Şimdi Ara

Salgın -- İkinci CSB Dizim -- 29.Bölüm Geldi [Büyük Başarı] [FİNAL]

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
215
Cevap
28
Favori
5.192
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki

Salgın -- İkinci CSB Dizim -- 29.Bölüm Geldi [Büyük Başarı] [FİNAL]


(En Son Oy Tarihi: 9.3.2015)
Giriş
Mesaj
  • 1.bölüm -- Hayallerin peşinde

    Her şey azmetmekle olur derler ya , benimde hikayem öyleydi işte.Daha dogdugum günden beri böyle olacagı belliydi.Ben böyle bir insandım herşeyi araştırmayı severdim.Benim adım Emre.Birazdan anlatmaya başlıyacagım şeyler gelecek dünyanın aslında kaderiydi.Ben gelecegi bugüne getirmeyi başarmıştım.Ama keşke getirmeseydim diyorum.Öyle birşey yaptımki ALLAH tarafından en günahkar insan ben seçilmişimdir herhalde.Birazdan anlatacagım şeyler gelecegi yani kaderi size gösterecektir.Daha 10 yaşımdayken korku filmlerini çok severdim.Ama bir sorun vardı.ÖLÜM . . . Ben her zaman ölümü merak etmişimdir.Herkes ölüyor bu kadar insan nereye gidiyor diye hep düşünmüşümdür.İnsanların öldükten sonra gittikleri yer çok kalabalıktır herhalde.Ben her zaman bir iksir bulmayı araştırdım.Araştırma dedigim hayal gücümü kullanarak rüya gibi birşeydi.Kimyager olmak benim hedefimdi.Oldumda , yıllardır ölümsüzlük iksirini bulmaya çalıştım ta ki o gün gelene kadar . . .


    2.bölüm -- Bazen Hayallerde Gerçek Olur

    Evet galiba başarmıştım.Yaptıgım binlerce deneyden sonra ilk defa bir ölü hayvan canlanmıştı.Bunun nasıl oldugunu düşünemiyordum.Kimseye söylememeye karar verdim.Denedigim ölü bir hayvandı ve bir köpekti.Adını pamuk koymuştum.Çok şirin bir köpekti.Bu bilgiyi ilk başta aileme söylemeye karar verdim.Artık herkesin gözünde 1. olucaktım.Tarih'e geçicektim.Ailem bu haberi duyduklarına inanamadı.Sonra gözlerinin önündeki ölü bir hayvanda denedigimde, aldıgım sonuçla, ailem şok oldu.Bana inanmışlardı.Artık basına aktarmam gerekiyordu bu haberi.Hayatımda ilk defa televizyon karşısına geçmenin mutlulugunu yaşıcaktım.Bütün ülke hatta bütün dünya beni dinliyecekti.Bunu kelimelerle ifade etmek imkansızdı.Tüm dünyanın gözlerinin önünde bir hayvanı kendi yaptıgım özel iksirle canlandırmayı başarmıştım.Tüm dünya buna inanamıyordu.O kadar ünlü olmuştumki tüm ülkelerdeki bakanlar ve cumhur başkanları açıkcası siyasetle ugraşan herkes beni tebrik etmeye geldi , gazetlerin kapak fotografı ben olmuştum.Sanki rüyada gibiydim.Ama bu sevinç fazla uzun sürmedi . . .


    3.bölüm -- Kötü Şeyler Oluyor

    Televizyondaki habere ilk başta inanmamıştım.İksiri verdigim canlılar hırçınlaşmaya başlamıştı.Bunun sebebini anlamıyordum.Ne olduda böyle oldu diyordum kendi kendime.Hemen hırçınlaşan hayvanlardan kan örnekleri ve degişik testler yaptım herşey olumlu gibi gözüksede bir sorun vardı.Galiba hayvanlar üzerinde bu iksir hırçınlaşma etkisine sebeb oluyordu.Şunu hiç düşünmemiştim acaba insanlar üstündeki etkisi neydi.Hemen bir arabaya atlayıp morg'un yolunu tutmak oldu.İlk testimi sadece beyni olan bir canlıya denemek oldu.Sadece kafatasındaki deri duruyordu.İskeletleri çürümüş bir şekildeydi.Daha kontrol etmeden yandıgı apacık ortadaydı.1 saat aradan sonra bu bekleyiş artık sıkmaya başladı.Başka bir ölüye denemek istedim.Bu sefer inanılmas'ı güç bir olay vardı.Ölü bir insanı canlandırmıştım.Bu dünyada bir ilk'ti.Ama konuşamıyordu.Sebebi neydi diye düşünürken canlandırdıgım insan ayaga kalktı bana dogru baktı ve bir anda kendini yere attı.O günde çok yorulmuştum, canlanıp tekrar mı ölmüştü buna karar vermek için bir kaç test yapıp eve gidicektim.İlk başta kalbi çalışıyormu diye baktım.Kesinlikle ölüydü.O insanı morg'a koyup eve gittim,yarın erkenden Morg'a geldigimde birde ne görüyim . . .

    4.bölüm -- Büyük Suç

    Dün iksiri kullandıgım insanlar morgda deildi.Bu nasıl olabiliyordu.Ayaga kalkıp dışarı mı çıktılar yani diye düşünürken , kamera kayıtlarına bakmak aklıma geldi.Hemen güvenligin yanına gittim.Kamera kayıtlarını inceledigimde morgtaki insanlar gece saatlerinde ayaklanıp dışarı çıkmışlardı.Yürümeleri pek insansı degildi.Farklı bir yürüyüş tarzları vardı.Sanki insanlıktan çıkmış gibilerdi.Hemen polise haber verdim.Polis dedigim insanları hiçbir yerde bulamadı.Nereye gitmişlerdiki yer yarılıp içine mi girmişlerdi diye düşünürken kötü bir haber geldi.Annem Selma televizyonu açmamı söyledi.Morgtan kaçan insanlar birini öldürmüştü.Ama bir sorun vardı.Öldürdükleri kişiyi yemişlerdi.Morgtaki insanlar yoktu , Fakat parmak izleri sonucu onların oldugu kanıtına vardık.Benim yüzümden biri ölmüştü.Hayatımda ilk defa cinayet işledigimi düşünüyordum.Bir anda havam sönme noktasına geldi.Televizyonlar neler oluyor , Emre'nin açıklama yapmasını bekliyoruz diye yazıyordu.Birşeyler söylemek zorundaydım.Aslında biraz geçiştirmek gibi olucaktı.Sıradan şeyler söyledim ve sorunun en kısa sürede çözüleceginin sözünü verdim.Ölen kişinin hiçbir yakının olmasını şans diye nitelendirmek istemiyordum.Zoruma gitmişti resmen.2-3 gün sonra iyi haber geldi.Morg'tan kaçan 2 insan bulunmuştu.Herkese bu durumu anlatmak biraz güçtü,hayallerim resmen suya düşmüştü iksirim ölü canlıyı diriltiyordu fakat beyin fonksiyonu çalışmıyordu çok hırçın bir şekilde etrafa saldırıyordu.Bu konu benim için sonsuza kadar kapandı dedim.O günün gecesi çok düşündüm nerde hata yaptım diye.Ve kendi kendime söz verdim.Bir daha böyle işlere bulaşmıcam diye.Sabah kalktım ve çok normal bir şekilde Annem Selma , Babam Hamdi , Ablam Ezgi kahvaltı yapıyorduk televizyonu açtık ve birde ne görelim . . .


    5.bölüm -- Yürüyen Ölüler

    İksirim yayılmaya başlamıştı.Artık bir grip şeklinde olmuştu.Aradan 10 dk geçip geçmedi kapıya polisler dayandı.Yaka - paça hapishaneye götürdüler.Karşımdaki emniyet amiri çok sinirliydi sen bize ne yaptın böyle gibi bakıyordu.Kendimi ifade etmek istedim derken.Dışarıdan bagırma seslerinin geldigini duydum.Bütün polislerin bir anda beni bırakıp dışarı çıktıgını gördüm hapishanede hücredeydim.Biraz bekledikten sonra 4-5 el silah sesi duydum.Gerçekten meraklanmıştım.Ve garip sesler duymaya başladım.Sanki korku filminde gibiydim.Hayatımda ilk defa bu kadar korkmuştum.Bir ara kapının aralandıgını gördüm.Gelen polis gibi görünüyordu.Ama bir an korkuyu iliklerime kadar hissettim.Bu gelen morgta'ki insanlara benziyordu.Şah damarından ısırılmış bir vaziyette yüzü gözü kan içindeydi.İyimisin demeye kalmaz , hızlıca bana dogru yaklaştı.Bir anda demirliklere dogru yapıştı.Agzını demirliklerin arasından geçirdi.Ellerim kelepçeli oldugu için bir şey yapamıyordum.Burada kısılı kaldım ve ölücem diye düşündüm derken ölü polis'in anahtarlıgını gördüm.Kemerinde asılıydı.Demirliklerin arasından fazla dikkat çekmeden almayı başardım.Ellerimi açtım ama kapıyı nası acıcaktım.Bu yürüyen ölü beni kapana kıstırmıştı , demirliklerin arasından ayagına tekme attım biraz sersemliyerek yere düştü o arada demirliklerin arkasından kilidi açtım kapıya dogru yöneldim ve 10 - 12 tane yürüyen ölünün bana dogru geldigini gördüm arkamı dönüp hücreye gidicektim fakat daha demin bayılttım zannettigim yürüyen ölü canlanmıştı resmen kapana kısılmıştım . . .


    6.bölüm -- Bir Dost

    Ne yapacagım diye düşünmeye bile zamanım yoktu 10-12 tane yürüyen ölü ile nasıl başa çıkıcaktımki.Arkadan bir kaç el silah sesi duydum.Bana dogru gelen yürüyen ölüler tek tek yere düşüyordu.Galiba biri bana yardım etmeye çalışıyordu.Arkamdaki yürüyen ölü ayaklandı ve arkadan beni kurtarmaya gelen adam pompalı tüfek ile yürüyen ölülün beynini dagıtmıştı.Neler olup bittigini anlamıyordum.Yürüyen ölüler'i indiren adama teşekkür etmek istedim fakat karşılıgı biraz farklı oldu.Bana inanılmaz bir yumruk attı.Gözlerimi açtıgımda karşımda bir bayan gördüm.Bir binadaydık.Neler oldugunu sormak istedim.Bana sen bize ne yaptın böyle dedi.Ben size yardım etmek istedim diyordum.O arada beni kurtaran adamı gördüm.Yanına gittim.Binanın üst katındaydık herşey normal gibi gözüküyordu.Adama niye buraya geldigimi sordum.Bana çok sinirli bir şekilde bakıyordu.Galiba iksirim herkezin başını belaya sokmuştu.Ne yapmıştım ben böyle diye düşünürken.Adama beni buraya sen mi getirdin dedim.Söze şöyle başladı adım İbrahim , dedi.

    İbrahim : Sen eger ne yaptıysan artık bunu düzeltemezsin dedi.

    Ben durumun farkında degildim.Neler oluyor böyle demeye kalmaz aşagıya bakmamı söyledi ve birde ne görüyim . . .


    7.bölüm -- Aile korkusu

    Aşagıda bir yürüyen ölü ordusu vardı.Sanki KABE'deki insanlar kadar bitişiktiler.O kadar çoktular ki.Bunu ben mi yaptım dedim İbrahim'e.

    İbrahim : Sen şu anda o kadar günahkar bir insanki , bütün dünya senin iksirinin iyi birşey olacagını düşünmüştü.Ama iksirinin asıl ne yaptıgını bilmek istermisin ? Ölüyü diriltmeyi başarıyor fakat bir sorun var bulaşıcı bir grip gibi düşün fakat ısırarak bulaşıyor.Eger ölüysen sende onlardan birine dönüşceksin diye devam etti.

    Ben bu olayların arasında şaşkınlıgımdan ailemi unutmuştum ya onların başınada böyle birşey geldiyse , ya onlarda birer yürüyen ölüyse düşündüm.Onları aramaya karar verdim.İbrahim'den telefonu istedim eve aradım fakat ulaşılamıyordu iyice tedirgin olmuştum.Onlarsız ben bir hiçtim , yaşıyamazdım.Hemen binanın en alt katına inmek istedim fakat ibrahim burdan çıkamazsın,dedi.Peki siz nasıl geldiniz dedim ? Oda kapının agzına yakın bir yerde bir kanalizasyon var ordan geldik ama orada yürüyen ölüler den zor kurtulduk diye devam etti.Ben Ailem için herşey'i yapmaya hazırdım.İbrahim bana bir silah verdi.Ve bu işte tek başınasın ,dedi.Bende beni kurtadıkları için teşekkür ettim inşallah bir kez daha karşılaşırız dedim.Hemen asansörle aşagıya indim.İlk kata geldim kapının agzına 10 - 15 metre yakın bir yerde kanalizasyon deligi gördüm.Ama yanında 2-3 tane yürüyen ölü vardı.Kapak açıktı hızlıca delikten içeri girip aşagıya indim sabah saatleri oldugu için önümü görebiliyordum.Bir anda bir ses duydum . . .


    8.bölüm - Ölülerden kaçış

    Çok garip bir sesti , digerlerine hiç benzemiyordu sanki fare sesi gibiydi.Ama sanki can çekişen bir fare gibiydi.Biraz ilerledigimde birinin fare yedigini gördüm.Bakarmısınz dedim kafasını bana çevirip hızlıca bana dogru gelmeye başladı.Silahımı kullanmak zorunda kaldım.Kimligine baktıgımda inanamamıştım.Bu üniversitede aynı sınıftan arkadaşımdı.Yüzünden degil kimliginden anlamıştım.Çok üzülmüştüm.Kendimi çok garip hissediyordum.Kanalizasyon'da biraz ilerledikten sonra başka bir kapaga geldim.Kapagı tam açıcakken üstünden bir yürüyen ölünün geçtigini gördüm.Ama sonrasında sanki bir ordu geçti ordan.Yoluma hızlıca devam ettim.Biraz yorulmuştum.Artık yavaş adımlarla gidiyordum.Arkadan bir ses geldi.Sesler yakınlaştı bir tane yürüyen ölünün bana yaklaştıgını gördüm.Tam ateş edicektim arkasından en az on tane daha geldi belkide daha fazlaydı biraz uzakta oldugu için bulanık gözüküyordu hızlıca bana dogru geliyordular.Onlardan hızlı bir şekilde açıyordum.Sonunda bir kapak daha buldum.Hızlı kaçtıgım için galiba onları atlatmıştım derken bir ses daha duydum.Ama bu sefer iki tarafdanda geliyordu.Ses aslında bakmıcaktım direk kapagı açıcaktım fakat bir kadın sesiydi normal bir insanın sesine benziyordu ses iyice yaklaştı o da kaçıyordu görünür gibi oldu.Evet onu görmüştüm en fazla 20 yaşındaydı.Arkasından sürü ile yürüyen ölü görmüştüm asıl sorun diger tarafdanda gelmeleriydi benim merdivenlere çıktıgımı görünce oda yanıma dogru geldi bende hemen hadi burdan çıkıyoruz dedim.Kapagı açmaya çalıştım.Fakat açılmadı sanki sıkışmıştı iyice zorlamıştım ama açılmıyordu.İki tarafdanda gelen yürüyen ölüler bizi kapana kıstırmıştı . .


    9.bölüm -- Büyük Bir Acı

    Çok yaklaşmışlardı ne yapacagımı bilemedim bir kere deneme şansım vardı.Tüm gücümü kullanarak ittirdim kapak açıldı.Hızlıca merdivenlerden yukarı çıkıp aşagıdaki kadına yardım etmek istiyordum.Tam merdivenlere çıkıcakken arkasından gele yürüyen ölü kadının şah damarına yapışarak şah damarını ısırdı.Sürü ile birlikte aşagıda bir ziyafet vardı sanki.Kendimi çok suçlu hissediyordum.O kadın benim yüzümden ölmüştü.Kendi kendime belkide daha çok kişi ölmüştür dedim.Yoluma devam ettim.Yollar bomboştu bir insan bile gözükmüyordu.Sadece arabalar vardı.Evim biraz uzaktı , yürüyerek gidip enerjimi harcamak istemedim.Bir araba ile gitmek istiyordum.Araba buldum ama anahtarları yoktu.Klasik olan hırsız yöntemiyle arabayı çalıştırcaktım.Bir kaç denememden sonra arabayı çalıştırmayı başardım.Arabayı çalıştırıp sakin bir şekilde yoluma devam ediyorum derken sag'a sola bakıyordum.Bir kaç tane yürüyen ölü görmüştüm.Fakat Binadan baktıgımda daha çok'tu belki yüzlerce belkide binlerce vardı.Nerdeydi bunlar sadece bu kadarmı diye düşünüyordum.Eve gelmeme az kalmıştı.Ama bizim sokagı hiç öyle görmemiştim.Her tarafta yerler kandı.Sanki bir katliam yaşanmıştı.Bir kaç dakika sonra eve geldim.Evin dış kaplamasında çeşitli kan izleri gördüm.ALLAH'ım inşallah kötü birşey olmamıştır diyerek evin kapısının önüne geldim.Kapıyı açtım.Yerdeki kan izleri beni iyice korkutmuştu evimiz büyük oldugu için bir kaç odaya daha bakmam lazımdı.İlk salona bakmak aklıma geldi.Kimse yoktu.Üst kata çıktıkca yerdeki kan izleri artıyordu.Bir an bir aglama sesi duydugumu farkettim bu galiba annemin sesine benziyordu biraz sevinçliydim.Üst kattaki odama gittigimde sevincim kursagımda kaldı . . .


    10.bölüm -- Büyük Kayıp

    Annem ve Babam aglıyordu.Yerdeki kan izleri ise ablamdan geliyordu.Sanki bir an beynim durdu gibi oldu.Şok'a girmiştim.Annem'e ve babam'a bunun nasıl oldugunu sordum.

    Annem : Sen yaptın diye ,bagırdı.

    Babam : Kardeşin onlardan birine dönüştü bende onu vurdum ,başka seçenegim yoktu ,dedi.

    Kendimi çok garip hissediyordum.Hayatımda kendimi hiç öyle hissetmemiştim.Bir Babanın kendi kızını vurmasını zaten hiç istemezdim fakat kendi babamın ,ablamı vurması çok garipti derken ablamın elinin titredigini gördüm.Annem aglamaktan ne dedigini bilmedigi için yaşıyor dedi.Annem ve Babama uzaklaşın dedim.Ablam ayaga kalktı ve bana saldırmaya kalktı babam silahını çıkardı ve ateş etti.Hemen burdan gidiyoruz dedim.Ama nereye gitcegimi bilmiyordum.En güvenli yer o bina gibi gözüküyordu.Ama ailem'i tehlikeye atamazdım derken bir anons yapıdı.Yaşıyan varmı , yaşıyan varmı diye.Annem ve Babamla hemen dışarı çıktık.Bu bir otobüs'tü fakat askeriye'ye aitti.Hemen yanına gidip yardım istedik.Bize şöyle dedi :

    -Güvenli bir yerimiz var kalmak istiyorsanız gelebilirsiniz.Biri çok kötü birşey yaptı herkez bu hale geldi diye sözlerine devam etti.

    Bu arada onu ben yaptıgımı söylemedim.Annemin ve Babamın güvende olmasını istiyordum.Otobüse binip adamın dedigi yere geldik.Burası çok konuraklı bir yerdi.Dış tarafı çitlerle örtülüydü.Oranın Şef'i ile görüştüm ve Annem ve Babam'ın güvende olmasını istedim.O ise sen bu olayını çözebilicekmisin , dedi.Aglamak istiyordum.Şef'ten bir silah istedim kendimi korumak için oldugu söyledim.Şef bu istegimi yerine getirdi.Silahı aldım ve odama gittim.Kafama dayayıp bunların hepsi benim suçum diye bagırdım ve ateş ettim . . .



    11.bölüm -- Bir Umut

    Ama silah tutukluk yaptı galiba diye düşündüm.Tekrar tetige bastım yine birşey olmadı.Jarjör'e baktıgımda herşey'i anladım.Jarjör boştu.Arkadan kapı çaldı.Gelen Şef idi.Senin böyle birşey yapacagını tahmin etmiştim,kendini çok suçlu zannediyorsun biliyorum ama sen insanlara yardım etmek istedin,böyle sonuçlar doguracagını sende bilmiyordun diye devam etti.Hemen bir duş aldım.Dışarı çıkıp biraz gezmek istedim.İnsanlar mutlu gibiydi fakat beni görünce suratlarını çeviriyorlardı.O arada bizi otobüs ile kurtaran adamın bana dogru geldigni gördüm.Demek o sensin diye uzaktan bagıra bagıra yanıma geliyordu gelir gelmez suratıma yumruk attı, bende kendimi korumak için ona yumruk atıp.Bilerek mi yaptım ,böyle olacagını nerden bilebilirdim dedim.Karşılıklı söz atışmalarından sonra kendimize geldik kavga etmenin hiçbirşey çözmeyegini anladı.Özür diliyerek burdan istersen gidiyim,fakat anneme ve babama birşey olmasın,daha yeni ablam öldü dedim.Bunları söyledikten sonra dışarı çıkmaya giderken elimden tuttup gidemezsin,dedi.Bir hata yapmışsın fakat bu senin bilerek yaptıgın anlamına gelmez ben şefle konuştum aslında bize yardım etmek isterken olmuş degil mi ,dedi.Ben bana verilen odaya dogru dogru giderken,çok düşündüm ve burda kalırsam daha iyi olacagını kendi kendime söyledim.Derin bir uyku çektikten sonra.Sabah kalkıp annemlerle kahvaltı yapıyorduk.Kahvaltı bittikten sonra şefin yanına gidip dışarı çıkmak istiyorum , belki birşeyler bulurum demeye kalmaz bir ses geldi . . .


    12.bölüm -- Umut'a Dogru

    Bu bir Helikopter sesiydi ,ses git gide yaklaşıyordu.Bir ara şerif geldi ve bana Seni almak için geldiler dedi , beni daha demin aradılar ve bunları yapan kişinin kim oldugunu biliyormusunuz diyince bende evet biliyorum hatta yanımızda demek zorunda kaldım kusura bakma ,dedi. Bende niye ben ve niçin bana ihtiyaç duyduklarını sormaya kalmaz.Helikopter bulundugumuz alana yakın bir yerde indi.Yanıma 2-3 tane iri yarı,polis elbiseli ve bir maske takmış bir şekilde adamlar geldi.Bana bizimle gelikcesin dediler.Bende niye diye sordum.Onlarda sence niye olabilir ki ?Bu kadar insan senin yüzünden öldü sadece bu ülke için degil bütün ülkelerde bu durum aynı bu senin yaptıgın şey eger her neyse bütün dünya'ya bulaştı dedi.Seni çagırmamızın sebebi buna bir çözüm bulabilmene yardımcı olmak , en iyi ekibimle senin gibi adamlara bir labaratuvar kurduk , diye devam etti.Bende bir şartla olur , Annem ve Babam'da gelicek dedim.Onlarda kesinlikle olmaz diye devam etti.O zmn bende gelmem dedim.Bize zor kullandırtma dedi bu kadar insan boşu boşuna senin yüzünden öldü ne istersek yapıcaksın diye devam etti.Bende en fazla beni öldürürsünüz Annem ve Babam olmadan hiçbir yere gitmem diye ısrar ettim bu arada Annem ve Babam tam arkamdaydı bana bakıyorlardı.Polis elbesili adam silah'ı onlara dogru dogrultup bu iş için herşeyi yapabiliriz dedi.Öyle bir şey yapamazsın demeye kalmaz bir silah sesi duyuldu . . .


    13.bölüm -- Kısa Zamanlı Ayrılık

    O anda sanki beynim durmuş gibi oldu arkamı dönmeye korkuyordum.Annem ve Babam'dan biri vurulmuştu derken bir silah sesi daha duyuldu.Arkama baktım ALLAH'a şükür Annemde ,Babamda yaşıyorlardı.Bu arada bir Silah sesi daha geldi.Sesin oldugu yere dogru gitti.Biri yürüyen ölüyü öldürmüştü.Hemen şerife dogru giderek bu nasıl oldu dedim ? Hani burası çok güvenliydi diye sordum.Şerif ise askerlerinden birinin dün öldügünü ve ölen herkezin bir yürüyen ölüye dönüştügünü söyledi.Bunun haricinde hiç bir yürüyen ölünün buraya girmesi mümkün degil diye devam etti.Bu arada helikopterteki adamlar yarın tekrar geliceklerini ve beni almadan gitmeyeceklerini söyledi.O günün akşamında Annem ve Babam'ı bir köşeye çekip konuşmak istedim.Sizi buradan bırakıyorum ama beni sakın yanlış anlamayın dedim.Onlar ise çok iyi bir şekilde yaklaştı.Bütün sucun sende oldugunu düşünme dediler.Sen iyi birşey yapmaya çalışınca herkez köpek gibi ayagına gelmişti,gazetelere cıkmıştım,televizyonlarda adın hiç düşmüyordu unuttunmu dediler.Bende dediklerinin dogru oldugunu düşünüp yatmaya karar verdim.Sabah kahvaltı yaptıktan sonra öglene dogru helikopter ile tekrar geldiler.Bana hadi helikoptere bin dediler.Bende son bir kez Annem ve Babam'la vedalaşıyım öyle gideyim dedim.İstegimi kabul ettiler.Annem ve Babamla vedalaşıp helikoptere bindim.Biraz havalandıktan sonra Annem ve Babam'ın agladıklarını gördüm.Benimde gözlerim dolmuştu herneyse bile diyemiyordum.Çok büyük bir günah işlemiştim ama tekrar herşeyi eski haline getirmek için elimden geleni yapıcaktım.Helikopterdeki polis bana gidicegimiz yeri Ailene bile söylemiceksin dedi.Yani labarotuvar oldugunu söyleyebilirsin fakat nerede oldugumuzu söylemiceksin dedi.Bende iyice heyecanlandım nereye gidicez diye.Polis işte geldik dedi ama bir sorun vardı . . .


    14.bölüm -- Labarotuvar

    Burası Deniz'di ama hiçbirşey yoktu ne gemi ne ada düpedüz okyanustu.Bende polise bakarak burda hiçbirşey yok dedim.Polis de gülerek herşey göründügü gibi degildir demeye kalmaz bir ses geldi.Denizin içinden bir yeraltı gemisi çıktı.Bende bunun içinde polisin anlattıgı kadar doktorun nası sıgabilecegini düşünmeye başladım.Helikopter denize 2-3 metre kala havada oldugu yerde durakladı.Ordan böyle kalın iplerle yapılmış merdiven ile aşagıya indik.Ana giriş yerimiz böyle yuvarlak bir delikti her yer altı gemisinde oldugu gibi.Asıl şaşırtı olay içine girince anlaışdı.Bu bir gemi degildi.Bu bir Asansördü.Hemde saydam bir asansör.Asansör aşagıya inerken etrafı görebiliyorduk.Aşagıda çok büyük bir yerin oldugunu gördüm.Sanki bir kale gibiydi , küçük bir köy , hatta küçük bir şehir bile denilebilirdi.Şimdi anlamıştım neyin ne oldugunu.Aşagıya indik bana labarotuvarı gösterdiler.İçerde 10-12 kişi vardı.Hepsi ile tanışıp 2-3 saat'te kaynaşmıştık.Ama niye böyle bir sevgileri vardı bana karşı.Benden nefret etmelerini bekliyordum.Fazla acıkmıştım.Buranın yemek ihtiyacını nası gideriyorsunuz diye sordum.Dışarıda bir gemimiz var orda 3 yıl kadar yeticegimiz ezrak var dedi.Eger oda biterse toplu bir şekilde nakliyat yapıyoruz , yemek işi sorun degil dediler.Bende tamam dedim.Ama halen şüpheliydim.Akşam oldugunu saatten anlayabiliyordum.Çok aşagıda bir yerdeydik.Akşam oldugunda,bir ara yanlız kaldıgımı hissettim.Labarotuvardaydım acıktıgım için yemek yicektim.Tam kapıdan çıkıcaktımki bir anda kapılar kapandı.Camdan baktıgımda polisin bana dogru güldügünü gördüm neler oluyor dedim.Polis ise birazdan ölüceksin bu odaya zehir yayılıyor dedi . . .

    15.bölüm -- Güven Sorunu

    O anda ne yapacagımı bilemedim ilk başta bunu bir şaka oldugunu düşünmüştüm.Ama gaz kokusu aldıktan sonra iyice inandım.Artık hayatımın sonunun geldigini biliyordum.Tam ölmeyi kabullenecekken polis kapıyı açıp içeri girdi.Bana birşeyin varmı diye sordu.Bende polise yumruk attım.Polis ise sakin olmamı , seni bir testten geçirdigimiz söyledi.Bunu her gelen doktora yapıyorlarmış.Bir güven test'i gibi birşeymiş.Bana saçma geldi peki o gaz neydi dedim.Polis ise tüp gazı idi eger orada çok kalsaydın ölebilirdin fakat biz seni zaten hemen cıkarıcaktık kapıda gülerek ölüceksin felan demem tamamen test içindi dedi.Bu arada hadi yemege gidelim dedi.Bende çok acıkmıştım hemen yemekhaneye gidip yemek yedik.Çok yorgun oldugum için hemen uyudum.Sabah kalktıgımda çalışmalara devam ettim.Polisi görünce bana deney için bir yürüyen ölü lazım dedim.Oda bana buraya hiçbir yürüyen ölüyü sokamayız dedi.Bende o zaman nası yapıcam diye sordum.Yani herşeyi tekrar eski yerine nası getiricem dedim.Oda sen bir panzehir hazırlıcaksın dedi.Sinirli bir şekilde zaten ölüleri tekrar getiremezsin dedi.Bende o zaman yapamam dedim.Bir 10 kişi başıma toplandı,hepsi polisdi beni dövmeye başladılar.Agzım burnum kan olduktan sonra.Sen panzehiri hazırla emin olduktan sonra biz yeryüzüne çıkıp halledicez dedi.O anda neyin ne oldugunu anlamıştım.Bu adamlara hiç güvenmemeliydim.Bunlar panzehir peşindeydi.Fakat kendileri için istiyorlardı.Onlara istediklerini verdikten sonra beni öldürüceklerdi . . .


    16.bölüm -- Büyük Plan

    Aklıma bir fikir geldi.Onlara istediklerini vericektim.Galiba bunu yapabilirdim.Herşeyi eski haline getirebilirdim.Hemen çalışmalara başladım.Ama deniyecek bir yürüyen ölü olmadıgını her zaman polise söyledim.Galiba polis kacacagımı düşünüp beni yeryüzüne cıkarmıyordu.Artık yattıgım odayı kitliyorlardı.Ne yapacagımı bilemedim.Bir gün yanıma oradaki doktorlardan biri gelip aynen şöyle dedi :

    -Buradan kaçmak istiyormusun ? ,burada bana çok güvenirler 1 yıldır çalışıyorum.Dışarının güvenilir olmadıgını söylediler.Son senin şu olaydan sonra hiç dışarı cıkartmıyorlar artık.Ama sen akıllı birine benziyorsun galiba beraber burdan kaçabiliriz , dedi.

    Bende bu nası olcak dedim.Kapım kilitli ve asansöre nasıl gidecigimizi bile bilmiyorum dedim.Oda polisin odasında buranın krokisi , küçük bir haritası var ordan herşeyi bulabiliriz.Kapının kilidine gelirsek her gün polis yatmadan önce anahtarlarını ofisine bırakır sonra odasına gider,dedi.Bende bunları nası biliyorsun diye sordum ? .Oda dediki eger burdan kaçmak istiyorsan ve 1 yıldır burdaysan herşeyi görüyorsun zaten dedi.Neyse sabah labarotuvara gidip çalışmalara başladım.Aslında farklı bir planım vardı.Bu benim son kozum denilebilirdi.Gece uyurken bir ara kapıya biri tıklattıgını gördüm.Bu bizim doktor idi hadi gel haritayı inceliyelim dedi.Kapıyı açıp polisin odasına dogru gittik.Kapıyı açtık bir anda ışıklar yandı karşımda polisi gördüm.Yanımdaki doktor bana yumruk attı ,ve dediki kimseye güvenmiceksin dostum buradan kaçamazsın dedi ve kahkaha attı . . .

    17.bölüm -- Herşey Daha Yeni Başlıyor

    Ne yapacagımı bilemiyordum ,beni polisin odasındaki sandalyeye otutturup elektrik vermek için aküleri getirdiler.Gerçekten çok korkuyordum.Doktorun bana dogru bakıp elindekileri göbegime dogru bastırdıgı gördüm.Sanki o anda beynim patladı gibi oldu.Hayatımda öyle bir acı hissetmemiştim.Polis ve Doktor bana bakarak burdan kaçamazsın,istedigimizi yapıcaksın , yoksa bunun bedelini sadece sen ödemezsin dedi.O anda arkadan Annemi ve Babamı gördüm.İnanamıyordum , polisin Anneme Tokat attıgını gördüm.Doktorun ise Babama elektrik verdigini.Ne yapacagımı bilemiyordum.Durun diye bagırdım Tamam ! Tamam ! istediginizi yapıcam dedim. Polis bana bakarak işte böyle dedi.Annem ve Babam'ı benim odama gönderdiler.Bana telefon lazım oldugunu söyledim.Onlarda tabiki istegimi reddetiler.Bütün doktorlarda telefon olmasına ragmen bende yoktu.Artık herşeyi göze alma vakti gelmişti.Ciddi anlamda gözüm dönmüştü denilebilir.Yemekhanede kimseye belli etmeden bir bıçakalıp cebime koydum.Oradaki doktorların hepsi bu işin içinde oldukları için hepsi artık benim düşmanımdı.Tuvalette yanlız yakaladıgım bir doktorun karnına bıcagı sapladım telefonu alıp şerifi aradım.Bana bir tane helikopter lazım dedim.O kullanmayı bilmiyormuş fakat ayarlayabilirim dedi.Annene ve Babana çok kötü şeyler yapmışlar biliyorum dedi.Bende bunları gelince konuşuruz dedim.Tam ne zaman helikopterin hazır olacagını felan söyledim artık herşye hazırdı.O şerefsizler Annem ve Babama işkence yaparlarken beni unutmuşlardı.Beni polisin odasında tek başına bıraktılar.Anahtarları almıştım.Arkaları dönük oldugu için rahatlıkla haritayı inceleyebildim.O günün gecesinde Annem ve Babam'ı alarak oradan kacıcaktım . . .

    18.bölüm -- Labatoruvardan Kaçış

    Bütün haritayı zihnime yazdım.Gece oldugunda labarotuvardaki küçük planımı devreye soktum.Şefi telefonla arayıp şimdi dedim.Odama geri dönüp.Annemi ve Babam'ı uyandırıp hadi gidiyoruz dedim.Apar topar asansörün oraya gittik.Karşıdan çok ses çıkardıgımız için polisin bize dogru geldigini gördüm.Asansörün kapısı tam kapanıcakken stopa bastım.Polis çok ilerde oldugu için bagırarak panzehirin labarotuvarda dedim.O arada polis labarotuvara gitti herhalde.Biz asansörle yukarı cıktık.Annemin suratındaki tokat izlerine baktıkça içim yanıyordu.Resmen vicdan azabı çekiyordum.O arada asansördeyken alarm sesi duyuldu.Asansör her türlü patlamaya karşı can yelekleri duruyordu.O arada asansör durdu.Ve kapı açıldı yüzeye çok yaklaşmıştık.Alarm duyulur duyulmaz can yeleklerini giydigimiz için zaman kazanmıştık.Kapılar açıldıgında hemen can yelegi bizi otomatik olarak yüzeye çıkardı.Babam yüzme biliyordu fakat Annem bilmiyordu.Eger can yelekleri olmasaydı,ALLAH korusun Annem ölebilirdi.Yeryüzüne cıktıgımızda helikopterden salkan merdiveni gördük.İlk Annem tırmanmştı.Ardından Babam en son ben tırmandım.Karşımda şerifimi gördüm.Helikopteri başka biri sürüyordu.Annem ve Babam şerife , sizden ALLAH razı olsun dedi.O arada büyük bir patlama sesi duyuldu.Ben şaşırmamıştım fakat Annem ve Babam çok korkmuştu.Şerifde korkusunu gizleyemedi ve bu ne böyle , dedi.Bende işte küçük planım dedim.Panzehir hazırlarken aslında aşagıyı yerle bir edicek bir bomba hazırlıyordum.En ufacık bir sızıntının orayı yerle bir edecegini düşünememişlerdi.Bombayı bir paketin içine koyup üstüne panzehir yazdım.Paket açılır açılmaz patlamış olmalı.Bombanın fitili paketin açılış noktasına baglıydı, dedim.Şerif bu planıma hayran kaldı.Bundan sonra neyapacaksın dedi.Bende ne gerekiyorsa onu dedim . . .


    19.bölüm -- Başka Birşey Var

    Helikopter ile ,Şef ve diger insanların kaldıgı güvenli yere gittik.Annemin yüzü gözü morlukları içinde oldugu için çok üzülmüştüm.Ama galiba intikamımı almıştım.Bundan sonra ne yapacagımı düşünmeye başladım.Şefden köyün dışındaki yürüyen ölüler bir tanesini getirmesini istedim.Canlı getirin diyemiyordum.Ölü biri nası yürüyorduki.Bunu hiç düşünememiştim.Beyin fonksiyonları çalışmıyordu.Sadece hırçınlaşıyorlardı.Ama nasıl yürüyorlardı.Beyni olmayan biri nasıl yürüyebilirdiki.Bunları düşünürken şerif yanıma geldi.İstedigini getirdik dedi.Beni bir odaya götürdüler.Odada bir masa vardı.Masanın üstünde çarşaf vardı.Çarşafı kaldırdıklarında ayakları ,elleri , ve kafası baglı dişleri sökülmüş bir yürüyen ölü vardı.Gözleri kan kırmızısıydı.İlk defa bir yürüyen ölüyü bu kadar yakından görüyordum.Şefe bana bir kaç malzeme lazım oldugunu söyledim.Şef herşeye ragmen benimle iyi anlaşmaya başlamıştı.Ona beni ve ailemi kurtardıgı içi çok teşekkür ettim.Malzemeleri getirdikten sonra.Yürüyen ölünün beynine bakıcaktık.Köyde her türlü olanak oldugu için gelişmiş bir hastanedeki tüm olanaklar o köyde vardı.Beynine baktıgımız yürüyen ölüde şaşırtıcı bir durum ortaya çıktı.Herşey normal görünüyordu.Normal bir insan beyni gibiydi.Hatta yürüyen ölüye verdigimiz narkoz nedeniyle yürüyen ölü can cekişmemişti.Bu nasıl olabiliyordu.Isırılmıştı fakat bir kaç test yaptıktan sonra.Bu kadar hırçınlaşmasının sebebi ısırılması degildi.Bu aslında herşeyi açıklıyordu , beyninin normal bir insan beyni gibi çalışması yüzünden yürüyebiliyordu.Şefden bir kaç tane daha yürüyen ölü getirilmesini istedim.Onlardada durum aynıydı.Neyseki gerçegi ögrenmem fazla uzun sürmedi . . .

    20.bölüm -- Suçsuzmuşum

    Yaptıgım bir çok araştırmadan sonra , yayılma sebebinin yürüyen ölülerin insanları ısırması degildi.Başka birşey vardı.Ve ben bunu çok detaylı bir incelemeden sonra farkettim.Yürüyen ölüler hepsinin kollarında igne izi vardı.Biri yada birileri bu insanları bu hale getirmişti.Yoksa o ben degilmiyim demiştim kendi kendime.Sevinç gözyaşları döktüm.İlk Anneme ve Babama anlattım durumu.Sonra onlarda mantıklı oldugunu söyledi.Şef ile de konuştum , oda elimden geleni yapıcagım ,onları beraber bulacagız dedi.Ama bir sorun vardı.İgnenin beni formülümün oldugunu farkettim.Biraz üzüldüm.Ama enjekte eden ben olmadıgım için biraz sevindim.Şimdi asıl sorun onları nasıl bulacagımdı.Şef ile biraz etrafı gezelim dedim.Güvenli bölgeden araba ile ayrıldık.Koca dünyada nereden başlıcagımızı bilemiyorduk.Aklıma etrafı binlerce yürüyen ölüyle dolan o büyük bina geldi.O binaya gitmek için yola koyulduk.Aslında tam olarak ne aradıgımızı bilemiyorduk.Anlamadıgım nokta o kadar insanın oraya nasıl geldigiydi niye orasıydı.Şehirin merkezi orası oldugu içinmiydi.Derken baya bir yaklaştık artık.Baya bir yaklaştık derken uzakta bina görünüyordu.Yürüyen ölülere yaklaşmıştık oraya nası giricegimizi bilemiyorduk.Aklıma eskiden ordan cıktıgım kanalizasyon geldi.Aynı yerlerden geçip binaya girmeyi başardık en üst kata çıktık.İbrahim ordaydı.Uzaktan beni gördügünde biraz şaşırdı.Bana seni tekrar görücegimi unmamıştım dedi.Ona galiba herşeyi düzeltebiliriz dedim.Oda bana ben senden özür diliyorum ,hani buraya ilk geldiginde gördügün bir bayan vardı.O benim ablamdı,o öldü , Eger bunları bulucaksak bende varım dedi.Bende sen neyden bahsediyorsun, dedim.Oda, ben senin bildigini zannediyordum dedi . . .

    21.bölüm -- Herşeyi Düzeltme Vakti

    Ben şaşırmıştım.İçimden ne oldu acaba dedim.İbrahim söze başlayarak,ben aslında emre sen geldikten 2 gün önce ablamla bu binaya geldik.Aşagı katta yemekhane gibi bir yer oldugu içni 2 mize yetecek kadar fazlaydı.Buradaki yemekler ile 1 hafta zor dayanırdık.Ablamı bırakıp yiyecek aramaya gittim.Kanalizsasyondan cıkıp market ararken silah seslerini duydum.O arada yanına geldim ve seni kurtardım.Baygın oldugun için seni kurtarmak zor oldu tabi.Ama yolda sanki bi ara ayıldın hatırlamıyormusun öyle biraz zaman kazanmıştık.Neyse bunları konuşmayalım şimdi dedi.Bende ibrahime bildigin şeyin ne oldugunu söyle lütfen dedim.Oda buraya düzenli aralıklarla günde 3 kez bir kamyon geliyor.Kamyonunun içinden bu yürüyen ölüler çıkıyor dedi.Bende şok olmuştum.Acaba onları kim getirdi diye.Aşagıya dikkatlice baktım.Gerçekten sayıları çok fazlaydı.Ama bu kadar kişiye tek tek ignemi yapmışlardı.Kesinlikle bir makine gibi birşeyin olması yada çok sayıda insan gerekiyordu.Neyseki binanın üst katında oldugumuz için etrafı detaylıca görebiliyordum.İbrahime saat kaç gibi kamyonun geldigini sordum.Belirli bir vakti yok dedi.Sadece her gün geliyor.Ama günde 3 kez geldigini biliyorum,dedi.Peki ne taraftan geliyor , bizi ona götürebilirmisin dedim.Oda tabi olur dedi.Ben , Şerif ve İbrahim sanki dünyada tek başımıza gibiydik.Annemin ve Babamın yaşadıgını bildigimden dolayı bu korkuyu fazla hissetmiyordum.Onların mutlu ve güvenli yerde olması beni sevindiriyordu.Bu arada kanalizasyondan çıktık.Ve kamyonun gelmesini bekledik.Kamyona iyice yaklaştık.Kamyonun kapıları otomatik açılıyordu.Acıldı ve içinden en az 80 tane yürüyen ölü indi.O arada kamyonun kapısına dogru yaklaştık.İçerde bir adam vardı belliydi.Galiba görevli biriydi.Kamyonun kapısını açtık ve . . .


    22.bölüm -- Bir Gemi

    Şerif önden giderek.Kapıyı hızlı bir şekilde açtı.Basamaga basarak yukarı çıkıp , adamın yakasından tutup aşagıya fırlattı.Adam neye ugradıgı şaşırdı.Şerif silahını çıkartıp adamın kafasına dayadı.Adam çok korkmuştu.Sanki bu işi yapmak istemiyordu.Konuşmaya başladı.Nerden geldigini bu işin başında kimin oldugunu sorduk.Oda büyük bir geminin oldugunu herşeyin orada yapıldıgını söyledi.Bende şerif , ibrahim'i bir kenera çekerek ne yapabiliriz dedim.Aklıma beni öldürmeye çalışan polis geldi.Oda bir gemiden bahsediyordu.Acaba bu adamdamı yalan konuşuyor diye düşündüm.İbrahimde ya ikiside dogru söylüyorsa dedi.Bende o zaman ben ile şerif kamyonun arkasında bekliyelim.Sende ön koltugun altında ol dedim ibrahime.Şerif ile birlikte kamyonun arkasına bindik.O arada kamyonun arkasından ön tarafa küçük bir cam vardı.Oraya tıklattım.İbrahim camı açtı.Bende şoföre araba ile nasıl o gemiye gidildigini sordum.Oda geminin limanda oldugunu söyledi.Arabayı çalıştırıp,Limana dogru bir yolculuk başladı.Tam olarak ne yapıcagımızı bilmiyorduk.Her tarafta yürüyen ölüler vardı.Gemiye görünmeden nasıl giricegimizide bilmiyorduk.Şoföre oraya bizi görünmeden sokabilirmisin dedim.Oda etrafta çok kamera var , fakat avantajımız kimsenin dışarda gözcülük yapmaması.Bir şekilde kamera baglantılarını kesebilirim.Ama en faz 2-3 dakika sürer.Çok hızlı olmamız lazım.Zaten geminin içinde kamera yok ,bütün kameralar geminin dışında dedi.Telefonunuz varsa ben size cagrı atarım böylelikle kameraların devre dışı oldugunu anlayabilirsiniz.Çünkü geminin içinde kalıyo kamera kontrol noktası dedi.Bende tamam dedim.O arada gemiyi gördük,biz kamyonda bekledik.Şoföre güvendigimizden dolayı , şüphemiz olmadı.Oda herşeyin bitmesini istiyordu.10 dk içinde çagrı atarım dedi ve kapıyı açıp gemiye gitti . . .

    23.bölüm -- Gemide Neler Oluyor

    Aradan 5 dakika felan geçti-geçmedi şöför cagrı attı.O arada hızlıca ben , şerif ve ibrahim arabadan indik.Koşarak gemiye cıktık.O arada tekrar bir mesaj geldi.Şoför merdivenlerden aşagıya inmemizi aradaki koridorda buluşucagımızı söyledi.Şerif biraz tedirgin bir şekilde ya tuzaksa dedi.Bende bu son şansımız ne yapalım dedim.İbrahim biri burda beklesin dedi.Tamam telefon bende siz gidin dedim.Ve beklemeye başladım.İbrahim ve Şerif benim belkide son şansımdı.Tek bildigim şey vardı.Annemin ve Babamın güvende olduguydu.Bunları düşünürken telefon çaldı.Arayan ibrahimdi.Gel dedi hiçbir sorun yok dedi.Sesi gayet güzel geliyordu.İbrahim akıllı bir adamdı.Eger birşey olsaydı,yanındakilere çaktırmadan beni uyarırdı.Geminin içine hızlıca indim.İbrahim , Şerif ve şoförü gördüm hepsi iyi gözüküyordu.Şoföre şimdi nereye gidicegimiz sordum.Labarotuvar en alt katta dedi.Peki bu işin başında kim var dedim.Bu işin başında tek biri yok 10 kişi felan ortaklar dedi.O arada aşagıya indik.İleriden labarotuvar gözüküyordu.Bir anca heyecanlandım.Çünkü içeride bizi ne bekledigini bilmiyordum.Yavaş adımlarla iyice odaya yaklaştık.İçeriye baktıgımda en az 30 kişilik grup vardı.Tam sayamamıştım.Çünkü saymaya vakit yoktu.Çok sayıda kutu vardı.Bu kutular bizi kamufle edebilirdi.Kutular arkasından ana odaya , yani patronların odasına gidiyorduk.Odanın kapısına geldik.Şoför beni dürttü ve burayı sadece güvendikleri insanlara söylerler dedi.Bana güvenmişlerdi , eger bu yakalanırsak ve burayı size benim gösterdigim ortaya çıkarsa ben yanarım dedi.Bende sen merak etme senin bir suçun yok dedim.Seni zorlamışlar belliki dedim.Şoförde ailemle tehdit ettiler dedi.Bende aynı benim gibi dedim.O arada kulagımı kapıya yasladım bir kaç kişinin konuşmasını duydum.İçlerinden birinin dediklerine inanamadım . . .

    24.bölüm -- Kime Güvenecegimi Şaşırdım

    Evet gerçekten şok olmuştum.Bu kadar zulümü ben degil şu anda duydugum insanlar başlatmıştı.Derin bir oh çektim.Ama herşey benim iksirimle başladıgı için biraz üzgündüm.Duydugum şey beni şok etmişti,çünkü ortada bir kıskançlık vardı.Herşey bir kıskançlık ugruna başlamıştı.Beni televizyonlarda ,gazetelerde görmüşlerdi.İçerdeki adamlardan biri Emreyi ne yapıcaz dedi.Bende biraz korkarak dinlemeye devam ettim.Onu kıskandık dogru , onla artık işimiz kalmadı.İlk gördügümüz yerde öldürücez dedi.O arada şerif kapıyı hızlı bir şekilde açtı.İçerde 10 adamın hepsi , yani patronların hepsi vardı.Ama 1 kişi yoktu.Büyük bir masanın tam başındaki , yani müdür yoktu.O arada arkadan bir ses geldi eller havaya diye.Galiba bu müdürdü derken arkamı döndügümde şoförün bize silah çektigini gördüm.Odanın diger yanındaki kapıdan içeri bir kadın ve bir adamla geldi.Galiba bu şoförün annesi ve babasıydı.Şoför bana bir yumruk attı ve yere yıgıldım.Yarı sersem şekilde konuşanları dinlemeye çalışıyordum.Açıkca söylemek gerekirse kapana kısılmıştım.Baştan beri şoföre güvenmemeliydim.Şoför bir yumruk daha attı.Gözlerimi açtıgımda arkamda şerifin ve ibrahimin konuşmalarını duydum.Onlara seslenerek iyimisiniz diye sordum.Onlarda asıl sen iyimisin dedi.Bende iyiyim dedim.Şoför şerefsizlik yaptı dedim.Onlarda hiçbirşey göründügü gibi degil emre dedi.Bende nası yani şoför bizi satmadımı diye konuşurken kapı açıldı.Gelen şoför ve yanında patronların odasına gittigimizde oturan 10 kişiden biri olan bir patron vardı.Galiba bizi kontrol etmeye gelmişlerdi.Yanındaki patron bana bagırarak ailenin yerini söyle yoksa şerifi öldürürüm dedi.Bende söylemicem dedim.O arada patron silahını çekti şerifin ayagına sıktı.Şerifin o bagırmasını hala unutamam.İçim gitti bende niye bunları yapıyorsunuz diye aglamaya başladım.O arada şoför yanındaki patronu arkasından vurarak , patron yere yıgıldı.Silahını alarak patrona kafasına ateş etti.Bizim ipleri çözdükten sonra hadi buradan gidiyoruz dedi . . .

    25.bölüm -- 2 Ölüm

    Açıkcası şaşırmıştım.Patronun sıktıgı mermi şerifin ayagını sıyırmıştı.Ama sonuçta şerif acı cekiyordu.Seke seke yürümeye başladı.Şoför bana dönerek özür dilerim dedi.Eger sana vurmasaydım beni sizden zannedip hepimizi öldürüceklerdi dedi.Şerif yürümekte zorluk çekiyordu.Oracıkta yere yıgıldı.Şoför ve ibrahim şerife yardım ederek onu ayaga kaldırdılar.Yavaş adımlarla yürümeye başladık.Bendeki o cesaret nerden geldiyseibrahime patronların odasına gidelim dedim.Oda tekrar riske giremeyiz birine birşey olabilir dedi.O arada bir silah sesi duyuldu.Arkamı döndügümde şerif başından vurulmuştu.Hayatımda birini daha kaybetmiştim.Çok fazla silah sesi geldiginden ben , ibrahim ve şoför hızlıca kacmaya başladık.Geminin içini sadece şoför biliyordu diye düşündük.Oda fazla bilmedigini gemiye bir kaç kere girdigini söyledi.Koşmaya devam ettik ama nereye koşucagımızı bilmiyorduk.Baya bir koştuktan sonra bir odaya vardık.Şoför burayı ilk defa gördügünü söyledi.İçeri girdik sanki bir labarotuvar gibiydi.İyice etrafı süzdükten sonra ilerde bir ceset kalabalıgı gördük.Ama burda insan yoktuki burda sadece makinalar vardı.Patronlar herşeyi düşünmüş olmalılarki fazla yorulmamak ve zaman kaybı olmaması için herşeyi otomatik şekilde devam ettirmeyi başarmışlar.Bu insanları kim peki buraya getiriyor dedim.Arkadan şoför bana seslendi.Ben yapıyodum malesef dedi.Yüzünde çok acı bir ifade vardı.Aslında bu makina herşeyi açıklıyordu.İnceledigim yürüyen ölülerin çeşitli yerlerine benim yaptıgım kimyasal maddeyi enjekte ediyorlardı.Peki nası bu kadar fazla kişiye yetebiliyordu diye sordum şoföre.Şoför ise patronların aralarında konuşurken duydugunu , senin yaptıgın iksirin bir damlasını suya döktüklerini ve o 1 damlanın bile 1 milyon insana yetecegini söyledi.Bu arada ibrahim bana dönerek bir plan yapmamız gerektigini söyledi.Toplam 10 kişi olduklarını 1 i öldü geriye 9 kişi kaldı dedi.Masada 9 kişi vardı.Yani bizim patronu bulmamız lazım dedi.O arada bulundugumuz odanın en dip kısmında çelik bir kapı vardı.Şifre ile açılıyordu.Ama şifreyi nerden bulacaktık.O arada bir ses geldi biz hemen saklandık.Bu patronlardan biriydi ve elinde silahı vardı.Yavaş yavaş yanımıza geliyordu ama burda oldugumuzu bilmiyor gibiydi.Çok yanımıza yaklaşınca ibrahim ayaga kalkıp suratına yumruk attı.Adam yere düştü,belliki oda patronlardan biriydi.İbrahim ayaklarından tuttu.Şoför ise ellerinden.Ben ise kafasına silah dayayıp şifreyi sordum.İlk başta söylemedi.Sonra şifreyi söyledikten sonra kafasına silahı dayayıp ateş ettim.Silah sesi olmasına ragmen ses fazla yankı yapmadı.Şifreyi girip kapıyı açtık.Normal bir odaydı.Karşıdabir sandalye vardı ama arkası dönüktü normal bildigimiz ofis sandalyesiydi.Ardından oglum diye bir ses geldi.Babamın sesine çok benziyordu ama onun sesi degildi.Tekrar oglum diye ses geldi ,hep aynı ses geliyordu oglum , oglum , oglum diye.En sonunda şoför dayanamayıp sandalyeye dogru gitti.Sandalyede bir teyip vardı.Teyip'i tutup tam kaldırıcakken dur diye bagırmaya kalmaz ibrahimi elimle tutup yere dogru çömeldik o arada teyip i kaldırdı ve silah sesi duyuldu.Etrafıma baktıgımda şoförün kafası patlamış bir şekilde yerde yatıyordu.Teyibin altından bir ip geliyordu belliydiki bu bir tuzaktı.Daha dogrusu buraya gelicegimizi bilmiyorlardı.Burası bir tuzak odasıydı.Eger burayı kim dizayn ettiyse belliki çok akıllıydı.Patronuda çok iyi egitmişlerdi.İlk başta şifreyi söylememesinin nedeni şüphe çekmek istememesiydi.İbrahim bana dönerek eger onlar akıllıysa biz daha akıllıyız dedi.Şu anda bu gemide 8 kişi var.Bir tanesi 9 kişinin patronu.2 kişi öldü.Geriye 7 kişi kaldı büyük bir plan yapmalıyız dedi . . .

    26.bölüm -- Ana Patrona Dogru

    Evet aslında açıkcası kafama yatmıştı.Ne yapacagımızı tam olarak bilmiyorduk.Zamanımızda kısıtlıydı.Ben ve İbrahim kalmıştık sadece gemide.Yolları bilmedigimiz için nereden başlıcagımızı bilmiyorduk.İbrahim geldigimiz yoldan tekrar geri dönmemizi ve o 9 kişinin odasına tekrar gitmek istedigini söyledi.Ben o odaya niye tekrar girip kendilerini riske atsınlar ki diye sordum.Oda 2 adamları öldü şu anda belki gidersek hepsini bir arada yakalayabiliriz.Eminimki onlar şu anda korktugumuzu düşünüyor.Oraya gelecegimizi akıl edemezler dedi.Biraz korksamda kabul ettim.Aynen geldigimiz yoldan geri döndük.10 küsür dakika sonra o odanın kapısına geldik.Kapıya kulagımı dayadıgımda galiba ibrahim haklı çıkmıştı.Yanımızda silahımızda vardı.Direk içeri girip herşeyi bitirebilirdik.Tam ibrahim kapının kolunu açıcaktıki , elinden tutup bunları öldürürsek koca dünyayı tek başımızamı kurtarıcaz diye sordum.Oda dedigimi mantıklı bulup kapıyı açtı ama ateş etmedi.Bu sefer patronlarıda vardı.Galiba bir kaçış toplantısıydı bu.Patron iri yarı birşeydi.Toplam 8 kişilerdi.Yuvarlak bir masada oturuyorlardı ve bize yakın olanı cebinden silahı çıkartıcakken ibrahim son anda farkedip adamı kafasından vurdu.Şu anda tam ana patronlarıyla beraber 7 kişi kalmıştı.İbrahim ana patronlarına dogru gidip silahı kafasına dayadı.
    Bu durumu nasıl kurtarıcaz diye bagırdı.Ana patronları iri yarı biri olmasına ragmen korkmuştu.Bilmiyorum ama pişmandı sanki.Hızlıca koşarak suratına yumruk attım.Neden lan , neden diye oda özür diledi ama bunların hepsini düzeltebilecegini söyledi.Bende nasıl dedim.Oda senin yaptıgın iksirin kimyasallarını degiştirdik.Bu işe başlamadan önce aslında bir panzehirde çıkardık ne olur ne olmaz diye.Sakla samanı gelir zamanı hesabı dedi.Panzehirin Sprey özelligi ve en küçük biriminin bile 1 milyar insana yetecek kadar yeterli oldugunu söyledi.Peki ölen insanlar ne olcak dedim , o kadar insan öldü diye bagırdım.Patron ise onlar için en güzel şekilde mezar hazırlanıcak dedi.İbrahim patronu kafasına silah dayalı bir şekilde odadan dışarı çıkarttı.O arada ben odanın kapısındaydım geriye kalan 6 insan bize ne olcak dedi.Odanın dışına çıkıp ibrahime baktım baya bir uzaklaşmıştı bagırıp biraz yavaşlamasını söyledim , oda tamam diye bagırdı.Sonra tekrar odaya girip herkezin ayaga kalkmasını söyledim.Hepsi ayaga kalktı.İçlerinden biri bize ne yapıcaksın dedi.Bende ne gerekiyorsa onu dedim.Bütün hepsinin üstlerine mermi boşalttım.Bu kadar insan ölmesinin nedeni şuradaki 10 insandı.Hepsi tabiki cezasını çekicekti.Fakat en büyük cezayı ana patron çekicekti.Hızlıca odadan çıkarak koşa koşa ibrahimin yanına gittim.Ana Patron silah sesi duydugunusöyledi.Bende yok birşey dedim.Ana patron ise eger onlardan birine birşey yaptıysan panzehiri unut dedi.İbrahim çok sinirlendi ana patronun ayagına hızlıca tekme attı.Yere düşen patronun suratına 4 tane ard arda yumruk attı.Ana patronu baygın bir şekilde sandalyeye otutturduk.Ellerini ayaklarını bagladık.Ana patron ayıldı ve bize bana ne yapıcaksınız dedi.Bende hayatında görmedigin en büyük işkenceyi dedim . . .

    27.bölüm -- Büyük İşkence

    O kadar farklı şeyler düşünüyorduk ki.Aslında amacımız bu adamı öldürmek degildi.Asıl amacımız bu adamın acı çekmesini saglamaktı.O kadar insan boşunamı , bir hiç ugrunamı ölmüştü , tabiki hayır ! .Öncelikle işe ibrahim başlamak istedi Ana patrona bir oyun oynucagımızı ve oyundaki tek amacın istedigimiz şeyi söylemen olucak dedi.Eger söylemzsen acılarına katlanıcaksın dedi.Ana patron asla söylemicegini söyledi.İbrahim ise şimdi görücez diye bagırdı.Her türlü malzemeyi gemide bulabiliyorduk.Ve şu anda bulundugumuz oda labarotuvardı.En büyük acıyı burda çektirebilecektik.İbrahim ana patrona panzehir nerde dedi.Ana patron asla söylemicem diye bagırdı.İbrahim bıçagı alıp adamın ayak baş parmagını kesti.Adam acılar içinde söylemicem diye bagırdı.Sonra ibrahime bana bırakmasını söyledim.Testereyi alıp adama dogru yaklaştırıp panzehir nerde dedim.Oda söylemicem diye bagırdı ve eger söylersem beni öldürüceksiniz dedi.Ben ise sen zaten ölüceksin ama acısız veya acı çekerek ölmek senin elinde dedim.Oda söylememekte kararlıydı.Testereyi alıp adamın ayak başparmaklarının hepsi kestim.Adam acıdan bayıldı.1 saat sonra tekrar ayıldı.Bu sefer tekrar sordum panzehir nerde.Tekrar söylemedi bu sefer ayagının birisini komple kestim.Çıkan kandan adamın ayagı gözükmüyordu.İbrahim beni bir kenera çekip çok mu fazla ileri gittik dedi.Bende söylemiyor ne yapcaz dedim.Oda o zaman en kötüsünü yapma vakti dedi.Elimden testereyi alıp adamın yanına gitti.Panzehir nerde diye bagırdı.Adamın acıdan sesi kısılmıştı.O sesle bile,o acıyla bile söylemicem dedi.Gerçekten adamın inadına hayran kaldıgımı söylemem lazım.Bu sefer adamın pantolunun çıkartıp,Testereyi adamın cinsel organına dayadı.Ve son olarak panzehir nerde dedi ibrahim.Adam en sonunda pes ederek tuzak odasında dedi.Oraya girmeden önce iki tane şifre verildigini birinin tuzakları aktif ettigini digerinin ise kapattıgı söyledi.Bize kapatanı verdikten sonra panzehir odanın tam olarak neresinde dedim.Oda eger onu söylersem beni öldürüceksiniz dedi.Sonra ibrahim Adamın boynuna ipi astı.Adamın tek ayagı oldugu için adamı yerden ben kaldırdım.İbrahim ölmeden önce adama bakarak diger patronlara benden selam söyle dedi.O arada sandalyeye vurup adamı öldürdük.Sonra koşa koşa tuzak odasına gittik.Adamın verdigi şifreyi denedik gerçekten şifre uymuştu.Ama odanın neresinde oldugunu bilmiyorduk.Tam 1 saat orta derecede büyüklükte olan odanın her tarafına baktık fakat hiçbirşey bulamadık.İbrahim bana dönerek bu dünyada artık hiçbirşeyim kalmadı dedi.İstersen silahı sana verip son 2 merminin birini bana digerini kendine kullan dedi.Bende benim bir ailem var diye bagırdım ve duvara yumruk attım.Yumrugum duvarın içine girdi.Ben ve İbrahim şok olmuştuk aslında kasa gibi birşey bekliyorduk fakat ilerde bir kapı vardı . . .

    28.bölüm -- Panzehire Dogru

    Evet gerçekten şok olmuştuk.Kapıya dogru yaklaştık.Kapının üstünde büyük harflerle PANZEHİR yazıyordu.Galiba başarmıştık.Kapının kolunu tuttum.O arada ibrahimde benim elimden tuttu kapıyı beraber açtık.2-3 metre ilerde bir camın içinde bir deney tüpünün içinde garip bir madde vardı.Tuzak olma ihtimaline karşı ibrahim ceketini cıkartıp fırlattı.Herşey normal gözüküyordu.Önden ben giderek panzehiri aldım.Tam kapıdan çıkacakken bir alarm sesi geldi.Patlamaya 2 dakika diye neler olup bittigini anlıyamamıştık.Bu bir tuzak degildi fakat bu bir önlemdi.Ana patron panzehiri asla kullanmıyacagı için burayı havaya uçurmaya karar vermişti.Tam 2 dakika süremiz vardı.Kötü olan ise kapıların bir bir kapanmasıydı çok hızlı olmalıydık.Hemen asansörü bulmalıydık.Hızlıca 1 dakika içinde en az 10 odaya girdik.Odaların kapılarının yarısı kapanmıştı.Artık bir kapıdan 2 kişi aynı anda giremezdi.En sonunda asansörü gördük asansöre hızlıca koşmaya başladık.İbrahim asansöre yetişti.Ben hızlı koşamadıgım için biraz geride kalmıştım.Tam 10 saniye felan kaldıki panzehiri düşürdüm.Kırılmadı fakat 2-3 saniye kaybettirdi bana.Son anda tam kapı kapanıcakken hızlıca zıplayarak asansörün içine girmeyi başardım.Panzehirde güvendeydi.7 saniyemiz felan kaldı.Her saniye asansörün yüzeye yaklaşmasını bekliyorduk.Tam 2 saniye kala asansörün kapısı açıldı.Hızlıca gemiden aşagıya suya atladık.O arada büyük bir patlama sesi duydul.Suyun içinde oldugumuz için fazla etkilenmedik.Ama panzehiri düşürmüştüm , ibrahim bana sakin olmamı panzehiri bulucagımızı söyledi.O arada ibrahim panzehiri buldu.ALLAH'tan derine fazla inmedi tüp,kolayca bulabildik.Hemen yüzerek yüzeye çıktık.Bize gerekli olan Bolca su , bir helikopter , ve o suyu aşagıya dökecek bir makineydi.Su işi kolaydı koca deniz ayagımızın dibindeydi.Helikopter desen oda şerifin korunaklı yerinde Annemin ve Babamın güvende oldugu yerde bulabilirdik sanırım.Çünkü orda bir tane helikopter gördügümü hatırlıyorum.Şerifi getiren,bizi denizin altından kurtaran helikopterin kullanan adamıda o korunaklı yerde bulucagımızı tahmin ediyorduk.Galiba herşeyin sonuna yaklaşmış gibiydik.Bu kadar ugraşmanın, bu kadar ölümün sonucunda galiba büyük konuşmak gibi olucak ama dünyayı ben ile ibrahim kurtarmış olucaktık.Arabaya binip korunaklı yere dogru yolculuk başladı.Geçen her dakika dahada heyecanlanıyordum , galiba herşeyin sonuna gelmiştik.Korunaklı yere vardıgımızda Annem ve Babamın odasına gittim.Sabah vakti oldugu için ikiside uyuyordu.Gerçekten hafızam iyi olmalı ,hatırladıgım gibi korunaklı yerde helikopter vardı.Helikopteri kullanacak kişide vardı.Helikopterin altına baglı bir araç ile aşagıya içinde panzehir olan suyu aşagıya püskürtmemiz lazımdı.İbrahim benim elimden tutup herşey iyi güzelde , biz panzehiri denemedik ya işe yaramazsa dedi.O anda çok korkmuştum.İbrahim haklıydı, panzehiri hiçbir yürüyen ölüde denememiştik.Hemen korunaklı yerin dışına çıkıp.Bir tane yürüyen ölü yakaladık.Ellerini kollarını bagladıktan sonra panzehiri agzına dogru 1 damla akıttım.O anda dünya başıma yıkıldı, panzehir hiçbirşeye yaramadı . . .

    29.bölüm -- Büyük Başarı [FİNAL]

    Evet gerçekten işe yaramamıştı.İbrahim bana bakarak şimdi ne yapıcaz,elimizdeki son umududa kaybettik diye bagırdı.O anda belki su ile karıştırıp denersek işe yarayabilecegini düşündüm.Gerçekten artık son şansımızdı.Hani derler ya sözün bittigi yerdeyiz diye işte o an sözün bittigi yerdi.Bir şişe suyun içine bir damla panzehir attım.O anda bile hayal kırıklıgına ugradım.Panzehirin rengi mor'du.Panzehiri döktügüm şişedeki su en ufak bir degişiklige ugramadı.Artık umutsuz bir şekilde o suyu yürüyen ölüye içirmek olucaktı.Şişeyi elime alıp yürüyen ölüye yaklaştıkça kalbimin atışını gerçekten hissettim.Kalbim her atışta sanki beynim duruyor gibi oluyordu.Çok uzun DUA ettikten sonra artık o an geldi.Sudan bir damla yürüyen ölünün agzına damlattım.ALLAH'a şükürler olsunki başarmıştık.Yürüyen ölü bir anda nerdeyim ben, siz kimsiniz dedi.İlk başta adını sordum adım Burak dedi.Fazla oyalanmak istemedik.Panzehiri ve suyu bir parfüm gibi havaya karıştırmak istiyorduk.Kokusuzoldugu için ilerki zamanlarda fazla birşey degişmicekti.Herkez normal hayatına , normal yaşantısına eski dünya düzenine dönücekti.Gerçekten çok sevinçliydim.İbrahime yardımlarından dolayı çok teşekkür ettim.Hemen panzehiri bir kamyon suya,bir damlasını damlattım.O kadar suya ilk başta 1 damlanın yetmiyecegini düşündüm.Hemen ben ve ibrahim helikoptere bindik.Helikopter kullanmasını bilen birinide yanımıza alıp havalandık.İbrahimin eskiden kaldıgı binadan aşagıya panzehirli suyu püskürtmeyebaşladık.Helikopter yere yakın uçtugu için herşeyi detaylı olarak görebiliyorduk.Herşey normal gözüküyordu.Panzehir gerçekten işe yaramıştı.Herşey eski haline geri döndü.Geriye sadece yürüyen ölülerin ısırdıgı cesetler kalmıştı.Onlar için panzehirin hiçbir anlamı yoktu.Onlar bu dünyadaki sonsuzluga gömülmüşlerdi.Benim ölümsüzlük iksiri hikayemde böylelike sona ermişti.Ama kendimi hala suçlu hissediyordum.Hemen Annemin ve Babamın yanına gidip onlara doya doya sarıldım.Onlardan hellallik istedim.Onlarda haklarını helal ettiler.İbrahimlede hellalleştik.Aradan 10 yıl geçti,Annemin ve Babamın Mezarı önünde onlara dua ederken tekrar tekrar özür diledim.Bir kimyager olmuş olabilirdim.Ama kız kardeşim benim yüzümden ölmüştü.Onu geri getiremiyordum.Aradan 10 yıl daha geçti , bugün televizyonları açtıgımızda her gün EMRE'nin ve İbrahim'in ölüm yıl dönümünde onların başarılarını saygıyla anıyorlardı.



    Not : Okuduktan sonra yorum yapmayı unutmayın lütfen.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TickTok -- 30 Temmuz 2013; 3:48:16 >







  • reklam alanı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mesaaj

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Meşaz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2.bölüm'ü birazdan yayınlıcam arkadaşlar takip edenlere teşekkür ediyorum ilk yaptıgım dizideki hataları yapmamaya çalışacagım bu dizideki konu farklı olucak emin olabilirsiniz ilk bölümü okuyan arkadaşlara teşekkür ediyorum.
  • REKLAM ALANI
  • İndirimli reklam alanı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lehospital -- 23 Mart 2013; 21:28:00 >
  • Tutmaz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mesajım bulunsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tutabülür.
  • güzel devam et

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mesajımız bulunsunn
  • Benim mesajım bulunmasın
  • quote:

    Orijinalden alıntı: iamburak

    Benim mesajım bulunmasın

    Tamamdır.Senin mesajın bulunmuyor.
  • Bir önceki yazdığın csbyi okumuştum ve iğrençti birden nasıl bu kadar güzel yazmaya başladın anlamadım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Blackened_61

    Bir önceki yazdığın csbyi okumuştum ve iğrençti birden nasıl bu kadar güzel yazmaya başladın anlamadım

    eleştirileri dikkate aldım diyelim Bu arada okudugun için saol
  • 3.bölümü bekliyoruz kardeş
  • İyiymis, 3. Bolumu bekliyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Birazdan 3.bölüm gelicek arkadaşlar okuyan arkadaşlara teşekkür ediyorum , hatalarım olabilir kusura bakmayın ama bu hataları minimuma indirmek için ugraşıyorum diger diziden daha dikkatli bir şekilde yazmaya çalışıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TickTok -- 24 Mart 2013; 12:04:19 >
  • 4. bölüm isterük
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.