Şimdi Ara

Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustos

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
1.162
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Türk milletinin şanlı tarihinin dönüm noktası: 30 Ağustos



    Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, dünyanın gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak tarihe geçti.



    Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustos



    AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 1919 yılında Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine dayanarak türlü bahanelerle Anadolu'yu işgale başladı, ordusunun cephanesi elinden alınan Türk milleti zor durumda bırakılmaya çalışıldı.

    Halide Edip Adıvar'ın "Türk'ün Ateşle İmtihanı" kitabında anlattığı işgal günlerinde, itilaf donanması İstanbul'a, Fransızlar Adana'ya, İngilizler Urfa, Maraş, Samsun ve Merzifon'a, İtalyanlar, Antalya ve Anadolu'nun güneybatısına yerleşti.

    15 Mayıs 1919'da İtilaf Devletlerinin izniyle Yunan Ordusu İzmir'e çıkarma yaptı.



    Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustos


    Bu durum karşısında Türk milleti, tarih boyunca gösterdiği "millet olma bilinci" içerisinde işgallere karşı kuvayımilliye hareketini başlattı. İki seçenek vardı, ya işgal güçlerine teslim olunacak ya da yıkılan yakılan bir ülke, yılmaz evlatlarının azmiyle yeniden ayağa kalkacak ve küllerinden doğacaktı.



    Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustos



    1920'de TBMM'nin açılması üzerine işgal güçleri tüm baskıcı politikalarını Atatürk ve silah arkadaşları üzerine yoğunlaştırdı, özellikle Batı Cephesi'nde hareketlilik başladı. 1921'de Polatlı'ya kadar gelen Yunan ordusunu püskürtmek, daha birkaç yıl önce tarih literatürüne "Çanakkale geçilmez" sözünü altın harflerle yazdıran vatan evlatlarına düştü.


    Sakarya'da 22 gün 22 gece süren kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz'u başlattı.


    26 Ağustos'ta Kocatepe'de şafak sökerken...


    Başkomutan Mustafa Kemal, 26 Ağustos sabahı Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile muharebeyi yönetmek üzere Afyonkarahisar sınırlarında kalan Kocatepe'de yerini aldı.


    Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustos




    Topçu ateşleriyle şafak vakti başlayan harekatın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe'yi ele geçirdi ve Belentepe ile


    Kalecik Sivrisi'nden düşmanı uzaklaştırdı.


    Taarruzun ilk gününde 1. Ordu birlikleri, Büyük Kaleciktepe ile Çiğiltepe arasındaki 15 kilometrelik alanda, düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5'inci Süvari Kolordusu, düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulundu, 2'nci Ordu ise cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.


    Türk ordusu, 27 Ağustos sabahı bütün cephelerde yeniden taarruza geçti ve aynı gün Afyonkarahisar, 8'inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos'ta başarıyla sürdürülen taarruz, düşmanın 5'inci tümeninin etkisiz kılınmasıyla neticelendi.

    29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçilip taarruzun kısa sürede sonuçlandırılmasında hemfikir oldu ve planın 30 Ağustos'ta aksamadan uygulanması için gerekli önlemler alındı.



    Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustos



    Büyük Zafer ve bir kırık kağnı


    Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk Ordusu'nun Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı en önemli zaferin arifesinde, 30 Ağustos sabahında şimdi belde olan Kütahya'nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy'de birliklere taarruz emrini verdi.



    Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustos



    Bizzat yönettiği Dumlupınar'daki meydan muharebesinde kahraman Mehmetçik, Yunan birliklerini Allıören, Keçiler, Kızıltaş deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp imha etti. Kızıltaş deresi bölgesinde açık kalan alandan bazı Yunan birlikleri, General Trikopis, General Diyenis ve birçok Yunan komutanı kaçtı.


    Büyük Zafer'in ertesi günü, 31 Ağustos'ta Zafertepe Çalköy'de bir evin bahçesindeki kırık kağnının üzerine muharebe alanlarının haritasını koyan Başkomutan Mustafa Kemal, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile durum değerlendirmesi yaparak Yunanlıların yeniden savunma düzenine geçmesini önlemek ve onları mağlup etmek için İzmir'e girme görüşünde birleşti.


    "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"



    Mustafa Kemal Paşa, Büyük Zafer sonrası 1 Eylül'de Dumlupınar'da, Batı Cephesi'ndeki tüm subay ve erlere okunmak üzere yayımladığı bildiride, şu ifadelere yer verdi:



    "Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"

    27 Ağustos'ta Afyonkarahisar, 30 Ağustos'ta Kütahya'nın kurtuluşunu 1 Eylül'de Gediz, 3 Eylül'de Emet ve Tavşanlı'nın kurtuluşları izledi, 9 Eylül'de İzmir'de Yunan Ordusunu denize döken Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa'nın emrini büyük bir başarıyla yerine getirdi.




    Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustos




    Verdiği sözü yerine getiremediği için intihar etti


    Büyük Taarruz'dan akıllarda kalan en önemli olaylardan biri, 57'nci Tümen Komutanı Albay Reşat Bey'in, 27 Ağustos'ta Çiğiltepe'nin alınmasının yarım saat gecikmesi üzerine, görevini yerine getirememenin üzüntüsü ile kendisini vurarak intihar etmesiydi.

    Kocatepe'den verilen emirle Büyük Taarruz'u başlatan Türk askerleri, taarruzun ilk ve ikinci gününde tüm tepeleri ele geçirmeye başladı. Çiğiltepe'de bulunan Yunan askerlerine karşı direnen 57'nci Tümen Komutanı Albay Reşat Bey ile Mustafa Kemal Paşa arasında, şu telefon konuşması geçti:


    "Verdiğim sözü yerine getiremedim"


    Sonraki yarım saatte Çiğiltepe'yi düşman askerinden alamayan Albay Reşat Bey, "Verdiğim sözü yerine getiremediğim için yaşayamam." diyerek beylik tabancasıyla intihar etti.


    Mustafa Kemal Paşa'ya, Çiğiltepe sırtlarında çarpışan 57'nci Tümen Komutanlığını yeniden telefonla aradığında Albay Reşat Bey'in intihar ettiği söylendi ve yazdığı "Yarım saat zarfında o mevkiyi almaya size söz verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam." notu okundu.

    Çiğiltepe, Albay Reşat Bey'in ölümünün 15 dakika sonrasında düşman askerlerinden kurtarıldı.


    "Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı"


    Büyük Önder Atatürk, Büyük Zafer'den tam iki yıl sonra, 30 Ağustos 1924'te, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın temel atma törenine katılmak üzere Zafertepe Çalköy'e geldi.


    Törene katılanlara iki yıl öncesini hatırlatan Atatürk, Büyük Zafer'i şu cümlelerle anlattı:


    "Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Savaşı ve onun son parçası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, çok parlak zaferlerle doludur ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir adım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbellidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk ulusu burada kazandığı zaferle, açığa vurduğu gücü ve istemiyle, bu belli gerçeği bir kere daha tarihin bağrına çelik kalemle koymuş bulunuyor."



    https://www.aa.com.tr/tr/gundem/turk-milletinin-sanli-tarihinin-donum-noktasi-30-agustos/2349489




  • Vaaay. Anadolu Ajansı ve Atatürk ha? 30 Ağustos övgüsü ha? Çok şaşırdım doğrusu. Neydi o söz, ha "riyakarlık" gibi geldi bana bu yapılan.

  • Atatürk ve silah arkadaşlarına ne kadar dua etsek azdır. Hakları ödenmez. Cepheye mermi taşıyan analarımızdan su taşıyan çocuklarımıza kadar yaptıkları fedakarlıklar asla ödenemez.

    Keşke Atatürk’e ve yaptıklarına karşı olmayan milliyetçi bir yönetimimiz olsa. Allah nasip ederse oda olacak elbet.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-31EBF3EDD -- 30 Ağustos 2021; 0:23:7 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu zafer öyle bir zaferdir ki eğer kazanılmasaydı bugün Anadolu Balkanlarda olduğu gibi Türksüzleşecek,Türklerin Anadoludaki bin yıllık izleri Balkanlarda olduğu gibi silinecek,Türk milleti Balkanlarda olduğu gibi yalın ayak bir şekilde Asya'ya doğru sürülmüş olacaktı.Bu nedenle 30 Ağustos Türk milletinin Anadoluda ki var olma mücadelesinin mihenk taşıdır.Sıradan bir tarih,sıradan bir zafer değildir.Var olma mücadelesidir.


    Ama her zaman olduğu gibi bu tarihi günü hafife alan tipler bolca mevcut.Bu tiplerin en saçma argümanı ''500 yıl valiyle yönettiğimiz Yunanlılara karşı kazandığımız bu zaferin neresi büyük?'' şeklinde olanıdır.Bu tipler İngiliz destekli Yunanlıların 1919-1922 yılları arasında tüm Batı Anadoluyu işgal ettiklerini, Sakarya Savaşında Ankara'ya kadar geldiklerini hesaba katmazlar tabi...Mustafa Kemal Paşa ve milliyetçi arkadaşlarının direnişi olmasa bugün Batı Anadolunun tümden Yunanlılara bağlı bir yer olacağını düşünmezler...Düşünseler bile bunu açıkça söylemek işlerine gelmez..Onlar ancak ''Alt tarafı Yunanlıları yendik ne var bunda?'' diyerek ortalıkta dolaşırlar..Bunların milli mücadele döneminde Ankara'yı ve millicileri hafife alan işbirlikçi istanbul basınından ve hükümetinden,Yunanın yanında yer alan,Kuvay-ı İnzibatlere katılan,Ankara'ya karşı çıkan dinci ayaklanmalara katılanlardan farkları yoktur.Zaten akıl hocalarıda ''Keşke Yunan galip gelseydi'' diyen bir feslidir.Bu tiplerin elbette 30 Ağustos'u küçümsemeye çalışmaları şaşırtıcı değil...Zaten bazıları hızlarını alamayıp ''Milli Mücadele diye bir şey yok'',''Yunan bozguna uğramadı kendi isteğiyle geri çekildi'',''İngilizler Yunanlıları geri çekti'' şeklinde saçmalamakta birbirleriyle yarıştıklarını da görebilirsiniz.Zaten hali hazırda twitter ve instagram gibi yerlerde zırvalamaya başlamışlar bile...


    Lakin bu tiplerin hiç dillendirmediği birkaç hususa değinmek istiyorum.Bu tiplere göre Yunan bozguna uğramadı idiyse Yunanistanda 30 Ağustos zaferinden sonra neden ''Albaylar cuntası' olarak bilinen cunta darbe yaptı?Neden Yunan Kralı Konstantin yenilgiden sorumlu tutularak tahttan indirildi?Neden 1919-1922 yılları arasında Yunan hükümetinde ve Anadoludaki Yunan ordusunda görev alan;eski başbakanlardan Gunaris,Protopapadakis,Stratos;eski dış işleri bakanı Baltasis;büyük taarruz esnasında Anadoludaki işgal ordusunun başındaki General Hacianestis yenilgiden sorumlu tutularak 'vatana ihanetten' kurşuna dizilerek idam edildi?İdam cezası alanlardan biri de Yunan hanedanına bağlı Prens Andrew idi.Kendisi yenilgiden sonra Yunanistana dönmemiş,hakkında idam kararı verilince de İngiltere'ye yerleşmiştir.Onun oğlu Edinburgh Dükü Prens Philip'te bugün İngilterenin Kraliçesi olan Elizabeth ile evlenmiş olup geçen aylarda da ölmüştür.


    Dahası İngiliz hükümeti de 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes anlaşmasının imzalanmasından hemen sonra koalisyonda bulunan Muhafazakar Partinin 19 Ekim 1922'de Loyd George hükümetinden çekilmesi ile düşmüş,1919-1922 yılları arasında İngiltereyi idare eden ve Yunanlılara her türlü desteği veren Loyd George'un siyasi kariyeri 30 Ağustos zaferiyle nihayete ermiştir..Loyd George bir daha İngiliz siyasetinde önemli bir isim olamamıştır.


    Ama elbette bu tipler bu gerçekleri söylemezler,anlatmazlar...Utanmadan bu büyük zaferi küçümsemeye çalışırlar.Hatta daha ileri gidip ''Böyle bir savaş olmadı,Yunanlılar kendi istekleriyle geri çekildi'' bile deyip bu mücadelede şehit olan askerleri,subayları,vatandaşları hiçe sayarak onların hatıralarına dolaylı olarak hakaret ederler...


    İçimizdeki Türk düşmanlarına inat 30 Ağustos Zafer bayramımız kutlu olsun!


    Daima Başkomutanın izindeyiz !


    Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustos



    Son olarak;


    Türk Milletinin Şanlı Dönüm Tarihi - 30 Ağustosonurmayisyoutube
    10th Year March was made in 1933, for the foundation of the Republic of Turkey 10th anniversary "The rise a nation" ...Kaynaklar... *Genelkurmay Foto-Film Dairesi *Kurtuluş Filmi http://www.tsk.tr http://www.youtube.com/onurmayis Special Thanks To : LivrecTv Smyrna Burning 1922 greek army hellas greece massacre
    https://www.youtube.com/watch?v=rVvAQDVQ550&ab_channel=onurmayis



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 30 Ağustos 2021; 1:40:51 >
  • Biz şimdi bu rahatımızdan şikayet ediyoruz . O zamanlar bir nesil resmen savaştan savaşa koşmuş. Yokluk , fakirlik ..

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir komutan yetiştirebilmiş ama ne mutlu...

    İsterse 100 bin insan olsun beyin olmadıktan sonra gerisi yalan o zamanlar için..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: akıncı017

    Biz şimdi bu rahatımızdan şikayet ediyoruz . O zamanlar bir nesil resmen savaştan savaşa koşmuş. Yokluk , fakirlik ..

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir komutan yetiştirebilmiş ama ne mutlu...

    İsterse 100 bin insan olsun beyin olmadıktan sonra gerisi yalan o zamanlar için..

    Sonra iki ayyaş oldu degil mi.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.