Şimdi Ara

Elektrikli araçlar bahsedildiği kadar temiz mi? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
34
Cevap
0
Favori
1.295
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • TheCaliph_ kullanıcısına yanıt

    Üzgünüm ama “Bütün dünyayı güneş panelleriyle kaplasan, Hindistan’a, Çin’e yetmez” söylemi bir şehir efsanesinden ibaret. Bırakalım rakamlar konuşsun:


    Dünyaya düşen foton enerjisi: 173.000 Tw (anlık)


    Dünyanın toplam elektrik tüketimi: 25.000 Twh/yıl


    Güneş panellerinin ortalama verimi: %20.


    Bu rakamlar herhangi bir kaynaktan teyit edilebilir, o nedenle kaynak vermekle uğraşmayacağım.


    Peki, rakamlar bize ne söylüyor?


    Tüm dünya yüzeyini güneş panelleriyle kaplarsak, 173.000 x 0,2 (%20): 34.600 Twh elektrik elde ederiz. Günde 4,5 saat efektif ışık alma süresi öngörsek, bu, 34.600 x 4,5 = 155.700 Twh/gün yapar. Bunu 365 ile çarparsak yıllık elektrik üretimini buluruz: 155.700 x 365 = 56.830.500 Twh/yıl.


    Evet, tüm dünyayı güneş panelleriyle kaplarsak, günde sadece 4,5 saat ışık aldığını varsaysak dahi yılda yaklaşık 57 milyon terawatt-saat elektrik üretebiliriz. Bu rakam dünya yıllık ihtiyacının tam 2.273 katı. Bir başka deyişle, tüm dünyayı solar panellerle kapladığımızda, bir yılda dünyanın 2273 yıllık ihtiyacına yetecek elektrik üretebiliyoruz. Demek ki, dünyanın sadece 2273’de birini güneş panelleriyle kaplarsak, tüm dünyaya yetecek elektrik üretebiliyoruz.


    Peki dünyanın yüzölçümü ne? 510 milyon km2. Bunun 2273’de biri olan. 224.373 km2 alan bize yetiyor. Tüm karaların yüzölçümü 149 milyon km2 olduğuna göre, yeryüzündeki karaların 664’de birini güneş paneli ile kaplasak, tüm dünyanın elektrik üretimine yetecek elektriği üretebiliriz. 224.373 km2, Türkiye’nin yüzölçümü olan 780 bin km2’nin yaklaşık %28,5’i. Başka türlü örnek vermek gerekirse, Laos ya da Guyana kadar, hatta Belarus’tan azıcık büyük bir alanı bu işe ayırmamız yetiyor. Hatta buna gerek bile yok, çünkü biraz çabayla, güneş panellerini denizlere ve göllere de kurabiliriz.


    Burada sorun, güneş enerjisinin yeterliliği değil, görüyoruz ki bu enerji fazlasıyla yeterli. Burada sorun, güneş enerjisinin kesintili bir enerji türü oluşu. Dünyanın bir yarısı gündüzken, diğer yarısı gece oluyor. Haliyle güneş panelleri gece çalışmayacağı için gündüz bölgesinde üretilen elektriğin gece bölgesine aktarılması ya da gündüz üretilen elektriğin gece kullanımı için depolanması gerekiyor. Her 2 durum da biraz sıkıntılı. Aslında Büyük Sahra çölü tüm dünyaya yetecek elektriği üretecek güneş panellerini kurmaya çok uygun devasa bir alan. Çöl orada bomboş, işe yaramaz bir halde öylece duruyor. Bu alanı dünyanın elektriğini üretmek için kullanmak çok akıllıca. Keza Avustralya da bu amaç için çok uygun. ABD’deki (Mesela Nevada, Teksas vb.)  çöller ile Şili’deki çöllük alanlar ve Gobi çölü de çok uygun yerler. Ama sorun, buralarda üretilen elektriğin ihtiyacı olan yerlere nasıl iletileceği… Büyük Sahrada üretilen elektrik, mesela Avrupa’ya nasıl iletilecek? Avrupa gece kullanımı için bunu nasıl depolayacak.


    Özetlersek; “Tüm dünyayı güneş panelleriyle kaplasan, Çin’e, Hindistan’a yetmez” lafı, koca bir yanılgıdan ve yanlış anlamadan ibaret. Güneşten her an dünyaya, dünyanın enerji tüketiminin 10 bin katı foton enerjisi düşüyor. Teknolojimiz yeterli olsa, sadece güneşten gelen enerji tüm enerji ihtiyacımızı sonsuza kadar karşılayabilir ama ah işte, teknoloji yetersiz kalıyor, yetersiz kalmadığı yerde de “PAHALI” kalıyor ve bu yüzden tercih edilmiyor (kapitalist zihniyetin gözü çıksın!).





  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Emeğe ve matematiğe saygı. Güzel sallamışım demek ki ben de o klişe efsanenin bir kullanıcısı olmuşum. Neyse yine de tartışmalarda söylerim ben bunu herkes sizin gibi hesaplama yapamaz yediririm yani

    Elektrikli araçlar bahsedildiği kadar temiz mi? 


    Belirttiğiniz sorunların çözüleceğine eminim zamanla zaten er ya da geç temiz enerjiye geçmek zorunda kalacağız.

  • TheCaliph_ kullanıcısına yanıt

    O kadar mesajı araştırarak yazmak imkansız zaten. :))

  • münzevii M kullanıcısına yanıt

    Eskiden dert azdı zaman çoktu. 15 senede mümkün olabiliyor :)

  • TheCaliph_ kullanıcısına yanıt

    Estağfurullah hocam, sallama değil de siz de bir yerlerden duymuş olmalısınız. "Tüm dünyayı güneş panelleriyle kaplasan X ülkeye yetmez" iddiasını ben çok duydum ama tabii ki temelsiz bir iddia. Bunun nedeni, insanların güneşin devasa gücünü ve bunun ölçeğini bilmemeleri. Keşke kapitalizm izin verse ve teknolojimiz güneş enerjisini depolamaya ve dünyanın her yerine taşımaya yeterli olsa.


    Ben çevreci biriyim ama nükleer santralları destekliyorum. Termik santrallar ve doğalgaz santralları, nükleer santralların vereceği/verdiği zararın belki bin kat fazlasını veriyor dünyaya. Keşke Türkiye'nin 1 tane değil, 10 tane nükleer santralı olsa. Tabii bu da bir başka tartışma konusu, oraya girmiyorum.

  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Nukleer isi kolaylastiriyor evet digerlerinden daha temiz olabilir ama onun da tamamen is disiplini ve liyakati onemli. Bunlarin yani sira hee seyi yapsan bile en ufak hatanin donusu yok. Acikcasi pek guvenemiyorum kendi ulkemizdeki is disiplinina bakinca.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • TheCaliph_ kullanıcısına yanıt

    1960'da başlayan nükleer elektrik reaktörleri 70 yıldan uzun bir süredir kullanılıyor ve bu süreçte hepi topu 3 ciddi kaza oldu (başka ufak kazalar da oldu ama reaktör erimesiyle ya da kritik kaza ile sonuçlanmayan basit ve önemsiz kazalardı bunlar): Rhode Island, Chernobil ve Fukuşama. Rhode İsland'a 2 kişi öldü yanılmıyorsam. Chernobil'de kaç kişi öldü, net rakam vermek güç ama bir kaç bin diyelim. Fukuşama'a da herhalde 1 elin parmaklarından az insan öldü.


    Buna mukabil, termik santrallar kaynaklı kaza ve hastalıklarda yüzbinlerce, hatta milyonlarca kişinin öldüğü tahmin ediliyor: Maden kazaları, nakliye kazaları, kirli hava ve kirli çevreden kaynaklanan hastalık ölümleri vs. Bunlara atmosferde yarattığı amansız sera gazı etkisi dahil değil. Dündadaki küresel ızınmamın muhtemelen %40'ından termik santrallar sorumlu.


    Öte yandan, nükleer santral işletmenin, çok yüksek disiplin, liyakat ve yüksek teknik bilgi ve olağanüstü yüksek denetim gerektirdiğini biliyorum ve maalsef bunlar ülkemizde sorunlu alanlar. Ancak bu santralları biz işletmek zorunda değiliz, kuran yabancılar işletebilir. Nitekim Akkuyuyu Ruslar işletecek.


    Fransa'da elektrik üretiminin %71'i nükleer santrallardan geliyor ve Fransa'da 56 nükleer santral var. Bugüne kadar Fransa'da herhangi bir nükleer santral kazası duymadık. Keza, Ukrayna, Polonya, Çekya gibi Doğu Avrupa ülkeleri ile Çin ve Hindistan çok uzun yıllardır nükleer santral işletiyor ve ciddi bir kaza duymadık çünkü nükleer enerji aslında çok güvenli. Nükleer santrallar her türlü riske karşı çok kademeli ve çok katmanlı, bol yedekli güvenlik sistemleriyle üretiliyor ve bu nedenle pek kaza duymuyoruz ve bu yüzden ABD'de 93, Çin'de 50, Rusya'da 38, Japonya'da 33, G.Kore'de 24, Hindistan'da 23, Kanada'da 19 ve İngiltere'de 15 nükleer santral faaliyetine devam ediyor.


    Nükleer santrallarda en büyük sorun kaza değil, nükleer atık.


    Edit:


    Ayrıca korkunun ecele faydası yok. Burnumuzun dibinde Bulgarsitan'da çok eski teknolojili 2 nükleer santral çalışmaya devam ediyor. İstanbul'un burnunun dibi. Akkuyu İstanbul'a Bulgaristan'daki eski teknoloji santrallardan çok daha uzak. Keza İran'da, Romanya'da, Slovakya'da, Ermenistan'da ve Slovenya'da nükleer santral mevcut ve çoğu eski teknoloji. Çevremiz zaten nükleer santrallarla çevrili.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 12 Kasım 2021; 18:28:8 >




  • Türkiye istese fosil yakıttan elektrik üretimine son verebilir. bunun için büyük maddi kaynak gerekse de bir şekilde altından kalkılır. örneğin her binanın çatısına zorunlu güneş paneli takılması şartı getirilebilir. tabii kaynağı devletin verme şartıyla.

  • Sorun elektrikli araçlarda eğil ki asıl sorun elektrik üretimini daha çevreci
    hale getirmek. Üretilen enerji kömürle ya da petrolle değil de rüzgarla, deniz dalgalarıyla, güneşle, jeotermal jeneratörlerle, hatta Volkanlar yapılmalı. O zaman elektrikli araç kullanmanın mantığı olur , şuan kullansan da üretilen enerjiye göre okyanusta bir damla gibi.

  • Enerji istiyorsak ileri teknoloji dyson küresi icat etmeliyiz ki buda godomanlarin canını sıkar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • dfk24 kullanıcısına yanıt

    Güneş panelleri aşırı verimsiz ve çok pahalı. İŞletme maliyeti de yüksek maalesef.. Öyle çatı kaplamayla vs olmuyor.


    Dünyanın en büyüğü Ouarzazate istasyonu (çlöde, Fas'ta) Yatırım maliyeti karşılığında verim cücük kadar..

  • Elektriğe alternatif bir enerji bulmamız gerek.

    Hemen gülmeyin şundan 150 sene önce elektrik diye bişeyden haberimiz yoktu 😂.

    Birde;

    Elektrikten soğuk üretebiliyorsak, soğuktan neden elektrik üretemiyoruz?

    Yer altı lavlarından neden elektrik üretemiyoruz. Volkanik deliklerden yola çıkabiliriz.

    Yıldırım ve şimşeklerden neden elektrik çekemiyoruz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • dizel araçlardan her türlü daha temiz.


    Alıntı

    metni:
    Bir dizel aracın optimum verimi yaklaşık %32 olmasına karşın kalıcı mıknatıslı senkron motorun verimi yaklaşık %95 olmaktadır


    Ayrıca santraller yakıtı elektriğe çevirirken araç motorundan yaklaşık 2 kat daha verimli şekilde enerji dönüşümü oluyor. Yani araç 1 litre mazotla 15 km giderken aynı mazotu santral elektriğe çevirse 30 km gidecek elektrik üretiyor.


    Diğer bir konu ise "ülkemizde elektril fosil yakıtlardan üretiliyor o yüzden kirli" saçmalığı. Ülkemizde petrolden elektrik üretilmiyor. En büyük oranda Doğalgaz kullanılıyor elektrik üretimi için ve doğalgaz mazot ve benzine göre daha temiz bir kaynaktır.


    Santralin verimliliğinin araçta yakıt kullanılmasından daha verimli olmasını da hesaba katarsak aynı mesafeyi kat etmek için dizel araçların yaptığı kirlilik elektrikli araçlara göre üç kat daha fazladır en az.


    Elektriğin sadece üçte biri kömürden üretiliyor, üçte biri yenilenebilir kaynaklar ve yaklaşık üçte biri de doğalgaz, toplamda elektrik üretiminin üçte ikisi petrolden daha temiz kaynaklardır.


    Elektrikli araçlar bahsedildiği kadar temiz mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaDMaxiBo -- 18 Ocak 2022; 10:26:19 >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.