Şimdi Ara

KARABORSA BILET NASIL SATILIR?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
4.410
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar itu sözlükle gezerken gözüme çarpan bi yazıyı sizinle paylaşmak istedim. Benim oldukça hoşuma gitti. Anlatım tarzı ve konusu ile gerçekten yazan ve yaşayan arkadaşları tebrik ediyorum. Karaborsa bilet nasıl satılır gelin buyrun içeriye...

    şöyle ki;

    henüz, tüyü bitmemiş ama yetim olmayan iki çocuktuk arkadaşım mustafa ve ben. ankara aydınlık evler mevkiinde altınpark diye büyük bir park var, bilen bilir. bu parkta hemen her ay bir fuar olurdu. (şimdi ne sıklıkla oluyor bilemiyorum) yok otomotiv fuarı, yok takı, yok ev gereçleri pok püsür işte. bu fuarlara giriş iki türlü olmaktaydı efenim. ya nakit para ile ya da davetiyelerle. bu davetiyeler içeride standı olan firma sahiplerine, eş - dost - akrabalarına dağıtmaları için verilirdi. biz de bu davetiyelerden bulurduk işte bir yerlerden (şimdi nasıl elde ettiğimizi hatırlamıyorum). giriş 5 milyon ise biz davetiyeleri 1 - 2 milyondan satıyoruz, giriş kapısına 40 - 50 metre uzaklıkta. satış işlemini de yoldan geçen amcaları teyzeleri çevirerek yapıyoruz.

    - amca fuara mı gireceksiniz?
    + evet,
    - davetiyeniz var mı?
    + hayır yok,
    - şimdi amca giriş 5 milyon ama biz 2 milyona davetiye satıyoruz,
    + ben nereden bilecem bu davetiyelerin gerçek olduğunu, ya sahte uydurma bir şeyse
    - amca sen al davetiyeyi bende seninle geleyim kapıya kadar, orda içeri almazlarsa paranı geri alırsın
    + iyi hadi bakalım

    plan tıkır tıkır işliyordu. 2-3 gün boyunca baya davetiye satmıştık. tabi davetiyeleri bu şekilde satmanın suç olabileceği ihtimalini hiç düşünmüyorduk. sadece fuarın güvenlik elemanlarından az tırsıyorduk o kadar.

    neyse yine böyle davetiye satmaya çalışırken, iki tane amca geçiyordu yanımızdan. onlara da aynı soruyu yönelttik.

    - fuara mı gireceksiniz amca?
    + evet noldu?
    - davetiyeniz var mı?
    + yok nolacak?
    - şimdi amca giriş 5 milyon ama biz 2 milyona davetiye satıyoruz
    + (yanındakine dönerek) tamam bulduk bunlarmış,
    - ?'?^'^+'?^+)'

    kolumuzdan tuttukları gibi götürmeye başladılar bizi. amca noldu? nereye gidiyoruz? gibi sorular soruyoruz yaşlı gözlerle, ama siylemiyor adamlar. neyse bizi bu fuar alanına soktular, zemin kata indirdiler. bu kat boştu. oranın da tuvaletine soktular güzelce. biz bu arada tabi içimizden bildiğimiz bütün duaları okuyoruz. neden sonra adamların sivil polis olduğunu anlıyoruz. ve sorgu başlıyor:

    (klasik iyi polis - kötü polis tekniği)

    ip: iyi polis
    kp: kötü polis
    b: ben
    m: mustafa

    kp: lan şrfsizler kara borsa bilet satmaya utanmıyor musunuz lan? (birer tokat)
    b: (ahhh) şey amca, valla bilmiyoruz biz, ne bilelim, karaborsa mı o ne?
    m: (ağla1265)
    ip: suç çocuklar bu yaptığınız, hem de çok büyük bir suç
    kp: sizin azınızı yüzünüzü silkelerim, şrfsizler ((birer tekme)) ikinizi de içeri atacam lan
    m ve b: (ağla (hüngür)) amca yaaaa, valla bir daha yapmayacaz
    kp: sus lan itoğluit (mideye yumruk)
    ip: dur vurma öldüreceksin çocukları
    kp: gebersin pzevkler (birer aduket)
    m ve b: (iyi polisin gözünün içine acıklı acıklı bak)
    ip: okula gidiyor musunuz siz?
    m ve b: (kafa salla)
    ip: peki bu suçunuz yüzünden hapis yatacağınızı ve okula bir daha ömür boyu gidemeyeceğinizi biliyor musunuz?
    m ve b: amcaaaaaaaa, valla bilmiyodukk, bilsek yapar mıydık, (ühhühüüühühühüühühhhüüü)
    kp: ağlamayın lan, kafamı sildiniz, attım sizi içeri, bitti okul mokul, yediniz bardağı
    m ve b: (iyi polisin gözüne bak, ağlama volumunü artır)
    ip: yok yok, bu çocuklar okulu seviyorlar belli, bilseler yapmazlardı
    m: valla amca çok seviyoruz okulu, hem ikimizde teşekkür aldık bu sene, nolur amcaaa
    b: (ühühühüühühü)
    kp: yok atacam ben bunları içeri, ileride başımıza mafya olur lan bunlar, şimdiden kesmek lazım kafalarını.
    m: amca valla olmayız, nolur bırakın bizi, nolurrr
    ip: sizin babalarınız ne iş yapıyor?
    m: polis benim babam da (ühühühüh),
    b: askeri terzi (ühühühühü)
    ip: bak bu suçunuz yüzünden, babalarınızı işten atarlar, hele de mustafa senin baban polismiş, duysa ne der?
    m: amca nolur söylemeyin, nolurrr
    kp: tamam lan, başka bişey geldi aklıma, ya o davetiyelerin hepsini yersiniz, ya da tıkarım sizi içeri,
    b: amca nasıl yiyelim (eldeki 40 - 45 davetiyeyi göstererek)
    m: bir tanesini yutmak üzere (yemin ederim, adam çiğniyordu ya)
    ip ve kp: (bıyık altından gül)
    kp: arkadaşın yiyo lan işte sen de yiceksin, yoksa onu salarım seni atarım içeri,
    b: ama ama amca, ben nasıl, yiyemem
    kp: yiyeceksin lan (tokat)
    m: (yuttu)
    b: (küçük bir parça ısır, çiğne)
    ip: tamam çocuklar, bu kadar yeter, tükürün, yemeyin, bir daha yaparsanız hem davetiyeleri yersiniz, hem de içeri girersiniz, haberiniz olsun,
    kp: bırak yesinler, (birer son tekme)
    ip: hadi çıkın gidin, bir daha sizi buralarda görmeyeyim,
    m ve b: (topuklar göte değe değe kaç)

    evet. olay aynen yaşanmıştır. olayın üzerinden yaklaşık 12 sene geçmiş olmasına rağmen replikler ve polislerin yüzü aynen aklımdadır. büyük bir ders olmuş mudur? evet olmuştur.







  • Hmm ok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.