Görgü tanığının ifadesi: Bir grup depremzede çocuk Tuzla'ya götürülmüş

Kimsesiz depremzede çocukların İstanbul Beykoz'da tarikatlar tarafından alıkonulduğu iddiasıyla ilgili, görgü tanıkları ifade verdi. Görgü tanığı, bazı çocukların Tuzla'ya götürüldüğünü öne sürdü.

Maraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık iki depremde, ailesini kaybeden çocukların tarikatlar tarafından alıkonulduğu iddia edildi. Bu iddiayla ilgili Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) de bir açıklama yaptı ve Aile Bakanlığı ile savcılığı göreve çağırdı.

SAVCILIK İŞLEM BAŞLATTI

Ayrıca bir suç duyurusunda bulunan ÇHD, görgü tanıklarının ifadesinin alınmasını, çocukların alıkonulduğu ileri sürülen İstanbul Beykoz'daki site civarındaki kamera kayıtlarının toplanmasını, çocukların ve ailelerinin kimliklerinin tespit edilmesini, şüphelilerin belirlenerek haklarında işlem başlatılmasını talep etti.

ÇHD'li avukatların taleplerini işleme koyan savcılık, müzekkere yazarak görgü tanıklarının ifadesinin alınmasını istedi. Görgü tanıklarından ikisi, Beykoz'daki bir karakola davet edilerek ifadelerine başvuruldu.

'DERNEK TARAFINDAN HATAY'DAN GETİRİLDİLER'

İfadesi alınan görgü tanıklarından I.K. 0-4 yaş aralığında yaklaşık 20 çocuğu gördüğünü, yanlarında 20-24 yaşları arasında 3 kadın ve 35 yaşlarında bir erkek olduğunu belirterek, "Çocukların kim olduğunu sorduğumuzda erkek şahıs 'Bu çocuklar depremzede yetim çocuklar. Dernek tarafından Hatay'dan getirildiler' yanıtını aldık" dedi.

Çocukları gördükten sonra Kartal'daki Anadolu Adliyesi'ne giden görgü tanığı I.K., savcılıkta bekledikleri sırada yanlarına gelen bir zabıt katibinin kendilerine "Bu olay çok karmaşık. Bu çocuklar tarikatlar tarafından alındı, geri vermezler" dediğini aktardı.

I.K. ayrıca Çocukları gördükleri mahallenin muhtarıyla yaptıkları görüşmede, Yetimhaneler Grubu adındaki bir grup tarafından çocukların alındığını öğrendiklerini de belirtti.

'BİR GRUP ÇOCUK DA TUZLA'YA GÖTÜRÜLDÜ'

Bir diğer görgü tanığı N.P. ise, çocukların yanındaki erkek şahsın kendisine "Biz depremzedeyiz. Bir dernek bizi buradan otobüsle alacak. Gelmelerini bekliyoruz" dediğini ifade etti. N.P., otobüsün beklendiği sırada çok sayıda lüks aracın bölgeye gelerek çocukları aldığını ve bunun üzerine kendilerinin polisi aradığını belirtti. Mahalle muhtarıyla da görüştüğünü aktaran N.P., muhtarın kendisine 33 çocuk gördüğünü söylediğini aktardı. N.P. ifadesinde, çocukların götürüldüğü sitenin güvenlik görevlisiyle yaptığı görüşmede, bir grup çocuğun da Tuzla'ya götürüldüğü bilgisini aldığına da vurgu yaptı.

BAKANLIKLA GÖRÜŞEN AVUKAT YILMAZ: SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Görgü tanıklarıyla birlikte önce adliyeye sonra da karakola giden ÇHD'li avukatlardan Tuğba Yılmaz ise, konuyla ilgili yayınladıkları açıklamadan sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkililerinin kendilerini ulaştığını söyledi. Yılmaz, bakanlık yetkilisinin kendisine konuyu takip ettikleri bilgisini verdiğini aktararak, "30 çocuğun annesinin yanında olduğu söylendi. 7 annenin varlığından bahsediliyor" dedi. Yılmaz ayrıca, savcılığın taleplerini kabul ettiğine de vurgu yaparak, sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.

Kaynak.

https://www.gazeteduvar.com.tr/gorgu-taniginin-ifadesi-bir-grup-depremzede-cocuk-tuzlaya-goturulmus-haber-1604142

Kanka, kendi çocuğunu başka bir ildeki tarikata verdin mi?

Verdiysen kanıtla, eyvallah diyecem.

Bunları inanarak mı yazıyorsun, yoksa ironi falan mı yapmaya çalışıyorsun?

Devletin kurumları varken Tarikat kim Cemaat kim?

Biz de sizin gibi din düşmanları hakkında aynı şeyi düşünüyoruz. İmansız yetiştirilen gençlik ağacın içindeki kurttur. Yavaş yavaş ağacı kurutur. Öldürür.

Tarikat ve cemaatler bin yıldır var. Bazı doğu Perinçek (ve dostu AKP liler ) güdümlü münafık safderunlar bunları bu tür ayak oyunlarıyla yıkacağını, kapatabileceğini zannediyor. Ayrıca depremde gördük devletin gücünü.. Organizasyonunu..

Devletin imkanlarının %1 i cemaat ve tarikatlar de olsaydı ve izin verilseydi soğuktan kimse donarak ölmezdi enkaz altında.. En geç 24 saatte her enkaza ulaşılırdı

Devletin yetim çocukları nasıl büyüttüğünü anlatmaya gerek yok. Ancak tetikçi ve mafya babası (Alaaddin Çakıcı) üretir devlet. Bizim devlet dinsiz olduğu için karakterli çocuk yetiştiremez. Sonuç zaten ortada.. Osmanlı da 640 yılda olmayan hırsızlık zina şimdi 1 günün 1 saatinde işleniyor. Yetimhane çocuklarının hangi kötü yollara düştüklerini gazetelerden okuyoruz.

Tarık bin Ziyad da yetimhane de yetişti. İslam'ın Tarikat inde... Yunus Emre de,

Şeyh Edebali Osmanlı'nın manevi kurucusu..

dinsiz yıkar. Sadece kendini düşünür. İnsanlara fayda sağlamak onun misyonu değildir. ( Müslüman ülkelerdeki dinsizlerin kasdediyorum yani içimizdeki kurtları) Müslüman inşa eder. Ondan kapatılsın diyorsunuz.

Aynı "bu kadar camiye ne gerek var"? " deyüp gezi parkında camiye sığınan ikiyüzlülere benziyorsunuz.. Git devletin laik lisesine sığın kilidini kırabiliyorsan.

İşinize gelince dini kullananlar gibi.. İstiklal harbi başında Cihad deyip savaş bitince Cihad a savaş açanlar gibisiniz.

Ben her tarikatlın ve içinde yetiştirilen çocukların öyle sağlam imanlı ve karakterli olduğunu da düşünmüyorum.

Çoğunun İslamı doğru anlamadığını da zannediyorum.

Zaten bu deprem de bu yüzden oldu. Sadece kendini ve imanını düşünen ve dinsizlik le mücadele etmeyen bu tarikatlar TEHLİKENİN FARKINDA Olsaydı bunlar olmazdı. Yani sizin gibilerle mücadele etmedikleri için oldu bunlar.. Adıyaman deyince akla zaten tarikat geliyor. Maraş denince AKP..

Cidden inanarak yazıyorsun ama kavramları anlamadan karma karışık ediyorsun.

Hatta yazdığın konularda sanki hiç fikrin yok, birileri "şu şekilde cevapla, cevaplarken de şu şu kelimeleri kullan" demiş de, senin elinden de anca bu kadarı gelebilmiş gibi.

Neyse, kusura bakma, bir şekilde gözden kaçmışsın; blok.

Bende de Ataturk dusmani diye notlu.

Onlarin istedigi taliban, isid tarzi ulke. Ama o ulkelere bakinca burada satmaya calistiklari hayalin tam tersini goruyoruz. Hatta o hayale en yakin ulkelerin bunlarin "din dusmani" dedikleri ulkeler oldugunu da goruyoruz.

20 taneyi ne yapıcaksın? Tek merkezden yönetilen 4-5 ev bulup dikkat çekmeyecek şekilde eşit bölüp yerleştirirsin. İllaki çiftlik tarzı organizasyon yapıcaksan bunu büyük şehirlerde metropollerde değil daha küçük yerleşim yerleri bulup, özel mülk'ün içinde yaparsın ne yapacaksan.

Tarikat veya cemaatlerin içinden islamı/kuranı çıkar ortada kandırabileceğin,peşinden gelecek vatandaş bulamazsın.

Dini kullanıp bu duruma geldiler,herhangi bir sivil toplum örgütünden farkları budur,güzellemeye gerek yok,kuran arapça yazılmış ama sen mealini Türkçe okursan yanarsın diye kandıra kandıra milleti kendilerine bağladılar.

Hata bunlarda değil,bizim millet sözde müslüman ama merak ettiği bir şeyi açıp kurandan bakmaz,gider şıha sorar oda sana cin kaçmış gel çıkartalım der,sonrası malum

Tarikatlar ve cemaatler kapatılamaz en fazla merdiven altına inerler. Çünkü bu topraklarda yaklaşık 1000 yıldır varlar yani kökleri çok derin. Ancak kanun ve yönetmeliklerle düzenlemelere belli çerçevelere oturtulabilir.

Orta çağda kilisenin cennetten arsa sattığı dönemi biz şimdi yaşıyoruz.

Şu yazı tarikat ve cemaatlere olan antipatiyi artırmaktan başka işe yaramaz.

İnsanlara olan bakış açınız ve tavrınız size karşı antipatiyi arıtırıyor ya farkında değilsiniz yada ortam kızışsın diye bilerek yapıyorsunuz.

Ne tesadüf, ben de şimdi baktım da gerici, yobaz ve bilimum sıfatlarla bloklamışım. O sıfatları yazarsam 1 hafta ban yerim.