Şimdi Ara

Homeopati Nedir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
1
Favori
5.623
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Aranızda bilenler hatta uygulayanlar vardır belki. Ben yeni öğreniyorum. Aşmış bir alternatif tıp tekniği imiş Homeopati.

    Örneğin plütonyumun su ile seyreltilip radyasyon zehirlenmesinin tedavisinde kullanılması bu tedavi yönteminin ana esprisi imiş.

    Konu hakkında aydınlatıcı bir yazı;

    http://yalansavar.org/2012/06/12/tavsanin-suyunun-suyu-1-homeopati-nedir/







  • quote:

    Diyelim ki uykusuzluk çekiyorsunuz….

    Bir adet kahve çekirdeği alın, iyice havanda ezip toz haline getirin. Sonra bu tozu – evet tek bir kahve çekirdeğinin tozunu- yanınıza alarak bir deniz kenarına ya da büyükçe bir göle gidin. Yaşadığınız yere göre Ege kıyısı, Boğaz, Akdeniz veya Van gölü veya herhangi bir deniz olabilir. Ezdiğiniz bir adet kahve çekirdeği tozunu tercihan dalgalı bir günde suya boca edin. Suyla iyice karışması için biraz bekleyin….

    Artık denizden bir çorba kaşığı su içip, hızlıca yatağınıza gidebilir ve bu güçlü (!) karışımın etkisiyle mışıl mışıl uyuyabilirsiniz.


    Bunu denemeliyim! miyim?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El-Cezeri

    quote:

    Diyelim ki uykusuzluk çekiyorsunuz….

    Bir adet kahve çekirdeği alın, iyice havanda ezip toz haline getirin. Sonra bu tozu – evet tek bir kahve çekirdeğinin tozunu- yanınıza alarak bir deniz kenarına ya da büyükçe bir göle gidin. Yaşadığınız yere göre Ege kıyısı, Boğaz, Akdeniz veya Van gölü veya herhangi bir deniz olabilir. Ezdiğiniz bir adet kahve çekirdeği tozunu tercihan dalgalı bir günde suya boca edin. Suyla iyice karışması için biraz bekleyin….

    Artık denizden bir çorba kaşığı su içip, hızlıca yatağınıza gidebilir ve bu güçlü (!) karışımın etkisiyle mışıl mışıl uyuyabilirsiniz.


    Bunu denemeliyim! miyim?



    Türkiye'de yaşıyorsunuz El-Cezeri, uykunuzun şiddetli bir karın ağrısıyla bölüneceğine nedense çok eminim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TRojka -- 12 Temmuz 2012; 4:36:34 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    Türkiye'de yaşıyorsunuz El-Cezeri, uykunuzun şiddetli bir karın ağrısıyla bölüneceğine nedense çok eminim.

    Ben hiç uyanamayacağımı düşünmüştüm oysa!
  • Richard Dawkins'in belgeselinde çok güzel bir bölüm vardı bununla ilgili, bulursam koyayım mesajı düzenleyip.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El-Cezeri

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    Türkiye'de yaşıyorsunuz El-Cezeri, uykunuzun şiddetli bir karın ağrısıyla bölüneceğine nedense çok eminim.

    Ben hiç uyanamayacağımı düşünmüştüm oysa!

    O da mümkün.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Slash

    Richard Dawkins'in belgeselinde çok güzel bir bölüm vardı bununla ilgili, bulursam koyayım mesajı düzenleyip.

    merak ettim.
  • Sıcak çay iç hararetini alır türünden bir olay bu galiba?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: agoze

    Sıcak çay iç hararetini alır türünden bir olay bu galiba?

    evet, olayın temel esprisi bu inançtan geliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: agoze

    Sıcak çay iç hararetini alır türünden bir olay bu galiba?

    Bu akşam çay demlerken onu düşünüyordum bende. Hatta soru-cevap topiğinde soracaktım.
  • Yine de Plütonyumun seyreltilip alınmasını tavsiye etmem!
    Şaka bir yana bu konuda İskoç bir arkadaşın anlattığı bir olay var. Kariyerinin başlangıcında ( bir Uluslararası Tıbbi malzeme üreticisi şirketin Uluslararası satış müdürü olarak başlamıştı nerdeyse 40 yıl kadar önce ) 1 yıl içinde ziyaret ettiği 50'ye yakın ülkeden yediği yemekler yüzünden zehirlenmelerle dönünce doktorlara danışmış. Fransız bir doktor " gittiğin ülkede önüne konan yemekten ayrı olarak konulmayanlardan da birer lokma al, vücut sonraki ziyaretinde bunu hatırlar ve yemekteki seni hasta eden maddelere karşı seni savunur " demiş. Saçma, ama arkadaş buna inanıyordu, ve sonraki ziyaretlerinde ilk defalara göre çok daha az hasta olmayı başarmış.
    Belki işe yarar diye yazdım!




  • quote:

    Gelin, sevilen bir kimsenin düşüncelerini okumaya çalışalım. Çünkü, sevgi bağı en güçlü ve en etkili istasyon yayını demektir. Nefret de öyle. Aklınızdan yalnız sevdiğiniz kişiyi geçirin. Ama, birlikte olduğunuz tatlı anların hayaline kendinizi kaptırmadan. Sadece onu düşünün. Zihninizde onun adını yankılandırın. Hayal mi kuruyoruz? Hiç de değil. Kendinizi sevdiğiniz kişinin titreşimlerine uygun bir ortama getiriyorsunuz. İşte size istasyon ayarı.

    Radyo dinlerken aynı anda gürültü yapılsa veya gazete okumaya çalışsanız, ne anlarsınız? "Kesin şu gürültüyü, duyamıyorum!" İşte kendi kendinize bunu söyleyin, eğer gelen düşünceleri alamıyorsanız. Başka bir şeyle meşgul etmeyin zihninizi. Bütün dikkatinizi o sevdiğiniz kişiden gelen titreşimlere verin. Aman, dikkat. Sakın ola gergin bir biçimde kasılıp beklemeyin. Tam tersi olur, kendinize parazit yapar hale gelirsiniz.

    "Alo, alo. Beni duyuyor musun? Bak dinle, ben şimdi ne düşünüyorum." Değil elbette. Kafanızın içinde telefon kulübesi olmadığına göre, böyle sesler duyacak değilsiniz. Beyninizdeki alıcının ses ayarı değişik bir duyarlılıktadır. Onun ne düşündüğünü kulağınızla duymayacaksınız, içinizde hissedeceksiniz. Bir anda olur bu, genellikle. Başlangıçta çoğu kez kısa ve tek bir duygudur. Çünkü insan, ister istemez o duyguyu aldığı an düşünce üretmeye ve hayal kurmaya başlar. Bunun önüne geçemediği için, alıcı durumundaki beynin ayarını bozar ve karşıdan gelen düşünceleri okuyamaz.

    Sakin bir halde, yalnız sevdiğiniz kişiyi aklınızdan geçirirken, içinize onunla ilgili bir duygu gelebilir. Bir anda, şimşek hızıyla çakıp sönen bir parıltı gibidir. Bunu izleyen diğer düşünce ve duyguların size ait olduğundan şüphe etmeyin. Bütün mesele, aradaki o bir anlık dış yayını yakalamak ve ayırt etmektir. Yoksa, kendi düşüncelerinizle karıştırabilirsiniz.

    Derler ki, kadınların beyni erkeklerinkinden daha küçükmüş. Çağımızda zaten elektronik aletlerin en küçükleri en büyük işleri başarıyor. Tabiat, bu üstünlüğü yıllar öncesinden kadınlara vermiş olmalı. Çünkü, kadınlar bu alanda da erkeklerden daha yetenekli. Duygu derinliği ve zenginliği, telepatik haberleşmenin vazgeçilmez bir yanı. Aman yanlış anlaşılmasın, sırılsıklam âşık olmak değil bu derinlik. İnanılmaz bir hayal kurma gücüyle de ilgisi yok. Zekânın duygularla birleştiği yerde, telepatik yetenek ortaya çıkıyor.

    http://www.halukakcam.com/B6/Notes/Telepati1985.htm
    quote:

    Psikolojik araştırmalara göre, birini sürekli düşünyorsanız ve bunu engelleyemiyorsanız, sebebi düşündüğünüz kişinin de sizi düşünmesidir.


    Bak bu iyiymiş
    İşimiz kadın dergilerine kaldıysa işimiz var demektir




  • Konu çok eski açılmıs ama o günden bugüne tecrübe eden arladaşların bilgisini almak istedim. Anneme Alzheimer Başlangıcı Teşhisi Konuldu. Biliyorsunuz bu tip hastalıklarda modern tıp alanında önümüzde çok parlak bir tablo yok.


    https://homeopatidernegi.org/ Sitesinde ki tüm çalışmaları inceledim . Bizim durumumuz için bu alanda da tedaviden oncelıklı süreci yavaşlatmaktan bahsedebılıyorlar ancak.


    Yaşadığım Şehir Bursa’da Bu Alanda https://neslihangulmez.com/ isimli doktoru bir aydır instangramdan takıp edıyorum. Hastalarının attıkları mesajları ve canlı yayında vaka paylaşımları var. Fayda gordugunu söyleyen pek çok insan var. Sizin bu konuda kendinizden yada çevrenizden homeopati ile tedavi olan oldu mu?





  • Plütonyum mu  Bence direkt Mars'ta getirdiğimiz taşları yiyelim 

  • mehmettunc kullanıcısına yanıt

    geçmiş olsun. ama bu fırsatçılara prim vermeyin. modern tıp haricinde başka hiçbir çaremiz yok.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.