Şimdi Ara

Ukrayna Savaşı: Büyük bir Hesaplama Hatası mı? Kriz Üzerine Düşünceler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
2.441
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu savaşın çıkışının arka plan seyri oldukça enteresan. Rusların Doğu Avrupa ve Ukrayna'daki artan Amerikan varlığına meydan okur şekilde Ukrayna sınırında yığınak yapması ve gerginleşen ortam üzerine Ocak ayında NATO karargahında yapılan Brüksel Toplantısı'nda Ukrayna'nın üye olmayacağına dair garanti alamamasıyla Kremlin'in böyle bir işgale kalkıştığını söyleyebiliriz. Fakat ya bu işgal tarafların hepsinin yaptığı hesaplama hatasının zincirleme sonucu ise?


    Buna göre Doğu Avrupa'daki askeri varlığını arttıran, zaten 2014'ten beri Amerikalılarca savunma amacıyla finanse edilen Ukrayna'ya yüklü miktarda yeni bir askeri fon sağlayıp oraya Ulusal Muhafızlar bile konuşlandıran Biden Yönetimi Putin açısından ne denli rahatsız edici bir çizgide gittiğini bilse de Rusya'nın bir savaş çıkaracağını savaşın çıkmasına birkaç gün kalana kadar hiç hesap etmiyordu (hangi devlet aktörü ne kadar güçlü olursa olsun uluslararası hukukun temellerini tamamen yırtıp atarak veya askıya alarak bu kadar büyük bir ülkeyi toptan istila edecek kadar gözünü karartırdı ki) ve bu nedenle de Biden aslında istemsiz bir şekilde çıkmasını arzulamadığı bir savaşın fitilini yaktı. Biden Yönetimi NATO'nun daha önce Doğu Avrupa ve eski Sovyet Baltık ülkelerine genişlemesinde olduğu gibi yalnızca Rusya'yı rahatsız edecek ve gerçek bir tepki veremeyeceği bir "oldu bitti" ile Ukrayna'yı da Atlantik Hattı koleksiyonuna katmayı planlıyordu ama savaşla beraber kendilerine o kadar yaklaştırdıkları o koca Ukrayna devletini kaybetme, Amerikalı nesillerin yıllara yayılan bir çabayla (kendi lehlerine ve liberal siyasi modellerine göre) kurduğu mevcut dünya düzeninin istikrarsızlaşması ve hatta yok olması riskiyle karşılaştı. Haliyle istemediği savaş patlak verip devam ederken ABD NATO'nun Ukrayna hava sahasını kapatma teklifine veya Rusya'nın nükleer güçlerinin alarm seviyesini yükseltmesine karşılık kendi nükleer güçlerini alarm seviyesine getirmeye hiç yanaşmadı. Hatta ABD yanlış anlaşılır diye bir takım füze tatbikatlarını Rusların alarm seviyesini yükseltmesine atıfta bulunarak erteledi. Maksat Rusya ile bağların tümden kopmasına yol açmayıp mevcut uluslararası düzenin çöküşünün önüne geçmekti. Çünkü böyle bir şey yalnızca uluslararası düzeni yeniden tesis etmeye kalkışacak olan Çin'e hizmet edecekti. Ve şimdi Biden Yönetimi Ukrayna'nın Batı'ya entegrasyonunun nispeten smooth bir şekilde Rusya'nın kıskanç ve içerlemiş bakışları altında normal şekilde gerçekleşmesini planlamışken yaşanmasını istemediği ve zaten pek de ihtimal vermediği bir savaşı fitilleyince Ukraynalılara dışardan kordinasyon sağlayıp Rusya'ya İkinci bir Afganistan yaşatmaya çalışıyor Moskova'yı uluslararası düzenden komple atıp uluslararası rejimi Çin'in lehinde yıkmadan ve Avrupalı müttefiklerinin kaygılarını görmezden gelmeden.


    Pek tabii Zelenski de Rusya'dan ne beklemesi gerektiği konusunda geçmişe dayanan iyimserliği boşa çıkmış Biden Yönetimi tarafından yanıltılmış oldu ve Batı dünyasına acısız şekilde her boyutta entegre olabileceğine halkın bağrından gelen eski bir komedyen ve dizi oyuncusu olarak tüm içtenliği ve naifliyle inandı. Körün gözüne parmak sokarcasına tamamen bu yönde politika izledi. Batı ne derse onu yaptı. Zaten daha önce ülkesinden gayrimeşru şekilde bir miktar toprak koparmış (ve esas istediklerini aldıklarını varsaydığı) zorba Ruslara kulak asmadı. Önünde duran 2008 Gürcistan Saakaşvili örneğini ciddiye almadı. Hatta belki bu örneği bilmiyordu bile. Aklında NATO ve AB üyesi olmuş ama Rusların bu vaziyet karşısında pek bir şey yapamadığı eski Demir Perde ve Sovyet ülkeleri vardı. Neden Ukrayna da onlardan birisi olmasındı, değil mi?


    Kremlin ise Ukrayna'yı işgali yüzünden modern uluslararası topluluktan gelen zincirleme yaptırımlar ve adeta sel halini almış kınamalarla dolup taşan bu denli sert bir tepki dalgasıyla çarpışacağını ve yaptırım yeme konusunda İran'ı dahi geçeceğini öngöremedi. Şüphesiz ki Kremlin'in politika yapıcıları Rusya'yı enerji konusunda silip atamayacaklarından ve yaptırımlarla deviremeyeceklerinin farkındaydılar; bu işe de bu yüzden giriştiler. Ancak yine de Ruslar iyi bir ekonomik darbe yediler ve uluslararası prestijlerine ve kredibilitelerine ciddi zarar verdiler. Belki de şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş uluslararası bir siyasi ve psikolojik baskıyla yüzleştiler. Öyle ki Kremlin politikacıları Rusya'daki gelişmeleri takip eden dış dünyaya açık okuryazar orta sınıfı ve sosyal medyayı kontrol altında tutabilmek Kuzey Kore'den neredeyse hallice şekilde Facebook ve Twitter'ı dahi kapatmak zorunda kaldılar. Gösterilere büyük bir polis kuvvetiyle müdahale ettiler. Putin ve çevresi NATO'nun 1990'lar ve 2000'lerdeki genişlemesine o denli içerlemiş ve bunu öylesine kuruntulaştırmıştı ki bence sıhhatli ve yeterince derin düşünemediler. Ukrayna'nın tıpkı Çeçenistan (İkinci Çeçen Savaşı), Gürcistan (Güney Osetya) veya Suriye (İç Savaş) gibi askeri olarak eninde sonunda zapt edilebileceğine ya da en azından kendi lehlerinde kontrol altına alınabileceğine inandılar. Bunu başarsalar dahi kendilerine hesaplayamadıkları kadar büyük zarar verdiler ve uzun vadede başka sosyolojik sonuçlarla yüzleşecekler. Bir kere Kremlin'in seçkinleri savaş ve neredeyse topyekun işgal politikasıyla Ukraynalılar ve Ruslar arasındaki düşmanlığı iyicene derinleştirip yaygınlaştırdılar. Esasında bunu yaparak Rusya ile Ukrayna'yı kalıcı şekilde böldüler ve Ukrayna'yı sosyo-psikolojik olarak toptan Batı'nın kucağına ittiler. Batı dünyasında tamamen Rusya aleyhtarı olacak bir Ukrayna diasporasının temelini attılar. Ukrayna halkını kaba askeri kuvvetle büyük ölçüde kendilerine yabancılaştırıp Moskova'ya nesiller boyu sürecek şekilde düşman ettiler. Bunu az çok bilen Kremlin de işe oldukça klasik ve tamamen zalimce bir boyut kattı. Ukrayna Savaşı tüm Rus uydularına, piyon ve tabilerine (Rusya hala bir imparatorluktur) Moskova'ya karşı cüretkar ya da isyankar olmaları halinde onları bekleyen ceza ve sonun açık ve kararlı bir güç gösterisine çevrildi. Putin ancak tüm talepleri Kiev tarafından yerine getirilirse savaşı sonlandıracağını beyan etti. Böylece Ukrayna'da bitmek bilmeyecek savaş senaryoları (ne yazık ki) ağırlık kazandı. Ukrayna Savaşı ani gelişen bir Zelenski'yi devirme ve kukla yönetim yerleştirme operasyonu olmaktan uzaklaşıp bir emperyal cezalandırma ve Zelenski'yi devirmeden kendisine şart dayatma savaşına dönüştü. Zira işgal harekatının ilk günlerinde Zelenski'nin şahsını veya yönetimini doğrudan hedef alan komplolar (anlaşılan o ki Batı dünyasının paylaştığı istihbaratların desteğiyle) fiyaskoyla sonuçlanmıştı. Yine de Rusların Ukrayna şehirlerini tek tek ele geçirecek kapasitede olduğunu ve belirli bir süre zarfında Zelenski'yi (veya ardılı olacak olası Ukrayna hükümetlerini) tamamen çaresiz hale getirebileceklerini söyleyebiliriz; tabii eğer önce uluslararası toplum özellikle Batı dünyası Rusya'yı finansal anlamda çaresiz hale getirmezse ancak bu bahsettiğimiz gibi Rusya'nın ihracatındaki en büyük ağırlığa sahip enerji kalemlerine (doğal gaz ve petrol) zarar vermeden ve ilaveten savaşla beraber artan enerji fiyatlarına bakınca imkansız görünüyor. Avrupa Rus enerjisine çok bağımlı. Ekonomik anlamda Rus enerjisi kadar verimli bir alternatif bulunmuyor. Haliyle Avrupa enerji konusunda yaptırım uygulamak istemiyor ve bunu da açıkça itiraf ediyor. Rus kamuoyu da Rusya'daki emperyal despotik rejime Batılı demokrasilerdeki muadillerinin aksine fazla bir etkide bulunamıyor.


    Özetle hesaplama hataları sonucunda kimsenin istemediği, uluslararası istikrar ve düzeni tehdit eden, ekonomilere zarar veren büyük ve anlamsız bir savaş patlak verdi. En faciası da pek tabii Ukrayna halkının başına gelen oldu. Kalbim onlarla.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Yorum ve eleştirilerinizi alabilirim. Konuyla ilgiliyseniz mesaj döşemenizi rica edeceğim.👋
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Emeğine sağlık.

    Okumadım...

  • Bu kadar uzun yazıyı okuyacak kadar sabırlı bir adam bu forumda kolay kolay bulunmaz..

  • Düşünceleriniz gayet mantıklı görünüyor.Fakat bir hususta aynı düşünmüyorum.Biden yönetimi gidişatın bir savaşa dönüşeceğini biliyordu.Yanılmıyorsam Rusya'nın Ukrayna'ya saldıracağına dair ilk haberler Ocak 2022 basında yer almaya başlamış ve Şubat 2022'de de bolca istihbarat raporları konuşulur olmuştu.Amerikan ve İngiliz istihbaratı her an Rus saldırısının olabileceğini sürekli dile getiriyordu.Yani bence Biden yönetimi gelişmelerin nereye doğru evrildiğini gayet net görebiliyordu.


    Bu savaşta en çok darbeyi Rusya ardından Rusya ile 'papaz' olan Avrupa ülkeleri almış görünüyor.Amerika'nın Rusya'ya askeri tepki vermemesinin nedeni bence Rus ordusunun kendisine rakip bir ordu düzeyinde görmemesidir.Zaten Rusya'da bu gerçeği görmüş olacak ki daha savaş başlamadan Putin ağzına 'nükleer silahları' almaya başlamıştı.Konvansiyonel olarak ordusuna güvense masaya nükleer güç seçeneğini getirmezdi diye düşünüyorum.Yani şuanki durumda Amerika kendisini tehditte hissetmiyor.Bu nedenle uyguladığı ağır ekonomik ve siyasi ambargolarla Rusya'yı içerden çökertmeyi ve terbiye etmeyi umuyor.Avrupa açısından da her şey Amerika'nın istediği gibi şekilleniyor.Avrupalıların yaşayacağı ekonomik ve enerji sıkıntılarını Amerika'nın pek umursadığını düşünmüyorum.Ekonomik olarak refahı bozulan ve Rus tehditi altında olan Avrupalıların bir şekilde Amerika'ya bağımlı kalacaklarını düşünüyor olabilirler.


    Dahası Putin'in Rusya içindeki tüm efsanevi karakteride ağır darbe almış durumda...Başkent Moskova dahil birçok Rus şehrinde savaşı protesto eden on binlerce kişi var.Üstelik bu gösterileri yapanlar 'Rus' kanı taşıyan göstericiler.Rusya'ya bağlı ülkelerin veya bölgelerin halkları değil.Bu aslında dikkat çekici bir olay ancak nedense kimse buna dikkat etmiyor.Rusya'da savaşı 'Rus' olanlar prostesto ediyor.Bu durum aynı olmasada Rusya'da belki ilerde bir başka Ekim devrimi gibi bir olayın yaşanmasına ve Putin iktidarının devrilmesine yol açabilir.Zira Rusya bugün maruz kaldığı ekonomik ve siyasi ambargolarla neredeyse 100 yıl geriye mahkum edilmiş vaziyette.Rusya bir süre daha bu ağır ambargolara dayanabilir ama bu uzun bir süre devam ederse Rusya belki birkaç yıl içinde bambaşka bir yere dönüşebilir.


    Ayrıca işin ilginç yanı Rusya'ya gönderilen Rus birliklerinin çoğunun 'Rus' olmaması..Halbuki Putin'in Ukrayna'yı Rus olarak kabul ederken nedense Batılıların elinde 'esir' olduğunu iddia ettiği Ukraynalıları kurtarmak için Rus etnik kökenine sahip olmayan askerleri Ukrayna'ya gönderiyor.Ermenilerin,Çeçenlerin ve diğer Türki halklara mensup askerlerin Ukrayna'da ne işi olabilir?Neden Rusları kurtarmak iddiasında olan Putin Rusları kurtarmak yerine Rus olmayanları görevlendiriyor?Bir ihtimal Rus ordusu içinde 'Rus' olan subay ve askerlerin ayaklanmasından korkuyor olabilir mi?Belki bundan çekindiği için Rus kökenli olmayan askerler daha çok Ukrayna'ya gönderiliyordur.Nedense kimse bunu sorgulamıyor...


    Putin'in ise Amerika'nın aksine kesinlikle bir hesaplama hatası yaptığı kesin..Onun hesabında Rus ordusu Ukrayna'ya girdiği an 'Rus' olarak gördüğü Ukraynalıların Rus ordusunu kurtarıcı gibi karşılayacaklarını,Ukrayna ordusu içinde 'Rus' olan Ukraynalıların ayaklanacağını ve Zelensky'nin apar topar ülkeden kaçacağı yönündeydi.Muhtemelen bütün Ukrayna'yı işgal etmek gibi bir niyeti yoktu.Amacı Gürcistanda olduğu gibi yönetimi değiştirip geri çekilmekti ancak Ukrayna'da hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.Ukraynalılar Rus kuvvetlerini 'kurtarıcı' olarak değil 'istilası,işgalci' olarak gördü.Ukrayna ordusu ise direnişie geçti.Onun en büyük hesap atası Ukraynalıları ve milli hislerini ciddiye almaması oldu.Bunun üzerine savaşı bitirebilmek için giderek daha fazla yıkım getirmeye başladı.Ancak daha fazla yıkım getirmesi demek Dünya'da ki prestijinin ve Rusya'ya olan bakışın değişmesine yol açmaya başladı.Kısacası her halükarda Rusya kaybeden taraf oldu.Bu savaşı kazansa bile tarihe 'Pirus zaferi' olarak geçmiş olacaktır.


    Zelensky ise ülkesini Rusya'ya karşı savunabilmek için tek çıkar yol olarak Batı'yı gördü.Bazıları 'Zelensky tarafsızlık politikası izlemeliydi' diyor..Ancak tarihte Ruslar ne zaman güçlense her zaman çevrelerindeki toprakları yutmuşlardır.Buna Ukrayna'da dahildir.Nitekim tarih bizleri bir kere daha yanıltmamış ve Sovyetlerden sonra bir nebze gücünü toparlayan Rusya tekrar Ukrayna'yı elde etmek için harekete geçmiştir.Zelensky tarafsızlık politikası izlemiş olsaydı bile bu savaş bugün olmasa bile gelecekte muhakkak olacaktı.Zira Rusların tarihteki yayılma alanları ortadadır.Zelensky ve onun peşinden gidenler bunu önlemenin tek yolunun Batı ile bütünleşmekten geçtiğini görmüşlerdir.Batı ile bütünleşen üstüne NATO'ya üye olan bir Ukrayna Rusya'ya karşı hem bağımsızlığını koruyabilirdi hem de milli benliklerinin Ruslaştırılmasını engelleyebilirdi.Zira karşılarında Ukraynalıları farklı bir millet olarak görmeyen aksine 'Rus' olduklarını ileri süren ve tüm Ukrayna milli değerlerini silip atan bir Putin ve onun yönettiği Rusya ile başbaşalar.Bu nedenle Zelensky'i seçtiği yoldan dolayı eleştiremiyorum.Zira bu savaş onun döneminde olmasa bile gelecekte ilaki yaşanacaktı.Rusya tekrar ayağa kalktıkça Ukraynayı elde tutmak için harekete geçecekti.Bu sadece bir zaman meselesiydi.





  • Okudum yazdıklarının çoğu mantıklı ama ben uzun yazmıcam :)

  • Açıkçası çok yakından takip ettiğimi söyleyemem. Bir hükme varabilmem için bende yeterli veri birikmedi. Her durumda Rusya egemen bir ülkeye saldırdığı için haksız görünüyor. Rusyanın haksızlığında şüphe yok ancak Rusyaya ABD ve Avrupa tarafından verildiği ve tutulmadığı söylenen sözler var. Bu doğruysa Rusya haklı çıkmaz ama Batı da haksız çıkar. Yani tüm taraflar bir şekilde suçlu ve sorumlu gibi duruyor.


    Nasıl sonuçlanır kestiremiyorum ama Rusya için kolay bir zafer olmayacağını düşünüyorum. Kazansa bile çok ağır bir bedel ödeyecektir.

  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Anlıyorum. Veri eksikliği ya da yetersiz veri zaten yanlış sonuca götürebilir. Açıkçası ben de spekülasyonlarımı konfirme edecek (ya da reddedecek) araçlara pek sahip değilim. Bir istihbarat şefi ya da başkan yardımcısı değilim sonuçta Oval Ofis ya da Kremlin'in salonlarında gerçekte ne dönüyor, neler not düşülüyor, karar verici aktörlerin aklından ne geçiyor vs nereden bileyim. Elimizdeki malzeme ile en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Rusya için bir zaferin kolay olmayacağı ve ciddi bedelleri olacağı konusunda ve tüm tarafların suçlu (en azından sorumlu) olduğu konusunda hemfikirim.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yazinin hepsini okumadim ama buyuk bolumunu okudum. Amerika bu savasin cikacagini biliyordu. Salgin basladigi donem Almanyadan Trenlerle Polonya sinirina cok sayida tank ve askeri malzeme gondermis
    Asker sayilarini arttirmisti. O trenler medyaya yansimadi ama insanlarin sosyal medyaya evlerinin onunden gecen Nato tanklarini attiklari yuzlerce video ile ortaya cikti.

    Dunyada cikan hicbir savas son anda cikmaz, onun hesabini yillar onceden yaparlar. ABD bu konuda Rusya ile anlasmista olabilir. Bu iki ulke hicbir zaman karsi karsiya savasmadilar. Bu savasin sonuclarini siradan dunya halki cekecek, tum dunyada artan enerji fiyatlariyla birlikte enflasyon patlayacak ve gida kitligi tetiklenecek. Pandemiyle duran ekonomi enflasyonla patlatilip Big Reset uygulamaya konulacak. Insanlar oandemiyle birlikte davranissal olarak psikolojik degisime ugratildilar. Bunlar insanlari yeni hayata hazirlamanin ilk adimlariydi. Insan hayati artik daha kisitlanabilir ve daha kontrol altinda olacak. Bu bakima Rusyaya uygulanan kisitlamalari burda baz almak gerekir. Sisyal kredi puani dusuk olan veya Asi sertifikasi olmayanlari bekleyen durum Kredi kartlarida iptal edilen Rusyanin durumuna benzeyecek.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • Ben pek böyle düşünmüyorum. Bence ustaca planlanmış, her iki tarafında dikkatlice çok önceden yazdığı bir senaryo oynanıyor.

    YouTube niye var ki? Babavanga aşkına. O putin tüm dünyaya hakim olacak! Bu fragmanla başladı. Beyinlerimize işlendi. Subliminal.

    Mesela 2019 yılında türkiyede çok ciddi bir ekonomik kriz başlamıştı. Misal batan bir işletme ne yapar? Küçülür... Pandemi ile birlikte Türkiye ekonomisi geçici olarak küçüldü. Bu hiç iş yapmayan bir fabrikanın elektrik, yemek gibi masraflarının bir anda olmadığını düşünün. Batan gemileri boşaltırsanız batma hızı yavaşlar... Pandemi Türkiye krizini engelledi. Ama virüs gündemden düştükçe ekonomi tekrar büyüdü. Ve yaşadığımız üzere %100-200 enflasyona uğradık.

    Aynı durum aslında tüm dünya ülkelerinde vardı. Batı ülkeleri Pandemi ile krizi geciktirdi. Abd de meclis ayaklanması ve Floyd olayları bir çatlama başlangıcıdır. Almanya da enflasyon ve abd de işsizlik... Bu ikisinin sonucu iç savaş, ayaklanma, kaos anlamına gelir...

    Peki böyle bir büyük buhranı, kaostan en az zararla nasıl atlatabilirki ülkeler... Tabi ki tiyatral bir dünya savaşı demosuyla.

    Bir düşünün, Coca-Cola Rusya dan çekilmiş ruslar nasıl kola içebilir? Turkish La Cola. Binlerce kola markasını büyük asyanın her ülkesinden alır. Sscb dağılmasından sonra MC donalts moskava şubesi açılması soğuk savaş için bir semboldü. Ancak Çin ve küresel marka benzerliği o kadar gelişti ki, artık hepsi birbirinin aynısı. Yani Rusya ya büyük markaların ürün vermemesi komik bir savaş stratejisi. Abd Hitlere bile son ana kadar mal ve petrol satarken neden Rusya ya satmıyor? Büyük demokrat batılılar yaptıkları her hamlenin Rusya halkına atılan bir bomba olduğunu bilmiyorlar mı? Rus halkının ne suçu var.

    Ekonomik yaptırımlar, bir cambaza bak oyunu. Herkesin, Rusya ya yatırımın ve karşılık rusya yaptırımlarının: KÖTÜ EKONOMİNİN NEDENİ. olarak okusun isteniyor. Bu şekilde aslında zaten yıkılan borç-banka sisteminin, bu sebeple yıkıldığını düşünülmesi sağlanıyor.

    Bunun sonucunda ise, büyük buhranı yol açacağı, kaos ve karışıklık engelleniyor. Hatta eğer Ukrayna savaşı olmasaydı oluşucak kaostan çok daha fazla insanın öleceğini (en az 20 kat) hesaplıyorlardır.

    Toplum mühendisliğin de savaş, Irkçılık ve dinciliği körükletir. Barış ise tersini. Irkçılık ve dincilik aynı zamanda toplumun dağılmamasını sağlayabilen birer yapıştırıcı ve uyuşturucudur. Bkz Hitler. 100 yıllık liboşlar: küreselciler, demokratlar 1 saatte ırk ve dine dönecekler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Yanılmıyorsam Rusya'nın Ukrayna'ya saldıracağına dair ilk haberler Ocak 2022 basında yer almaya başlamış ve Şubat 2022'de de bolca istihbarat raporları konuşulur olmuştu.Amerikan ve İngiliz istihbaratı her an Rus saldırısının olabileceğini sürekli dile getiriyordu.Yani bence Biden yönetimi gelişmelerin nereye doğru evrildiğini gayet net görebiliyordu.


    Rusya'yı caydırmak için medya aracılığıyla ifşa ve ters psikoloji yöntemi uyguluyorlar diye düşünmüştüm. İstihbarat raporlarının medyaya yansıtılışı talimatlar, saikler, imajlar ile çok alakalı çünkü. İlgili raporlar hem Rusya'yı çirkin ve saldırgan gösteriyor, hem de Rusların olası harekatlarını ifşa ediyordu. Tabii Rusları bilinçli şekilde tahrik etme amaçlı servis edildikleri de iddia edilebilir.

    quote:

    Amerika'nın Rusya'ya askeri tepki vermemesinin nedeni bence Rus ordusunun kendisine rakip bir ordu düzeyinde görmemesidir.


    Aksine Rus silahlı kuvvetlerini konvansiyonel anlamda NATO müdahalelerini caydırabilecek derecede büyük bir yıkıcı potansiyele sahip bir askeri güç olarak görüyorum. Üstüne pratikte kullanılmayan ve kullanılması tabu addedilen nükleer güç de pek tabii bu caydırıcılığı daha da artırıyor. Peki hem konvansiyonel hem de nükleer anlamda bu denli bir yıkıcı bir güç varsa neden Ukrayna düşmedi diye sorabiliriz. Çünkü eski bir Doğu Slav menşeili Sovyet Cumhuriyeti olan Ukrayna'da Ruslar (tarihsel olarak kendi vatanları, Ukraynalıları da çok yakın kardeşleri gibi gördükleri için) kendilerini tutuyorlar. Ruslar Ukrayna'da Suriye'deki kadar kaşını gözünü yararak ilerlemiyorlar. Baskıyla karışık ağır aksak bir fetih süreci yürütüyorlar. Uluslararası toplumun iyicene artacak tepkisinden de çekiniyor olmalılar.

    quote:

    Ayrıca işin ilginç yanı Rusya'ya gönderilen Rus birliklerinin çoğunun 'Rus' olmaması..


    Rusya federasyon kisvesi altında günümüze kadar gelebilmiş çok uluslu bir imparatorluk. Muhtemelen bu açıdan türünün belki de tek ve yaşayan son örneği. İmparatorlukların emperyal orduları genellikle çok ulusludur. Klasik Roma terminolojisiyle ifade edersek yurt içinde tepkiler doğurabilecek Rus zayiatlarını tercih etmedikleri ve bu çerçevede seçkin birlikleri (legiones) geri planda tutup yardımcı kuvvetleri (auxilia) öne sürdükleri için olsa gerek. Haliyle ekipmanları da Kızıl Meydan'daki ünlü 9 Mayıs zafer törenlerinde gördüğümüz türden pek birinci sınıf şeyler değiller.

    quote:

    Dahası Putin'in Rusya içindeki tüm efsanevi karakteride ağır darbe almış durumda...


    Kesinlikle. Kör kütük destekleyenler olsa da Putin'in popülaritesinin azaldığı ve akıllı soğukkanlı lider imajına dayanan mitosunun parçalanmaya başladığı kesin. Bu da rejiminin halk nezdinde meşruluğunun altını oyarak Kremlin'in Ukrayna'daki jeopolitik emellerinin iflas etmesiyle sonuçlanma riski taşıyor. Savaşın patlak vermesiyle ABD ile İngiltere yaptırımlarla bunu gerçekleştirmeye çalışıyor diyebiliriz. Bana göre başından beri Amerika'nın yapmaya çalıştığı şey zaten bir küresel hegemon olarak dikte ettiği ve yönlendirdiği şekilde Batılı liberal demokrat kapitalist modernitenin yayılmasıyla Rus sert gücünün üstünden atlayıp Rus İmparatorluğu'nu (mümkünse savaşsız bir şekilde) içerden fethetmek. Bu çerçevede genişleyen AB ile NATO aslında buna hizmet eden siyasi ve askeri araçlar işlevi görüyor. Tıpkı Sovyetler Birliği'nin başına geldiği gibi. Önünde Sovyetler Birliği örneği duran Rusya'nın fobisi bu dikte edilen süreç içerisinde parçalanmak ve egemenlik yitimiyle yüzleşmek. Kremlin Beyaz Saray'ın Rusya'yı bu şekilde yok etmek istediğine inanmış durumda.

    quote:

    Bu savaşta en çok darbeyi Rusya ardından Rusya ile 'papaz' olan Avrupa ülkeleri almış görünüyor.


    quote:

    Yani şuanki durumda Amerika kendisini tehditte hissetmiyor.Bu nedenle uyguladığı ağır ekonomik ve siyasi ambargolarla Rusya'yı içerden çökertmeyi ve terbiye etmeyi umuyor.Avrupa açısından da her şey Amerika'nın istediği gibi şekilleniyor.Avrupalıların yaşayacağı ekonomik ve enerji sıkıntılarını Amerika'nın pek umursadığını düşünmüyorum.


    Özellikle Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un sanki ABD onları Afganistan'ı yalnız bıraktığı gibi ileride yalnız bırakabilirmişçesine 100 milyar Euro'luk bir savunma bütçesi taahhüt etmesiyle ele alınınca dedikleriniz çok mantıklı görünüyor ama Çin faktörü ve Avrupa'sız bir Amerika'nın Avrasya'nın Batı yarısında yalnız kalma ve büyük bir ticaret ortağını yitirme riski Washington'u kulaklarını kapamaktan alıkoyuyor. ABD Rus enerjisine alternatifler uydurarak Avrupalıları Ruslardan iyicene koparmaya ve kendisine çekmeye çalışıyor ancak sorun şu ki bu alternatifler karşılaştırmalı olarak verimli değil (kaya gazı gibi). Bu da Avrupa pazarlarına akan Rus enerjisi üstünde yaptırım olsa bile er ya da geç Rusya'nın üzerinden bu yaptırımların kaldırılacağına işaret ediyor.

    quote:

    Ancak daha fazla yıkım getirmesi demek Dünya'da ki prestijinin ve Rusya'ya olan bakışın değişmesine yol açmaya başladı.Kısacası her halükarda Rusya kaybeden taraf oldu.Bu savaşı kazansa bile tarihe 'Pirus zaferi' olarak geçmiş olacaktır.


    Rusya ağır bedeller ödeyebileceği ve şimdiden ödediği bir yola girdi. Kral Pirus da yalnızca berbat bir zafer elde etmemişti; güvenlik ve egemenlik gerekçelerine dayanarak uzun vadede yenilmez gibi görünen, Kartaca'yı bile ele geçirip kül edecek olan antik dünyanın canavar süper gücüne yani Roma devletine karşı savaş veriyordu. Gerçi Roma o zaman bir süper güç değildi ama olsun; kaynakları bitmek bilmezmiş gibi görünen tam bir baş belası durdurulamaz bir devletti. Pirus ile Roma analojimizden yola çıkarsak Sovyetler Birliği örneğinin gösterdiği üzere esasında Rusya uzun vadede Batı ile boy ölçüşemez. Batı içtimai, ekonomik, siyasi, ideolojik anlamda çok daha güçlü. Rusya'nın askeri kudreti Batı'nın bu boyutuna karşı bir işe yaramıyor. İnsanlar siyasi istikrar, refah, akıllı telefon, güzel bir araba ve iyi bir maaş istiyorlar, en gelişmiş tankları, roketleri veya tüfekleri, kahramanlık ve şehadet dolu askeri kampanyaları değil. Rusların Ukrayna'yı Batı'ya / ABD'ye kaptırmamak için uluslararası hukuk ve ahlaki prensipleri ihlal ederek bu denli gayri meşru tarzda askeri güçlerine başvurması diğer konulardaki zayıflıklarından ileri geliyor. Aksi takdirde daha meşru yollardan problemlerini çözmeye çalışırlardı.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.