Şimdi Ara

Dil Kursunda olması ve olmaması gerekenler...

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
6
Cevap
0
Favori
6.188
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar,

    Herkes gittiği dil kursunu iyi veya kötü yönde eleştiriyor. Bundan sonraki arkadaşlara da ışık tutması anlamında sizce bir dil kursuna girdiğinizde veya devam ettiğinizde, nelerin olması sizi çeker veya nelerin olması sizi iter? Bunları genellersek güzel bir tavsiye konusu oluşturmuş oluruz.



  • 1 yıl İngilizce kursuna gitmiş ve şimdi de kendi imkanlarımla ingilizcesini geliştirmeye çalışan biriyim.

    Bir dil kursunda olması ve olmaması gerekenleri sıralıyorum:

    1- Neredeyse bütün İngilizce kurslarının çok iyi pazarlamacıları vardır. Bu pazarlamacılar genelde güzel hanımlardır.
    Sizi ofislerinde buyur ederler, çay ısmarlarlar oldukça samimi bir ortam yaratırlar. Dil kurslarını, kitaplarını, hocalarını,
    internet clublarını, speaking, listening vs... vs... her türlü imkanlarını uzun uzun anlatırlar. Neredeyse orta seviye kurs
    alacak bir öğrenciye İngilizce konuşmayı garanti ederler. Sonra üç ay geçer, beş ay geçer... Ve o pazarlamacı kızları
    ortalıkta göremezsin. Görsende iş işten geçmiştir. Çünkü club dedikleri şeyin pek bir işe yaramadığını ve Türkiye de kursa
    giderek akıcı İngilizce öğrenmenin neredeyse imkansız olduğunu geçte olsa anlamışsındır. Tavsiyem kursa büyük umutlarla
    gitmemeniz. Kurs size gramer öğretir. Ama bütün kurslar ne hikmetse biz konuşturuyoruz diye reklam yaparlar. Yalan.
    İnanmayın. Bu gerçekleri kabullenerek kursa başlarsanız hiç değilse canınız yanmaz. Kursa gitmeyin demiyorum. Gidin,
    hiç yoktan iyidir, gramer bilmekte bilmemekten iyidir. Ama dil öğreniminin meyvesi olan konuşma noktasında kursların
    hemen tamamı sizi daha ilk tanıştığınız anda kandrırır biz konuşturuyorz diye.

    2- Kursa başlarken sözleşmeyi imzalamadan önce çok iyi düşünün. Atacağınız imza ile elinizi kolunuzu bağlarlar. Kursa gitmek
    istemesen bile parayı ödemek zorunda kalırsın. Herhalde hepimizin üç beş bin TL'sı kıymetlidir. Arkadaşlar kursa yazılırken
    sözleşmeyi imzalamadan önce pazarlamacıların gazına gelip bütün kurları birden almayın. Yani diyelim ki sizin seviyeniz 0
    yani ilk kurdan itibaren başlamanız gerekiyor. Bu durumda ki birine tavsiyem en fazla bir veya iki kur için sözleşme imzalamasıdır.
    Çünkü kursa başlayanların önemli bir bölümü kursa devam ederken öğrenme heveslerini kaybediyor veya kimisi de cidden
    başarılı olamıyor. Kafası basmıyor vs.... Veya başka türlü problemler oluyor kursa devam edemeyeceği durumlar oluyor.
    Bu yüzden tüm kurları birden almayın diyorum. En azından daha başlangıçta az para ödemiş olursunuz. Ve çıkışınız kolay olur.
    Aksi takdirde başınız ağrır veya istemeye istemeye kursa devam etmek zorunda kalırsınız. Benden söylemesi.

    3- Kursta ki öğretmenlerin mesleki yeterliliği kadar öğrenciye dili sevdirmesi ve sıcak ilişkiler kurması da önemlidir. Bu bakımdan
    kursta ki öğretmeninizi sevdiğiniz zaman bu otamatik olarak gelişiminize olumlu yönde yansıyacaktır. Dil öğrenme işi bence
    tamamen moral motivasyon işidir.

    4- İnternet club derler, cinema club derler. Bunları bende birşey sanırdım. Bir yıl boyunca kursta en fazla 4 ya da 5 yabancı film
    izlemişizdir. Her yeri sinema kulübü olsa ne olur? :)) İnternet club dedikleri de hikaye. Artık hepimizin evinde birer ikişer bilgisayar
    ve internet var. Hepimiz fazlasıyla internet club a sahibiz. Kursta ki 15 dakikalık teneffüslerde sigara içmek çay içmek varken
    Allah aşkına kim gidip külüstür bilgisayarlar da internete girer :))

    5- Gelelim Kursların palavrası Speaking Clublara. Yani Konuşma Kulüplerine. Eğer konuşma kulübünde ki ingilizce öğretmeni işinin
    hakkını veriyorsa ve sizde olağanüstü bir hevesle konuşma kulüplerine iştirak ediyorsanız gerçekten konuşmanıza çok olumlu yönde
    katkısını görürsünüz. Ancak bu konuşma kulübü saatleri genelde ya çalıştığınız iş saatlerine denk gelir veya hafta sonu 4-5 saatlik yorucu
    derslerin hemen ardından yapılır. Doğal olarak 4-5 derstir kafası şişmiş bir öğrenci konuşma kulübüne gidip 1-2 saat te orada cebelleşmek
    istemez. Ayrıca konuşma kulüpleri genelde 45 dakikadan oluşan iki ders halinde verilir. 45 dakikanın 10 dakikasını eğer siz hocayla veya
    bir arkadaşınızla ingilizce konuşarak geçirebiliyorsanız helal olsun size derim. Hiç öyle olmaz. Üç beş dakikadan öteye gitmez konuşmalar.

    6- Kurslar da ne yazık ki ingilizce ye bir türlü kafası basmayan öğrenci tipleri de vardır. Sizin sınıfınızda da en az bir yada iki yetenek özürlüsü
    bulunması muhtemeldir. Sınıf genelde 8-10 kişi olur. Ve seviyesi o çok geri olan, kafası basmayan bir iki kişi yüzünden geri kalan diğer tüm
    normal öğrencilerin derste zamanından çalınır. Üç aydır kursa devam edip te hala Her name is Ayşe gibi basit bir cümleyi diyemeyenleri
    tanıyorum. Maalesef bu tip öğrencilerin berbat ingilizce telaffuzlarını epey dinlemek zorunda kalacaksınız. Hoca ise görevi gereği anlamayan,
    yapamayan öğrenciye ekstra zaman ayırmak zorunda kalacaktır.

    7- Sınıflarda ki laf olsun diye derslere devam eden hevessiz ve karamsar öğrencilerden uzak durun.

    8- Yazılı sınavdan alacağınız notlara göre bir üst kura geçiş hakkınız doğar. Yazılı sınavdan da geçer not almamak için gerçekten tembel ve kafasız
    olmak gerekir. Yani ortalama zekada ki ve ortalama çalışkanlıkta ki herkes fazla zorlanmadan kurları geçer. Peki neden bir kurs benim reading,
    listening, speaking gibi çok önemli yeteneklerimi sınavdan geçirmez de sadece yazılı sınavlarla gramer bilgimi ölçüp ona göre bir üst kura
    terfi ettirir? Çünkü emin olun grammer sınavlarından geçmek iş değildir. Mühim olan listening, reading ve speaking sınavlarından değerlendirilmeniz
    ve asıl bunlardan geçmeniz iştir. Değerlidir. Onlardan ciddi bir sınav yapsalar bütün kursiyerlerin sapır sapır döküleceğini bilen kurs yönetimi
    seviyenizi sadece kuru gramer yazılılarıyla belirler. Ve sizde aaa finalden 95 almışım, üst kura geçmeye hak kazandım diye sevinir durursunuz. :)

    Not bu uzun yazıyı okuyan olursa teşekkür ederim. Daha sonra bu yazdıklarıma ekleme çıkarma yapabilirim. Aklıma gelen herşeyi yazıyım dedim.
    Kimse karamsarlığa kapılmasın yazdıklarımdan. Siz öğrenmek için yanıp tutuşuyor iseniz dünyanın en kötü kursuna bile gitseniz faydasını görürsünüz ve
    bir gün mutlaka İngilizceye her yönüyle hakim olursunuz.
  • Miller57 emeğine sağlık hocam son derece haklısın..ben kursa gitmedim ama cevremden,arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla anlattıkların gibi herşey.
    kursa gitmek isteyen herkez okusun bence.bende ingilizcemi kendim geliştirmeye calısıyorum iyide gidiyor.çıkmaza girersem kursa gitmeyi dusunuyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Miller57

    1 yıl İngilizce kursuna gitmiş ve şimdi de kendi imkanlarımla ingilizcesini geliştirmeye çalışan biriyim.

    Bir dil kursunda olması ve olmaması gerekenleri sıralıyorum:

    1- Neredeyse bütün İngilizce kurslarının çok iyi pazarlamacıları vardır. Bu pazarlamacılar genelde güzel hanımlardır.
    Sizi ofislerinde buyur ederler, çay ısmarlarlar oldukça samimi bir ortam yaratırlar. Dil kurslarını, kitaplarını, hocalarını,
    internet clublarını, speaking, listening vs... vs... her türlü imkanlarını uzun uzun anlatırlar. Neredeyse orta seviye kurs
    alacak bir öğrenciye İngilizce konuşmayı garanti ederler. Sonra üç ay geçer, beş ay geçer... Ve o pazarlamacı kızları
    ortalıkta göremezsin. Görsende iş işten geçmiştir. Çünkü club dedikleri şeyin pek bir işe yaramadığını ve Türkiye de kursa
    giderek akıcı İngilizce öğrenmenin neredeyse imkansız olduğunu geçte olsa anlamışsındır. Tavsiyem kursa büyük umutlarla
    gitmemeniz. Kurs size gramer öğretir. Ama bütün kurslar ne hikmetse biz konuşturuyoruz diye reklam yaparlar. Yalan.
    İnanmayın. Bu gerçekleri kabullenerek kursa başlarsanız hiç değilse canınız yanmaz. Kursa gitmeyin demiyorum. Gidin,
    hiç yoktan iyidir, gramer bilmekte bilmemekten iyidir. Ama dil öğreniminin meyvesi olan konuşma noktasında kursların
    hemen tamamı sizi daha ilk tanıştığınız anda kandrırır biz konuşturuyorz diye.

    2- Kursa başlarken sözleşmeyi imzalamadan önce çok iyi düşünün. Atacağınız imza ile elinizi kolunuzu bağlarlar. Kursa gitmek
    istemesen bile parayı ödemek zorunda kalırsın. Herhalde hepimizin üç beş bin TL'sı kıymetlidir. Arkadaşlar kursa yazılırken
    sözleşmeyi imzalamadan önce pazarlamacıların gazına gelip bütün kurları birden almayın. Yani diyelim ki sizin seviyeniz 0
    yani ilk kurdan itibaren başlamanız gerekiyor. Bu durumda ki birine tavsiyem en fazla bir veya iki kur için sözleşme imzalamasıdır.
    Çünkü kursa başlayanların önemli bir bölümü kursa devam ederken öğrenme heveslerini kaybediyor veya kimisi de cidden
    başarılı olamıyor. Kafası basmıyor vs.... Veya başka türlü problemler oluyor kursa devam edemeyeceği durumlar oluyor.
    Bu yüzden tüm kurları birden almayın diyorum. En azından daha başlangıçta az para ödemiş olursunuz. Ve çıkışınız kolay olur.
    Aksi takdirde başınız ağrır veya istemeye istemeye kursa devam etmek zorunda kalırsınız. Benden söylemesi.

    3- Kursta ki öğretmenlerin mesleki yeterliliği kadar öğrenciye dili sevdirmesi ve sıcak ilişkiler kurması da önemlidir. Bu bakımdan
    kursta ki öğretmeninizi sevdiğiniz zaman bu otamatik olarak gelişiminize olumlu yönde yansıyacaktır. Dil öğrenme işi bence
    tamamen moral motivasyon işidir.

    4- İnternet club derler, cinema club derler. Bunları bende birşey sanırdım. Bir yıl boyunca kursta en fazla 4 ya da 5 yabancı film
    izlemişizdir. Her yeri sinema kulübü olsa ne olur? :)) İnternet club dedikleri de hikaye. Artık hepimizin evinde birer ikişer bilgisayar
    ve internet var. Hepimiz fazlasıyla internet club a sahibiz. Kursta ki 15 dakikalık teneffüslerde sigara içmek çay içmek varken
    Allah aşkına kim gidip külüstür bilgisayarlar da internete girer :))

    5- Gelelim Kursların palavrası Speaking Clublara. Yani Konuşma Kulüplerine. Eğer konuşma kulübünde ki ingilizce öğretmeni işinin
    hakkını veriyorsa ve sizde olağanüstü bir hevesle konuşma kulüplerine iştirak ediyorsanız gerçekten konuşmanıza çok olumlu yönde
    katkısını görürsünüz. Ancak bu konuşma kulübü saatleri genelde ya çalıştığınız iş saatlerine denk gelir veya hafta sonu 4-5 saatlik yorucu
    derslerin hemen ardından yapılır. Doğal olarak 4-5 derstir kafası şişmiş bir öğrenci konuşma kulübüne gidip 1-2 saat te orada cebelleşmek
    istemez. Ayrıca konuşma kulüpleri genelde 45 dakikadan oluşan iki ders halinde verilir. 45 dakikanın 10 dakikasını eğer siz hocayla veya
    bir arkadaşınızla ingilizce konuşarak geçirebiliyorsanız helal olsun size derim. Hiç öyle olmaz. Üç beş dakikadan öteye gitmez konuşmalar.

    6- Kurslar da ne yazık ki ingilizce ye bir türlü kafası basmayan öğrenci tipleri de vardır. Sizin sınıfınızda da en az bir yada iki yetenek özürlüsü
    bulunması muhtemeldir. Sınıf genelde 8-10 kişi olur. Ve seviyesi o çok geri olan, kafası basmayan bir iki kişi yüzünden geri kalan diğer tüm
    normal öğrencilerin derste zamanından çalınır. Üç aydır kursa devam edip te hala Her name is Ayşe gibi basit bir cümleyi diyemeyenleri
    tanıyorum. Maalesef bu tip öğrencilerin berbat ingilizce telaffuzlarını epey dinlemek zorunda kalacaksınız. Hoca ise görevi gereği anlamayan,
    yapamayan öğrenciye ekstra zaman ayırmak zorunda kalacaktır.

    7- Sınıflarda ki laf olsun diye derslere devam eden hevessiz ve karamsar öğrencilerden uzak durun.

    8- Yazılı sınavdan alacağınız notlara göre bir üst kura geçiş hakkınız doğar. Yazılı sınavdan da geçer not almamak için gerçekten tembel ve kafasız
    olmak gerekir. Yani ortalama zekada ki ve ortalama çalışkanlıkta ki herkes fazla zorlanmadan kurları geçer. Peki neden bir kurs benim reading,
    listening, speaking gibi çok önemli yeteneklerimi sınavdan geçirmez de sadece yazılı sınavlarla gramer bilgimi ölçüp ona göre bir üst kura
    terfi ettirir? Çünkü emin olun grammer sınavlarından geçmek iş değildir. Mühim olan listening, reading ve speaking sınavlarından değerlendirilmeniz
    ve asıl bunlardan geçmeniz iştir. Değerlidir. Onlardan ciddi bir sınav yapsalar bütün kursiyerlerin sapır sapır döküleceğini bilen kurs yönetimi
    seviyenizi sadece kuru gramer yazılılarıyla belirler. Ve sizde aaa finalden 95 almışım, üst kura geçmeye hak kazandım diye sevinir durursunuz. :)

    Not bu uzun yazıyı okuyan olursa teşekkür ederim. Daha sonra bu yazdıklarıma ekleme çıkarma yapabilirim. Aklıma gelen herşeyi yazıyım dedim.
    Kimse karamsarlığa kapılmasın yazdıklarımdan. Siz öğrenmek için yanıp tutuşuyor iseniz dünyanın en kötü kursuna bile gitseniz faydasını görürsünüz ve
    bir gün mutlaka İngilizceye her yönüyle hakim olursunuz.


    Çok güzel anlatmışsınız olayı. Tebrikler...
    Ayrıca dediğiniz gibi ingilizce öğrenmek için kafanın yatkın olması lazım.
    Yoksa her önüne gelen ingilizce öğrenecek diye birşey yok...
  • Bende sizlere teşekkür ederim. Kursa gitmeye zamanı veya maddi durumu olmayanlara naçizane tavsiyem şudur: Daylight kurumunun Genel ingilizce eğitim Dvd lerini temin ederek kursa gitmeden ve küçük bir servet ödemeden de ingilizce gramer seviyelerini ileri düzeye getirebilirler. Tarafımdan denenmiştir. Şu an tüm setin fiyatı tahminen 80 ila 150 TL fiyat aralığındadır. Mevzu eğitim olduğu için bir ticari ürünün tanıtımını yapmamda sakınca yoktur diye ümit ediyorum. Emin olun bu Dvd seti hiç ingilizce bilmeyenlerede orta seviyede bilenlerede çok faydalı oluyor. Dersler işinin ehli eğitmenler tarafından yazı tahtasında sınıf ortamında işleniyor. İnsan kendini kursa gitmiş gibi hissediyor. Gerçek bir kurstan tek farkı hocaya soru soramıyorsunuz. Kaldı ki soru sormanıza bile gerek kalmayacak mükemmellikte konular anlatılıyor. Bu Dvd setinde dersleri anlatan Evren Okuşluğ isimli genç bir hoca var. İddia ediyorum Türkiye de ondan daha iyi ingilizce gramer kimse öğretemez. Biraz hızlı konuşur ama işinin hakkını verir. Gramer yani dil bilgisi (şablon ingilizce) öğrenmek için bu set birebirdir. Bu setin tamamını izleyen, not alan, çalışan biri gerçek bir kursta alacağı gramer eğitiminin tamamını çok ucuza almış olur.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.