Türk insanı neden Üretime değil,al-sat'a odaklı ?

Anlatayım.

Sene 2003 lcd televizyon, uydu alıcı falan yapıyoruz. Üretimin başındaki yeni mühendisim. Yeni firmayız ama satışlar iyi. Ürünümüz yazılım üretim bizden, işlemci Kore'den şeklinde ortağız.

2001 krizini bile atlatmışız. Tehh.

Sonuç 2004 yılında piyasaya başka bir marka geldi. La aldım elime bildiğin Çin yapımı. Ama made in Turkey yazıyor. Satış fiyatı bizim üretim maliyetinden düşük. İmkansız. Akp'lilerin firması.

Gittim ataştırdım. Üretiyoruz diye deli gibi teşvik alan akp'li bir vekilin firması bitmiş hazır ürünü sokuyor yurda gümrüksüz. Ne diyerek sokuyorlar halen bilmiyorum.

Tüm orta boy üretici firmalar tek tek battı. Sonra ne mi oldu akp'li firma tek kuruş vergi ödemeden zarar ettik diye kapattı külliyen yalan.

Gitti sonra o Çin menşei ürünlerin bayiiliğini aldı.

Na neden üretim yok. E yok.

herkes kısa yoldan zengin olma peşinde. kimse üreteyim demiyor.

Hocam benzer bir durumu ben de yaşadım. Aşırı vergiler, maliye baskısı vs derken yılmış ve kısa süreli bir girişimcilik serüvenim olmuştu ortağım ile birlikte. Sonra "Başlarım lan bu işe" diyerek ben ayrıldım, ortağım bir süre başka işler yapmaya çalıştı. Acayip kafası çalışan, müthiş girişimci bir adamdı defalarca batıp çıkan birisi yani benden önce de benden sonra da.

Baktı üst kademede tanıdık yok, her türlü girişiminde ortada kaldı durdu. Çabaladı durdu. En son bir şirkette koordinatördü. Ama pandemiden dolayı ayrılmış. Evde bomboş oturuyor. "Yoruldum" diyor.

Miller "yok parates 0.5 kr" diye tartışa dursun. Aracı firmaların ettiği kârı hesaplayan yok. Bu sistemin sahibi devlet ile birlikte bazı kesimlerdir ahanda iddia ediyorum buradan. Bu işleri yapan arkadaşlar vardı bir ara konusu açılmıştı. Yaş meyve sebze tedariği maalesef bir kaç grubun elinde...

Ooo daha onlara girmedim bile. Türkiye'de tıp elektroniği firmasının ayağını kurduk benim isteğimle. Oğlum ülkemde büyüsün dedim. Halen 1 milyon TL'nin üstünde alacağımız var kapatalı 2 sene oldu. Tüm çalışanları Rusya, Azerbaycan yolladık. Biri bile ülkemde kalayım demedi. Bir tanesi bile geri dönmek istemiyor. La Avrupa'da değil çalıştıkları yerler.

Hanıma bir gelinlik mağazası açtım. Hayatımda yaptığım en iyi iş kapatmak oldu.

Çalışanın stopaj vergisi nedir la. Devlet ümüğüne çöküyor.

Üretim için Akp'nin yalakası olacaksın, ya da o kadar büyük olacaksın dokunmaya cesaret edemeyecekler. Orta düzey her üretici resmen batmaya mahkum. Zaten istatistikleri var 3 sene ortalama batış süresi.

1) Taksitle ürün alıp kutusunu açmadan nakit olarak satarak nakit ihtiyacını karşılayan insanlar var. Sıfırı 5.000 olan ürünü 4.500'e satıyorlar, bunlardan alan kişi de 4.800'e satıyor.

2) Bugün 5.000 liraya aldığın ürün gelecek ay 5.500 lira oluyor

3) Bütün gün sahibinden vs. sitelerde takılan bir kesim var. Ederinin altına koyulan ürünü alıp satarak kar ediyorlar.

-vaktinde hile hurda ile ak sakallı amcalarımız ev alıp kiraya veriyor kimisi yatırım niyetine araba alıyor,

-Borsa sadece bankacıların ve 50/60 yıl önceden kalma köklü firmaların birbiriyle atışdığı çöplük olmuş.

-krizlerde batması ve yerine yenilerinin gelmesi gereken ensesi kalın firmalar devleti sömürerek yeni girişimcilerin ağzına etmiş.

-oy toplamak uğruna halk' gündemi sürekli saçmalıklarla doldurulup, üretime teşvik etmek "al lan bu faizsiz parayı zaten batacaksın ödersin bir ara" olmuş.

-Ülkede girişim yapacak en kafası çalışan adamlar gidip tıp okumuş/ mühendislik okuyanlar bir şekilde ülkeden kaçmış. Girişim yapanların bir çoğu vaktiyle çıraklıktan başlamış kendi çapınca bir şeyler öğrenmiş birçoğu cahil kitle, halk'la ilişkilerden tut ne şirket muhasebesi, ne yönetimi ne pazarlaması... Siyasi bir el ile tepeye çıkmış dünya ile rekabet etmek yerine gariban ile rekabete odaklanmış.

-Ülkedeki eskiden kalma şeyh kültürü yeni nesil YAŞLILARA işlemiş.Yaşlıysam ben tecrubeliyim bilgiliyim deyip egoları kör etmiş onları. 50 yaşındaki adama android telefon kullanmayı bile öğretemiyorsun ama sana yatırım yapacak paraya sahip. Örnek almaya çalıştığımız ülkelerdeki yaşlılara bak vızır vızır. Elin adamı cryberpunk gibi boktan bir oyun yapar dünyanın parasını çeker, sen onun ne olduğunu dahi anlamazsın bizimkilere. Tarlada domates satma desen ancak anlar.

Bunlar sadece bazıları.

Üretimi kolay bir şey zannedenler yine coşturmuş.Türkiye'de başarının cezasız kalmadığını öğrenememişler henüz.5 yıl üretim yaptım ve devletime katma değer sağladım ama o ne yaptı?İthalatı teşvik etti.

Benim ürettiğim parçanın maliyeti işçilik, vergi her şey dahil 25 lira iken ithal ettiği parça vergiler dahil 15 lira olursa tabi ki batarsın.Kalitenin bir önemi yok.İşini görsün yeterli.Ben üretim yaptığım için bana destek olacağı yerde resmen köstek oldu.Benden vergi almasa herkes benden alır.Vergisiz olarak ben de 15 liraya mal ederim ama destek yok.Sonra da memlekette niye üretim yerine al-sat var diyorsunuz.

Şu an ben de al-sat yapıyorum.Kafam öyle rahat ki.Karı az bile olsa risk yok.İşte bu yüzden üretime girilmez.

Çin ne kadar büyüdü diyorsunuz ya üreticilere destek var.Zamanında kargoları dünyanın en ücra köşesine gönderdi.Nasıl gönderdi?Üreticiden kargo bedeli almayarak.Amaç ülkeye sıcak döviz girsin gerisi önemli değil.Bu olaya sizler de şahitsiniz işte.Gümrük vergileri gelmeden önce herkes çinden alışveriş yapıyordu.O zaman vurdukları parayı vurdular zaten.

Çine acıdığımız zamanları hatırlarım.Şimdi adamların nüfusu bizden kat kat fazla ama buna rağmen asgari ücretleri bizimkinden fazla!İşte ekonomi böyle yönetilir.

Üretimin olmadığı yerde halk vergilerin altında ezilir.Bu durumu halihazırda iliklerimize kadar hissediyoruz.