Şimdi Ara

Schopenhauer'de Vakit ya da Zaman Kavramı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
0
Favori
430
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Okuduğum kadarıyla Schopenhauer zaman kavramı için ''giden ve geri gelmeyen, Tanrıya ödediğimiz borçların bir bütünü'' olarak açıklıyor. Argümanlaştırırken bir kumbara düşünün, her günü kaybederken kumbaraya bir lira veriyoruz diyerek açıklıyor.


    Acaba diğer filozoflar zaman kavramına nasıl bakıyorlar?




  • Zaman kavrami gorecelidir, herkes icin ayni hizda degildir. Kafasi dolu ayni anda bes isi birden dusunen icin zaman hizli gecer ve kisi daha cabuk yaslanirken, huzur icinde olan biri icin cok daha yavas gecer ve daha gec yaslanir.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Klasik zaman anlayışında şimdi denen gerçeklik ortaya çıkış ve yitip gidiştir, kendisini geçmişe bırakır geleceği açığa çıkarır, böylece edimselliği ve devinimi oluşturur. Modern bilimse zamanın göreli etkileri olduğunu ve gerçekliğin zamansal kiplerin bir bütün olarak var olduğunu iddia etmişti. Oysa zaman gerçekte var olmayan ama zihinde var olan bir soyutlamadır. Zamanın kipsel bütünlüğü, bükülmesi ve göreli etkileri usun ereksel etkinliğinden ibarettir. Gerçek yalnızca dizge olarak edimsel olan ya da tözün özsel olarak özne olduğu bağımsız tin olarak bildiren düşüncede anlatılır.


    Matematik hiç kuşkusuz zaman ile uğraşır, tıpkı devinim ve daha başka edimsel şeyler ile uğraştığı gibi. Bir rakamı varlığın, sıfır rakamının hiçliğin soyutlaması olduğu gibi diğer sayılar sayıltının(çoğullama) soyutlanmasıdır. Zaman, zihindeki halüsinatif devinimin sayıltısıdır. Bilinç, zaman üzerine sezgi yoluyla bağlantıyı kurar, onu dışarıdan belirlenemeyen ve sürekli devinim halinde olan bir sayıltı olarak görür. Bunları bilinçli algının dışındaki herhangi bir pekinliğe gönderir, üstelik bu salt geçip gidici bir duygu bile olsa, kanı tanıdığı bir dinginlik noktasına ulaştığı zaman doyumunu bulmuştur. Gerçekliğin ve onun devinimi yerine, sezgiden alınan halüsinatif devinim yüzeysel bir soyut kavramın yerine sezilebilen bir şey olarak kendisini daha da hoş kıldığı için bundan keyif duyar ve böylesine eşsiz bir etkinlikle ruhsal akrabalığın önsezisi içinde kendi kendisini kutlar.





  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.