Şimdi Ara

Türkiye gerçekten Laik bi ülkemi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
244
Cevap
0
Favori
9.363
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • "Laiklik din devlet işlerinin ayrılmasıdır." ilk öğrendiğimiz laiklik tanımı.Laiklik daha geniştir esasen devletin tüm dinlere eşit mesafede olmasınıda içerir.Peki devlet tüm dinlere eşit mesafede nasıl olacak.Önce din nedir?"Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet" ve "Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen" diyo tdk sözlüğünde.Bu tanıma göre onlarca yüzlerce din vardır.Peki bu dinlerin hepsine nasıl aynı mesafede olunur.Hiçbirine imtiyaz tanımadan yani dinlerle ilgili hiçbişeyi devletin kapısından sokmadan laik olunur.Peki ülkemizde durum böylemi.Zerre kadar alakası yok.Türkiye Cumhuriyeti isim olarak Laik fakat uygulama olarak adeta bi islam devletidir.Camilerden elektirik-su parası alınmaması,devletin imamlara maaş vermesi,devletin imam-hatip yetiştirmesi,zorunlu din dersi verilmesi vsvs gibi uygulamaların hangisi laiklikle bağdaşıyo????







  • quote:

    Orjinalden alıntı: semtex960

    "Laiklik din devlet işlerinin ayrılmasıdır." ilk öğrendiğimiz laiklik tanımı.Laiklik daha geniştir esasen devletin tüm dinlere eşit mesafede olmasınıda içerir.Peki devlet tüm dinlere eşit mesafede nasıl olacak.Önce din nedir?"Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet" ve "Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen" diyo tdk sözlüğünde.Bu tanıma göre onlarca yüzlerce din vardır.Peki bu dinlerin hepsine nasıl aynı mesafede olunur.Hiçbirine imtiyaz tanımadan yani dinlerle ilgili hiçbişeyi devletin kapısından sokmadan laik olunur.Peki ülkemizde durum böylemi.Zerre kadar alakası yok.Türkiye Cumhuriyeti isim olarak Laik fakat uygulama olarak adeta bi islam devletidir.Camilerden elektirik-su parası alınmaması,devletin imamlara maaş vermesi,devletin imam-hatip yetiştirmesi,zorunlu din dersi verilmesi vsvs gibi uygulamaların hangisi laiklikle bağdaşıyo????


    Öncelikle hiç bir devlet tam olarak laik değildir,çünkü devlet soyut bir kavramdır;devlette çalışanlar ve yönetenler insan oldukları için devletin dine yaklaşımı da o insanlara göre şekillenir.Tabiki devletin dinlere yaklaşımını toplum da etkiler,yani toplum hangi dine yakın ise devlette o dine yakın olur,çünkü devletin başındakilerde muhtemelen o dinden olurlar,yani laikliğin sözlük tanımına göre uygulanması zor.

    Türkiye'de laiklik yoktur,laisizm vardır;yani rejime göre din vardır,bunun somut ispatı,diyanetin devlet kurumu olmasıdır.Dolayısıyla Türkiye'de ve diğer hiç bir ülkede sözlük tanımına göre bir laiklik bulamazsınız,olsa olsa laiklik benzeri ve sahte laiklik vardır.




  • Dünyanın en demokratik ülkesi İngiltere'dir. İngiltere'de kanunlar "Kilisenin" onayına tabiidir. Diğer avrupa ülkeleri bu kadar değil ama çok da farklı değil. Biz de laiklik yoktur. Laikliğin olduğu yerde özgürlük olur, bizde özgürlük yok. Ülke laiklik ve din üzerinden siyaset yapmaya çalışanlar arasında gidip gidip gelmektedir, ne yazık ki.
  • Laiklik 2 anlam ifade eder.Biri yukarda bahsettiğiniz din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır.Diğeri ise başkalarının din,vicdan ve düşünce özgürlüğüne saygı duymaktır ; yani bir bakıma insan olmanın gereğidir.Şimdi çıkıp Tanrı konusunda herşeyden bağımsız, hür olarak düşünen bir insan var mıdır ? Vardır..Peki bu insanlar eğer düşüncelerini açıklarken kendilerini en ufak baskı altında hissediyor, ağzından dökülen kelimeleri 2 belki de 3 defa düşünüyor, ve hatta sadece söyleyip söylememeye cesaret edebileceğini aklına getiriyorsa orada vicdan özgürlüğünden bahsedilebilir mi ?.Onu da geçtim..Aynı yaratana inandığınız halde sırf sizden farklı yollarla görevini yerine getiren, dinini yaşayan insanların ibadet yerlerinin bombalandığı bir ülkede laiklik ne derece vardır ? Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz.Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. (1926- Mustafa Kemal Atatürk).Laiklik işte bunu gerektirir.

    Ayrıca Laisizm ve Demokrasi iç içe geçmiş kavramlardır.Türkiye'de Demokrasi var mıdır sorusunun cevabı da sorunuzun cevabı olacağından Türk Demokrasisinin ne derece demokrasi sayılabileceğini sorgulayarak da işinizi kolaylaştırabilirsiniz.

    edit : Sevgili destroyer39 lütfen laisizm ve laiklik arasındaki farkı belirtir misiniz ? Laisizm Fransızca'dan dilimize geçmiş "laiklik"in orijinal hali değil midir ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 00FFCC -- 12 Temmuz 2009; 21:42:52 >




  • İmamların maaşa bağlandığı, her yıl hac yönetmeliklerinin yayınlandığı, resmi cuma hutbelerinin müftülüklere tebliğ edildiği , öğrencilerine fitre-zekat zarfı dağıtıldığı bir ülke ne kadar laik olursa TC'de o kadar laik bir ülkedir.. Nev-i şahsına münhasır , Laikliğide kendimize benzetmişiz..
  • Optimist herşeyde olduğu gibi laikliğide kendimize uyarladık.Dediklerin devlet kontrolünden çıkarsa neler olur bir düşünsene.Tarikatlar zaten almıs basını gitmiş iyicene uçarlar bölücülük faliyetlerine girişirler.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sariemir06

    Optimist herşeyde olduğu gibi laikliğide kendimize uyarladık.Dediklerin devlet kontrolünden çıkarsa neler olur bir düşünsene.Tarikatlar zaten almıs basını gitmiş iyicene uçarlar bölücülük faliyetlerine girişirler.


    Devlet kim , halk kim ? Devleti halktan bağımsız, toplumun üzerinde otoriter bir güç görme anlayışı bitti artık. Ben bu ülkenin rejiminin halkın kendi kendini yönettiği Cumhuriyet olduğunu sanıyordum, Devletin varlık sebebi vatandaşını belli bi kalıba sokmak değildir..

    En iyisi sana Mustfa Akyol'dan alıntılayacağım şu yazı cevap versin ;

    quote:

    Modern toplumlarda bireylerin ön plana çıktığı doğrudur. Ama bu durum, söz konusu bireylerin kendi rızaları ile bir araya gelip cemaatler kuramayacakları anlamına gelmez. Aksine, Amerika, kendi içlerinde sıkı dayanışma mekanizmaları bulunan dini cemaatlerle doludur. Dahası, hem Amerika’da hem de İngiltere’de “modern toplum” denen aşamaya varmak için geçilen “modernleşme” sürecinde de dini cemaatlerin olumlu katkısı olmuştur. (Adam Smith, “Ulusların Zenginliği”nde bunu iyi anlatır; başka bir yazının konusu olsun.)

    İkinci önkabul olan “istismar” meselesi de Türkiye’de çok tekrarlanan bir ezberdir. Birileri bir araya gelip bir tarikat veya dini grup kuruyorsa, bu işin arkasında mutlaka bir “sömürü” olduğu kabul edilir.

    Kuşkusuz böyle örnekler de vardır. Ama her dini oluşumun “istismar amaçlı” olduğunu nereden biliyoruz? İnsanlar samimi olarak “dine hizmet” düşüncesiyle bir araya gelip faaliyet gösteremezler mi? Devletin resmi “din hizmetleri”ni yetersiz veya yanlış bulup, dini kendi kalplerine yatan şekliyle yaşamak, korumak ve daha da yaymak için organize olamazlar mı?

    Eğer Türkiye’de gerçek bir demokrasi kurulacak ise, son iki sorunun cevabı “evet” olmak zorundadır.

    Çünkü Türkiye’de gerçek bir demokrasi kurulacak ise, devlet “Türkiye halkı”nın tümünü kucaklamalıdır. Ve o halka, “laik yaşam biçimli” yurttaşlar kadar, cemaatler ve tarikatlar da dahildir.




  • hayir turkiye laik bir ulke degil



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi oreilly -- 12 Temmuz 2009; 23:49:41 >
  • Laik devletimiz (!) işin ucunda para olunca laikliğini unutuyor.

    Dini vecibe diye başörtüsünü kamuda yasaklayan devlet,dini bir vecibe olan kurban bayramında kesilen kurbanların derilerini kendisinden başkasına toplatmıyor.

    Bu devlet laikse niye kurban derilerini topluyor?Niye dini bayramlarda resmi tatil ediliyor?Niye kurban derilerini topluyor?

    Laik devlet dinimi kullanıyor yoksa?
  • Türkiye laik değil" diyen arkadaşlar, anlaşılan Arabistanı ve şeriat devletini hiç görmemişler. Cumhuriyetin ilanından beri bu ülke , Osmanlı'da hiç bir zaman görülmemiş olan din ve vicdan özgürlüğüne kavuştu. Osmanlıda din özgürlüğü sadece azınlıkların kendi dinlerine inanma ve ibadetlerini yerine getirme özgürlüğü ile kısıtlıydı. Türk halkından olan bir kimsenin yaşam tarzını belirleyebilme ve dinsel yaşam tarzı dışına çıkabilme hakkı yoktu. Cumhuriyetin ilanından beri bu özgürlüğü içlerine sindirememiş olanlar, kadınların başı açık dolaşmalarını ve erkekten bağımsız olarak ekonomik özgürlüklerini elde etmiş olmalarını, insanların ramazan ayında "oruç tutmuyorum" diyebilme özürlüğünü içlerine sindirememiş olanlar bugün yine birtakım hesaplar peşindedir. Türkiyedeki laik sistemi ve Atatürk ilkelerini beğenmeyenler, onu terkettikleri zaman nasıl bir sistemin yerine geçeceğini iyi analiz etsinler. İtaat, biat kültürü ve cemaat kültürü, din ve vicdan özgürlüğü sağlayamaz. Yasaklar ve kısıtlamalar ile haklı boğar. Öyle bir boğar ki bırakın kamusal alanı ve üniversiteleri, sokaktaki insanın yaşam tarzına bile müdahele edilir. Getirmeye çalıştıkları sistem de işte böyle bir sistem. Şimdiye kadar yapılanlar, yazılanlar çizilenler, bu teorinin öngörüleri ile uyum içerisinde . Oysa yapılanların "demokrasi adına" olduğu teorisi ile uyuşmayan noktalar var. Benim teorim doğru çıkarsa, demokrasi ile gelen öyle bir kök salacak ki artık "demokrasi ile geri gönderilemeyecektir".




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Türkiye laik değil" diyen arkadaşlar, anlaşılan Arabistanı ve şeriat devletini hiç görmemişler. Cumhuriyetin ilanından beri bu ülke , Osmanlı'da hiç bir zaman görülmemiş olan din ve vicdan özgürlüğüne kavuştu. Osmanlıda din özgürlüğü sadece azınlıkların kendi dinlerine inanma ve ibadetlerini yerine getirme özgürlüğü ile kısıtlıydı. Türk halkından olan bir kimsenin yaşam tarzını belirleyebilme ve dinsel yaşam tarzı dışına çıkabilme hakkı yoktu. Cumhuriyetin ilanından beri bu özgürlüğü içlerine sindirememiş olanlar, kadınların başı açık dolaşmalarını ve erkekten bağımsız olarak ekonomik özgürlüklerini elde etmiş olmalarını, insanların ramazan ayında "oruç tutmuyorum" diyebilme özürlüğünü içlerine sindirememiş olanlar bugün yine birtakım hesaplar peşindedir. Türkiyedeki laik sistemi ve Atatürk ilkelerini beğenmeyenler, onu terkettikleri zaman nasıl bir sistemin yerine geçeceğini iyi analiz etsinler. İtaat, biat kültürü ve cemaat kültürü, din ve vicdan özgürlüğü sağlayamaz. Yasaklar ve kısıtlamalar ile haklı boğar. Öyle bir boğar ki bırakın kamusal alanı ve üniversiteleri, sokaktaki insanın yaşam tarzına bile müdahele edilir. Getirmeye çalıştıkları sistem de işte böyle bir sistem. Şimdiye kadar yapılanlar, yazılanlar çizilenler, bu teorinin öngörüleri ile uyum içerisinde . Oysa yapılanların "demokrasi adına" olduğu teorisi ile uyuşmayan noktalar var. Benim teorim doğru çıkarsa, demokrasi ile gelen öyle bir kök salacak ki artık "demokrasi ile geri gönderilemeyecektir".


    Yazınıza destekelyecek bir delil de benden:

    Osmanlı Devletinde 1840'daki ceza kanununa kadar, İslam dininden dönmenin cezası idamdı




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Türkiye laik değil" diyen arkadaşlar, anlaşılan Arabistanı ve şeriat devletini hiç görmemişler.

    Sadece birşey sorucam.Onların laik bir devlet oldukları konusunda bir iddiaları var mı?Türkiye! gibi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi canus -- 13 Temmuz 2009; 15:20:28 >
  • Şuanda türkiye laik bir ülke değil laik olduğunu iddia eden bir ülkedir. Diyanet işlerinin başında hoca bulunmasi. İlkokullarda ve liselerde zorunlu din dersi koyup din diye müslümanlik okutulmasi ve diğer dinler hakkinda çok az bilgi verilmesi vs.


    Eskiden laik bir ülkeydik ama sonradan bozdular bu hale getirdiler. Bizi yabancilar ilimli islam ülkesi diye bilmekte. Ve Biz böle diyenlerede hiçbir şekilde tepki göstermemekteyiz aksine yönetimin hoşuna gitmekte.

    Gerçekler bunlardir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LeVeL -- 13 Temmuz 2009; 15:29:09 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: canus

    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Türkiye laik değil" diyen arkadaşlar, anlaşılan Arabistanı ve şeriat devletini hiç görmemişler.

    Sadece birşey sorucam.Onların laik bir devlet oldukları konusunda bir iddiaları var mı?Türkiye! gibi...

    zaten anca bir arabistani birde iran i biliyorlar

    bozuk plak gibi her ornekte iran iran diyip duruyorlar gonullu mason usaklari gibi mubarekler
  • Öyleydi.
  • Başı kapalı kızların üniversiteye girmelerine izin vermeyen devlet laik olabilir mi?
    Fakat aynı devlet daha küçük yaşta kızların İmam hatip liselerinde başı kapalı bir şekilde okumasına izin veriyorken...
    İzin mi dedim? evet, herşeyin bir bedeli vardır, elbette bunun da bir diyeti vardı, o da düşük katsayı hesaplamalarıya bu gençlerin önünün çoktan kesilmiş olmasıydı...
    Yüksek eğitim hakkı elinden alınan birçok kişi hayattan elini eteğini çok erken yaşlarda çekmek zorunda kalmış oldu. Bu insanlara hayatlarının baharında vurulan darbe aslında çok çok ağırdır fakat bunu dillendirmek bile zamanla bir nevi "gericilik" olmuştur...
    Bu insanlar bugün devletin bazı kendini bilmez laik(!) bireyleri tarafından da cahil, yobaz, bilinçsiz, koyun olarak adlandırılmaktadırlar... Vurulan bu ikinci darbe ilkinden çok daha ağır mıdır bilinmez...
    Ne ekersen onu biçersin...

    Hangi devlet kendi vatandaşının önünü kesmeye çalışır ki?
    Bu devleti kendi vatandaşına düşman etmek olsa olsa yabancıların becerisi olmalıdır.
    Atatürk'ün amaçladığı laik devlet, bir zaman sonra rotasından saptırıldı, bugün laik olamadık.
    İsyan bunadır... Bugün Türkiye'de hem laik hem müslüman olamazsınız. Çünkü böyle laiklik İslama karşıdır.
    Fakat ulu önder M.Kemal Atatürk asla bunu amaçlamadı, herkes dinini özgürce yaşasın diye, tanrıyla kulun arasına kimse girmesin diye laik bir devlet istemişti...

    Bugün milletin yarısı diyor ki "böyle laiklik olmaz olsun!"
    Peki bu vatandaşlar niçin vatanhaini olsun ki?
    Öbür yarısı da diyor ki "laiklikde laiklik!" ama öbür yarıya düşman olmuş...
    Ee kardeşim aynı safta herkes ama farkında değil...

    Laiklik mailklik böyle yuvarlanıp gidiyoruz işte




  • quote:

    Orjinalden alıntı: oreilly


    quote:

    Orjinalden alıntı: canus

    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Türkiye laik değil" diyen arkadaşlar, anlaşılan Arabistanı ve şeriat devletini hiç görmemişler.

    Sadece birşey sorucam.Onların laik bir devlet oldukları konusunda bir iddiaları var mı?Türkiye! gibi...

    zaten anca bir arabistani birde iran i biliyorlar

    bozuk plak gibi her ornekte iran iran diyip duruyorlar gonullu mason usaklari gibi mubarekler



    Böyle seviyesiz bir cevaba ancak uzaklaştırma yakışırdı.




  • Anayasamızın 2. maddesinde cumhuriyetin nitelikleri yer almaktadır. Demokratik laik ve benzeri şeyler.

    Anayamasımızın yanlış hatırlamıyorsam 13. maddesinin başlığı: Laik cumhuriyetin.. diye devam ediyordu.

    Laiklik cumhuriyetin nitelikleri arasındayken, 2001 değişikliği ile değiştirilen bir maddenin başlığını neden Laik cumhuriyetin... diye başlatırsınız ki!

    Özellikle laikliğe vurgu yapmanın amacı nedir ki... O kadar milletvekili böyle bir hatayı nasıl görmemişlerdir. Böyle anayasa değişikliği mi olur. Bir hukuk öğrencisi olarak insan ister istemez utanıyor.

    Laiklik ülkemizin niteliklerinden biri, ama neden bir anayasa maddesinin başlangıcında özellikle vurgu yapılır ki bunun akla uygun bir mantığı yok. İşte bizim ülkemizde laik yok. Sadece anayasamızın 2. maddesinde ve laiklik üzerinden siyaset yapanların başarısı olarak da 13. maddenin başlığında var...
  • Şu laiklik ne abd menşeili ince bıyıklılara ne sarık başlılara ne de empoze edilmiş fikirlerle ömür sürenlere yaradı. Demekki iyi bir şey durmak yok laikliğe devam. (bu tartışmaya, konu işlerine gelince işi gücü arada bi laf sokmak olanlara böylesi yorum gayet iyi giderdi, gitti de.)
  • İslam ülkesi dahi olmayan Fransada da okullarda türban yasak. Kamplaşma ve kutuplaşma olacak diye değil, "oluyor" diye yasak. Okula başlayan insanlar yeni tanışmaya ve kaynaşmaya başlayıp dostluk köprüleri atılırken yaşanacak kutuplaşmaların izlerini silmek zordur. Oysa öğrenciler, birbirlerinin siyasi düşüncelerini bilmeden tanışıp kaynaşırlar ise, ileride siyasi düşüncelerini öğrendikleri zaman dahi o dostluk sürecektir. Sonuçta türban yasağı keyfi bir yasak değil. Sosyolojik ve pedagojik bir temele dayanıyor ve bu zeminde tartışmaya açıktır. Ayrıca Avrupadada kimse rahibe kılığında okula gitmez.
    -----------------------------
    Ayrıca bugün, birilerini "laiklik üzerinden siyaset" yaptıkları iddiasi ile eleştirtenler, kendileri laik cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine karşı olmadıklarını söylerler. Oysa ilginç bir durum var: Bu kişilerin söylemleri ve hedef aldıkları: laik düzeni istemeyen ve şeriat temeline dayanan bir düzen isteyenlerin söylemleri ile örtüşmekte ve paralellik arzetmekte. Şimdi bu arkadaşları itham etmiyorum, sonuçta "Atatürk ilkelerine karşı olmadıklarını" söylüyorlar. Oysa "Atatürk ilkelerine karşı olanlar" ile aynı kesimi hedef alıyorlar ve aynı şeyleri eleştiriyorar ve aynı söylemlerle geliyorlar. Bana ilginç geliyor.
    -----------------------------
    Bir de "şeriat düzeni getirmek istiyorlar" diye yaygara koparıp paranoya yapıyorlar iddiası var. Diyelim paranoya yapıyorlar. Şimdi bir soru, aklınızı çalıştırın.
    Şeriat düzeni getiemek isteyenler ne yapar? Ya da başka şekilde sorayım. Siz iktidardasınız ve bazı çevrelerin desteği ile şeriat düzeni getirmek istiyorsunuz ne yapardınız, nasıl bir strateji izlerdiniz? Biz liste hazırlayın "şeriat düzeni getirmek isteyenler şunları şunları yapar", "şunlara şunlara saldırır". Bir de hazırladığınız bu listenin günümüzde yaşananlarve yapılanlar ile örtüşüp örtüşmediğini kontrol edin.




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.