Şimdi Ara

Seboreik Dermatit (371. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
9 Misafir (1 Mobil) - 8 Masaüstü1 Mobil
5 sn
8.481
Cevap
199
Favori
1.207.981
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
13 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 369370371372373
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yumurta kızartması bu hastalığı azdırıyor bende...Bir de çekirdek...Bunları yemezsem problem yaşamıyorum. Kaç defa denedim.
  • Paetzold kullanıcısına yanıt
    egzamalar nasıl cilt eskisi düzeldimi yoksa egzama hala varmı bide başka bişey kullanıyormusun ilaçlı şampuan falan yada sadece karbonatmı kullanıyorsun eğer işe yarıyorsa çok iyi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: glumerna

    egzamalar nasıl cilt eskisi düzeldimi yoksa egzama hala varmı bide başka bişey kullanıyormusun ilaçlı şampuan falan yada sadece karbonatmı kullanıyorsun eğer işe yarıyorsa çok iyi
    Yanlış anladınız sanırım yazdığımı. Saçımda zaten uzun süredir egzama, pullanma, döküntü yok. Yağlanmayı geçiktirir mi diye deniyorum sadece.
  • yüz için deniz suyu. gerisi hikaye.
  • 10 yıldır seboreikl dermatit sahibiyim
    Sayfaya üye değilim ama bunu yazmak istedim Dalan Dolive kepek şampuanı var ben 3 aydır kullanıyorum gayet işe yarıyor içerik olarak temiz ve genelde bitkisel ve cicklopirox olamine var ve bu tinea kapitis mantarında en çok işe yarayan madde bu ve birtek Dalan kepek şampuanında varbu ucuz 9 10 tl deneyin 2 hafta bişey kaybetmezsiniz krem isterseniz de locoderm hafif kortizon içeriyor ve çok işe yarıyor merhem olanını alın alırsanız ve bu krem için kesin çözüm diyor 16 tl güncel fiyat birşey daha araştırdım bu da Dr. cevdet Tuna bebek şampuanı bu şampuanı kafasında konak oluşan bebekelre öneriyolar ve kullananlar çok memnun dalan bitince bunu deneyeceğim farmasi ürünü bilginiz olsun şu ara vichy vardı onu kullanıyorum ama o da saç döküyor egzama da sıkıntı yok bu aralar ama saçım dökülüyor bakalım hayırlısı hepinize geçmiş olsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Maya alerjisini de bir araştırın, alevlenmesinin en büyük sebeplerinden biri bu da olabilir. Sirkeden tut tam tahıllı, ekşi mayalı ekmeğine, kurutulmuş meyveden zencefile akla gelebilecek ne varsa dokunuyor. Bir ara ekşi mayalı ekmeğe merak sardım bilemedim dokunduğunu günlerce çektim. Arkasından kefire başladım, onda da günlerce sıkıntı verdi,bıraktım. Kısaca, ben de kesinlikle maya alerjisi var dedim ve bir çok ürünü yememeye başladım. Uzun bir süredir şikayetim olmadı, ta ki geçen haftaya kadar, onda da yoğurt yemeye başladım, yoğurdun da mayalı olduğunu unutmuşum, onuda kestim. Dokunduğunu hissettiğiniz ürünleri kestiğiniz de ilerlemiyor, bir iki gün için de şikayetler azalıyor.Bu illeti düzeltmenin tek yolu dokunan besinleri keşfetmeniz, bu ürünleri üst üste bir kaç gün yememeniz.
  • Bu hastalık psikolojik sıkıntılardan sonra çıkan akut bir rahatsızlıktır. Yendim dersiniz 1 yılınız düzenli perhiz ve spor ile geçer. İlaç kullanırsınız tamam işte oldu dersiniz.

    *Sonra arkadaşlarınız ile 2 bira içersiniz yanında hafif tuzlu fıstık sabaha bir kalkarsınız burun yanlarınız alevli o eski lanet görüntüsünde.

    Hayatınızda bu hastalığı arka bahçenize kitlemeniz gerekiyor.
    Size en basit önerim şu.

    Sadece bu hastalık için değil genelde spor ve düzenli beslenme var ama kısacası ;

    *- Stres ve kötü arkadaşlıklardan uzak dur.
    *- Süt ve Kahveden uzakdur.
    *- Günlük duş.(Bu günümüz de artık şart zaten.) - vichy dercos şampuanı ve ya sb dirençli bir şampuan

    Muhakkak şampuanınız özel olmalı. Sıradan şampuanlar ile vakit harcamayın. Tek önerim var;
    Vichy Dercos fiyatı 2020 temmuz(internetten alın, eczanelerde 10-20 lira pahalıdır) = 100 tldir.

    Seboreik Dermatit




  • semblance kullanıcısına yanıt
    Kahve yok, süt yok, alkol yok, tuzlu fıstık yok.

    Valla bunlar yoksa ben de yokum. Ömür boyu böyle yaşanmaz. Kafamda kabuklanmalarla ömür boyu yaşarım daha iyi, fazla kasmamak en iyisi belki de.

    Vichy Dercos'u da çok kullandım ilk kullandığımda baya etkiliydi sonra hiç etki etmemeye başladı. Şimdi başka bir şampuan duydum o iyi geliyor diyorlar bi de onu deneyecem Davines Purifying diye bir şampuan kullanan varsa yorumunu yazabilirse iyi olur.
  • vichy DS

    anında çözüm oldu saç için.

    Devamında da sürekli kullanmıyorum, 3-4 saç yıkamada bir kullanıyorum sadece, yeterli oluyor, deneme yapıp bikaç ay kullanmaasam nolur demedim daha.


    ama sakal bırakınca yüzdeki hemen başlıyor. Maskenin de etkisi var sanırım.

    en son Kelual Ds crem kullandım 4-5 keredeb sonra iyi geldi yüze. tabi aynı anda sıfır sakal kesip, activex sabunla yüzümü yıkayıp kullandım,,

    üstünde kocaman kantaron yazan bir krem var watsonsta o da frna degildi sanki.. (direk bahçemizden yaptıgımız kantaron yağının kendisi bir işe yaramadı)
    şimdi en son coresatin kırmızı renktekin aldım büyük tüp şeklinde onu da deniycem



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gimmeluck -- 25 Temmuz 2020; 8:54:19 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tolgabbb T kullanıcısına yanıt
    Vichy 1 sene max 2 sene götürür h s clinik strenght 3 4 yıldır etkili halada devam ediyoruz kankalığa elma sirkesi 4 yıldır etkili aynı etki üzüm sirkesinde de gördüm.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu bir seboreik dermatitten kurtulma hikayesidir ve diğer insanların da şifalanmasına vesile olmak amacıyla anlatılmaktadır. Hastalık değil hasta vardır; her tedavinin kişisel olduğunu unutmamakta ve yazılanların tamamen yol göstermek maksadıyla kaleme alındığını bilmekte fayda vardır.

    Benim seboreik dermatit hikayem 2017’de, kaş ve kirpik dökülmesi, yüz derisinin –özellikle duştan sonra- katman katman soyulması (özellikle kaş altındaki derinin) ve yüzümün içten sanki acı biber sürülmüşçesine yanmasıyla başladı; seboreik teşhisi de bizzat doktor tarafından konuldu. Yüzümün yangısını çok net hatırlıyorum, bilhassa bir genç kız için bunun özgüveni çok etkileyen bir görüntü olduğunun da farkındayım, zira atak dönemlerinde aynaya bakmak kabus gibiydi. İnternette yazılanları okuduğumda bu hastalığın geçmediğine inanmıştım ve içimden eğer bir gün kurtulursam diğer insanlara yardım edeceğime söz vermiştim kendime, bunu 3 yıl sonra yapmanın biraz da utancıyla başlıyorum. Aidin Salih’in kitabına rastgelmem ile –elbette tesadüf değil tevafuk vardır- o doktor gittiğim son doktor oldu. Çünkü hastaneye gitmeyi, modern tıpta şifa aramayı, eczanelere ve hastalığı tamamen baskılayan ve fakat tedavi etmeyen ilaçlara servet dökmeyi bıraktım. Cildim çok şükür eskisi gibi, tedaviden sonra ciltsel herhangi bir problem yaşamadım.
    Anlatacağım 4 şey bana ilaç oldu: 1.Açlıklar 2.Doğal Beslenme 3.Hacamat 4.Sülük
    Hepsini tek tek anlatmadan önce şifanın yalnızca Allah’tan geldiğini yaptığımız tedavinin yalnızca bir vesile olabileceğini unutmamamız adına Hz.Musa aleyhiselamın kıssası ile giriş yapmak istiyorum. Hz. Musa bir gün hastalanır ve Allah’a şifa vermesi için dua eder. Allah da ona bir tepeye gitmesini ve falanca bitkiyi yemesini buyurur. Musa as. Buyrulanı yapar ve şifa bulur. Biraz zaman sonra tekrar hastalanır o otu bulur ve yer fakat bu kez bir türlü iyileşemez. Rabbine döner, bu işi anlamadığını söyler. Allah “Ya Musa ilkinde sen şifayı benden dilemiş ve benden bilmiştin bu kez şifayı ottan bildin.” Der. Bu tabii ki kısa lakin manâ derin.

    1.AÇLIKLAR
    Oruç tutarken, yani bedene dışarıdan herhangi bir besin gelmediğinde bağışıklık sistemi sindirimle uğraşmaktan kurtulur, bütün gücünü vücudu temizlemeye yöneltir der Aidin Salih. Aramızda inançlı olmayan arkadaşlar varsa bu sünnete dayalı tedavi onlara anlamsız geleceğinden 2016 Nobel Tıp Ödülünü kazanan Japon bilim adamının otofaji çalışmasını incelemeye davet ediyorum. Yoshinori Ohsumi 3 günlük orucun yaşlılarda bile vücudun bağışıklık mekanizmasını komple yenilediğini bilimsel olarak kanıtlamış.

    Ben 2 yıl boyunca sayısız defa 36 saatlik ve 2 günlük açlıklar, belli periyotlarla da karaciğer temizliği yaptım. Açlığın nasıl yapıldığını ileride açıklayacağım.

    2.DOĞAL BESLENME&YAŞAM
    Bizi bitiren GDO,GDO,GDO!
    Öncelikle bütün paket gıdaları bırakmanız gerekecek. Bu tedaviyi bir yaşam stili haline getirdiğinizde inanın markete dahi uğramadığınızı fark edeceksiniz.
    Kuralları kısaca şu şekilde izah edebilirim:

    -Rafine şekeri ve mümkünse buğday içeren her şeyi hayatınızdan çıkarın. Zira şuan yediğimiz piyasa buğdayının %99u İsrail tohumudur ve genetiği değiştirilmiştir. Gdolu ürünler bağışıklık sistemimizi tarumar ediyor. Ekmek yiyeceğiniz zaman atalık tohumdan, ekşi mayalı köy ekmeği yiyin. (İstanbullulara not: Halk ekmek organik tam buğday ekmeği tavsiyemdir.)
    -Günde 2 öğünden fazla yemeyin. Akşam yemeğini 18’ de bitirin ve ağzın fermuarını çekin.
    -Karışık yemeyin. İki hayvansal gıda birlikte yenmez! Süt ürünleri ile et,balık,tavuk birlikte tüketilmez! Tek çeşit yiyin.
    -Bir şey almadan önce içerik okuyun! İçerik kısmı uzun ve bilmediğiniz zibilyon tane madde içeriyorsa bilin ki o iş sakat arkadaşlar. Özellikle emülgator, aroma verici, glikoz şurubundan uzak durun. Kozmetiklerde titanyum dioksit belasından kaçın. İçeriğinden şüphe ettiğiniz ürünleri bana atarsanız birlikte inceleyebiliriz.
    -Deterjanları, parfümü, kozmetikleri bırakın. Ekolojik marketlerden hem doğaya hem kendinize zarar vermeyenlerini temin edebilirsiniz.
    -İlaç kullanmayı bırakın. Özellikle seboreik dermatit için kullandığınız kortizonlu kremler bağışıklık sistemini baskılar, egzamayı tedavi E T M E Z! Bu nedenle sık sık atak dönemleri geçiriyorsunuz.
    -Her şeyin doğalını bulmaya çalışın. Mevsim sebze meyvesi yiyin. Örneğin kışın domates salatalık yemeyin, onlar serada yetişiyor ve sofranıza gelebilsin diye bolca hormon kullanılıyor. Ayçiçek yağı ASLA kullanmayın. Doğal sıkım zeytinyağı yahut köy tereyağı kullanın. Yumurtayı, sütü & mümkün olan her şeyi marketten değil yerel esnaftan, köylülerden temin edin. Market ürünleri gıda değil; raf ömrünü uzatabilmek adına katkı koruyucularla doldurulmuş zehirlerdir.
    -Yemekleri çok çiğneyerek yiyin. En az 21 kere. Sindirim ağızda başlar unutmayın!

    3.HACAMAT
    Kan aldırma yollarının en güzeli hacamattır (yahut hacamat sizin en iyi tedavi yollarınızdır.)”(Buhâri, Tıp 13; Müslim, Musakat 62)
    Hacamat hepimizin bildiği üzere sünnettir ve öznel fikrim Türkiye’de değerinin bilinmediği yönünde. Avrupa’da ve özellikle Rusya’da, hastanelerde hacamat ve sülük hizmeti veriliyor bizzat modern tıp doktorları tarafından. Türkiye’de ise “koca karı işi, alternatif tıp” adı altında bir köşeye atılıyor, günbegün unutturuluyor. Bir doktora gidip hacamat deseniz paparayı yersiniz 
    Hacamatın faydaları için internetten bi tık uzağınızda. Uzun uzun bahsetmeyeceğim fakat ben bir kez bütün vücut hacamat oldum. Yıllardır yanlış beslediğimiz vücudumuzda biriken toksinlerin atılmasının en etkili yolu budur.
    3.SÜLÜK TERAPİSİ

    “Allah tarafından insan ve hayvanların toplar damarlarını temizlemekle görevlendirilen sülükler, eski çağlardan beri tedavi için kullanılır. İnsanları ve hayvanları tutan sülükler yaklaşık 105 enzim ve bioaktif madde salgılar. Bu aktif maddelerin etkisiyle damarlardaki tıkanıklık ve dokulardaki birikintiler erir, kan sulanır, kan dolaşımı düzelir, kan basıncı normale döner, zararlı mikroorganizmaların üremesi ve iltihaplanma durur, ağrılar azalır, bağışıklık sistemi uyarılır.”

    Ben tedavi sürecim boyunca böbreklere ve diş etlerime sülük koydurdum. Cilt rahatsızlıklarını genelde böbrek kaynaklıdır. Diş etleri ise doğrudan beyin ile bağlantılıdır. Dolayısıyla bu iki bölge sülük için altın bölgedir.

    Seboreik dermatitten bağımsız olarak bir kez de şakaklara sülük yaptırdım ki bu göz bozukluğum içindi. İnternette sülük ile göz derecesi düşen bir sürü insan bulmanız mümkün. İlgilisine kaynak paylaşabilirim.

    **Sırf bunun için açtığım insta hesabım @theabocado
    Sorularınız varsa yardımcı olmaya çalışırım elimden geldiğince.
    Kitabın ismi ise Aidin Salih-Gerçek Tıp.
    Hepinize şifa diliyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Aylardır rahattım yüzüm temizdi maske yüzünden yine geri döndü. Çenemde kepek olmazdı şimdi sakalım kısa olduğu halde çenemde bile kepek oluştu. Maskeyle çok gezmeyin bu maskenin faydası yok zararı var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kaş - Göz kapağı - burun kenarı - çene çok kötü durumda.Ne yapacağımı bilmiyorum

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • SerkanClouds S kullanıcısına yanıt
    hocam merhaba. Ben de senelerdir muzaribim bu illetten.

    Vichy şu ana kadar en iyisi gibi geldi bana. Dökülme vs gibi sorun olmadı zira dökülmenin genetik olduğunu düşünüyorum.
  • glumerna G kullanıcısına yanıt
    ben o şampuanı aldım köşede duruyor valla. çok ısrar ettim ancak bende çok ters etki yaptı. çakma olabilir mi acaba ? kokusu çok parfümlü. merdiven altı gibi geldi bana. ne kutu vardı ne ambalaj.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: zifiri34

    yüz için deniz suyu. gerisi hikaye.
    en mantıklı yorum. ben de deniz ile geçirdiğim günlerde hiç sorun yaşamadım.
  • ottoman984 kullanıcısına yanıt
    ben bu mantıkla deniz tuzu sabunu falan denedim ama olmadı. bize iyi gelen yanı ne tam olarak bilmiyorum ama doğal temizleyici deniz suyu.
  • ÇÖZÜM: Selam arkadaşlar, yazlıkta 2 aydır denize girmek,sakaldaki seboreik'e büyük oranda iyi geldi..Saç konusuna gelirsek: 40 senedir bitmeyen kepeklenme ve pullanma sorunu beni bezdirmişti(kullanmadığım kepek şampuanı kalmamıştı)..bu soruna tesadüfen çözüm buldum. Yaz başında 1 hafta kadar şampuan kullanmamıştım,sonra ani bir kararla Şampuanı kestim. Yaklaşık 2 aydır ne sabun ,ne şampuan..."hiçbirşey" kullanmıyorum..sadece su..evet sadece şebeke suyu ile saçımı yıkıyorum ve bolca tarıyorum..tarama işlemi saçın doğal yağı sebum'u saça yaymak ve beslemek için..kısaca şampuan saç derimizi olumsuz etkiliyor..şu an gayet memnunum..kaşıntı yok - kepek yok...yağlanma hiç yok...başlarda hergün yıkamanız tavsiye edilir....sıcak fön kullanmayın...ılık su ile,soğuğa yakın su ile yıkayın..denemekte bir zarar yok....şu bilgiyi de vereyim: şampuan kullandıkça sebum üretimi (yağlanma) maximum artıyor..çünkü şampuan saçtaki faydalı sebum üretimini sıfırlıyor...youtube da biraz gezindiğimde bu konuda onlarca video olduğunu gördüm...faydalandığım bir tanesini alta linkini vereyim..size bunları yazarak kendi tecrübemi paylaşmak istedim...karar sizlerin...herkese sıhhatli günler dilerim.

    Not: İnsanoğlu binlerce senedir şampuansız yaşayabilmiş. Düşününce ,doğar doğmaz bu şampuan dayatması nın anlamını çözmek gerçekten zor!

    9 Aydır Şampuan kullanmayan bir kadın'ın çektiği faydalı bir video:https://www.youtube.com/watch?v=BaRzW0pWYi8&feature=youtu.be



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sefer33 -- 18 Ağustos 2020; 16:17:32 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • zifiri34 kullanıcısına yanıt
    hocam olmuyor. ben de çok denedim. denizdeki doğal habitat mı diyelim, tuz oranı mı diyelim veya soğukluğu mu ? Veya bunlardan birkaçı olumlu etkiliyor. sebodan eser kalmıyor
  • sefer33 kullanıcısına yanıt
    Bu problemin asıl nedeninin şampuan kullanmak olduğundan artık adım gibi eminim, ama sampuansiz çok yağlı hissettirmiyor mu hocam özellikle saç derisi, veya bu bizim asıl sorunumuz seboreik kaşıntısı nuksetmiyor mu diyorsunuz, merak ettim denesem ilk 10 günde eminim bu head shoulders clinical strength kullanmazsam seboreik coşacak ama kullanmayinca geçer mi çok değişik bir öneri deneyebilirim şimdiden teşekkürler.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 369370371372373
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.