Şimdi Ara

bir fıkra :)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
1
Favori
1.393
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 105 yaşında adamın biriyle röportaj yapmak istemişler. adama bir şeyler anlatmasını istemişler.

    " bir gün bizim ağanın kızı kaybolu. bütün köyün gençleri dağlara kızı aramaya çıktık. bulduk. tam köye getiriyorduk ki, kız arkadan bir güzel göründü ki...."

    muhabirler "aman amca başka bir anını anlat" demişler. ihtiyar yeniden başlamış:

    " bizim ağanın eşşeği kaboldu. bütün köyün gençleri dağlara eşeği aramaya çıktık. bulduk. tam köye getirecektik ki, eşek bize arkadan çok güzel göründü....

    muhabirler yine telaşlanmış. "aman amca biz bunları yayımlayamayız. sen en iyisi acıklı bir anını anlat"demişler... ihtiyar kocaman bir ahhhhh çekerek başlamış:

    "bir gün ben kayboldum. bütün köyün gençleri dağlara beni aramaya çıkmışlar"....... :) :) :)







  • Hoş

  • güzel bir fıkra

    bir de ben koyuyorum o zaman

    Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis faikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen faikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.

    "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?"
    Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;

    "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş.
    Babası hemen cevaplamış:
    "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."




  • quote:

    Orjinalden alıntı: hashus1099


    güzel bir fıkra

    bir de ben koyuyorum o zaman

    Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis faikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen faikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.

    "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?"
    Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;

    "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş.
    Babası hemen cevaplamış:
    "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."






  • quote:

    Orjinalden alıntı: hashus1099


    güzel bir fıkra

    bir de ben koyuyorum o zaman

    Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis faikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen faikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.

    "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?"
    Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;

    "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş.
    Babası hemen cevaplamış:
    "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."






  • quote:

    Orjinalden alıntı: hashus1099


    güzel bir fıkra

    bir de ben koyuyorum o zaman

    Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis faikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen faikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.

    "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?"
    Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;

    "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş.
    Babası hemen cevaplamış:
    "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."






  • gece gece iyi oldu sanırım...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: hashus1099


    güzel bir fıkra

    bir de ben koyuyorum o zaman

    Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis faikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen faikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.

    "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?"
    Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;

    "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş.
    Babası hemen cevaplamış:
    "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."







  • quote:

    Orjinalden alıntı: hashus1099


    güzel bir fıkra

    bir de ben koyuyorum o zaman

    Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis faikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen faikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.

    "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?"
    Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;

    "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş.
    Babası hemen cevaplamış:
    "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."


    En sevdiğim fıkralardan. Babam anlatmıştı bana da.




  • MİT eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. MİT binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır ve su sorular sorulur.
    "Karını seviyormusun?"
    "Evet, efendim"
    "Ülkeni seviyormusun?"
    "Evet , efendim"
    "Pekala , biz karını da getirdik. Şu an yan odada." denir ve masanın üzerine bir tabanca konur.
    "Şimdi odaya gir ve karını öldür.!" Adam silahı alır yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravatı gevsemiş, ter içinde kalmıştır.
    "Yapamıyacağım efendim." der ve orayı terk eder. İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular sorulur. Aynı yanıtlar. Ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son adam Temel girer. Aynı sorular. Aynı cevaplar. Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Temel içeri girer. 5
    -10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. BAM,BAM,BAM,BAM,BAM,BAM .... Derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. Temel içeri girer , biraz terlemiştir. MİT personeli sorar
    "Ne oldu ?" Temel cevaplar..
    "Efendim bana verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, o yüzden onu pencereden aşağıya atmak zorunda kaldım"




  • quote:

    Orjinalden alıntı: hashus1099

    MİT eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. MİT binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır ve su sorular sorulur.
    "Karını seviyormusun?"
    "Evet, efendim"
    "Ülkeni seviyormusun?"
    "Evet , efendim"
    "Pekala , biz karını da getirdik. Şu an yan odada." denir ve masanın üzerine bir tabanca konur.
    "Şimdi odaya gir ve karını öldür.!" Adam silahı alır yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravatı gevsemiş, ter içinde kalmıştır.
    "Yapamıyacağım efendim." der ve orayı terk eder. İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular sorulur. Aynı yanıtlar. Ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son adam Temel girer. Aynı sorular. Aynı cevaplar. Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Temel içeri girer. 5
    -10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. BAM,BAM,BAM,BAM,BAM,BAM .... Derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. Temel içeri girer , biraz terlemiştir. MİT personeli sorar
    "Ne oldu ?" Temel cevaplar..
    "Efendim bana verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, o yüzden onu pencereden aşağıya atmak zorunda kaldım"






  • süpersiniz yahu. haydi başka başka neler var...
  • Dursun Ordu ile Trabzon arasında yük taşıyan bir kamyonun şoförüymüş.Radyoda çay elinden öteye çalarken birden yayın kesilir ve anonsta

    "Dikkat! Dikkat! Dünyamızı uzaylılar istila etmiştir.Uzaylıların kuzey yarım küreye indiği tahmin edilmektedir."Dursun umursamaz.Yoluna türkülerle devam ederken, yayın tekrar kesilir.

    "Dikkat ! Dikkat! Uzaylıların Türkiye'ye indiği tahmin edilmektedir.Lütfen endişelenmeyin.iyi huylu uzaylılar ;ancak dilimizi pek iyi konuşamıyorlar,kolları uzun , bacakları kısa." Dursun Allah , Allah bu da nerden çıktı der ve içine bir kurt düşer. Yoluna devam ederken bir daha yayın anonsla kesilir:

    "Uzaylıların Karadeniz bölgemiz, Ordu-Trabzon arasına indiği tespit edilmiştir.Tekrar ediyoruz. Lütfen endişelenmeyin, iyi huylu uzaylılar ancak dilimizi pek iyi konuşamıyorlar, kolları uzun , bacakları kısa. Onlarla yavaş konuşarak anlaşabilirsiniz." Dursun'un içine bir kurt düşer ;ama ne yapsın ki,yoluna devam etmek zorundadır.Yaklasik 10-15 km sonra yol kenarında, spikerin tarifine uyan bir yaratık görür,el frenini çekip iner, yavaş yavaş yaklaşır. Kolları uzun , bacakları kısa varlığa, yavas ve tane tane :

    -"Be-nim a-dum Dur-sun.T-rab-zon-lu-yum.sa-na kö-tu-lük yap-mam.ba-na ken-di-ni ta-nit. "der. Yaratık da tane tane ,kızgınca ve yavaş cevap verir :

    "A-dum te-mel. ri-ze-li-yum. ha bu-ra-ya si-çay-rum.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: hashus1099

    Dursun Ordu ile Trabzon arasında yük taşıyan bir kamyonun şoförüymüş.Radyoda çay elinden öteye çalarken birden yayın kesilir ve anonsta

    "Dikkat! Dikkat! Dünyamızı uzaylılar istila etmiştir.Uzaylıların kuzey yarım küreye indiği tahmin edilmektedir."Dursun umursamaz.Yoluna türkülerle devam ederken, yayın tekrar kesilir.

    "Dikkat ! Dikkat! Uzaylıların Türkiye'ye indiği tahmin edilmektedir.Lütfen endişelenmeyin.iyi huylu uzaylılar ;ancak dilimizi pek iyi konuşamıyorlar,kolları uzun , bacakları kısa." Dursun Allah , Allah bu da nerden çıktı der ve içine bir kurt düşer. Yoluna devam ederken bir daha yayın anonsla kesilir:

    "Uzaylıların Karadeniz bölgemiz, Ordu-Trabzon arasına indiği tespit edilmiştir.Tekrar ediyoruz. Lütfen endişelenmeyin, iyi huylu uzaylılar ancak dilimizi pek iyi konuşamıyorlar, kolları uzun , bacakları kısa. Onlarla yavaş konuşarak anlaşabilirsiniz." Dursun'un içine bir kurt düşer ;ama ne yapsın ki,yoluna devam etmek zorundadır.Yaklasik 10-15 km sonra yol kenarında, spikerin tarifine uyan bir yaratık görür,el frenini çekip iner, yavaş yavaş yaklaşır. Kolları uzun , bacakları kısa varlığa, yavas ve tane tane :

    -"Be-nim a-dum Dur-sun.T-rab-zon-lu-yum.sa-na kö-tu-lük yap-mam.ba-na ken-di-ni ta-nit. "der. Yaratık da tane tane ,kızgınca ve yavaş cevap verir :

    "A-dum te-mel. ri-ze-li-yum. ha bu-ra-ya si-çay-rum.



    eh işte idare eder :)




  • quote:

    Orjinalden alıntı: hashus1099

    MİT eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. MİT binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır ve su sorular sorulur.
    "Karını seviyormusun?"
    "Evet, efendim"
    "Ülkeni seviyormusun?"
    "Evet , efendim"
    "Pekala , biz karını da getirdik. Şu an yan odada." denir ve masanın üzerine bir tabanca konur.
    "Şimdi odaya gir ve karını öldür.!" Adam silahı alır yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravatı gevsemiş, ter içinde kalmıştır.
    "Yapamıyacağım efendim." der ve orayı terk eder. İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular sorulur. Aynı yanıtlar. Ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son adam Temel girer. Aynı sorular. Aynı cevaplar. Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Temel içeri girer. 5
    -10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. BAM,BAM,BAM,BAM,BAM,BAM .... Derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. Temel içeri girer , biraz terlemiştir. MİT personeli sorar
    "Ne oldu ?" Temel cevaplar..
    "Efendim bana verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, o yüzden onu pencereden aşağıya atmak zorunda kaldım"







  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.