Şimdi Ara

Küresel Vergi Kaçakçılığı ve Kara Para Likiditesi: Batı Uygarlığının Üstünlüğünü Yok Edebilir Mi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
1.927
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Dünyaca ünlü ekonomist Daron Acemoğlu'nun bu yazısını paylaşmak ve kendi yorumlarımı yapmak isterim:


    "Batı önce vergi cennetlerini bitirsin


    Yaptırımlar nedeniyle yüzünü Batı’ya dönen Rus oligarklar iki şey istiyor. Servetlerini aklamak için fırsat ve Batı başkentlerinde huzurlu bir hayat.


    Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı planladığı gibi gitmiyor olabilir ama henüz en kötüsünü görmedik. Batı’nın Rus kurumlarına ve oligarklara uyguladığı mali yaptırımlar birçoklarının beklediğinin ötesine geçmiş olsa da Rusya lideri Vladimir Putin’in rejiminin Batı’daki kökleri hedef alınmış değil.

    Birçok kleptokratik rejim gibi Putin’in iktidarı da bir otokrat ile oligarklar arasındaki menfaat anlaşmasına dayanıyor. Otokrat ülkeyi istediği gibi yönetiyor ve müttefiklerini zengin ediyor. Bu kişiler ülkenin doğal kaynaklarından veya rejimin dayattığı tekeller aracılığıyla büyük servet kazanıyor. 


    Oligarkların iki yolu


    Ama bir tuzak var: Oligarkların kasası büyüdükçe otokrat tarafından varlıklarına el koyulma ve ailelerine zarar gelmesi endişesi artıyor. Ellerinde iki seçenek kalıyor. İlki otokratı kısıtlamak için resmi ve fiili kurumlar geliştirmek, hatta belki de çok ihtiyaç duyulan yapısal reformlara giden yolu açmak. İkinci seçenek ise varlıklarını ve ailelerini yurtdışına taşımak; böylelikle 2000’lerin başında Putin’in malvarlığına el koyduğu ve hapse attığı önde gelen Rus oligark Mihail Hodorkovski’yle aynı kaderi paylaşmamak.


    Birçok Rus oligark ikinci yolu seçti; bunun içinse Batı’dan iki temel yardıma ihtiyaçları var. Birincisi, Batı’nın bankacılık sisteminin bu kişilere servetlerini aklamaları için uygun fırsatlar sunması gerekiyor. Londra, İsviçre, Lüksemburg, Güney Kıbrıs, Jersey, Bahamalar ve Cayman Adaları gibi birçok ülke ve küçük yargı bölgesi yıllardır bu talebi karşılıyor. Avrupa bankaları da sürecin coşkulu katılımcıları arasında; ABD finans sistemi ise hepsine kritik altyapıyı temin ediyor. 


    İkincisi, oligark ailelerinin Batı’nın finans başkentlerinde memnuniyetle karşılanması, çoğu zaman tröstler ve paravan şirketler aracılığıyla mülk edinmelerine izin verilmesi ve çocuklarını önde gelen eğitim kurumlarına yazdırabilmeleri gerekiyor. Londra ve New York gibi şehirler oligarkları sosyetenin merkezine yerleştirdi.


    Rus elitleri Batı’ya açılan bu altın gizli kapılara sahip olmasa Putin’in kendine ait bir otokrasi kurma becerisinin ciddi şekilde kısıtlanacağını varsaymak makul görünüyor. Ancak hikaye Ruslardan ibaret değil. Aralarında Körfez’in petrol devletleri, Çin, Hindistan, Türkiye, bazı Latin Amerika ülkeleri ve geçmiş dönemde Ukrayna’nın da yer aldığı daha birçok ülkeden süper zenginler Batılı finans kurumlarının ve hükümetlerin suç ortaklığı sayesinde haksız kazançlarını sağlama aldılar. 


    Bu düzenlemeler Rusya’da ve başka yerlerdeki otokratik rejimlerin devamına yardımcı olmakla kalmadı. Batılı finans kuruluşlarını ve Batı ekonomilerini de içine çekti. Oligarkların parası devasa likidite enjeksiyonlarıyla finans piyasalarını dönüştürdü. Neticede finansal aracılığın doğası değişti ve küresel dengesizliği büyüttü. 1990’dan bu yana ABD, İngiltere ve birçok Batı ülkesi dünyanın geri kalanından gelen sermayenin finanse ettiği cari açıklarla yönetiliyor.


    Otuz yılın sonunda uluslararası finans sisteminde dolaşan kara para muazzam miktarlara ulaştı.


    7.5 trilyon dolar açıkta


    Berkeley’deki California Üniversitesi’nden Gabriel Zucman küresel mali servetin en az yüzde 8’inin (7.5 trilyon dolardan fazla) şu anda vergi cennetlerinde tutulduğunu tahmin ediyor. Üstelik Batı finans sisteminin merkezinde bulunan başka kara para türleri bu rakama dahil değil. Bekleneceği üzere kara para faaliyetlerinin çok büyük bir bölümünün kaynağı otokratik rejimler. Zucman’a göre Rusya’daki hane halkı servetinin tam yüzde 52’si denizaşırı hesaplarda tutuluyor; Körfez ülkelerinde ise oran daha da yüksek. 


    Bu yasadışı akış dünyanın farklı yerlerindeki toplumsal ve siyasi sorunları derinleştirdi. Lüks konut talebi Londra, New York ve Vancouver gibi merkezlerde yıkıcı gayrimenkul balonlarını tetikledi. Bu şehirlerdeki üst sınıf gayrimenkuller halihazırda varlıklı kişilere ait olduğundan, ortaya çıkan konut fiyatı enflasyonu eşitsizliği artırdı. Yasadışı akışlar muhtemelen Batı borsalarında son yıllardaki kayda değer artışa da katkıda bulunarak zenginleri daha da zenginleştirdi.


    Ama en tehlikeli sonuçları görmek için Batı finans ve mali kuruluşlarına bakmak gerekiyor. Batı’nın kara paraya kucak açması şeffaf olmayan sahiplik yapılarına ve karmaşık tröstlere yönelik trendi hızlandırdı. Vergi kaçırma amaçlı bu trend bütün dünyada bankacı, muhasebeci ve avukatlardan oluşan dev altyapı tarafından desteklendi. Zucman ve meslektaşları ABD’de vergi kaçakçılığının ölçeğini belirlemek için rastgele denetimlerden gelen verileri incelediğinde, Amerikan hane halklarından en zengin yüzde 1’lik kesimin, bu kötü niyetli sektörün sağladığı araçları kullanarak gelirlerinin yüzde 20’den fazlasını sakladığını gördü.


    Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu da Panama Belgeleri ve Pandora Belgeleri aracılığıyla denizaşırı vergi kaçakçılığının sanılandan daha sistematik olduğunu kanıtladı. Tüm dünyada binlerce iş insanı, siyasetçi ve ünlü adeta küresel ölçekte bir kara para aklama operasyonuna bulaştı.


    Değişim zamanı geldi 


    Kleptokratlar çok büyük ve yasadışı servetler kazanırken, Batılı elitler de bundan nasibini alırken Batılı hükümetler zenginlerden vergi geliri elde edemedi. Neticede refah devletlerinin kurumları ve hizmetleri geriledi, mevcut eşitsizlikler derinleşti.


    Putin’in başlattığı savaş karşısında şoke olan Batılı siyasetçiler ciddi yaptırımlar uyguladılar. Hepsini olmasa da çoğu Rus bankasını SWIFT finansal mesaj sisteminden ihraç ettiler ve Rus Merkez Bankası’nın döviz varlıklarının büyük bölümünü dondurdular. Ama mevcut finans sisteminin ayrılmaz parçası haline gelmiş vergi kaçakçılığını ve kara parayı kontrol altına almak için daha fazla cesaret gerekecek. 


    Yine de gidişatı değiştirmek için bundan daha doğru bir zaman olamaz. Batılı karar alıcılar dünyanın en güçlü şirketlerine ve çok zengin iş insanlarına yıllardır yarar sağlamış vergi kaçırma taktiklerini dizginleyebilir. Bu sayede kendi ülkelerinde yeni altyapılara ve toplumsal programlara yatırım için çok ihtiyaç duydukları gelirleri elde edebilirler. Batı tarihte iyi bir yer edinmek istiyorsa Rusya’yı hedef alması yetmez. Kendi pisliklerini de temizlemesi gerekir.

     

    Copyright: Project Syndicate, 2022"



    Yazı Rus oligarklarının yumurtalarını yalnızca Batı'ya koymadığını, aynı zamanda Körfez ülkelerinde de servet ve yatırımlarının bulunduğu gerçeğini atlamış ama bunun haricinde oldukça aydınlatıcı ve bence Batı'daki bu illegal menfaat odakları devlet üzerindeki nüfuzlarını kullanıp zaten kendileri de çoğunlukla kirli olan Batılı karar vericilerin vergi kaçakçılığını ıslah etmeye çalışacak reform çabalarını baltalayacaklar ve Batı dünyasının ekonomik dengesine ve bekasına böylece zarar verecekler. Bir yandan Putin kendi oligarklarını Ukrayna Savaşı ile Batı dünyasının yaptırımlarının önüne atarak ve bu şekilde zayıflatarak Rusya'daki devlet-merkezli otokratik rejimin devamlılığını ve ülkedeki üstünlüğünü daha da garanti altına alacak. Güvenlik söylemiyle Putin'in otokrasisi aşırı edimlerini sürekli meşrulaştıracak ve muhafazakar sağ Rus toplumundan popüler destek alacak. Bir yandan Putin Ukrayna'yı ayrılıkçı cumhuriyetlere bölüp zayıflatacak ve bu cumhuriyetler aracılığıyla Ukrayna'yı sindirmeye, parça parça ilhak etmeye çalışacak. En azından ilhak edebileceğini ilhak edecek. İlaveten NATO'nun doğrudan sahip çıkmadığı Ukrayna NATO'ya girme inadından ötürü cezalandırılmış olacak. Görüldüğü kadarıyla Batılı politika üreticilerin ve karar vericilerin hem Batı dünyasının geleceği hem de Putin gibi acımasız bir satranç oyuncusuyla baş edebilmesi için daha sıkı davranması, servet ve nüfuz sahibi lüks sınıfın etkisini aşıp vergi kaçakçılığı ve kara para zinciriyle en kararlı şekilde mücadele etmesi gerekiyor. Batılı karar vericilerin Doğu'dan kendilerine akan kara para musluklarından vergi geliri artışı ve vergilere dair hoşnutsuzluğun yönetimiyle feragat etmeyi başarıp Rusya gibi küresel düzeyde kara para aklayan oligarklarla işbirliği içinde varlığını sürdüren kleptokratik Doğulu otokrasileri köşeye sıkıştırması gerekiyor. Acemoğlu'nun da ima ettiği gibi aksi takdirde Batı üstünlüğünü, orta sınıf ve sosyal devletin gücüne dayalı refah toplumunu sürdüremez. Parazitleşen zengin üst sınıflar tarafından bu şekilde soyula soyula zayıflatılır. Doğuda yükselen kleptokratik düşmanlarından hiçbir farkı kalmaz. Onlarla rekabet kapasitesini giderek yitirir. Bu durumda özellikle Çin'in önü açılır.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >







  • Konu güncellenmiştir. Meraklı arkadaşlar ve güzel insanlar, yorumlarınızı alalım.

  • Batı dediğimiz şey Avrupa ve ABD olarak tanımlanmıştır ülkemizde ancak şu anda olan olaylar aslında Avrupa'nın istediği şeyler değildi. Daha çok ABD'nin çıkarına gelişen bir çok yaptırım görüyoruz Ruslara karşı. Nato'ya veya AB'ye almayacakları kesin idi Ukrayna'yı çünkü Rusya ile ortak hareket etmek Avrupa devletlerinin çıkarına idi. ABD ise bu durumdan rahatsızdı, olayları fırsat bilerek Rusya'yı ve Avrupa'yı zayıflatma gayreti içerisinde aslında.


    Otokrasiler ABD'nin çıkarına olduğu müddetçe hiç bir zaman sıkıntı oluşturmadı, Putin ise Rusya'yı 20 yılda ihya ederek bugünlere zemin hazırladı, bu da tabiki ABD'nin istediği bir şey değil. Rusya'nın oligarklarının Putin'i karşılarına alma gibi bir şansları olmadı bundan sonra da olamaz. Her ne kadar tepki gösteren Ruslar olsa da büyük çoğunluk Putin'in arkasında görünüyor. Yapılan ekonomik yaptırımlar yıpratıcı olsa da Rusya bir şekilde istediğini alacak Ukrayna üzerinden. Kaç insan ölecek, ne kadar parasal yıkım doğacak Ukrayna'da onu da zaman gösterecek. Bizim ülkemiz de epey yara alacak gibi görünüyor şu an için. Ancak zarar görmeyen bir ülke olacaksa o da ABD olacak. Anında Venezuela üzerine koyduğu ambargoları gevşettiler, baktığımız zaman orada da bir otokrasi var.


    Vergi cennetleri kara para aklamak üzere var olan yerler ve eğer devletler bunu istemeselerdi zaten var olamazlardı. Yani sırf Ruslar yüzünden o vergi cenneti olan ülkelerdeki kara paralar ortaya çıkartılıp devletler bu kara paraları orta sınıfa sosyal anlamda dağıtmaz. Bir çok şirket dünyanın en iyi vergi avukatları ile çalışıp zaten vergiden "kaçınıyor" ve devletler bir şey yapmıyorlar. Kapitalizm uzun yıllar boyunca "Batı" için çalışan bir sistem idi şu anda ise herkes kapitalist ve tükettiğinden daha çok üreten ülkeler her daim büyüyecekler bu sistemin bir sonucu olarak. Çin de bunun en bariz örneği, doymak bilmeyen bir dev gibi büyüdükçe büyüyor ve önümüzdeki on yıllarda Batı kendini değiştiremeyeceği için de rekabet kapasitesini yitirecek ve 2008 krizinden daha derin krizlerle uğraşacaklar.


    Özetle Daron Acemoğlu bilinen bir gerçeği dile getirmiş savaş ortamının bahanesiyle ancak değişecek bir şey olması imkansız. Vergi cennetleri de kara para aklama merkezleri de vergiden kaçınan dev şirketler de devam edecek.





  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.