Ezan'ın Saba Makamında Okunması

bilindiği üzere ezan saba makamında okunuyor. saba makamı benim bildiğim türk sanat müziğidir. bildiğim kadarıyla ilk ezan böyle okunmamıştı.

sorum şu neden ezanı müzik şeklinde okuyoruz ve neden 80 yıldır bize türkçe ezan zulmü yaşattılar diyenler müzikli ezan'a karşı çıkmıyor. bu konuda ayrıntılı bilgi talep ediyorum forum ahalisinden şu anda.

müzikli ezan derken, makam kelimesini neden kullanmıyorsun? 600'e yakın makam var. bu makamların sahibi sadece türkler değil. araplar genellikle iki makamı tercih ediyor. bizde ise 15 makam kullanılabiliyor. yine de en çok kullanılanları araştırınca bulabilirsin. araştırmak neden zor geliyor sana? müzik ruhun gıdasıdır diye bir söz bilirsin. özel hastanelerde neden müzik çalınır? osmanlı tedavide neden müzik kullanmış? gibi sorular da sorulabilir. şimdi sen öğlen namazına ait ezanı sabah dinlersen, konuyu açarken kullanmış olduğun üslubun daha sertini gösterirsin gibi geliyor bana   sanırım sabah ve öğlen namazına ait ezanın makamındaki farkı anlamışsındır. neyse senin için biki şey daha yazayım, madem araştırarak merakını gidermek sana çok zor geldi.

arabistan, mısır ve iran'da genellikle 2 makam kullanılır. ülkemizde ise bu makam sayısı 15.

sabah, herkes uykusunda olduğu için okunan ezan sakindir. diğer vakitlere göre uzatılarak okunur.

öğlen, herkes iş güç peşinde vb. dinamik halde olduğu için ezan ile yapılan çağrı daha güçlüdür.

ikindi, makamın kökeni, hicaz topraklarına kadar uzanır. eğer duygularınız tamamen körelmedi ise dinlerken, duygu bolluğunu hissedersiniz. iyi bir müzeezinden dinlerseniz, zaten tüyleriniz diken diken olur. sevginiz, alakanız var ise zaten böyle bir hisse kapılmamanız mümkün değildir. artık gerisine sen bak.

müzikli ezan deyince, aynı şekilde bunu kuran için de düşünebilirsin. farklı okuyanlar oluyor. doğru veya yanlış bilemem. ama işin ehlinden okuyanı dinlemek var. haşr suresini bir akşam, sultanahmet cami'de dinledim. bir daha öyle okuyan bir imama bir türlü denk gelemedim. bunun haricinde, beyazıt camisinde kuran dinlemişliğim var. iki hoca karşılıklı, dönüşümlü ve hızlı okumuşlardı. o da çok hoşuma gitmişti. tüm bu dediklerimin yanına, sesini ve okuyuşunu beğenmediğim müezzinler de denk gelmiyor değil. bu konuda şu sayfaya uğrayabilirsin: https://sorularlaislamiyet.com/kurani-okurken-teganni-yapmak-nameli-ve-sarki-soyler-gibi-okumak-caiz-midir son olarak senin bu ne diyeyim doğru olmayan serzenişin bana ilk önce şeyi hatırlattı. tam aklıma gelmedi şimdi. kuran'ı şarkı okur gibi okumak desem ne bilemedim şimdi buna benzer bir hadis ya da ahir zaman alameti olarak okumuştum. kuran okuma yaışmaları yapılıyor bilen bilir. insanın aklına her türlü şey gelebiliyor. şarkılarda ayet kullanan oldu, bir sanatçı mesela tepki almıştı. islam müziği yasaklamış değildir. ancak şöyle de bir yazı var: https://www.islamquest.net/tr/archive/fa401 yani müzik deyip de geçmemek lazım. bu akşam ölürüm şarkısına, kaç kişi intihar etmişti, 200 mü?  akıllı olmak lazım velhasıl.

hocam ben makamlı müzikli okunmasına karşı değilim. ama aynı zamanda türkçe okunmasına da karşı değilim. ben sadece eskiden ezan normal okunurken müzikli okunmasına karşı çıkmayıpta atatürk'ün türkçe okutmasını terör diye nitelemenin tezatlığına vurgu yapmak istedim. dünyadaki bütün kendine islamı biz temsil ediyoruz diyen cemaatler ve örgütler (fetö, el kaide, ışid, taliban v.b.) müziği haram olarak görüyor ve müzisyenleri öldürüyor.

mesela benim size bir sorum var ezanı ilk defa saba makamında kim okuttu? ve okunduğunda türkçe ezan terörü demek gibi makamlı müzikli ezan terörü dendi mi?

keşke sorun sadece bu olsa. en büyük sorun nedir biliyor musun? ben söyleyim. dinin sahibi Allah'tır. kuran ayeti ile bu bildirilmiştir. ama dinin uygulanmasına baktığımızda, çok büyük bir sorun var. dini sahiplenenler ki bunu herkesin yapması lazım, eğer ki siyasi gücünü bu yönde kullanmaya başlarsa hataya düşer. neden? çünkü sen dini nasıl sahipleniyorsan eğer, senin karşındaki insanlar veya cemaatler ya da tarikatlar ne dersen artık, onlar da sahipleniyor senin gibi. ama gücü elinde bulunduran dini tahrip ediyor adı altında, kendisi gibi düşünmeyenlere karşı siyasi gücünü kullanmaya başlar ise eğer bu fayda getirmez aksine çok büyük zarar verir. bence bu durum bizi özetliyor. sen nasıl dini sahipleniyorsan ben de kendimce sahipleniyorum. siyasi gücün, her türlü makamın, yetkinin bu konuda güç olarak kullanılması doğru olmaz. bu şekilde hiç bir yere varılamaz. hz ali'nin sözü geldi yine aklıma. devletin dini adalettir. adaleti olmayan devlet dinsizdir. Atatürk'e gelince. o da bir insan. yaptığı doğruların haricinde yanlışları da olacak tabi. ama tarihte onun kadar eleştiri alan bir başka şahıs olmasa gerek. gerçekten ileri görüşlü, akıllı, zeki biriymiş. afganistan'a bir tane Atatürk lazım. afganistan'ın durumu hiç iyi değil. bunu ülkemize gelen gençlerden bile anlayabiliriz.