Asgari ücret Türkiye şartların da en az 12.000 TL olmalıdır , deneyim , tecrübe ve alınan sorumluluğa göre bu ücretin üstü tartışılır ama altı tartışılamaz bile , eğer bugün ben işçi yada memur sendikasının başında olsam , işadamlarının 8.500 TL lik teklifini asla kabul etmem ve Ocak ayıyla beraber tüm Türkiye de her sektörde grev başlatırdım , 8.500 gibi bir rakam tamamen saçmalıktan ibaret bu bırak tartışmayı , düşünülmesi dahi mümkün olmayan bir rakam ;

altı üstü dolar bazında bile 650 dolar yapar , Amerika da 650 dolar aylıkla çalışacak bir kişiyii bulamazsın bile , ilave olarak orada her şeyin fiyatı Türkiyeden çok daha ucuz ,

enlasyonda azmaz , onu azdıran ücret dışında çok farklı faktörler var , onları da herkes öğrendi ve gördü zaten.

138 numaralı çekiliş , bende bir kolon oynamıştım ; saat 21:30 da çekiliş yapılıyor , saat 00:30 gibi sonuçlara baktığım da 6 bilen kişi olmadığı ve 180 milyon TL. nin devrettiği milli piyangonun kendi sitesinde yazıyordu , net olarak gördüm ancak ertesi gün sabah 09:30 da baktığım da yine aynı milli piyangonun çılgın sayısal loto çekiliş kısmında 1 kişinin 6 tutturduğu ve 180 milyon TL. kazandığı yazıyor du devreden ikramiye tutarı da 52 milyon`a düşmüştü ,

Bu nasıl oluyor , benden başka kimsenin dikkatini çekmedi mi ?

• Tüm ağalıklara son verecek, bütün ağa topraklarını ellerinden alıp, topraksız köylüye dağıtacak ve ekip, biçme için gerekli ekipman ve hammaddeyi, yine ağaların banka hesaplarına el koyarak elde edip, topraklandırdığınız çiftçiye aktaracaksınız,
• Tarikatların gayrimenkul ve menkul mallarına el koyup , tahsil edilen paraları, fabrika kurmak ve kurulan fabrikalara sermaye sağlamak için kullanacaksınız,
• Tüm imam-hatip okullarını kapatacak ve yeterli miktarda bilimadamı ve ara eleman yetiştirecek okulları açacak ve bunları ücretsiz yapacaksınız, eğitimde ikiliği tamamen kaldıracaksınız,
• Kaçak ve zorunlu göçmenleri 2 yıl değil 6 ay içerisinde sınırlarımızın dışına çıkaracaksınız, yani 2024 ocak ayında hepsi çıkmış olacak,

İlave yazacaklarımda olacak, eğer bu konular hakkında net taahtütlerde bulunmazsanız , üzgünüm ki size asla oy veremem, kötünün iyisi ile kötünün kötüsü arasında bir fark olduğunu düşünmüyorum.

Eğer millet birliği her iki seçimi de kazanırsa bunların hangisini uygulaır?

biliniyorki bir takım çirkinlikler görüldü; cezası verilecek gibi;

yahudiler; 2. dünya savaşında kendilerine büyük kötülükler yapan nazileri; hangi görevde ve yaşta olursa olsun, aradan yıllar geçse bile , bulup, yakalayıp, yargılayıp cezalandırdılar ve halen de buna devam ediyorlar,

birde sırp nazilerinin; bosnalılara yaptıkları büyük kötülükler var ama bm. ye bakarsak sadece bir kişinin yargılanması yeterli görüldü ve bu büyük kötülüklerle yakın ilişkisi olan diğer kişiler yargılanmadı bile; yani bir kişinin cezalandırılması diğrlerinin kurtuluşu oldu,

acaba millet birliği hangisini seçecek?

Elbette %100 emin değilim ancak şöyle bir şey aklıma geldi;

bir erken seçim olacak ancak sadece cumhurbaşkanlığı için; millet birliğinin ağır hareket etmesinden ve kendi adayınında hazır olmasından dolayı avantajlı olduğunu düşünen cumhur birliği ; en geç temmuz yada ağustos ayında bir erken seçim kararı alacak (temmuz bende ağır basıyor), ardından da erken seçim tarihini ekim yada kasım ayı olarak (tahminim ekim) belirleyecek. Milletvekili seçimleri ise yine zamanında yani erken seçime gidilmeden, 2023 yılı haziran ayında yapılacak.

Bunun cumhur birliği için (eğer millet birliği şu anki durumlarını hızlıca değiştirmezse) en iyi seçim taktiği olacağını ve yüksek olasılıkla, cumhur birliğinin cumhurbaşkanlığı erken seçimini ilk turda kazanacağını tahmin ediyorum.

bir muhalif , şehre yakın bir köyün kahvesine gitti ve orada yaşayanlara başladı iktidar partilerinin hatalarını tane tane anlatmaya... sonra? noktalı yerleri nasıl tamamlasak;

hayal gücünüze bırakıyorum :)

Sadat`la ilgili kişilerin yaptığı açıklamalar; benim vergilerimle finanse edildiğini düşündüğüm sadat`ın, benim vergimle eğitilmiş bir askerinin, benim ödediğim vergi ile edindiği silahı , bir gün bana doğrultup, benim vergimle alınan mermiyi, bana ateşlemeyeceğinin garantisi var mı? (benim=Türk milleti)

Sadat`ın üyelerinin ; askerlikten kovulmuş kişilerden oluşması da büyük bir güvensizlik ve endişe yaratıyor bende.

Dünkü mezhep konusu silinmiş, hiç şaşırmadım :D

Erken seçim, eğer cumhur birliği kendine ve destekçilerine iktidardan düşecek olsa bile , yerlerine kim gelirse gelsin , yeni gelenin kaldıramayacağı yüklü bir miktarı almaya devam edeceğini garanti altına almışsa erken seçime gidebilir.

ama bir kaç konu daha var; kendilerinin ve destekçilerinin hiçbir sebeple yargılanmayacağını, varlıklarının araştırma ve el konma konusu yapılmayacağı ile din konusunda ki hakimiyetlerinin ellerinden gitmeyeceğini de garanti altına almaları gerekiyor,

birde ekonominin bir süre için düzelmeyeceğini de garanti altına almaları gerekiyor,

bunlar tamamsa erken seçim ; ekim yada kasımda...

Özal zamanında TV de yayınlanan bir kamu spotunda, altı delik sürahi vardı; üstten su ile doldurulur, deliklerden çıkan su yüzünden hemen boşalırdı, bir el gelir onu kapatırdı, şimdi sürahinin altı da yok :D

gerçekten ilginç; anki ekonomi uygulamalarına bakıyorsun, paranın değeri düşsün diye vargücüyle çalışıyor bazı insanlar.

Zar zor ödenmeye başlanan vergilerle dolan hazine -tıpkı bir kamu uyarısı programında paraları saçanlar gibi- Türkiye dışında her yere saçılıyor, bilmem nerelere yapılar yapılıyor, köprüler otoyollar, havaalanları yapılıp olması gerekenin çok üzerinde garanti ödemeler vadediliyor,

Bazı vakıf ve dernekler aracılığı ile yurtdışına yapılacak yapılar için paralar gönderiliyor, devlet dairelerinde artık müdür odalarının giriş kapları bile oldukça havalı ve pahalı şekilde hazırlanıyor, odalar gereksiz yere lüks,

vatandaştan toplanan vergiler, vatandaş dışında her yere harcanıyor, 10 milyon göçmen + 10 milyonda yeşil kartlıya harcanan para ayrı, verilen ve geri dönmeyen krediler de ayrı;

ülkemizin bütçesi doğal olarak ne kadar vergi artarsa artsın; bu masrafları karşılama da yetersiz kalıyor.

iktidar dan bir beklentim yok, muhalefetse lütfen artık bu işi düzeltebileceğine ilişkin bir miktar ses versin.

Geçtiğimiz günlerde Chp`nin asgari ücret hesabını görmüştük, 5.200 Lira bilmem kaç kuruş yani kabaca +1000 TL hesaplanmıştı, Akp`ye benzer bir hesaplama hemde kuruşuna kadar, tebrikler.

İyide bununla alınması planlanan çay ve simit miktarı hesaplanmamış, sanırım ekonomistler henüz o hesaplama becerisine ulaşamamışlar, liyakatlı kadro adaylarına yakıştıramadım,

Ancak belli ki +1000 TL ile herşey yoluna girecekmiş gibi görülüyor, Hay aksi keşke simit, çay hesabını da ıskalamasalarmış, insanlar yoksulluktan değilde gülmekten ölseymiş.