Merhabalar arkadaşlar,

Bu konu aranızda m*kina mühendisliği düşünen garibanlara yardım amacıyla açılmıştır. Forumda ruhları gezinen farklı m*kina öğrencileri veya gazileri de yardımcı olabilir.

Öncelikle bölümün ders kapsamına bakmak lazım.

Dersler farklı anabilim dalına ayrılabilir. Bunlar:

- Mekanik,

- Termodinamik ve Isı Transferi,

- İklimlendirme,

- Konstrüksiyon,

- Hidromekanik,

- Enerji,

- Kontrol,

- Otomotiv,

- İmalat,

- Malzeme.

Bunların bazıları birbirine çok yakındır. Örneğin mekanik, konstrüksiyon, kontrol, otomotiv ve termo-ısı, iklimlendirme, enerji ve otomotiv birbirlerine çok yakın anabilim dallarıdır. En geç 3. sınıfın ortasında hangisine daha çok yakın olduğunuza karar verip ona göre seçmeli derslerinizi ve stajlarınızı ayarlamanız gerekecektir. (Ben şahsen ısı alanına yöneldim. Hem derslerimi burdan seçtim, hem stajlarımı burda yaptım, hem bu alanda çalışıyorum ve yüksek lisansımı da bu alanda yapacağım.)

Bunlar hakkında biraz detaya inecek olursak:

- Mekanik:

Statik ve dinamik ve biraz da mukavemet üzerine yoğunlaşmıştır. Lise mekaniğinin bayağı ilerletilmiş ve üst versiyonudur.

- Termodinamik ve ısı transferi:

Termodinamik; sıcaklık, basınç, hacim, entalpi, entropi, ekserji, verim gibi kavramlara bakan bilim dalıdır. Bunların birbiri ile bağlantısına ve birbirine göre değişimlerine bakar. Isı transferi ise sıcaklık değişimleri ile ısının bir maddeden başka maddelere ve vice versa geçişine bakar.

- İklimlendirme:

Termodinamik, ısı transferi, akışkanlar mekaniği gibi derslerin havalandırma, ısıtma ve soğutma sistemlerine uyarlanmış versiyonudur. Klima sektörü tamamen bu anabilim dalına bağlıdır.

- Konstrüksiyon:

Bence ısı transferi ile birlikte en baba anabilim dalıdır. Mukavemet, statik, m*kina elemanları, m*kina dinamiği gibi derslere bakar. Herhangi bir katı elemanın tasarımı bu alabilim dalından sorulur. Bol bol analiz yapılır. Bu analizler yorulma dayanımı, sehim, termal deformasyon gibi analizler olabilir.

- Hidromekanik:

Sıvıların hareketini ve bu hareketten en fazla verim veya ihtiyaç duyulan kuvvet nasıl karşılanır onunla ilgilenir. Akışkanlar mekaniği ve turbo m*kinalar gibi derslerin babasıdır.

- Enerji:

Hidromekaniğin sadece sıvılara değil, aynı zamanda gazlara ve katılara da uyarlanmış halidir. Enerji miktarını, verimi ve fiyatları optizimize etmekle yükümlüdür.

- Kontrol:

Bu anabilim dalı m*kinaya en uzak anabilim dalıdır. Elektronikçilere daha yakındır. Devrelerle, sensörlerle uğraşırlar.

- Otomotiv:

Bildiğiniz otomotiv işte. Arabadan tıra, kamyondan trene, greyderden beko-lodera kadar bütün motorlu araçlara bakar.

- İmalat:

Herhangi bir tasarımın gerçeğe geçirilmesinde rol oynar. Bana kalırsa en önemli anabilim dalıdır, çünkü imalatı yapılamayan hiçbir tasarımın değeri yoktur.

- Malzeme:

Önü açık ara en açık anabilim dalıdır. Dünyamızda gerçekleştirilemeyen bütün hayaller ve projeler malzeme sınırlarından dolayı gerçekleştirilemez. Kısacası malzeme her zaman bottleneck oluşturur.

Ders kapsamına baktığımıza göre iş imkanlarına bakabiliriz. M*kinacılar çok farklı alanlarda kendi işiyle uğraşabilirler. Bunlar örneğin:

- Savunma sanayi (SS),

- Otomotiv sektörü,

- Enerji sektörü,

- İmalat sektörü,

- Beyaz eşya sektörü gibi sektörler olabilir. Bu sektörlere örnek verelim:

- Savunma sanayi (SS):

Aselsan, Roketsan, TAİ, Havelsan, Baykar gibi şirketler örnek verilebilir. Piyasada açık ara en yüksek başlangıç maaşını veren şirketlerdir. Yoruculardır fakat TR şartlarında hakkını en çok veren şirketlerdir.

- Otomotiv sektörü:

Otosan, Otokar, Tofaş, TOGG, Karsan, Temsa, Hidromek gibi şirketler örnek verilebilir. Görüldüğü üzere hepsi araba değil, aynı zamanda otobüs, tır, kamyon ve iş m*kinaları şirketleri de vardır. SS haricinde en çok maaş buralardadır.

- Enerji sektörü:

Tüpraş, Sabancı, Zorlu Enerji gibi şirketler örnek verilebilir. Bu şirketler gazdan kömüre, jeotermal sistemlerden barajlara kadar çok geniş bir alana bakar. Maaşları otomotivten daha düşüktür ve yoruculardır.

- İmalat sektörü:

Belli bazı şirketlere parça üretmekle yükümlüdür. Uzak durulması gereken, adam s*ken para vermeyen şirketlerdir. Bildiğiniz taşeron şirketlerdir işte.

- Beyaz eşya sektörü:

Arçelik, Vestel, Bosch gibi şirketlerdir. Tahmin edildiği üzere beyaz eşya tasarımı ve üretiminden sorumludurlar. İşte kafa çok rahattır çünkü inovasyon düşüktür, malzeme masrafından kısmak en çok önem verilen konulardır. Maaşları idare eder.

Şimdi ise asıl en önemli bölüme geçelim: bölümün ta kendisine. Bu bölümü nerede okuduğunuza göre çok değişir. Örneğin ODTÜ, İTÜ, YTÜ gibi teknik üniversitelerde okuyacaksanız ruhunuzu şimdiden teslim edin ve hocalara biat edin. Kaba etiniz paramparça edilecek. Kaldığınız ders sayısını dahi hatırlamayacaksınız. Sabahlara kadar ödev yapıp ders çalışacaksınız. 4 senede bitirebilirsiniz fakat bu sebepten dolayı ortalamanız düşecektir ve öğrencilik hayatından bişey anlamayacaksınız. Ancak mezun olduktan sonra eğer yabancı diliniz de iyiyse ve şansınız yaver giderse istediğiniz sektörde çalışabilirsiniz. Yurt dışı imkanlarınız da çok iyi olacak. Herşey tecrübeden, girişkenlikten ve yabancı dilden geçer.

Kısacası pişman olacaksanız bu bölümü yazmayın. Sadece istiyorsanız yazın. Bölüm bittikten sonra ise daha rahat edeceksiniz onun garantisini verebilirim.

- Kendi tecrübelerime göre bu bölüm hangi okullarda okunur?

Eğer ben teknik açıdan süper olmak istiyorum, girdiğim şirkette teknik açıdan çok başarılı olmak istiyorum derseniz teknik üniversiteleri tercih edin. Bu okullarda teorik eğitim ağır basar ve teknik olmayan okullara kıyasla çok daha fazla teorik bilginiz olur. Stajlarda ve part-time tarzı işlerde de teorik bilginizi pratik bilgiyle taçlandırabilirsiniz. AR-GE alanında çalışacan mühendislerin çok büyük bir kısmı ODTÜ, İTÜ veya YTÜ mezunudur (Hacettepe, Boğaziçi, Gazi gibi okullardan mezunlar da vardır fakat daha nadirdir).

Eğer ben teorik bilgi yerine daha fazla sosyal yeteneklerimi geliştirmek istiyorum derseniz Hacettepe, Boğaziçi, Ankara, İstanbul gibi okullarda okuyabilirsiniz. Fakat bu teknik okullardan mezun olup da sosyal olamazsınız anlamına gelmez. Örneğin ODTÜ gayet de sosyalleşebileceğiniz bir ortama sahip.

Bir m*kina mühendisliği tier list oluşturacak olursak: (Bu tier ilk duruma göre, yani teknik bilgiye göre yapılmıştır)

SS - ODTÜ, İTÜ

S - YTÜ

A - Boğaziçi, Hacettepe, Gazi

B - Ankara, İstanbul vs.

Boğaziçi'nin A olmasının sebebi müfredatıdır. İnceleyenler dediğimi anlayacaktır.

Sorularınızı cevaplayabilirim. Konuyu bol bol uplayalım.

Merhabalar yüce DH ahalisi, adamkararsız arkadaşım özelden çok istediği için açıyorum bu konuyu. Önceden de açmıştım ama o zaman 2. sınıf yeni bitmişti, şimdi mezun sayılabilecek biri olarak güncellenmiş halini açıyorum.

Bazı önemli noktalar var, bu önemli noktalara emek harcamanız gerek. bu noktaları önemine göre sıralayacağım.

- Yabancı dil aşırı önemli, çoğu kurumsal ya da uluslararası şirketin en önemli kriteri ingilizcedir. ingilizceniz olmadıktan sonra 4 ortalama yapsanız bile bir önemi yoktur. almancanız olursa da çok önemli bir bonusunuz olur; bosch, mercedes, man, rexroth gibi şirketlerde baya bi öne geçersiniz.

- Nerede staj yaptığınız çok önemli, zira son sınıfta uzun dönem staj yapıyorsanız ve oradan memnunsanız çok yüksek bir ihtimal (kendi tecrübelerime göre) orada çalışmaya başlıyorsunuz. ayrıca bir sene uzun dönem staj yapan kişiler bu şirketler tarafından yeni mezun olarak değil de bir yıl tecrübeli mühendis olarak değerlendirilir. bütün uzun dönem stajer alan kurumlara başvurun, illa ki birinden kabul alırsınız. bu çok önemli bir nokta.

- edit: çok önemli bir noktayı unutmuşum. hasan hüseyin erdem hocamın dediği bir laf vardır. mühendislik iş değil güç derdi. bu laf şu anlama gelir: herkes eninde sonunda bir işi yapar, ancak önemli olan o işi ne kadar sürede yapabildiğiniz. bu çok önemli bir nokta. önemli olan iş değil, güçtür. bu yüzden temel bilgisayar programlarını (excel, word, matlab'ın temel kısımları) iyice öğrenin, gücünüzü arttırır.

- Erasmusa gitmek. Özellikle almanya'ya gidenler kendini çok iyi satabilir. almancanız olmasa bile varmış gibi satabilirsiniz çünkü sektörde almanca bilen insan yok. Ayrıca farklı kültürler görmek, farklı insanlar tanımak insanın vizyonunu ve kişiliğini geliştirir.

- Okuduğunuz okul. İstanbul mühendislik piyasasında itü, ytü ve boğaziçi mezunları kapış kapış gider. Sebebi ise bu okulların mezunlarının her yerde ve her rütbede olması. Ankara piyasasında da odtü, hacettepe, bilkent ve gazi bu durumdadır. Her yerde aynı okuldan mezun kişiler bulabileceğiniz için teklif alma ihtimaliniz artar. Sırf bu sebepten dolayı eski ve köklü okulları tercih etmenizde fayda var.

- Ortalamanız da bazı şirketlerde çok önemli, savunma sanayi ve ford otosan gibi şirketler minimum bir ortalama sınırı koyar. teknik üniversitelerde ortalama yapmak makinada gerçekten zordur. zaten bu okullarda yapılacak max ortalamayı 4 değil de 3,5 kabul etmeniz akıl sağlığınız açısından daha yararlı olur.

- Okul kulüplerinde/topluluklarında iyi mühendisliğin yapıldığı yerlerde takılın. oradaki tecrübeniz de hem network hem de tecrübe açısından çok önemlidir. şirketler kulüplerde iş yapan öğrencileri çok sever.

- Network yapın. Ne kadar çok kişi tanırsanız iş bulmanız o kadar kolaylaşır ya da ihtiyacınız olan birşeyi yaptırmanız o kadar kolay olur. Ayrıca herhangi bir bilgiye erişmeniz de hem kolaylaşır hem de önceden mümkün değilse mümkünleşir.

Önemli sanılan ama aslında o kadar da önemli olmayan noktalar:

- Çizim programları. Solid/NX/Catia/Creo gibi programları mühendisler değil teknikerler kullanır, çünkü mühendislikle alakası yoktur. Yıllardır hiçbir çalıştığım kurumda hiç çizim programı kullanmadım.

- Ortalamanız. Üstteki kısıma tamamen aksi bir tavsiye olsa da, ortalamadan çok daha önemli noktalar vardır. Ortalama, mesleksel gelişim, kişisel hayat ve yabancı dil öğrenmesi arasındaki dengeyi iyi kurun. Bunlardan herhangi birisinin aksaması diğerlerini tamamen yok eder.

- Okuduğunuz okul. Yine ortalama gibi yukardakinin tam tersi bir tavsiye, çünkü gebze piyasasında çok başarılı kocaeli mezunları da görebilirsiniz. Bu demek oluyor ki iş tamamen kişinin kendinde bitiyor. Orta seviyeden bir okuldan da iyi bir mühendis olarak çıkabilirsiniz, sadece kendinizi kanıtlamanız daha uzun sürüp daha zor olacaktır.

Kaçınılması gereken noktalar:

- Dersleri salmak. Çünkü hem ortalamanız düşecek hem de okulunuz uzayacaktır. Bunun çok fazla kötü yönü var ancak bunları benim söylemem iyi bir şey olmaz, kendinizin fark edip önlem alması lazım ki öğrenim ve iş hayatınızda ders alabilin.

- Yabancı dil öğrenmekten kaçmak. Ömrünüzü bitirirsiniz.

- Hocalarla tartışmak, polemiğe girmek. Hem ömrünüzü tüketirsiniz, hem akademik kariyerinizin önüne taş koyarsınız hem de diğer hocalar da size bilenir. Asla yapmayın. He diyin geçin.

PİYASANIN DURUMU:

Piyasanın durumu benim gördüğüme göre iyi. Başlangıç maaşları 15-20k civarında geziniyor fakat iş bulması zor değil. Staj bulması iş bulmasından daha zor bunun garantisini verebilirim size. Bazı kişiler size makina okumayın, iş yok falan derse kendi iş bulamadığı için söylüyordur bunu. Ben dahil bütün arkadaşlarım çalışmaya başladık bile, ki ben daha mezun olmadım.

BÖLÜMÜN ZORLUĞU:

Bölüm zor arkadaşlar. Hani cidden çükünüzden tavana asacaklar sizi bundan kaçış yok. Ancak bu bölümde mecbur bu. Çok fazla bilgiye aynı anda sahip olmanız gerekiyor çünkü. Ama bir şekilde bitiyor, gerekirse 6 senede bitse bile bitiyor.

Başka yazılması gereken bir şey varsa aşşa yazın eklerim. Yazan arkadaşlara allah kurtarsın diyorum ve kolay gelsin diyorum. Geçmiş olsun.

gerçekten istiyor musunuz? yoksa sırf başka bi alan okumak istemediğiniz için mi istiyorsunuz? ayrıca seçeceğiniz mühendisliği de tamamen emin olmadan seçmeyin. unutmayın ki mühendisliklerin hiçbiri kolay bölümler değildir. en az 4 seneniz buralarda (büyük ihtimalle) sürünerek geçecek. kendinize saygınız ve sevginiz varsa yapmak istediğinize emin olmadığınız şeyler yapmayın. bütün hayatınız bu bölüm etrafında şekillenecek.

düşünmeden taşınmadan hareket etmeyin. benden size bi "abi" tavsiyesi.