespit yapacağım diye saçma sapan şeyler yazmayın şuraya.

    Alıntıları Göster
    Marjinal olacak ya işte :D salla tutarsa araya da ortadoğu çöplüğü, sanayide çırak olayım falan filan gevele bir şeyler yolla gelsin yersen :D

    2 yilliklarla ozeller okul değilmiş sjsjsjsnsjd

    Bunlar futbol konuşunca td, basket konuşunca koç, ekonomi konuşunca ekonomist,

    Kısaca Herbokolog diyebiliriz :D

    Halbuki şunu bilseler; "bilmiyorum" demek ayıp değil, insanlar bilgi sahibi olmadığı konularda uzman gibi yorum yapmak ahkam kesmek zorunda degil.

    Herkes her şeyi bilemez ona eyw ama bilmediğin konuya da tespit yapma arkadaş

    Ülkemizin en büyük sorunu bu herkes her şeyin uzmanı ya



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-CD88C7FAD -- 17 Şubat 2020; 23:45:9 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sanat Günesi

    Bugün haşmetli devletimiz beni karakola çağırdı konu ''cumhurbaşkanına hakaret''. 10 yıl kadar önce yıllardır aktif olmadığım facebook hesabımda paylaştığım karikatürler ve eleştirel paylaşımlar ''suç dosyasına eklenmiş''. Bu kapsamda ifadem alındı. içlerinden en can alıcısı şuydu diğerlerinin siyasetle bile alakası yoktu''türkiyenin en büyük iş kazası 19.. yılında kasımpaşada yaşanmıştır'' yazan üstünde başbakanın olduğu resim.

    Koskoca devlet ''İŞİ-GÜCÜ'' bırakmış benim gibi sıradan bir insanın bütün özel hayatı dahil herşeyini arşivlemiş içlerinden padişaha zeval verici olanları ayıklamış benle uğraşıyor. Benim gibi hergün 10'larcasını alıyorlarmış meğer ifadeye. Devletin tek derdi padişah olmuş eğitimmiş, işsizlikmiş, adaletsizlikmiş falan bunlar umurlarında değil. Padişah inceleyecekmiş dosyaları (büyük ihtimalle kendi bakmıyordur zira ömrü yetmez) şikayetçi olmazsa sıkıntı yokmuş olursa 2 yıldan başlarmış. Pişmanmısın dedi ''DEĞİLİM'' dedim.
    19.. mu 1954 mü yazıyordu?

    insanlar işsiz bırakılarak, vergi cezalarıyla, vergilerle , hakaret suçu işledi diye mahkemeler yoluyla, bekçiler kanalıyla sindirilmeye -korkutulmaya çalışılıyor . Referandum zamanı ''Bir gün herkes AKPli olacak '' diye yazmıştım bazı kişiler bunu olumlu anlamda yazdığımı zannetmişti oysa dikta rejimlerinde farklı olma şansın yoktur. Ebay'dan bir şey bakıyorum Vietnamlı bir bayan satıcı çıkıyor oysa emperyalistlerin parasını, bankasına karşı çıktıkları için 2 milyon vietnamlı ölmemişmiydi aynı şekilde K.Koreliler yazılımı engellenmiş interneti olmayan oradaki Reislerinin izin verdiği kadar olan kısıtlı ZTE telefon için mi 4 milyon Koreliyi toprağa vermişlerdi. Türkiye'de 3-4 yıldır aynı yola girmiş durumda maalesef umarım bizde milyonlarca kişiyi toprağa vermeyiz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tek_Kisilik_Muhalefet -- 17 Şubat 2020; 23:49:52 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: astegon

    Kontenjan azaltalım, kapatalım he aslan parçaları he.

    Bu kadar nüfus ne yapacak peki?

    Düşünün lise 1'desiniz. Yarın X hükümeti "Kapattım arkadaş" dedi. Ne olacak bu kadar genç?
    2002'de uzan bile sınavsız Üniversite diye vaadi vardı sanırım... Lise mezunların çoğu üni.ye giremiyor diye velilerin kontenjanı artırılması talebi de

    Halkın her talebi doğru değil demek ki. Nasıl ki emekli-memur-asgari ücret artışları ,kısa zamanda emeklilik taleplerinde olduğu gibi ki bunlar enflasyon ve verimsizliğin en önemli nedenlerinden bazılarıdır ( Para basarak yada faizle borç alıp zamlı maaş ödemesinin vatandaşa hiç faydası yoktur hatta ilerde faiziyle ödeneceği için zararı bile olur)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BF.Skinner

    Okuduğuma daha şimdiden pişmanım. Keşke babamgil küçükken beni sanayiye iyi bir ustanın yanına verselerdi. İşi kapardim sonra da kendi yerimi açardım. Hem kendi işinin patronusun, hem iyi para kazaniyorsun. Millet senin kazandığın paraya göz de dikmiyor. Okuyup öğretmen olsan 4 bin lira maaş alsan herkesin gözü aldığın 4 bin lirada olur.
    Üniversite çok ama akademisyen sayısı?
    5 kişiden fazla çalışanı olan işyerlerinde zorunlu %20 part-time ve %10 stajyer çalıştırma olsa üniversiteye gidenler bir yandan da part-time çalışabilir. Böylece üni. okudu diye hayattan uzak kalmaz ve okulu bitince işsiz kalmaz ( Gerçi şu anki ekonomik durum yeni iş imkanı da yaratmıyor maalesef)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tek_Kisilik_Muhalefet -- 18 Şubat 2020; 0:36:38 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bunun da kök sebeplerinden birisi tarımı bitirme gayesidir.
    Özellikle anadolu şehirlerinde üniversitelerin ekonomiyi canlandırma hamlesi tarımı biten kentlerimizin kaybını baskılamak içindi. Kaybolan meslekler : Çiftçilik,hayvancılık,zanaatkarlık gibi meslekler.
    Eli pislenmemiş nesiller yetiştirilerek daha demin saydığım tamamen üretime ve katma değere fayda sağlayacak alanlar sıfırlanmıştır. Her ülke kendi coğrafyasına ve insan yapısına göre ihracat kalemlerini tayin etmelidir.
    Eğitim gibi kaliteli bir silsile bile artık çöpe dönmüştür.
    Bir gencin okumak gereksiz diye düşünmesi bile önümüzdeki birkaç neslin çok sıkıntılar çekeceğini göstermektedir.
    Sahiden eğitim bu kadar bayağı birşey miydi eskiden ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Eisenmate

    Kütahyayı da kapatırız

    Alıntıları Göster
    Vay be adam yilin esprisini yapmis ben daha yeni goruyorum
    Helal hocam

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pakaji

    sene 2005miydi 2009 muydu neydi tam hatırlamıyorum.
    tayyeap çıktı tv ye, o zamanlar izmitteyim.
    her ilçeye bir üni kuracağız,oralar hareketlenecek,tüccar kazanacak vs dedi.
    o sırada izmitte kaldığım yerde de bir binadan ...lisesi tabelası söküldü yerine .. fakültesi meslek yüksek okulu tabelası asıldı.

    tamam dedim buranın çivisi çıkacak pakaji..işsizler ordusu geliyor. biran önce yurtdışına gitmen lazım. sene 2007de yurtdışına çıktım, her 6 ayda 1 tr ye geldim hala yurtdışındayım.işsizlik sürekli arttı. bir zamanlar 1dolar 1 tl olur mu deniyordu, dolar 1,2lira falandı...
    Sene 2009'da Tayyip'in dediği şeyden yurt dışına çıkmam gerek diye düşünüp 2007'de çıkmışsın.




  • evet arkadaş eksik yazmış 3 ünüde ekledik mi liste tamam
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-CD88C7FAD

    Yaşınızı bilmiyorum ama 30 üstü değilseniz şimdi sanayiye girip çırak olmanızın önündeki engel ne? Ki okuyorum demissiniz muhtemelen 25ten fazla değilsiniz

    19-20 filan ciraklik icin uygun yaslar girip baslayin hemen?

    Alıntıları Göster
    19-20 çıraklık için iyi mi :)
    yahu sanayide kim ne yapsın bu yaştakileri ,en fazla ortaokuldan sonra gelecek ki ustalar ondan çırak olarak faydalanabilsin

    diğer türlü belli yaşı geçmiş kimse o şartlarda mümkün değil 1 gün bile durmaz

    konuya gelirsek bu durumun ileride sorun olacağını herkes biliyordu
    asıl sorun üniversite çokluğu değil ,ilkokuldan itibaren okullarda yönlendirme olmaması ,özel sektörün çin gibi bir ülkeyle rekabet etmekte zorlanması ,kalite eksikliği ,yeterli iş alanının açılmaması ,herkesin üniversite okumaya yönlendirilmesi vs. uzar gider




  • İşlerden dolayı askere gitmem hayatımı etkileyecekti. Bende özel bir üniversiteyi arayıp durumu anlattım. 2 günüm kalmıştı tecilin bitmesine. Adamlar işi ticarete çevirmişler. Önüme bir kağıt koydular ve içinden birini yüksek lisans için seç dediler, paralarını ödedim çıktım. Şimdi ben herhangi bir üniversiteye de yazılabilirdim ama onların o sorgusuz sualsiz benim böyle saçma sapan konuşmama karşılık bana yöntem göstermeleri garibime gitti. He dedim ki demek ki burada da her şey para. Yani şunu demek istiyorum mantığı bu şekilde çalışan bir kurumun eğitiminden ne beklenir. Adamlar resmen bu işi ticarete dökmüşler.
    Zaten nerede 4 katlı bir bina varsa bu hükümet döneminde eğitim sistemi sıfır birer üniversiteye dönüştüler. Çok bir şey beklemek aptallık olur buralardan mezun olan insanlardan. Bazı çocuklar vardır kimsenin bir harf bile öğrenemediği yerde gerçekten alim bile olabilirler çünkü o bilgiye kendisi gidiyor. Ama bazıları var öğretmen bir hareket yapsa derse bile küsebilecek kafada çocuklar. Buralarda ne eğitim verildi ki ne beklensin. İşin birde ekonomik tarafı var. Devlet üniversitelerine giden insanların çoğu aç ve ekonomik sıkıntı çekiyorlar. Ben en çok onlara üzülüyorum gerçekten çok yazık bizim gençlerimize. Suriyelileri doyurduk, besledik ama geleceğin emanet edildiği gençleri kenara ittik. Ben hakkımı helal etmiyorum, etmeyeceğim.




  • Konuya biraz at gözlüğüyle bakıyorum, kusura kalmayın.Ülkemin vasat bir lisesinden mezun vasat bir öğrenciydim.1996 Bursa Cumhuriyet Lisesi, gezici sınıf tabir edilen (dönem mezunları az çok bilir, her ders için farklı bir sınıfa giderdik karma olarak yaklaşık 50 kişi, kredili sistem) genel kültür bölümünden mezun olmuş biriydim.(sayısal/sözel/ea dışında kalmış boş tayfadan birisiydim).
    50 kişilik o hengameli sınıflarda (çocuk pencere kenarında sigara içiyor derste, bir tanesi akşamdan kalmış leş gibi içki kokuyor) bir matematik öğretmeni girdi sınıfa ve merhaba arkadaşlar, bugünkü konumuz birim çember .... Ve 1995'te lise 2'de benim hayat görüşüm değişti o anda.O ana kadar yaşadığım hayat, hayat değilmiş meğer.
    Matematik öğretmenim Ahmet Ziya hocam öyle güzel anlattı ki trigonemetri, türev ve integrali birden beynimde bir şimşek çaktı.Sonra dedim kendime ÖSS/ÖYS'ye gir.
    Girdim ve DPÜ Mak. Müh. kazandım 2. Öğretim.
    İlk 3 yıl üniversite okumanın özgürlüğü ile derslere girmedim ve 1-3/2-4 kapsamı dışında kalan derslerden kaldım.
    Sonra baktım bu iş böyle olmayacak biraz kendime yüklenmeye başladım.
    4. Yılımda okurken Termodinamik1-Isı transferi1 ve Akışkanlar Mekaniği1 derslerini aldım.
    Termodinamik ve Isı Transferi birbiriyle bağlantılı giderken Akışkanlar Mekaniği biraz değişik kaldı ve aldığıma pişman oldum kaldım.

    Gelgelelim sınavlara...
    Lisede kopya çekmek için 40 takla atan bir zihniyetim varken sevgili Prof. Dr. Hocamız bize haftalar öncesinden Termodinanik 1-2 ve Isı transferi 1-2'nin defter, kitap bütün notların açık olacağını söylemişti.
    Ünide bu şartlarda bile eleman formül ezberlemeye çalışıyordu.Ya bölüm başkanı bütün notlar açık olacak daha neyi ezberliyorsun?
    Ya açtırmazsa?
    Adam dedi işte defter/kitap açık.
    Ve açıktı...Böyle herşey açık olunca çok kolaymış gibi algılamayın...Onlarca tablo, onlarca formül...Öyle sorunun cevabı bölüm 3-sf.224 yazılı değil yani...Konuyu bilmiyorsan soruyu çözmenin imkanı yok.
    Hem Termodinamik 1-2 hem Isı Transferi 1-2 hem de Akışkanlar Mekaniği 1-2...Bu hoca ve asistanlarına çok teşekkür ediyorum, bizleri formül ezberleme ve bu değer nereden gelmiş/bu sabit neyin nesi gibi gereksiz vakit harcamaktan kurtardı.
    2003 yılında bütün öğrencilerin korktuğu, çekindiği hatta gücü yetmeyince itiraf dahi attığı bölüm başkanımızdan bitirme tezi aldım, tezimi anlattım komisyona (kojenerasyon ve yenilenebilir-geri kazanılabilir enerji), bölüm başkanıma desteklerinden dolayı teşekkür ettim ve bir makine mühendisi olarak mezun oldum.

    Ben şu an bizzat mesleğimi yapmıyorum ancak üniversite hayatım boyunca yaşadıklarım, tecrübelerim, şahıslarla olan ilişkilerim ve kendime özgüvenim konusunda her zaman iyi ki üniversiteyi okumuşum diyorum.

    Ben üniversiteleri hiç bir zaman İŞKUR olarak görmedim.

    Bazen lise öğreniminde yüksek notlu öğrenciler gelip danışıyorlar.
    -Diş hekimliği mi yazsam yoksa mimarlık mı?

    Ne *ok yazarsan yaz, senden bir halt olmaz.
    İçinden ne yapmak geliyorsa ve o yönde kabiliyetin varsa onu yap.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Türkiyede 110 bin avukat , 11.000 civarı hakim-savcı ve binlerce noter ve hukuk danışmanı var iken 100 binden fazla hukuk mezunu nasıl işsiz oluyor? Tüm avukat sayısı ülkede 110 bin, 100 bin mezun işsiz demek abesle iştigal. Evet çok fazla açıldı ve mezun veriyor ve evet çok kalitesiz eğitimleri var ama çok şükür hala gayet iyi kazanılıyor bu meslekte ve iş bol.
  • ulan neredeyse beleş üniversite okuyup ne çok ağlıyorsunuz ya. hiç bi yer kapatılmamalı. universite illa meslek vermek zorunda değil
  • 1. Üniversteler işsizlik yaratmıyor işsizliği sanayileşmeme yaratıyor yani işsizliğin kaynağı üniversite değil.
    2. Üniversitelerin sosyolojik kazanımları var en basit: gençleri çatı altı toplayıp onları aktivitelere yönlendiriyor. Çok sayıda sosyolojik kazanımlar var toplumun ihtiyaç düydüğü türden...
    3. Dünyanın en başarılı ünüversiteleri arasında paralı üniversitelerde var.
    4. Gelişmiş ülkelerin halkının 45% üniversite mezunu , Türkiyede bu oran 27,3%.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.