Şimdi Ara

DİYETİN GİZLİ AMACI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
921
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • DİYETİN GİZLİ AMACI

    Diyet ve benzeri oluşumlar Türk delikanlıları güçten düşürmek ve Türk tebasının devamını engellemek için dış mihraklar tarafından çıkarılmış bilinçli bir düzmecedir. Amaç eskiden bir koyunu bir oturuşta götüren dev gibi babayiğit atalarımızı ve tarlada doğum yaptıktan sonra bebeğini kundaklayıp elde orak çalışmaya devam eden büyük Türk kadınlarını;kalori sayan,grip olunca yatağa düşen,fitness ve aerobik yapan çıt kırıldım tiplere dönüştürmek ve Büyük Türk ırkını japonlar gibi sıska zayıf ve sağlıksız bir ırk haline getirmektir.

    İktiza ettiğinde 240 kiloluk top mermisini tek başına namluya süren bir Türk babayiğidini pazar arabası ile pazara çıkmaya muhtaç duruma düşürülmesinden daha soykırım ne olabilir arkadaşlar? Annemin anlattığı vita yağı dönemleri ve hatta dedemin anlattığı iç ve kuyruk yağı dönemlerinde kalp hastalığı var mıydı? Vardıysa neredeydi? Sorarım size. Kollestrol çokluğu bir hastalık değil sadece ölçüyü kaçırdığınızın bir göstergesi olup 2 şişe soda ile oranı düşürülmesi mümkün bir basit durumdur.

    Gençler gelin bu oyuna düşmeyelim kalori diyet gibi tuzaklara kapılmayalım. Can boğazdan gelir! Soya fasulyesi et yerine geçmez! Hindi etinin neye derman olduğu belli değildir! Kepek ve lif insan değil hayvan gıdasıdır.

    Feminizim ve eşitlik adı altında değerli Türk kızlarının aklı çelinmekte. Yeni nesil yemek yapmayı bilmeyen, abuk sabuk yiyeceklerle yetişecek, beceriksiz, uyumsuz, damak zevki gelişmemiş sunta kılıklı diet bisküviyi yiyecek sanan, et yemeyen, geleneksel mutfağına bağlı kebap perver kişileri hanzo yada kıro gibi gören, sinirli ve bir deri bir kemik bir gürüha dönüştürülmekte! Tüm bunlar az önce belirttiğim gibi gelecek Türk neslinden korkan dış mihrakların bir oyunudur.

    Başka bir yeni çağ yalanı da Çin mutfağıdır. Aslında Çin mutfağı ya da Çin yemeği diye bir şey yoktur. Onların olayı bahçede buldukları her türlü malzemeyi bir demir leğene doldurup (Wog) diğer Çinliler mevzuya uyanmadan acele pişirip (herşey az pişmiş) karnın doyurmaktan ibarettir. Bu kardeşlerin sayısı milyarlar ile ifade edildiğinden bizdeki gibi ortadaki tencereye kaşık sallama durumlarında masadakilerin yarısı aç kalmakta ve dolayısı ile tok açın halinden anlamamakta fakat kung-fu marifeti ile bir araba sopa yemekteydiler.

    Sonunda uyanık bir Çinli bu durumda çözüm olarak çubukla yemek tekniğini bulup masada bulunan herkesin tencerenin dibi görünmeden birkaç lokma alabilmesini sağlamış ama sonuçta bu günkü cüce asabi ve kıl Çinliler ortaya çıkmıştır.

    Kahrolsun doymamış yağ oranları! Kahrolsun şekersiz yiyecek içecekler! Her daim yaşasın geleneksel Türk ve Osmanlı mutfağı der;bol salçalı yağlı ve hamur işli öğünler dilerim.

    Yaşamınız fırından çıkmış bol fıstıklı peynirli künefe ve ıspanaklı börek + ayran tadında geçsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Preston -- 17 Mart 2005, 23:48:36 >







  • Preston dostum güzel bir noktaya değindin gerçekten;
    Ama senin ironi ile baktığın noktadan farklı düşünüyorum:
    Zira şu an yapılan diyetler çoğunlukla bilinçsiz yapıldığından; hem işe yaramıyor hem de insanın bünyesine zarar veriyor.Hem yaşlanmayı hızlandırıyor, hem organlara zarar veriyor hem de metabolizmayı yavaşlatıyor.Kas, iskelet sistemini zayıflatıyor, beyne zarar veriyor falan filan.
    Yani anlayacağın aslında yarardan çok pratik olarak zararını görüyoruz.
    Ha şimdi gelelim atalarımıza.Burada aslında çok etken ve irdelenecek çok konu var.Zira bizim atalarımız İstanbul'un kirli havasını tahayyül bile edemezdi, herşeyin doğalını yediler, ne stres ne kanserojen madde istilasına maruz kalmadılar.Ne de bizim gibi bilgisayar gibi şeylerin başına dikilmediler.Onlar bizden çok daha fazla hareketliydiler, doğayı,özellikle güneş ışığından bizden çok daha fazla yararlandılar.
    Ama gelgelelim dostum bizim orada birisi kanserden öldüğü zaman yada kalp krizinden gittiği zaman insanlar hangi sebepten öldüğünü bile bilmiyorlardı.Ayrıca yağlı yiyecekleri yemek özellikle katı yiyecekleri orta yaşta çok kişiyi bizim köyde götürdü.Çünkü Akdeniz ve Doğu Anadolu'da doğal ortamlarda yaşayan insanlar arasında kalp krizi Akdeniz bölgesinde çok daha az iken bu oran Sağlık Bakanlığı verilerine göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ülkenin en yüksek oranlarını gösteriyor.
    Ayrıca yapılan araştırmalar özellikle doğal ortamdan uzaklaşmayan akdeniz köylüsü(avrupa için), japon kırsalı gibi yüksek refah bölgelerinde düzenli tutulan istatikler 100 yaşını aşan insanların rakamsal olarak patladığını gösteriyor.
    Asşında Doğu Anadolu'da katı yağ yeme kültürünün sebebi çok açık:
    İnsanlar bilgiyi birikim yoluyla elde ederler.Şimdi soğuk yerlerde antibiyotik bulunana kadar ve aslında halen verem ,bronşit gibi hastalıklardan ölen insan sayısı felaket boyutlardaydı.Ve bu solunum enfeksiyonlarından şişman insanlar çok daha az etkilenir.Bu hastalıklar zayıf ve yağ oranı az insanları daha fazla vurur.İşte yağlı kültürün nedeni
    Sonuçta atalarımız gibi doğal yaşayalım
    ama sakın kuyruk yağı gib şeyleri yemeyelim.Doğallıkla istediğimiz
    Akdeniz mutfağı bizi bekliyor




  • bu preston nun kendi yazsı değilki zaten. copy-paste. ama güsel bi yazı
  • Yaşım 20 spor yapıyorum bir de bunun üzerine beslenmeme çok dikkat ediyorum.Bence böylesi çok daha iyi.
  • Bu da güzeldi...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.