Şimdi Ara

###KÜFÜRSÜZ LAF KOYMA SANATI ###

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
26.965
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 1. Churchill avam kamarasında konuşurken muhalif partiden
    bir kadın milletvekili Churchill' e kızgın kızgın şöyle seslenir:

    - "Eğer karınız olsaydım kahvenizin içine zehir karıştırırdım."
    Churchill oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:

    - "Hanımefendi eğer karım siz olsaydınız o kahveyi seve seve
    içerdim."

    2. Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi
    Sokrates'e
    verip veriştirmiş ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki
    göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış. Sokrat gayet
    sakin:

    - "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum"
    demiş.



    3. Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini
    iğnelermiş.
    Bernard Shaw bir oyununun ilk gecesine Churchill' i davet etmiş ve
    davetiyeye
    de bir pusula iliştirmiş:
    - "Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp
    gelebilirsiniz. Tabii
    dostunuz varsa." Churchill hemen cevap göndermiş:
    - "Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu
    seyretmeye
    gelemeyeceğim. Ikinci gece gelebilirim tabii oyununuz ikinci gece de
    oynarsa."

    4. Bir gün Eflatun talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve
    şiddetle

    azarlamış. Talebesi:
    - "Iyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum" diye itiraz edecek olunca
    Eflatun
    cevap vermiş:
    - "Ben seni kaybettiğin para icin değil kaybettiğin zaman için
    azarlıyorum."



    5. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yasayis ve felsefesiyle ünlü
    filozof
    Diyojen
    bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan
    kibirli
    bir adamla
    karşılaşır. Ikisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir.
    Mağrur zengin
    hor gördüğü filozofa:
    - "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen kenara
    çekilerek gayet
    sakin şu karşılığı verir:
    - "Ben çekilirim."

    6. Meşhur bir filozofa:
    - "Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
    fakirsiniz?"
    diye sorulduğunda:
    - "Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan" demiş.



    7. Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri:
    - "Efendim" demiş "Kulaklarınız bir insan için biraz büyük degil
    mi?"
    Galile:
    - "Doğru" demiş "Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük amaseninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?"



    8. Bir toplantıda bir genç Mehmet Akif' i küçük düşürmek ister:
    - "Afedersiniz siz veteriner misiniz?" Mehmet Akif hiç istifini
    bozmadan şöyle yanıtlamış:
    - "Evet bir yeriniz mi ağrıyordu?"



    9. Yavuz Sultan Selim birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri
    gizli tutarmış.
    Bir sefer hazırlığında vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülaaai
    sorunca Yavuz ona:
    - "Sen sır saklamayı bilir misin?" diye sormuş.. Vezir:
    - "Evet hünkarım bilirim" dediğinde Yavuz cevabı yapıştırmış:
    - "Iyi ben de bilirim."



    10. Bir filozofa sormuşlar:
    - "Sansa inanır mısınız?" Filozof:
    - "Evet yoksa sevmediğim insanların başarılarını neyle
    açıklayabilirdim."



    11. Napoleon Bonapart Ispanya'yi savasta yendiginde Ispanya Krali
    Napoleon'a:
    - "Siz sadece para ganimet altın ve toprak elde etmek için savaşırsınız
    oysa biz şerefimiz ve namusumuz için savaşırız" demiş. Napoleon ise cevaplamış:
    -"Doğru herkez neye ihtiyacı varsa onun için savaşı
    r.!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HyDRoXy -- 20 Kasım 2009; 15:46:02 >



  • * Osman bölükbaşı meclis kürsüsünde konuşmaktadır.
    bir milletvekili:"sende erkek misin be?" der.
    osman bölükbaşı:"ben erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek olurdun".

    * sokrates bir gün yürürken , tek kişinin geçebileceği kadar mesafe olan bir mevkiide dönemin soylularından biriyle karşı karşıya gelir ve ikisi de durur...kısa bir süre bakıştıktan sonra :

    soylu: " ben senin gibi pis bir zavallıya yol vermem!"
    sokrates: "ben veririm..."


    * 80'li yılların sonların bir beşiktaş-boluspor maçı sırasında hakem beşiktaşın net 2 golünü vermez, boluspora havadan bir penaltı verir. maç çığrından çıkmıştır. beşiktaşlılar neredeyse sahayı terketmeyi düşünürler. boluspor 2. golü de atar.
    metin tekin santrayı yapmaz bekler. hakem düdüğü bir daha çalar, ama metin hala topa dokunmaz.
    hakem, "metin neden başlamıyosun, bak kart çıkartırım" der.
    metin cevap verir: "hocam sahanıza geçin de başlayalım"


    * Edirnedeki suleymaniye cami yapımıda mimar sinanin caminin ortasında oturmuş nargile içerken gören işçiler homurdanarak :
    - ulan biz burda çalışıyoruz adam orda oturmuş keyif yapıyo! derken sinan olaya girer..
    - sesin caminin heryerine eşit olarak dağılıyo mu diye hesaplıyorum !!


    * bir toplantıda bir genç mehmet akif'i küçük düşürmek için sorar;
    -affedersiniz, siz veteriner misiniz?
    mehmet akif'in cevabı;
    -evet, bir yeriniz mi ağrıyordu


    * kulaklarının büyüklüğü ile ünlü galileo'ye hasımlarından biri:
    - "efendim", demiş. "kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?"
    galileo:
    - "doğru", demiş. "benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?"


    * din hocasına:
    -hocam eşcinsel ilişki caiz mi?
    -onu git babana sor!!
    -peki...(kapak)


    * show tv'deki ateş hattı programında reha muhtar prens charles'ın müslüman olduğu yönündeki söylentileri eleştirmektedir. konuyu diyanet işleri başkanıyla tartışmaktadır:
    -efenim prens charles'ın müslüman olduğunu söylüyorlar. peki ama öyle bir adamdan müslüman olur mu?
    -olur tabi neden olmasın?
    -ama efenim nasıl olur?
    -reha bey siz müslüman mısınız?
    -tabi müslümanım efendim.
    -siz namaz kılıyor musunuz?
    -hayır.
    -oruç tutuyor musunuz?
    -hayır.
    -içki içiyor musunuz?
    -evet.
    -e sizden nasıl müslüman oluyorsa, ondan da en az sizin kadar müslüman olur.


    * bernard shaw ve soylu bir hanimefendi arasındaki bi konuşma
    - hanımefendi bin sterline benimle yatarmısınız?
    - önerinizi düşüneceğim.
    - pekiii bir sterline benimle yatar mısınız?
    - siz beni ne sanıyorsunuz???
    - madam, sizin ne oldugunuz zaten saptanmış durumda. iş pazarlığa kaldı.


    * lisenin kantincisi değişmiş yeni kantinci kimse tarafından sevilmemektedir. bir grup arkadaş kantin de oturmuşs sohbet ediyorlar kantincide yanlarına gelir bir kızla sohbete başlar kızın kantinci ile arası iyidir.

    kız - o köpek çok tatlıydı yaaa benim de muhabbet kuşlarım var *
    kantinci - hayvanları çok seviyorsun galiba
    arkadaş - seninle niçin ilgileniyor sanıyordun


    * yavuz sultan selim seferleri gizli tutarmış.. vezirin teki de inatla soruyomuş nereye sefere gidiyosunuz diye..
    yavuz - sen sır tutmasını bilir misin?
    vezir - efet hünkarım, bilirim
    yavuz - ben de.


    * bernard shaw ile churchil geçinemezlermiş.. bir gün shaw, churchil'e bi davetiye göndermiş, not olarak da "size iki kişilik davetiye gönderiyorum. bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. tabii dostunuz varsa." churchil , hemen cevap gondermis, "maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuza gelemicem. ikinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynarsa."


    * karşıyaka iskeleden taksiye atlanmıştır egsye gidilecektir
    ç.p.a. * :abi çek egs'ye
    d.p.t. * :fayton mu lan bu inin aşşaa


    * anadolu yakası boğaz kenarında bir bahçe:
    - (karşı tarafa doğru) a oğlum şu karşıdaki beyaz evler ne güzel öyle, selvi bahçesinde yemyeşil.
    hell: anneanne, orası aşiyan mezarlığı.


    * fatih altaylı, erman toroğlu için
    fa: "o kabzımal futboldan ne anlar ki" deyince
    ea: "ben eski futbolcu ve hakemim futboldan anlarım, kabzımalım hıyardan da anlarım"


    * muhafazakar insanların uğradıkları,tellerle çevrili bir plaja bikini ile girmek isteyen bir bayanı, plajın girişinde bekleyen görevli durdurur ve şöyle der :
    bekçi: hanfendi bu plaja 2 parçalı mayo ile girmek yasaktır!!!
    kadın: peki o zaman hangisini çıkarayım?
    bekçi:........!!!


    * lise 2 tarih dersinde yaşanmış bir hadisedir.
    tarih hocası sınıfta çok ses olmasına sinirlenir ve bizim sıramıza doğru azarlamak için gelir

    tarih hocası:Allah akıl dağıtırken siz nerdeydiniz?
    arkadaş:sizin yanınızdaydık hocam
    hoca:hmghmmm


    * ben: melaba bi mekçikın*. büyük boy olmasın
    kasiyer: sormadım ki zaten
    ben: ... peki


    * salak pizzacı kızın telefonda belkide ilk aldığı pizza siparişi:
    pizacı kız:buyrun efendim xyz pizza
    arkadaş:3 tane parça pizza adres: bla bla
    pizzacı kız:efendim 3 parça pizza gönderemiyoruz en az 5 parça olmalı
    arkadaş: ee iyi o zaman sen o 3'ü 5'e böl öyle gönder...


    * 1 yıl önce apartmanımızın asansör kapısında aynen yaşanan diyalog:

    babam kapıyı çalar, tam içeri girmeye hazırlanırken asansör kapısında komşumuzu ve 3 yaşındaki oğlunu görür. küçük çocuğa kaş göz işareti yaparak;

    babam: naber delikanlı?
    çocuk: s.ktir git!

    akabinde asansör gelir ve annesi çocuğu asansörün içine teper!


    * hülya avşar: "hiç aynaya baktın mı? sen de popstar hali var mı?"
    ajdar: "aynaya değil ama size bakınca kendimi bayağı star gibi hissediyorum"


    * itfaiye aranır;
    - alo, abi yangın çıktı ormanda mahsur kaldık gelin kurtarın bizi..

    - ben buradan gönderiyorum hortumu yakalayın..

    -eeiiüü, peki.


    * rahmetli barış manço fransada bir televizyon programına katılır. herşey gayet güzel giderken, sunucu klasik avrupalı edası ile "siz türkler barbarsınız" muhabbetine girer. bunun üzerine barış manço sunucuya üzerinde para olup olmadığını sorar. sunucu cebinden birkaç banknot çıkartıp barış manço'ya uzatır:

    b.m: şimdi bu paranın üzerindeki kim?
    s: general bilmem ne, bilmem neredeki savaşta kahramanlık yapmıştır bla bla bla.
    b.m: peki bu?
    s: teğmen bilmem ne, böyle etmiştir, şöyle etmiştir.

    bunun üzerine barış manço cebinden birkaç banknot çıkarır ve üzerindekileri teker teker anlatır:
    bm: bu mevlana celaleddin rumi; ünlü bir Türk düşünürüdür. bu halit refik karay; ünlü bir Türk edebiyatçısıdır. bu mustafa kemal atatürk, türkiye cumhuriyeti nin kurucusudur.
    sesizliğin üzerine sunucuya bakarak şöyle der:

    -şimdi siz söyleyin, kim barbar?


    * sevgili okulumun(!)aptal asistanlarından biri, okulu uzatan bir arkadaşın, finalde yanına gidip
    -eşşeği bile bağlasan buraya dört yılda bitirir, demiş. arkadaş da,
    -o eşşeği iki yıl daha bağlayın hocam, asistan olur!!deyip lafı gediğine oturtmuştur, helal olsundur!


    * cumhuriyet'in ilânından sonra istanbul'da bir resepsiyon verilir.
    tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilir.

    davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat ingiliz ateşesi olan binbaşının bakışları mustafa kemal'in gözünden kaçmaz.
    bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir.
    ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.
    yaver mustafa kemal'e şöyle der:

    - paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana mustafa kemal'in çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.

    bunun üzerine mustafa kemal şöyle der:

    - git sor bakalım babasının çanakkale'de ne işi varmış?



    * ise yılları felsefe dersi;
    felsefe hocası (aynı zamanda müdür yardımcısı)
    - r senin saçların çok güzelmiş, bir şey soracam senin gittiğin berbere erkekleri alıyorlar mı?
    - normalde almıyorlar ama size sorun çıkaracaklarını sanmıyorum, sizi alırlar.
    (kahkaha tufa
    nı)
  • Teşşekkürler çok güzel cevaplar :)
  • İzdivacta olmustu


    Kadin :lutfen gidermisin terbiyesiz
    adam:sen...sen kendini ingiloz kralicesi elizabet mi saniyorsunn
  • Sondan 1.yi çok beğendim emeğe saygı
  • aç Salı akşamalrı kanal d yi Geniş Aile ´yi izle kufursuz laf koyma sanatını gor
  • Küfürle laf mı konurmuş
    O küfür edenin acizliğidir çaresizliğidir.
  • Çok güzel, zevkle okudum
  • quote:


    * Edirnedeki suleymaniye cami yapımıda mimar sinanin caminin ortasında oturmuş nargile içerken gören işçiler homurdanarak :
    - ulan biz burda çalışıyoruz adam orda oturmuş keyif yapıyo! derken sinan olaya girer..
    - sesin caminin heryerine eşit olarak dağılıyo mu diye hesaplıyorum !!

    SELİMİYE olucak o. sonrasını okumadım. bundan öncekilerde zaten devamlı aynı şeyler. hatta çoğunun kişileri değiştirilip öyle yazılmış...
  • Teşekkürler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.Seko

    quote:


    * Edirnedeki suleymaniye cami yapımıda mimar sinanin caminin ortasında oturmuş nargile içerken gören işçiler homurdanarak :
    - ulan biz burda çalışıyoruz adam orda oturmuş keyif yapıyo! derken sinan olaya girer..
    - sesin caminin heryerine eşit olarak dağılıyo mu diye hesaplıyorum !!

    SELİMİYE olucak o. sonrasını okumadım. bundan öncekilerde zaten devamlı aynı şeyler. hatta çoğunun kişileri değiştirilip öyle yazılmış...

    Bu olyay biraz daha farklı ve amaç laf sokmak vb değil,gerçekten o şekilde test etmiş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HyDRoXy


    5. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yasayis ve felsefesiyle ünlü
    filozof
    Diyojen
    bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan
    kibirli
    bir adamla
    karşılaşır. Ikisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir.
    Mağrur zengin
    hor gördüğü filozofa:
    - "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen kenara
    çekilerek gayet
    sakin şu karşılığı verir:
    - "Ben çekilirim."




    quote:

    Orijinalden alıntı: HyDRoXy


    * sokrates bir gün yürürken , tek kişinin geçebileceği kadar mesafe olan bir mevkiide dönemin soylularından biriyle karşı karşıya gelir ve ikisi de durur...kısa bir süre bakıştıktan sonra :

    soylu: " ben senin gibi pis bir zavallıya yol vermem!"
    sokrates: "ben veririm..."





    Diyojen mi, Sokrates mi ? Yoksa masa başında yazılmış başka bir hikaye mi ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi isimbulamadim -- 20 Kasım 2009; 17:31:09 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.