Şimdi Ara

Türkiye’de hayat kadını olmak

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
37
Cevap
0
Favori
2.020
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj


  • Nasıl karıya gittim nasıl hoplattım diyenlere gelsin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • birçok kişi kendi içinde dünyaya geldiği nehirin akıntısından pek kurtulamaz. çırpınıp nehirin kolları olan derelere sapmayı başarabilir ama dereden çıkıp uçmayı başarak çok az kişi vardır.

    bu kadınların da birçoğu böyle mağdurdur eminim ama bu mağduriyetler genellikle mağduriyet var olmayan diğer yerlerde de acındırma malzemesi olarak kullanılıyor.

    mesela, sulukule'de kentsel dönüşüm adı altında bir kültürel yıkım yaşandı. ortalıkta bir mağduriyet var.
    ve, sulukule'nin eski halinde orada var olan eğlence gecelerinde yerel halk para kazanıyordu ama yerel halk kendi kız çocuklarını para için küçük yaştan hayat kadını olmaya da ittiyolardı, yani ortalıkta yine bir mağduriyet vardı, çocukların mağduriyeti.

    şimdi, sulukule yok edildi. artık eğlence mekanları yok. halkı perişan oldu, dağıldı. ortaya bir mağduriyet çıktı. ama, yeni ortaya çıkan bu kültürel tahribin videolarına bakıyosun eski evlence evlerini övüp duruyolar. sanki o mekanları işleten kişiler aynı zamanda genç kız çocuklarının satılmasına ön ayak olmuyolarmış gibi.
    dünkü pezemenkler bu günün mağdur ve sözde kahramanları oldular bu videolarda.

    günümüzde mağduyetlerin saptırılması en çok kadınlar konusunda yapılıyor. Türkiye'de kırsal kesimde cahil bırakılmış ve söz hakkı olmayan çok kadın var. öte yanda, bir de şehirde psikolojisi bozulmuş, garip, erkek düşmanlığı ile bezenmiş bir kadın güruhu var ki bu ikinci tip kadınların mağduriyet yaşadıkları falan yoktur aslında ama kendileri sürekli erkekler tarafından ezildiklerinden falan bahsederler yalandan. örnek olarak da hep köydeki, ya da sulukule gibi yerlerdeki ezilen kızları-kadınları örnek gösterirler, ama, aslında kendilerinin o kadınlarla alakaları yoktur. çok gördük böyle. kadın modern şehir ortamında yaşıyor, modern bir iş yerinde çalışıyor, kadına kimse bir şey demediği halde kadın agresif şekilde dolanıyor ortalıkta, en ufak bir şeyde erkeklere tepki göstermekten geri çekinmiyor, ve sonra bir bakıyorsun kadın feminist yürüyüşüne gitmiş biz eziliyoruz diye bağırıyor. bu kadına: "sen nasıl eziliyorsun yahu" diye sorsan köydeki kadını örnek verir, ama, zaten böyle bir soruyu soramazsın bile. sorarsan anında: "kadın düşmanı", "tecavüzcü destekçisi", "potansiyel katil ruhlu" ilan edilirsin.

    yani bu tarz şeyler yaz yaz bitmez ama işte sorun şu, ortalıkta mağdur var, çok mağdur var, ama, bir de kendileri zerre kadar mağduriyet yaşamadıkları hâlde başkalarının mağduriyetini alıp kendisine basamak yapan şerefsizler var.

    yukarıda: "nerede işe başvursan tecavüze uğradım" demiş kadın. valla şöyle bi durum var, zerre kadar mağduriyet yaşamayıp da mağdurum diye gezen o kadar çok kadın gördüm ki, artık görmeden inanamıyorum. evet biliyorum ülkede herkes plazalarda çalışmıyor ve çok pislik iş yerleri de var, ama, sorun şu ki bu tarz kadın mağduriyetleri sanki her yerde her erkek böyle yapıyormuş gibi lanse edilerek anlatılıyor. kardeşim bu ülkede modern iş yerlerinde emin olun erkeklerin kadınlardan çektikleri işkence kadınların erkeklerden çektiklerinden fersah fersah daha fazladır. net söylüyorum. bu yüzden "nerede işe başvursan tecavüze uğradım" gibi laflara bakıp da genel yargıya varmayın derim. çoğu iş yeri böyle değil ve abartmayı seven de çok kadın var.

    bugün ben Türkiye'nin en modern ve merkezi lokasyonlarından birinde bulunan büyük bir şirketin çok katlı bir plazasında çalışıyorum ve bu kadar modern bir iş yerinde bile stajyerlere ders anlatacağın zaman ilk başta kızların sakınıcı tavırlarını görebiliyosun. hani ortalıkta fol yok yumurta yok, daha ilk baştan kızların çoğu (hepsi böyle yapmıyo ama) bakıyosun sanki sen ona sulanacakmışsın gibi duvara bakmaya çabalıyo. gerçi sonra tabi sonra hepsi değişiyo ama iğrenç bi durum bu yani. bu kızların yaşları küçük, beyinleri nispeten saf, ama, kız o plazaya gelirken bile bir ön yargı ile donatılarak gelmiş. hani o kız gidip de: "şu eğitmenin bana bakışını beğenmedim" dese, senin hayatın kayar. ben İzmir'de bebek gibi kızlarla aynı sıraları paylaşarak okudum, onlarla büyüdüm. İzmir'in güzel kızlarından bir tane bu tarz abuk subuk davranış sergileyen hiç görmedim, tam tersine hepsi gayet normal idiler, hepsiyle arkadaş idik yani benim lisedeki 4 kişilik arkadaşlık grubumda iki kişi kız idi, ve birisi okulun en güzel kızıydı, ne okulda ne sokaklarda hiçbir kızda en ufak sakınıcı bir tavır görmedim ben. ne zaman ki İstanbul'a geldim, hayatımda ilk defa kızların anlamsız abuk subuk pasif agresif tavırlarına şahit olmaya başladım ki bu kızlar da güzellik ile alakası olmayan kızlar. 8 mart dünya kadınlar gününü kutlamaya eşiyle birlikte gelen adamı: "sen git evinde ev işini yap, eşinin dönmesini bekle" diyerek anons ile meydandan kovmak nedir? bu kadar manyak ve zorba olan kadınlar büyük ihtimal kendi hayatlarında zerre kadar mağduriyet yaşamayıp tam tersine etraflarında erkeklere zorbalık yapıyolardır ama sorsan köydeki zavallı, cahil, özgüvensiz kadınları örnek verip: "vallahi çok eziliyoz" diye kendisine pay çıkartır.

    kısacası, burası mağduristan. herkes bir yerlerden mağduriyet kazma derdinde. gerçek mağdurlardan çok azı göz önüne geliyor. Greta Thunberg gibi tüm sülalesi akıl almaz zengin olan ve kendi gemileri var olan, dünyanın en rahat ülkelerinden birinde mükemmel rahatlıkta bir hayat yaşayarak büyümüş birini bile: "gençliğimi çaldınız" diye mağdur adı altında sundular önümüze. ama, aynen Greta gibi iklim değişimi ile ilgili konuşma yapmak isteyen Afgan bir erkek çocuğa vize vermeyip ülkelerine almadılar ve konuşturmadılar çünkü vitrin değeri yok. Greta'nın vitrin değeri var. düyadaki en şanslı en zengin en iyi yaşama sahip çocuklardan birisi şu anda mağdurum diye dünyaya bağırıyo. yersen.
    Aslında tam olarak düşündüğün gibi değil. Katarsis Xtra'da izlemiştim, genç bir kadın nerede iş ararsam arayayım tecavüze yeltendiler demişti.

    Türkiye'nin acı bir gerçeği var ki o da abazanların haddi hesabı yok bu memlekette.

    Ayrıca kimse kusura bakmasın; ama bu tip mekanlara gidenler hiçbir hanımefendiyi haketmiyor kesinlikle, bırakın insanca yaşamayı, mağarada yaşamayı bile haketmiyor.
    Yani mesele tam olarak namussuzluk değil.
  • Kariya gittim nasil hoplattim bi gorseniz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gold5555 -- 24 Mart 2020; 14:1:25 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Erkekler gibi şerefiyle maden işçiliği yapsaydı tutan mı vardı ? Kolay para için bedenlerini ve namuslarını satıyorlar hepsi bu .
  • Thomas Silverstein T kullanıcısına yanıt
    Aslında tam olarak düşündüğün gibi değil. Katarsis Xtra'da izlemiştim, genç bir kadın nerede iş ararsam arayayım tecavüze yeltendiler demişti.

    Türkiye'nin acı bir gerçeği var ki o da abazanların haddi hesabı yok bu memlekette.

    Ayrıca kimse kusura bakmasın; ama bu tip mekanlara gidenler hiçbir hanımefendiyi haketmiyor kesinlikle, bırakın insanca yaşamayı, mağarada yaşamayı bile haketmiyor.
    Yani mesele tam olarak namussuzluk değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DrakeMcCain -- 24 Mart 2020; 17:11:17 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Videoyu izlemedim bile, başlığa yorumum;
    Kolayını bulmuşlar birde şikayet ediyorlar.
    Doğuştan oluşanla para kazanacağına bir şeyler kazanmak için emek harcasaymış.
    Erkeklerin hem parasını alıp hem hor görürler birde hala şikayet ederler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yılmaz1907 -- 24 Mart 2020; 17:19:10 >
  • Yılmaz1907 kullanıcısına yanıt
    Bizim insanımız önyargılı. Kadın videoda boşuna demiyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Thomas Silverstein T kullanıcısına yanıt
    Kadının hayat hikayesini dinlemeden yaftalama

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mantarın Başı kullanıcısına yanıt
    Herkesin kendisine göre bir hikayesi var.
    Kimse çıkıp oraya ben zevk için yapıyorum demez.
    İstese hikayesini kendisi değiştirebilirdi ama kolayına teslim oluyorlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yılmaz1907 kullanıcısına yanıt
    Oraya isteyerek düşülmüyor. Çıkmak isteyen kızları kesip doğruyorlarmış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mantarın Başı kullanıcısına yanıt
    Millet olarak duygusallık la olaylara atlarız biz hep.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Thomas Silverstein

    Erkekler gibi şerefiyle maden işçiliği yapsaydı tutan mı vardı ? Kolay para için bedenlerini ve namuslarını satıyorlar hepsi bu .
    izlemediğin belli. izlesen olayın bunla alakalı olmadığını anlardın. yorumun alakasız olmuş. direkt önyargıyla yazmışın.

    ayrıca herkes para için bir şeyini satıyor. kimi para karşılığında bilgisini, kimi zamanını veya beden gücünü satıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi pcdaly -- 24 Mart 2020; 18:29:47 >
  • birçok kişi kendi içinde dünyaya geldiği nehirin akıntısından pek kurtulamaz. çırpınıp nehirin kolları olan derelere sapmayı başarabilir ama dereden çıkıp uçmayı başarak çok az kişi vardır.

    bu kadınların da birçoğu böyle mağdurdur eminim ama bu mağduriyetler genellikle mağduriyet var olmayan diğer yerlerde de acındırma malzemesi olarak kullanılıyor.

    mesela, sulukule'de kentsel dönüşüm adı altında bir kültürel yıkım yaşandı. ortalıkta bir mağduriyet var.
    ve, sulukule'nin eski halinde orada var olan eğlence gecelerinde yerel halk para kazanıyordu ama yerel halk kendi kız çocuklarını para için küçük yaştan hayat kadını olmaya da ittiyolardı, yani ortalıkta yine bir mağduriyet vardı, çocukların mağduriyeti.

    şimdi, sulukule yok edildi. artık eğlence mekanları yok. halkı perişan oldu, dağıldı. ortaya bir mağduriyet çıktı. ama, yeni ortaya çıkan bu kültürel tahribin videolarına bakıyosun eski evlence evlerini övüp duruyolar. sanki o mekanları işleten kişiler aynı zamanda genç kız çocuklarının satılmasına ön ayak olmuyolarmış gibi.
    dünkü pezemenkler bu günün mağdur ve sözde kahramanları oldular bu videolarda.

    günümüzde mağduyetlerin saptırılması en çok kadınlar konusunda yapılıyor. Türkiye'de kırsal kesimde cahil bırakılmış ve söz hakkı olmayan çok kadın var. öte yanda, bir de şehirde psikolojisi bozulmuş, garip, erkek düşmanlığı ile bezenmiş bir kadın güruhu var ki bu ikinci tip kadınların mağduriyet yaşadıkları falan yoktur aslında ama kendileri sürekli erkekler tarafından ezildiklerinden falan bahsederler yalandan. örnek olarak da hep köydeki, ya da sulukule gibi yerlerdeki ezilen kızları-kadınları örnek gösterirler, ama, aslında kendilerinin o kadınlarla alakaları yoktur. çok gördük böyle. kadın modern şehir ortamında yaşıyor, modern bir iş yerinde çalışıyor, kadına kimse bir şey demediği halde kadın agresif şekilde dolanıyor ortalıkta, en ufak bir şeyde erkeklere tepki göstermekten geri çekinmiyor, ve sonra bir bakıyorsun kadın feminist yürüyüşüne gitmiş biz eziliyoruz diye bağırıyor. bu kadına: "sen nasıl eziliyorsun yahu" diye sorsan köydeki kadını örnek verir, ama, zaten böyle bir soruyu soramazsın bile. sorarsan anında: "kadın düşmanı", "tecavüzcü destekçisi", "potansiyel katil ruhlu" ilan edilirsin.

    yani bu tarz şeyler yaz yaz bitmez ama işte sorun şu, ortalıkta mağdur var, çok mağdur var, ama, bir de kendileri zerre kadar mağduriyet yaşamadıkları hâlde başkalarının mağduriyetini alıp kendisine basamak yapan şerefsizler var.

    yukarıda: "nerede işe başvursan tecavüze uğradım" demiş kadın. valla şöyle bi durum var, zerre kadar mağduriyet yaşamayıp da mağdurum diye gezen o kadar çok kadın gördüm ki, artık görmeden inanamıyorum. evet biliyorum ülkede herkes plazalarda çalışmıyor ve çok pislik iş yerleri de var, ama, sorun şu ki bu tarz kadın mağduriyetleri sanki her yerde her erkek böyle yapıyormuş gibi lanse edilerek anlatılıyor. kardeşim bu ülkede modern iş yerlerinde emin olun erkeklerin kadınlardan çektikleri işkence kadınların erkeklerden çektiklerinden fersah fersah daha fazladır. net söylüyorum. bu yüzden "nerede işe başvursan tecavüze uğradım" gibi laflara bakıp da genel yargıya varmayın derim. çoğu iş yeri böyle değil ve abartmayı seven de çok kadın var.

    bugün ben Türkiye'nin en modern ve merkezi lokasyonlarından birinde bulunan büyük bir şirketin çok katlı bir plazasında çalışıyorum ve bu kadar modern bir iş yerinde bile stajyerlere ders anlatacağın zaman ilk başta kızların sakınıcı tavırlarını görebiliyosun. hani ortalıkta fol yok yumurta yok, daha ilk baştan kızların çoğu (hepsi böyle yapmıyo ama) bakıyosun sanki sen ona sulanacakmışsın gibi duvara bakmaya çabalıyo. gerçi sonra tabi sonra hepsi değişiyo ama iğrenç bi durum bu yani. bu kızların yaşları küçük, beyinleri nispeten saf, ama, kız o plazaya gelirken bile bir ön yargı ile donatılarak gelmiş. hani o kız gidip de: "şu eğitmenin bana bakışını beğenmedim" dese, senin hayatın kayar. ben İzmir'de bebek gibi kızlarla aynı sıraları paylaşarak okudum, onlarla büyüdüm. İzmir'in güzel kızlarından bir tane bu tarz abuk subuk davranış sergileyen hiç görmedim, tam tersine hepsi gayet normal idiler, hepsiyle arkadaş idik yani benim lisedeki 4 kişilik arkadaşlık grubumda iki kişi kız idi, ve birisi okulun en güzel kızıydı, ne okulda ne sokaklarda hiçbir kızda en ufak sakınıcı bir tavır görmedim ben. ne zaman ki İstanbul'a geldim, hayatımda ilk defa kızların anlamsız abuk subuk pasif agresif tavırlarına şahit olmaya başladım ki bu kızlar da güzellik ile alakası olmayan kızlar. 8 mart dünya kadınlar gününü kutlamaya eşiyle birlikte gelen adamı: "sen git evinde ev işini yap, eşinin dönmesini bekle" diyerek anons ile meydandan kovmak nedir? bu kadar manyak ve zorba olan kadınlar büyük ihtimal kendi hayatlarında zerre kadar mağduriyet yaşamayıp tam tersine etraflarında erkeklere zorbalık yapıyolardır ama sorsan köydeki zavallı, cahil, özgüvensiz kadınları örnek verip: "vallahi çok eziliyoz" diye kendisine pay çıkartır.

    kısacası, burası mağduristan. herkes bir yerlerden mağduriyet kazma derdinde. gerçek mağdurlardan çok azı göz önüne geliyor. Greta Thunberg gibi tüm sülalesi akıl almaz zengin olan ve kendi gemileri var olan, dünyanın en rahat ülkelerinden birinde mükemmel rahatlıkta bir hayat yaşayarak büyümüş birini bile: "gençliğimi çaldınız" diye mağdur adı altında sundular önümüze. ama, aynen Greta gibi iklim değişimi ile ilgili konuşma yapmak isteyen Afgan bir erkek çocuğa vize vermeyip ülkelerine almadılar ve konuşturmadılar çünkü vitrin değeri yok. Greta'nın vitrin değeri var. düyadaki en şanslı en zengin en iyi yaşama sahip çocuklardan birisi şu anda mağdurum diye dünyaya bağırıyo. yersen.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 24 Mart 2020; 18:45:21 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Veren memnun alan memnun

    Escortlar tercihimdir genelev hiç hoş değil



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-39A3D5E9A -- 24 Mart 2020; 19:10:42 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Çöp

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • İzledim ve baya güzeldi bu tür mekanlara hayatımda hiç gitmedim gitmemde şuradaki yorumlara baktım insanlar empatide aciz sadece sağı solu yargılayan tipler doluşmuş ikincisi bu ülkede abaza bitmez adam evinin rızkını alıyor bu tür mekanlarda harcıyor evdeki eşine gram saygısı yok kadınları sadece sex gözüyle bakıyorlar bu toplumda karıma ve çocuklarıma nasıl güvenli bir hayat kurayım ki en ufak fırsatta bu ülkeden kaçarım ama ülkeyi sevmediğim için değil ülkemin insanının cahil abaza pislik insanlar olduğu için .

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • yukarıda bahsettiğim konulara bir ek yapayım.

    mağduriyetlerin farklı emeller için kullanılmasıın en güzel örneklerinden birisi HDP'dir. HDP kendi kitlesini büyütebilmek için Türkiye'deki ateist örgütlenmelere, lgbt örgütlenmelerine, kadın hakları örgütlenmelerine adamlarını sızdırır, ve o adamlar sonra oraları ele geçirirler.

    işin komik tarafı ise, kadın hakları örgütlenmelerinin HDP tarafından ele geçirilmesi ve HDP'nin kendisini sözde kadın hakları savunucusu gibi lanse etmesi. ve bu masala kanan batıdaki bazı genç kızların HDP aşığı olmaları. halbuki HDP'nin sözde kendi kitlesi olan doğudaki kesimde gidin bakın, kadın hakkı diye bir şey yoktur orada, kardeş sayısı söylenirken bile sadece erkek olan kardeşlerin sayısı söylenir. HDP doğudaki ezilen kadınların haklarını iyileştirmek için hiçbir şey yapmaz ama batı'da kadın hakları yürüyüşlerini organize eder, İzmir, İstanbul gibi yerlerde bakıyosun HDP'yi kadın hakları savunucusu olarak gören ve HDP'ye büyük sempati duyan birçok kız var.

    tabi bir de doğu'da doğmamış ve doğu'da hiç yaşamamış ama kökeni doğu olduğu için: "siz ne anlarsınız" diyen HDP'li meriç tayfası vardır. ben İzmir'liyim ama doğuda yaşadım, öğretmen olan babamın doğu görevi için Ağrı'da yaşadık ve terör zamanlarında yaşadık. orada neyin nasıl olup bittiğini kendim gördüm.

    yani işte ülkede mağduriyet var, çok var, ama, mağduriyetten geçinen, mağduriyetten ekmek kazanan örgütlenmeler de var. mağduriyetin bitmesi için bir şey yapmazlar ama acındırma ile kendilerine ekmek çıkartmaya çabalarlar. bu yüzden Türkiye'de genç kızların parayla satılmaları bitmez. çünkü kimsenin umrunda değil. aynen doğu'daki kadınların mağduriyetlerinin HDP'nin umrunda olmaması gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 24 Mart 2020; 19:31:0 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Thomas Silverstein T kullanıcısına yanıt
    +1

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Mantarın Başı kullanıcısına yanıt
    Yav he he. Radikal feminist akp de buna izin verecek. Akp kadınlara tapıyor bea. Buna mı izin verecek? Komik olma. Kadın beyanı esastır ı çıkarıp, sadece bir kadının ağzından çıkan iki kelime ile erkeklere ömür boyu hapis veren, fiziksel ve kimyasal hadım işkencesi yapan akp den bahsediyoruz. Genelevlerde öyle bir şey yok. Çalışmak istemiyorsa bıraksın. Bu kadar basit.
  • pcdaly kullanıcısına yanıt
    Bedenini satmak nedir yahu? Bir de normalmiş gibi yazmışsın. Ne iğrençsin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cross Thread

    Bedenini satmak nedir yahu? Bir de normalmiş gibi yazmışsın. Ne iğrençsin.
    namus ve şerefi bedene bağlamıyorum. sen namusu et parçası ile ilişkilendiriyor olabilirsin. ben ilişkilendirmiyorum.

    muhtemelen evlenilecek kızın bakire olması gerektiğini falan da söylersin

  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.