Şimdi Ara

Teşekkürler canım ülkem ben pes ettim

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
233
Cevap
6
Favori
20.298
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
386 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • evet artık mücadele etmiyorum sadece karın doyurup dışındaki vakitlerimde oyun oynuyorum.

    27 yaşında evliyim

    zerre kadar umut kalmadı gelecek planı kalmadı

    arabanın a sını hayal edemiyoruz pc bozulsa yenisini alamayız vs. tamamen günlük yaşıyorum

    teşekkürler canım ülkem



  • 27 yaşında bekarım (!) (Çok uzun süre bekar kalacağımı zannetmiyorum) matematik mezunuyum ve 3 kuruşa dershanelerde çalışıyorum. Özel dersler olmasa aç kalacağım.

    Öğrencilik döneminden aldığım arabam var, ailemin durumu yerinde, bana her konuda destek çıkarlar, çıkıyorlarda.

    Korona başladığından beri ailemle yaşıyorum. Öğrencilik döneminden kalan KYK borcum hala duruyor; 25k civarında.


    Genel olarak hayatımdan bende memnun değilim. Sene 2021, teknoloji çağında; hala PS, PC gibi elektronik aletlerin lüks olduğuna inanan, inandırmaya çalışan bir hükümet ile yönetiliyoruz.


    Uğraştığım bir ton şey var, 2-3 hafta sonrasında hayatımın ne yönde düzene gireceği belli olacak. Hala kaygılarım var, hala umutsuzluk var.


    Bende boş zamanlarımda PC de oyun oynuyorum. Malesef en ucuz aktivite PC oyunları, onuda seneler öncesinden kalma monitör ve kasa ile olduğu kadar, 30-40 fps lerde oynuyorum  


    Yine de kendi halimden çok, 100-200 liraları bile bulamayan, dayanacak hiç kimsesi olmayanlara daha çok üzülüyorum.

    Ülke isyanın eşiğinde, hiç kimse halinden memnun değil.

    "Erken seçim söz konusu değil" diyen yönetim; gerçeklerin farkında. Çünkü biliyorlar sonucu, biliyorlar gidiciler.

    Giderken de problemsiz gitmeyecekler, çünkü onlar gittikten sonra belki de vatan haini ilan edilecekler; ülkede yolsuzluk yapmayan kalmamış.

    Eh zaten bu yüzden herkes açken, herkes evinde kapalı duruyorken, bir ton bekçi, polis alımı yapılıyor.

    İsyandan korkuluyor.


    Benim kendi polisime güvenim kalmadı, bunun da suçlusu belli. Yarın öbürgün bankalardaki nakit paralarımıza bile el konabilir.

    Korkuyorum, üzülüyorum.

    Hatta şu yazdığım ofansif eleştri yüzünden içeri bile atılabiliriz, o yüzden korkak ve ürkek yazıyoruz.

    ".ıçının kılıyız" diyen elemanlardan biri gidip şikayet edip; bir ton uğraştırmasın diye.


    Hiç bir partinin partizanı değilim. Ben değişim istiyorum, ben ileride olacak çocuğumun daha güzel şartlarda yaşamasını, 20 li yaşlarda ekran kartı alırken bizim kadar sıkıntı çekmemesini istiyorum. Dinci bir anlayışla, neredeyse şeriate giden bir yönetimle yönetilmesini, "KENDİ POLİSİNDEN" korkmasını istemiyorum.


    Polisimiz bizi koruduğunu, bize hizmet ettiğini unutup, insanlara; "Gel lan buraya, arama yapacağım" diyecek kıvama gelmiş.


    Neden isyandan korkuyorum?

    Şu yokluk döneminde, geçinmenin ve yaşamanın zor olduğu günlerde (Vizyon sahibi olup, birikim/yatırım yapıp, hayal kurup gezip tozmayı düşünmüyorum bile) yönetim değişir de; bekçiler işsiz kalırsa; polisler işsiz kalırsa; belediyede yapılan yolsuzluklar ortaya çıkıp; 3-4 farklı birimden maaş alan insanlar tespit edilirse; sizce ne olacak?

    Bunlar belki 100.000 kişi, peki bunların aileleri?


    Siz hiç bir çocuğun elinden oyuncağını aldınız mı?

    Peki sizce insanların elinden ekmeğini alırsanız ne olur?


    Yanlış anlaşılmak istemiyorum; sadece yolsuzluk, hırsızlık yapanlar için söylüyorum bunu.

    İstanbul meclisi kamuoyuna açıldığından beri izlemeye başladım, her izlediğimde önce şaşırıyorum, sonra gülüyorum, sonra üzülüyorum. Bizi yöneten insanlar bunlar olmamalı.


    Madem diplomanın hiç önemi yok, neden hepimiz bir taraflarımızı yırttık diploma aldık?

    Madem diploma olmadan, yalan diploma ile biryerlere gelinip, maaşlar alınabiliyor, biz neden o kadar çile çektik?

    Üniversite de çırpınan kardeşlerim, çırpınıyorsunuz ama; araştırma görevlisi alımlarında bile torpil dönüyor.

    Çok üzücü ama; üniversiteniz bittiğinde hiç birşey değişmeyecek. Tek başınıza ayaklarınızın üzerinde durup, insani bir hayat yaşamak istiyorsanız asgari ücretin 2 katı olması gerekiyor.


    Oturup matematiğini yapmayacağım bu işin, ilden ile fark eder; eğer sizin vizyonunuz yoksa, karın tokluğuna, birikimsiz, ömür boyu çalışırım diyorsanız; tabii ki asgari ücret küçük şehirlerde yeterli olabilir.

    Ama herkesin sizin gibi vizyonsuz olmasını bekleyemezsiniz.


    Sosyal medyada bir amcanın söylediği bir şey çok etkiledi beni.

    Soruyorlar amcaya;

    -"Beyefendi, ekonomimizden memnun musunuz?"

    *"Değilim, neden memnun olayım, açım!"

    -"Beyefendi, bundan 30 sene önce insanlar bakkal kuyruklarında bekliyorlardı, şeker, yağ alamıyorlardı, şimdi herşeye erişimimiz var?"


    Amcanın cevabı içimi sızlattı.


    *"Ben 60 yaşındayım, ben o dönemlerde yaşadım, ben o tüp, yağ kuyruklarında bekledim. Ama en azından bir kere kuyruğa girdiğimizde, 3 koli yağ alabiliyorduk, 2 ay yetecek kadar tüp alabiliyorduk, şimdi? Kuyruk yok ama alamıyoruz!"


    Keşke kuyruk olsaydı arkadaşlar. Tamam, o zamanda neden diğer ülkelerin ithalat-ihracatı gelişmiş, bizimki gelişmemiş derdik; ama en azından insanlar bu kadar kötü durumda olmazdı.


    Benim durumum kötü değil, şanslıyım bu konuda. Şükür muhtaç olmadım, olacağımı da sanmıyorum. Forumun genel kitlesinin de durumunun iyi olduğunu, en azından yaslanacak birilerinin olduğunu düşünüyorum.


    Lütfen düşünün arkadaşlar. Bizim ülkemiz cennet, şu yaşıma kadar gezip görmek istediğim ülkelerin sadece 2 tanesine gidebildim, bu bile çok büyük lütuf aslında orta direk bir aileye sahip birisi için.

    Bizim ülkemiz kadar şanslı konumda olup, potansiyel geliri yüksek olan başka HİÇ BİR ÜLKE YOK.

    Bırakın bir de başkaları denesin yönetmeyi. Belki yeni gelen daha kötü olacak, ama bu bir arayıştır arkadaşlar, bu arayış %80 memnun olana kadar bitmemeli.


    Yine çok yazdım, görüşürüz arkadaşlar  

    Asıl sen anlamadın. Zaten olayı bile anlamamışsın. Ben zaten normal bir insan olduğumun farkındayım. En azında Pc bileşenini alamayacak kadar fakirleşen insana lükse düşkün bu diyecek kadar kapasitemi düşürmedim demeye çalıştım.

    Kapasitesi düşük diyaloglara örnekler:

    -Otomobil fiyatları çok arttı. ÖTV'ler çok yüksek.

    -Araç almak zorunda değilsiniz. Bunlar lüks. AVM'lerin otoparklarında yer yok. Kaldırımlarda yürünecek yer yok.


    -Bisiklet fiyatları çok yüksek, ÖTV yüzünden.

    -Bisiklet almak zorunda değilsiniz. Beyimizdeki lükse bak, bir de bisiklet alacak, millet yiyecek ekmek bulamıyor.


    -Telefon fiyatları kur, vergi diye diye uçtu gitti. Çok pahalı.

    -Ayfon almak zorunda değilsiniz.

    -Iphone alan kim en dandik akıllı telefonlar 1500 TLden başlıyor.

    -....


    -PC bileşenlerin fiyatları arttı. Bu zamanda PC alınmaz, toplanmaz.

    -PC almak zorunda değilsiniz. Al işte 300 TL'lik bi tablet tmm. Bu kadar lüks düşkünü olmayın.


    -Dünyada oyuncak niyetine alınan 500 dolarlık konsolu burada 1100 avroya denk geliyor çok pahalı. Ekonomi ne hale gelmiş.

    -Konsol almak zorunda değilsiniz. Konsol lükstür. Beyimizin dertlerine bak, başka derdi yok. Sınırlar olmuş yangın yeri adam konsol derdinde...

    Sigara içmek zorunda değilsiniz, içki içmek zorunda değilsiniz (ikisini de kullanmam)

    -Çikolata yemek zorunda değilsiniz. Vs vs.


    Kapasitesizlik örnekleri çoğaltılabilir, keşke azaltılabilse. Bu anlayıştaki insanlara göre insan sadece yiyip içip sıçmalıdır. Sadece yiyip içiyorsan o yeterli olmalıdır. Bu tip insanlara göre bir hobin, bir merakın, bir aktiviten olamaz. Olursa bu lükstür. Senden sosyal bir varlık olan insan değil ot olman beklenir. Bu kıt anlayışın bir üst versiyonu zaten soğan ekmektir. Çünkü artan fiyatlar yüzünden faydalı besin diye yemeye çalıştığın et süt peynir vesaireyi de alamayıp bunu dile getirdiğinde bu kıt kapasiteli arkadaşlar "peynir, et yemek zorunda değilsiniz." diyecektir, onu da lüksleştirecektir. Bu kıt anlayışın sınırı yok.

  • 27 yaşında evliyim sen gibi
    Az çok aynı hisler var ancak tek bir farkla
    Pes etmedim !

    İnatçı bir kişiliğim vardır hırslıyımdır sinirli ve sabırsızımdır en belirgin özelliklerim

    Kendi hayatımı ve ailemi düzlüğe çıkararak geriye kalan hiçbir şeyi umursamamak düşkün insanlara acımamayı kendime amaç edindim.

    Çünkü bu memlekette her sığır hakettiği hayatı yaşıyor bırakın sürünsünler
  • 30 yaşında bekarım ailemle yaşıyorum bu yaşıma kadar ailemin borçlarıni ödedim. Evden işe, işten eve yaşıyorum ve geleceğe dair umudum yok.
  • 27 yasinda bekarim ve cok mutluyum hahha paran yok ve evleniyon bence az bile ben 3500 e yakin maas aldigim halde evlenmiyom lo
  • 3500 asgari ücret değil mi zatenTeşekkürler canım ülkem ben pes ettim 

  • Santiago Munez kullanıcısına yanıt
    2800 degilmiydi

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bende bilgisayar yok alamıyoruz çok pahalı telefonla uğraşmaktan göz kalmadı

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Toplama al 1000 tl ye
  • Ben Rtx 3080 stogu kovaliyorum millet nelerle ugrasiyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Geçinip geçinemeyeceğini evlendikten sonra değil evlenmeden önce hesaplayacaktın. Suç ülkenin değil, geçmiş olsun.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dovahkiin

    Geçinip geçinemeyeceğini evlendikten sonra değil evlenmeden önce hesaplayacaktın. Suç ülkenin değil, geçmiş olsun.

    adam geçinemiyom demiyo lüksleri alamıyom diyo


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 27 yaşında bekarım (!) (Çok uzun süre bekar kalacağımı zannetmiyorum) matematik mezunuyum ve 3 kuruşa dershanelerde çalışıyorum. Özel dersler olmasa aç kalacağım.

    Öğrencilik döneminden aldığım arabam var, ailemin durumu yerinde, bana her konuda destek çıkarlar, çıkıyorlarda.

    Korona başladığından beri ailemle yaşıyorum. Öğrencilik döneminden kalan KYK borcum hala duruyor; 25k civarında.


    Genel olarak hayatımdan bende memnun değilim. Sene 2021, teknoloji çağında; hala PS, PC gibi elektronik aletlerin lüks olduğuna inanan, inandırmaya çalışan bir hükümet ile yönetiliyoruz.


    Uğraştığım bir ton şey var, 2-3 hafta sonrasında hayatımın ne yönde düzene gireceği belli olacak. Hala kaygılarım var, hala umutsuzluk var.


    Bende boş zamanlarımda PC de oyun oynuyorum. Malesef en ucuz aktivite PC oyunları, onuda seneler öncesinden kalma monitör ve kasa ile olduğu kadar, 30-40 fps lerde oynuyorum Teşekkürler canım ülkem ben pes ettim 


    Yine de kendi halimden çok, 100-200 liraları bile bulamayan, dayanacak hiç kimsesi olmayanlara daha çok üzülüyorum.

    Ülke isyanın eşiğinde, hiç kimse halinden memnun değil.

    "Erken seçim söz konusu değil" diyen yönetim; gerçeklerin farkında. Çünkü biliyorlar sonucu, biliyorlar gidiciler.

    Giderken de problemsiz gitmeyecekler, çünkü onlar gittikten sonra belki de vatan haini ilan edilecekler; ülkede yolsuzluk yapmayan kalmamış.

    Eh zaten bu yüzden herkes açken, herkes evinde kapalı duruyorken, bir ton bekçi, polis alımı yapılıyor.

    İsyandan korkuluyor.


    Benim kendi polisime güvenim kalmadı, bunun da suçlusu belli. Yarın öbürgün bankalardaki nakit paralarımıza bile el konabilir.

    Korkuyorum, üzülüyorum.

    Hatta şu yazdığım ofansif eleştri yüzünden içeri bile atılabiliriz, o yüzden korkak ve ürkek yazıyoruz.

    ".ıçının kılıyız" diyen elemanlardan biri gidip şikayet edip; bir ton uğraştırmasın diye.


    Hiç bir partinin partizanı değilim. Ben değişim istiyorum, ben ileride olacak çocuğumun daha güzel şartlarda yaşamasını, 20 li yaşlarda ekran kartı alırken bizim kadar sıkıntı çekmemesini istiyorum. Dinci bir anlayışla, neredeyse şeriate giden bir yönetimle yönetilmesini, "KENDİ POLİSİNDEN" korkmasını istemiyorum.


    Polisimiz bizi koruduğunu, bize hizmet ettiğini unutup, insanlara; "Gel lan buraya, arama yapacağım" diyecek kıvama gelmiş.


    Neden isyandan korkuyorum?

    Şu yokluk döneminde, geçinmenin ve yaşamanın zor olduğu günlerde (Vizyon sahibi olup, birikim/yatırım yapıp, hayal kurup gezip tozmayı düşünmüyorum bile) yönetim değişir de; bekçiler işsiz kalırsa; polisler işsiz kalırsa; belediyede yapılan yolsuzluklar ortaya çıkıp; 3-4 farklı birimden maaş alan insanlar tespit edilirse; sizce ne olacak?

    Bunlar belki 100.000 kişi, peki bunların aileleri?


    Siz hiç bir çocuğun elinden oyuncağını aldınız mı?

    Peki sizce insanların elinden ekmeğini alırsanız ne olur?


    Yanlış anlaşılmak istemiyorum; sadece yolsuzluk, hırsızlık yapanlar için söylüyorum bunu.

    İstanbul meclisi kamuoyuna açıldığından beri izlemeye başladım, her izlediğimde önce şaşırıyorum, sonra gülüyorum, sonra üzülüyorum. Bizi yöneten insanlar bunlar olmamalı.


    Madem diplomanın hiç önemi yok, neden hepimiz bir taraflarımızı yırttık diploma aldık?

    Madem diploma olmadan, yalan diploma ile biryerlere gelinip, maaşlar alınabiliyor, biz neden o kadar çile çektik?

    Üniversite de çırpınan kardeşlerim, çırpınıyorsunuz ama; araştırma görevlisi alımlarında bile torpil dönüyor.

    Çok üzücü ama; üniversiteniz bittiğinde hiç birşey değişmeyecek. Tek başınıza ayaklarınızın üzerinde durup, insani bir hayat yaşamak istiyorsanız asgari ücretin 2 katı olması gerekiyor.


    Oturup matematiğini yapmayacağım bu işin, ilden ile fark eder; eğer sizin vizyonunuz yoksa, karın tokluğuna, birikimsiz, ömür boyu çalışırım diyorsanız; tabii ki asgari ücret küçük şehirlerde yeterli olabilir.

    Ama herkesin sizin gibi vizyonsuz olmasını bekleyemezsiniz.


    Sosyal medyada bir amcanın söylediği bir şey çok etkiledi beni.

    Soruyorlar amcaya;

    -"Beyefendi, ekonomimizden memnun musunuz?"

    *"Değilim, neden memnun olayım, açım!"

    -"Beyefendi, bundan 30 sene önce insanlar bakkal kuyruklarında bekliyorlardı, şeker, yağ alamıyorlardı, şimdi herşeye erişimimiz var?"


    Amcanın cevabı içimi sızlattı.


    *"Ben 60 yaşındayım, ben o dönemlerde yaşadım, ben o tüp, yağ kuyruklarında bekledim. Ama en azından bir kere kuyruğa girdiğimizde, 3 koli yağ alabiliyorduk, 2 ay yetecek kadar tüp alabiliyorduk, şimdi? Kuyruk yok ama alamıyoruz!"


    Keşke kuyruk olsaydı arkadaşlar. Tamam, o zamanda neden diğer ülkelerin ithalat-ihracatı gelişmiş, bizimki gelişmemiş derdik; ama en azından insanlar bu kadar kötü durumda olmazdı.


    Benim durumum kötü değil, şanslıyım bu konuda. Şükür muhtaç olmadım, olacağımı da sanmıyorum. Forumun genel kitlesinin de durumunun iyi olduğunu, en azından yaslanacak birilerinin olduğunu düşünüyorum.


    Lütfen düşünün arkadaşlar. Bizim ülkemiz cennet, şu yaşıma kadar gezip görmek istediğim ülkelerin sadece 2 tanesine gidebildim, bu bile çok büyük lütuf aslında orta direk bir aileye sahip birisi için.

    Bizim ülkemiz kadar şanslı konumda olup, potansiyel geliri yüksek olan başka HİÇ BİR ÜLKE YOK.

    Bırakın bir de başkaları denesin yönetmeyi. Belki yeni gelen daha kötü olacak, ama bu bir arayıştır arkadaşlar, bu arayış %80 memnun olana kadar bitmemeli.


    Yine çok yazdım, görüşürüz arkadaşlar Teşekkürler canım ülkem ben pes ettim 





  • Weautx kullanıcısına yanıt

    29 yaşındayım, benzer durumdayım. Ülke daha da kötüye gidiyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi furkangunes04 -- 27 Ocak 2021; 14:26:8 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Millet içini dökmüş yine. Benim de yaş 24 oldu. İş bakmaya devam ediyorum. Bakalım gidişat nasıl olacak. Pek iyi umutlarım yok ama sonumuz sizinkilere benzemez inş Teşekkürler canım ülkem ben pes ettim 

  • izayoi kullanıcısına yanıt

    -




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi __caesar -- 18 Mart 2021; 1:5:33 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ChevyLacetti kullanıcısına yanıt

    O saydığın şeyler bizim ülkenin "yoksa milletin mi demeliyim" kronik sorunu. A partisi gidip b partisi gelince çok mu düzelicek? Ben cevap vereyim hayır.. yine torpil dönecek yine gelen kişi kendi zihniyetinde olanları kayırıcak vb..


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Evlisiniz ne güzel benim sarılacak bir eşim olsa keşke

  • Adam ekmek soğan yemeyi, her gün işe git gel dışında başka hiçbir sosyal aktiviteye katılma anlayışını yaşamak addediyor. Kapasite bu kadar, yapacak bir şey yok.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Adam ekmek soğan yemeyi, her gün işe git gel dışında başka hiçbir sosyal aktiviteye katılma anlayışını yaşamak addediyor. Kapasite bu kadar, yapacak bir şey yok.

    sen sosyal aktiviteye katılıyon diye kapasiten geniş mi sanıyon la. kendi yaptığını başkası yapmıyo diye kapasite ölçüsü senin yaptıkların mı :D aynen bi sen geniş fikirli, geniş bakış açılısın avut kendini böyle


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Teşekkürler canım ülkem ben pes ettim
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.