Şimdi Ara

...:::DÜNYA'NIN EN MANYAK LAF SOKANLARI:::...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
27
Cevap
0
Favori
3.375
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
    filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
    hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe
    geçmek mümkün değildir… Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: “Ben
    bir serserinin önünden kenara çekilmem” der. Diyojen, kenara çekilerek
    gayet sakin şu karşılığı verir:

    - Ben çekilirim!!
    ————–
    Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için
    Sheaksper’ a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:
    - Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..
    ————–
    Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile’ ye hasımlarınından biri:
    - Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
    Galile:
    - Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
    seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?
    —————
    Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon’ un bir muharebede tenkide
    kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
    - Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini
    zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
    - Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
    —————-
    Bir toplantıda bir genç M. Akif küçük düşürmek için:
    - Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demiş. M. Akif hiç istifini
    bozmadan şu cevabı vermiş:
    - Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
    —————–
    Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken,
    keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
    - 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
    Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
    - Bizde onlara yaklaşıyoruz.
    ——————-
    Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız?
    Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle
    açıklardım

    ——————
    Amerikali is adami, Çinliyle alay ederek sormus: Mezarlariniza koydugunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek? çinli, basini kaldirmadan cevap vermis: :
    – Sizin ölüleriniz, koydugunuz çiçekleri kokladigi zaman.
    İngilizin biri bir türk lokantasında türk garsona “türkleri pek sevmem çünkü Çanakkale’de bizim kardeşlerimizi katlettiler demiş. Bizimki de:
    –Ne işiniz vardı orda?

    ——————————————-
    ATATÜRK ün yanına ziyarete gelen iran kralı sohbet esnasında sürekli Atatürk e
    laf göndermesi yapmaya çalışır ve tam kahve içeceklerken asker kahveyi kazayla Atatürkün üzerine döker .. İran kralı : Sayın Atatürk Türk Milletini iyi eyitememişsiniz.ATATÜRK: Ben türk milletine her şeyi öğrettim
    bir uşaklığı öğretemedim ……
    ———————————————
    tip universitesinin1in de prof. zenci bir kadavranin cinsel organini gosterip kesip bicerkwn 2 adet bayan sinirlenip soylenerek kalkmislar tam kapidan cikicaklar
    prof:hanimlar afrikaya ucak bileti kalmamistir bu saatte demis
    ————————————————-
    Bir İngiliz Türk’e : Siz Türkler para ve mal için savaşırsınız biz ise şerefimiz için savaşırız demiş… Türk’ün cevabı : Ewet herkes sahip olamadığı şey için savaşırr!!
    ——————————————-
    Komedyen Eddie Cortar’a,
    -Hastalanınca ne yapmak gerekir?diye sorulduğunda:
    -Mutlaka doktora gidin demiş. Zira doktorun yaşaması gerek.Verdiği ilacıda alın, çünkü eczanecinin de yaşaması gerek. Fakat ilaçları sakın içmeye kalkmayın, zira sizinde yaşamanız gerek..

    ————————————————-
    bir tiyatro oyunu sırasında seyircilerden bir sahneye hıyar atar nerden bulmuşşsa
    hıyarı gören ISMAIL DUMBULLU:
    +beyfendi kimliğinizi düşürdünüz der

    ——————————————-
    Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran sahi kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor Sultan Selim’e.Sandik açiliyor. Içinden çesit çesit degerli taslar, kiymetli atlas, kadife kumaslar çikiyor.Fakat bir de pis bir koku yayiliyor. Dehset bir koku, herkes burnunu tikiyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisligi çikiyooooor..Yani Osmanliya acayip bir hakaret!!!!!
    Cihan padisahi emir veriyor,
    “herkes düsünsün, buna ince bir sekilde cevap vermeliyiz”
    Ve cihan padisahi yine çözümü kendisi buluyor. Ayni sekilde degerli mücevherve kumaslarla süslü bir sandik hazirlatiyor.Içine o zamanin Osmanli Istanbul’unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazirlatiyor, en altina da küçük bir pusula ve bir satir yazi. Gönderiyor…
    Şah sandigi açiyor. Açtikça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayi Sah okuyor:
    “Herkes yediginden ikram eder”

    ——————————————-

    osman bölükbaşı meclis kürsüsünde konuşmaktadır.
    bir milletvekili:”sende erkek misin be?” der.
    osman bölükbaşı:”ben erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek olurdun”.der

    ——————————————-
    diyojen’e sormuşlar,
    - bir insanın zeki olduğunu nerden anlarsın?
    - konuşmasından..
    - ya konuşmuyosa?
    - o kadar zekisi daha çıkmadı..
    ————————————
    Psikologun Ofisine Asistanı Acele ile içeri girmiş ne oldugu anlayamayan doktor asistanına sormuş
    Asistan
    -Doktor Bey Dışarıda Kendini Napolyon Sanan Bir Deli var Sizi Görmek İstiyormuş.

    Bunda Şaşırmayan Doktor
    -Eee Nolmus Bunda Sorunu Neymıs?
    Asistan
    -Onda Bişey Yok Ama Arkasında Kendini Napolyonun Askeri Sana 250.000 Kişililik Bir Ordu var.:d

    -----------
    11 eylül saldırıları akabinde Muhammed Ali'ye
    ''böyle birşeyi yapan kişiler ile aynı dini paylaştığınız için ne hissediyorsunuz'' gibi denyoluğun sınırlarını zorlayarak sorulmuş bir soruya Muhammed Ali
    ''siz hitler ile aynı dini paylaştığınız için ne hissediyorsanız onu hissediyorum'' diyerek ayarı vermiştir


    ç(alıntıdır)







  • osman bölükbaşı meclis kürsüsünde konuşmaktadır.
    bir milletvekili:”sende erkek misin be?” der.
    osman bölükbaşı:”ben erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek olurdun”.der




    ben de bunu yazmaya girmiştim
    kusursuz
  • Amerikali is adami, Çinliyle alay ederek sormus: Mezarlariniza koydugunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek? çinli, basini kaldirmadan cevap vermis: :
    – Sizin ölüleriniz, koydugunuz çiçekleri kokladigi zaman.
    İngilizin biri bir türk lokantasında türk garsona “türkleri pek sevmem çünkü Çanakkale’de bizim kardeşlerimizi katlettiler demiş. Bizimki de:
    –Ne işiniz vardı orda?




    ATATÜRK ün yanına ziyarete gelen iran kralı sohbet esnasında sürekli Atatürk e
    laf göndermesi yapmaya çalışır ve tam kahve içeceklerken asker kahveyi kazayla Atatürkün üzerine döker .. İran kralı : Sayın Atatürk Türk Milletini iyi eyitememişsiniz.ATATÜRK: Ben türk milletine her şeyi öğrettim
    bir uşaklığı öğretemedim .




    Bir İngiliz Türk’e : Siz Türkler para ve mal için savaşırsınız biz ise şerefimiz için savaşırız demiş… Türk’ün cevabı : Ewet herkes sahip olamadığı şey için savaşır!

    Bunları çok sevdim , Afrika olayına da çok güldüm




  • quote:

    Orjinalden alıntı: alicans35



    bunu koymaya girdiydim bende




  • Şu Türk/İngiliz arasında geçen para/şeref mevzusu Napolyon'la İngiliz Kralı arasında geçmiştir bilginize.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: dr.dRe`

    Bir İngiliz Türk’e : Siz Türkler para ve mal için savaşırsınız biz ise şerefimiz için savaşırız demiş… Türk’ün cevabı : Ewet herkes sahip olamadığı şey için savaşır!


    Yalnız bu söz bir Türk'ün değil Napolyon'un sözüdür. Bunu da diğer milletlerin liderlerine ithafen söylemiştir.
  • diyojeninkiler baya iyi.
  • Bi ara bu lafları Yiğit Özgür karikatürlerinde kullanıyordu
  • Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran sahi kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor Sultan Selim’e.Sandik açiliyor. Içinden çesit çesit degerli taslar, kiymetli atlas, kadife kumaslar çikiyor.Fakat bir de pis bir koku yayiliyor. Dehset bir koku, herkes burnunu tikiyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisligi çikiyooooor..Yani Osmanliya acayip bir hakaret!!!!!
    Cihan padisahi emir veriyor,
    “herkes düsünsün, buna ince bir sekilde cevap vermeliyiz”
    Ve cihan padisahi yine çözümü kendisi buluyor. Ayni sekilde degerli mücevherve kumaslarla süslü bir sandik hazirlatiyor.Içine o zamanin Osmanli Istanbul’unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazirlatiyor, en altina da küçük bir pusula ve bir satir yazi. Gönderiyor…
    Şah sandigi açiyor. Açtikça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayi Sah okuyor:
    “Herkes yediginden ikram eder



    Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken,
    keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
    - 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
    Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
    - Bizde onlara yaklaşıyoruz.




  • +1000
  • quote:

    Orjinalden alıntı: .Silence.

    Şu Türk/İngiliz arasında geçen para/şeref mevzusu Napolyon'la İngiliz Kralı arasında geçmiştir bilginize.

    onu yazcktım
  • quote:

    Orjinalden alıntı: .Silence.

    Şu Türk/İngiliz arasında geçen para/şeref mevzusu Napolyon'la İngiliz Kralı arasında geçmiştir bilginize.

    Ben Napolyon ile İspanyol kralı diye hatırlıyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: StillOfTheNight

    Bi ara bu lafları Yiğit Özgür karikatürlerinde kullanıyordu

    orada olabilirdim kendisi olsa vericeği cevapları yazıyodu
  • bunlar 3-5 farklı hikayeyi birleştirip yazmış ahmetle mehmet arasındakini ali-mehmet yapmış.
  • bunlar 3-5 farklı hikayeyi birleştirip yazmış ahmetle mehmet arasındakini ali-mehmet yapmış.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: dr.dRe`

    Amerikali is adami, Çinliyle alay ederek sormus: Mezarlariniza koydugunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek? çinli, basini kaldirmadan cevap vermis: :
    – Sizin ölüleriniz, koydugunuz çiçekleri kokladigi zaman.
    İngilizin biri bir türk lokantasında türk garsona “türkleri pek sevmem çünkü Çanakkale’de bizim kardeşlerimizi katlettiler demiş. Bizimki de:
    –Ne işiniz vardı orda?





    ATATÜRK ün yanına ziyarete gelen iran kralı sohbet esnasında sürekli Atatürk e
    laf göndermesi yapmaya çalışır ve tam kahve içeceklerken asker kahveyi kazayla Atatürkün üzerine döker .. İran kralı : Sayın Atatürk Türk Milletini iyi eyitememişsiniz.ATATÜRK: Ben türk milletine her şeyi öğrettim
    bir uşaklığı öğretemedim .




    Bir İngiliz Türk’e : Siz Türkler para ve mal için savaşırsınız biz ise şerefimiz için savaşırız demiş… Türk’ün cevabı : Ewet herkes sahip olamadığı şey için savaşır!

    Bunları çok sevdim , Afrika olayına da çok güldüm

    Yanlış olmasın Türk garson falan değil.
    Bir davette ingiliz birisi Atatürk'e bunu söylüyor Atatürk'ün cevabı da "ne işiniz vardı orada?" oluyor




  • quote:


    İngilizin biri bir türk lokantasında türk garsona “türkleri pek sevmem çünkü Çanakkale’de bizim kardeşlerimizi katlettiler demiş. Bizimki de:
    –Ne işiniz vardı orda?



    Buda Kemal Atatürkün katıldığı bir yemekte kendisine kötü kötü bakan bir şahıs vardır yemek boyunca , yanındaki elçisine yanına gidip onu buraya çağırmasını söyler ve konuşmaya başlarlar.Atatürk neden kendisine kötü şekilde baktığını sorunca , Anzak torunu olan şahıs '' siz benim dedimi çanakkalede katlettiniz '' der ,Atatürk de dedinin çanakkalede ne işi vardı diye cevap verir ...


    bilginize...
  • Atatürk ile ilgili olayın aslı şudur ;

    Cumhuriyetin ilk yıllarında , Dolmabahçe sarayında dev bir yemek verilir.Yemeğe dünya ülkelerinin liderleri,başbakanları ve kralları davet edilir.
    Yemek esnasında İngiliz bir komutan sürekli Atatürk'e ters ters bakmaktadır....
    Atatürk sonunda merak eder ve katibini yanına çağırıp söyler , ''-Sor bakalım şu İngiliz komutana , neden yemeğin başından beri bana öyle dik dik bakıyor..''

    Katip gider komutana sorar.Sonra Atatürk'e , ''Savaşta onun babasını Çanakkale'de öldürmüşsünüz paşam '' der.

    Bunun üzerine Atatürk hiç düşünmeden şu cevabı verir ; ''Sor bakalım babasının Çanakkale'de ne işi varmış ? ''


    Olayın aslı bu.Yıllar önce bir tarih kitabında okumuştum




  • quote:

    Orjinalden alıntı: YrkndrY


    quote:

    Orjinalden alıntı: dr.dRe`

    Amerikali is adami, Çinliyle alay ederek sormus: Mezarlariniza koydugunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek? çinli, basini kaldirmadan cevap vermis: :
    – Sizin ölüleriniz, koydugunuz çiçekleri kokladigi zaman.
    İngilizin biri bir türk lokantasında türk garsona “türkleri pek sevmem çünkü Çanakkale’de bizim kardeşlerimizi katlettiler demiş. Bizimki de:
    –Ne işiniz vardı orda?





    ATATÜRK ün yanına ziyarete gelen iran kralı sohbet esnasında sürekli Atatürk e
    laf göndermesi yapmaya çalışır ve tam kahve içeceklerken asker kahveyi kazayla Atatürkün üzerine döker .. İran kralı : Sayın Atatürk Türk Milletini iyi eyitememişsiniz.ATATÜRK: Ben türk milletine her şeyi öğrettim
    bir uşaklığı öğretemedim .




    Bir İngiliz Türk’e : Siz Türkler para ve mal için savaşırsınız biz ise şerefimiz için savaşırız demiş… Türk’ün cevabı : Ewet herkes sahip olamadığı şey için savaşır!

    Bunları çok sevdim , Afrika olayına da çok güldüm

    Yanlış olmasın Türk garson falan değil.
    Bir davette ingiliz birisi Atatürk'e bunu söylüyor Atatürk'ün cevabı da "ne işiniz vardı orada?" oluyor

    Bende bunu yazacaktım.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.