Şimdi Ara

Tekirdağ'a Gidipte......

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
848
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Tekirdağ'a gidip de;

    1-Tekirdağ rakısı içmeden
    ==================
    Türkiye'nin en iyi anasonu ve %100 yaş üzümlerinden üretilen Tekirdağ Rakısı yumuşak içimi ve eşsiz lezzetiyle bayan tüketiciler dahil tüm rakıseverlerin beğenisini kazanmış bir marka.

    Ürün İçerik Bilgisi;
    Türkiye'nin en iyi anasonu ve %100 yaş üzümlerinden üretilen Tekirdağ Rakısı yumuşak içimi ve eşsiz lezzetiyle bayan tüketiciler dahil tüm rakıseverlerin beğenisini kazanmış bir marka.

    Tekirdağ Rakısı'nın öyküsü, yapımında kullanılan yaş üzümle anasonun fabrikaya gelmesiyle başlıyor. Yaş üzümler kesme makinelerinde parçalandıktan sonra su ile tanklara alınıp şıra hazırlanıyor. Tanklara alınan şıra, saf maya ile alkolik fermantasyona dönüşüyor. Bu işlemden sonra %94,5 alkol içeriğine kadar damıtılan üzümün kendisine özgü aromasını taşıyan 'suma' elde ediliyor. Daha sonra bu suma, %45 alkol içeriğine kadar seyreltiliyor.

    Geleneksel beşbin litrelik bakır imbiklere alınan karışıma yağ içeriğine göre miktarı tespit edilen yüksek eteri yağ içeren anason tohumu ilave ediliyor. Daha sonra sıra ideal yumuşaklığa ve içim özelliklerine sahip orta ürünün alınmasına geliyor. Mey'in rakı eksperleri baş ve son ürünü en doğru seviyede keserek lezzetli orta ürünü, ikinci bir damıtma işleminin ardından 20 gün ile 3-4 ay arasında dinlenmek üzere meşe fıçılara yerleştiriyor. Şişelenmeden önce son kez filtreden geçirilen Tekirdağ Rakısı daha sonra, rakı sofralarındaki itibarlı yerini almak üzere yola çıkıyor.

    Tekirdağ Rakısı 2000 yılından beri üretilmektedir.
    www.vitaminci.com.tr/news.php?go=fullnews...

    2-Şarköy şarabı içmeden
    ==================
    Üzüm suyunun içindeki şekerin mayalar aracılığıyla fermente edilmesi ile elde edilen alkollü içki. Kökeninin şer-ab (kötü-su) olduğu yönündeki varsayım yanlıştır. Şarab-şurub kelimeleri Arapça’da içecek anlamına gelir.
    Tarihçiler, şarabın anavatanını Orta Anadolu olarak gösterirken tarih olarak da M.Ö 3 bin yılına işaret ediyorlar. O gün bugün, şarap üreten ve sofralarını kadehlerle donatan insanoğlu, bazen sevdalarını bazen de kadehlerini paylaşmış durmuş şarapla... Yerinde, zamanında ve ölçüsünde alındığı zaman deva olup can katmış içine... içmesini bilmeyeni de pişman etmiş bin kere... Çünkü, şarap üretmenin de içmenin de bir formülü, bir adabı var!..

    Sofraların neşesi, iştahsız çocukların ve tansiyonu düşük olanların ilacı... Az içildiği zaman faydalı, çok içildiği zaman ise zararlı... Yemek öncesi ve arasında alındığında da iştah arttırıcı ve hazmettirici özellikte. Ancak şarabın özelliği yani yaşı da çok önemli.

    Örneği, dinlendikçe değer kazanan şarapların kullanımında ertesi gün vücutta hiç bir iz kalmazken, çeşitli yollarla üretimi hızlandırılan ve piyasaya dinlendirilmeden sunulan şarapları içenlerde zihinde yorgunluk, baş ağrısı ve halsizlik gibi belirtilere rastlanıyor. Özellikle renk ve koku verici katkı maddeleri şaraplarda bu etki daha fazla oluyor.

    Şaraplar renklerine göre de adlandırılıyor. En çok bilinen ve tüketileni ise kırmızı ve beyaz şaraplar. Pembe şarap ise, belirli oranda kırmızı ve beyaz üzümlerin şarap olmadan önce karıştırılarak fermantasyona bırakılmasıyla elde edilebileceği gibi kırmızı üzümden yapılmış şarap, birinci fermantasyon yarıda kesilerek pembe şaraba dönüştürülebiliyor.

    Öte yandan şaraplar tatlarına göre de sınıflandırılıyor. Şekeri tamamen alkole dönüşmüş ve içinde çok az miktarda şeker bulunan "sek şarap", içinde belirli ölçüde şeker bırakılmış "dömi şarap" ve kokusu olan, alkolü yüksek "tatlı şarap"...

    Tüm sıcak ve kırmızı etler ve peynir çeşitleri ile kırmızı şarap içilirken soğuk beyaz etler ve balıklarla beyaz şarap içilmesi tercih ediliyor. Şarap, turizmin bir parçası sayılabilecek niteliğe sahip. Yılın en iyi üzümleri eksperler tarafından seçilerek şarap imali için ayrılırlar. İklim farkları gözetilerek hazırlanan şaraplarda tat ve burukluk farklılığı sıcaklık, toprak, rüzgar ve güneşin etkisiyle ortaya çıkmakta.

    Uzmanların söylediğine göre, her şarap bekledikçe eskimiyor. Şarabın kalitesi nasıl bir iklim geçirdiğine de bağlı.

    Yine de en güzeli şarabı yerinde içmek. Bazı şaraplar taşımadan doğan sarsıntılar nedeniyle de lezzetini kaybediyor.

    Şarabın saklanması en az yapımı kadar özen istiyor. Meşe ağacından yapılma tahta fıçılardan 4-5 yıl saklanan şaraplar genellikle loş, sarsıntı ve gürültüden uzak serin mahzenlerde muhafaza ediliyor.

    Şişelenen şarapların ise, yatay olarak bekletilmesi mantarın şarapla teması sağlanarak şarabı emerek şişen mantarın şişenin dış çepere sıkışarak içeri hava girmesini önlemesi gerekiyor.

    Dik duran şişelerde kuruyan mantar içeriye hava girişini önleyemediği için gelişmesi devam eden şarap ekşiyip sirkeleşiyor yani bozuluyor. Fazla ışığı sevmeyen şarabın renkli şişelerde saklanması da kalitesinin gereğidir.
    . Şarap ve Sağlık
    Ortalama 650 kalori veren bir litre şarap, yaklaşık 900 gr. süt, 370 gr. ekmek, 385 gr. et ve 5 yumurtanın verdiği kaloriye eşdeğerde. Şarapta bulunan minareller, vitaminler ve enzimler vücuttaki değiş-tokuşun düzenli olmasında etken olduklarından dolayı, solunum organlarına canlılık kazandırır, beyin ve diğer organlara olan kan iletişimini hızlandırır. Böbreküstü bezlerin çalışma temposunu ayarlayarak hormon salgılamayı kamçılayan şarap, vücudun direncini arttırarak soğuk algınlığına ve diğer enfeksiyon hastalıklarına karşı vücudu korur.

    Ancak şarabın tüm bu yararlarının, dozunda içilmesi koşullarında gerçekleştiğini tekrar hatırlatmakta ve vurgulamakta yarar var. Kadehi elinize alınca dokunma duygusunu, içince tad alma duygusunu, bakarak görme, koklayarak koku almanızı harekete geçirebilirsiniz. Oysa mutluluk veren bu olayda tek yapamadığınız şey içkinin sesini duymak. İşte bu tokuşturma anında 5'inci duyu organını da devreye girerek sizi dört dörtlük hale getiriyor.
    forumpasaj.com/index.php/topic,2420.msg9728.html

    şarap ve yemekle ilgili site
    http://www.sarapgunlugu.com/categories.jsp?catID=0385

    3-Tekirdağ köftesi yemeden
    ====================
    Tekirdağ Köftesi

    Bu köftenin bir adı tat köftesi, diğer bir adı ise Hacıköylü köftesidir. Aslen Hayrabolu Alacaoğlu köyünden Tekirdağına gelen ve kebapçı Hüseyin Ağa tarafından piyasaya tanıtılmıştır. Hüseyin Ağadan köfteciliği öğrenen Hacıköylü Hüseyin ve çocukları hem yoğurtçuluk hem de köftecilik yaparak bu iki ürünü de tanıtmışlar ve Hacıköylü köftesi zamanla Tekirdağ Köftesi adını almıştır. Tekirdağ köftesinin ünü Türkiye çapında yayılmış olup, halen T.S.E. damgası alınarak ve vurularak hazır şekilde vakumlanıp paketler halinde satılmaktadır.

    Malzemeler:
    1 kg orta yağlı Parça et (sığır daha yumuşak dana eti ise sıkı ve sert gelir.)
    75 gr bayat ekmek
    1 baş (ufak) soğan
    Ufak bir diş sarmısak
    Bu karışım hep beraber makinada çekilir.Sonra içine baharat olarak
    1/2 çorba kaşığı kimyon
    1/2 çorba kaşığı tuz
    1/2 çorba kaşığı taze çekilmiş karabiber
    1/2 çorba kaşığı pul kırmızı biber
    1/2 çorba kaşığı karbonat
    Evvelce çektiğimiz kıyma içine konur ve yoğrulur. Yeniden çekilir. Normal kapta bir gece bekletilir.

    Yapılışı:
    Kömür (mangal) ufak parçalar halinde kırılır, kömür ızgarası içine yayılır. Izgara üstübü ile yağlanır ve ızgara oluğuna yağ konur.

    Köfteler yapışmasın diye ızgara silinir. 15 gr.lık yuvarlak köfteler, maşa ile ızgara yağlığındaki yağa bulanıp, ızgarada pişirilir.
    http://www.gurmeguide.com/content.asp?ctID=119&RecID=351

    4-Rakoczi Müzesi ni gezmeden
    ======================
    Barbaros Caddesi üzerinde eski bir Türk evi olan bina 1676-1735 yılları arasında yaşayıp, son yıllarını Tekirdağ’da geçiren Erdel Prensi ve Macar Halk Kurtuluş Kahramanı II.Rakoczi Frençh’in anılarına izafeten Macar Hükümetince müze olarak düzenlenmiştir. Mülkiyeti ve içindeki zati eşyalarıyla birlikte Macar hükümetine ait olan müze 25 Eylül 1982 tarihinde ziyarete açılmıştır. Sergilenen eserler arasında Türk-Macar ilişkilerini ve iki ulusun halk sanatlarındaki beraberliklerini simgeleyen eserler ile Rakoczi’nin şahsi ve ailesine ait eşyalar yer almaktadır.

    Adres : Ertuğrul Mah.Barbaros Cad. Hikmet Çevik Sokak No:21 TEKİRDAĞ

    Tel: (0.282) 263 85 77

    Açılış-Kapanış Saatleri: 09.00-12.00 / 13.00-17.00

    Pazartesi hariç her gün açık ve fotoğraf çekmek yasaktır.

    5-Namık Kemal Evini gezmeden
    ======================
    Vatan şairimiz Namık Kemal’in 1840 yılında Tekirdağ’da doğduğu evin yakın çevresinde eski Tekirdağ evleri örnek alınarak, Namık Kemal’in hatırasına Tekirdağ Namık Kemal Derneği tarafından 1993 yılında yaptırılmıştır ve 1994 yılında hizmete girmiştir. Namık Kemal Evi; Tekirdağ mutfağı, baş odası ve yatak odasını tanıtan etnografik eşya ile süslenmiş, ayrıca Namık Kemal ve onun hakkında yazılmış eserler evde teşhir edilmektedir.

    Adres: Ortacami Mah.Namık Kemal Cad. No:7 TEKİRDAĞ

    Telefon: 0.282. 2629128

    Açılış-Kapanış Saatleri: 08.00-12.00 / 13.00-17.00

    Cumartesi ve Pazar günleri kapalıdır
    ---------------------------------------------------------------------------------------------

    Tekirdağ'ı tavsiye ederim, gidin bi görün. ( Memleketim diye söylemiyorum )



  • Şarköye gidip denize girmeden karı kız avına çıkmadan şarap içilirmi ? içilir ama tadını alamazsın
  • Tekirdağ da çirkin kız bulamazsınız.




    Valide Sultan Şark Sofrasın da 1 Ağa sofrası yemeden dönmeyin
  • Peynir Helvasınıda eklesen gayet iyi olurudu :)
  • Ben tekirdağlıyım.Valide sultanda yiyin kebapları.Başka yerde yemeyin.En iyi yer emin olun ki orası.Benim tanıdıklarım olur kendileri.Tekirdağ köftesinide özcanlarda yemenizi tavsiye ederim.
  • Bende telirdağlıyım. ama son arkadaşın dediğine katılmıyorum çirkin kız bulman mümkün değil demiş cok var çirkin yaw
  • allah allah ben de tekirdağlı değilim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nadim

    Peynir Helvasınıda eklesen gayet iyi olurudu :)


    Peynir helvası ( Höşmerim) ayrıca eklenecek. Unutmadan, basit olarak evde rakı nasıl yapılır konusunu ekleyeceğim.

    Meraklısı olan arkadaşlar kaçırmasın. Maliyet örneğin: 60-70 YTL sonuç, 11 veya 12 tane 70 cl Rakı.
  • Off desene giden sarhoş dönüyo



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi murat_gezer -- 26 Ağustos 2008; 1:11:35 >
  • kırklareli'ne gidip peynir yemeyen....
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.