Şimdi Ara

Bizans tarihinde kullanılmış bayraklar

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
69
Cevap
2
Favori
3.782
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Romanus Odysseusyoutube
    Μια συλλογή από σημαίες και οικόσημα της περιόδου της Βυζαντινής Αυτοκρατορίας. Η κληρονομιά αυτή έχει επηρεάσει το μεγαλύτερο μέρος των λαών της Βαλκανικής και της Ανατολικής Ευρώπης. Αρκεί να δούμε της σημαίες των Ορθοδόξων κρατών της Σερβίας, του Μαυροβουνίου, της Ρωσσίας, της Μολδαβίας και φυσικά την δοξασμένη Ελληνική σημαία. Αν και απ'ότι φαίνεται, και άλλοι χρησιμοποίησαν τα σύμβολα αυτά, χωρίς να δικαιολογείται από κανένα πολιτιστικό, θρησκευτικό και ιστορικό δεσμό. I'll try to make an English and a Spanish version of this video also, to make it more easy for friends of Greece to watch it and understand it!! Thank you.
    https://www.youtube.com/watch?v=4n1JFGHpYWE



  • Konu Bizans olunca insanların tarih konusunda bilgisizliği maksimum seviyeye çıkıyor gibi geliyor. Ne zaman Bizans'la ilgili bir yorum veya video görsem gözlerim kanıyor. O zaman hemen bu bilgisizliği temizlemeye başlayalım: Bizans adı genel olarak antikiteden geç ortaçağa uzanan Roma'nın bu doğu şubesinin Romalılığını gayrimeşru hale getirmek istemiş Batılı ve Latin cemiyetlerin ürünü, başka hiç kimse Ortaçağ Roması'na Bizans demezdi. Batı yazımı ve araştırmaları dünyaya hakim olunca ve 19.yüzyılda Bizans adı Batı tarih yazımında popülerleşince (öncesinde Konstantinopolis İmparatorluğu tabiri daha yaygındı) bu Bizans ismi yapıştı kaldı. Yani spesifik şekilde ne İtalyanlar ne de Almanlar bu isimden sorumlular. Alman Hieronymos Wolf Batı dünyasında zaten 16.yüzyılda varolan bir tabiri yalnızca kendi tercihiyle kullanan birisiydi ve Bizans adını kendisi popülerleştirmedi ve zaten onun döneminde bu isim popülerleşmedi. Misal Wolf'tan önce Bizans adı Fatih'i resmeden bir Frenk madalyonunda var. Neyse. Basileia Rhomaion (Roma Hükümranlığı) ya da Romania'ya (Roma ülkesine) Bizans demek Türkiye'ye veya Türkiye Cumhuriyeti'ne "Ankara veya Ankara İmparatorluğu" demek gibi bir şey. Hatta onu bırak "Çankaya İmparatorluğu" demek gibi bir şey. Bunun sebebi ise Roma Şark bağlamında Bizanslılar adının yer yer çekirdek İstanbul halkına karşılık olarak kullanılması ve kesinlikle Roma Şark dünyasındaki Romalıların (Romaioi) ve Diyar-ı Rum'un (Romania) tamamını kapsamaması. Bir başka konu ise Şarkî Romalıların Hellenistik olması ancak kesinlikle ve kesinlikle etnik Yunan olmamasıdır. Roma Şark dünyasında Yunan (Hellen) pagan veya antik olan demekti. Bir Bizanslı ya da Doğu Romalı dediğimizde kastediğimiz Romaika denilen Hellenik bir dili konuşan Romalı bir etnisitedir. "Bizans" veya "Doğu Roma" denilen şey zaten Greko Romen menşeili Roma İmparatorluğu'nun Hellenistik Doğu yarısıdır. Özetle Bizans isminin çağrıştırdığı gibi bu Hellenistik Ortaçağ Roma İmparatorluğu ne İstanbul'dan ibaretti (İstanbul merkezi bir önemde olsa da) ne de etnik Yunan'dı. Bir [Doğu] Romalı (Romaios), Yunan (Hellen) lafını, geçmişteki paganlara bir gönderme, bir hakaret veya barbar kavme mensup birisinin cehaleti yüzünden söylediği bir şey addederdi.

    Modern öncesi Ortaçağ devletlerine son derece geometrik ve simetrik bayraklar yakıştırmak da çok yanlış. Bizans bayrağı diye bir şey yok çünkü o zamanlarda milli bayrak diye konsept yok. Savaşlar veya seramonilerde kullanılan sancaklar, kalelere çekilen ve genellikle haç taşıyan flamalar milli bayrak değiller. Eski insanlar bir sahiplik veya kimlik vurgusu elbette yapıyorlar ama modern ve milli anlamda değil; daha çok dini, şahsi veya teokratik anlamda (Roma Şark imparatorunun BBBB şeklinde yazılan hükümdarlar hükümdarı hükümdarlara hükmeden - basileus basileon basileuon basileuonton - sloganı gibi).

    Selçuklu ve Osmanlı'da Roma'dan çok İran - Fars ve Arap etkisi vardı. Daha da enteresanı Roma Şark toplumu da ciddi bir şekilde İran - Fars (sonrasında Arap) etkisindeydi; Selçuklu ve Osmanlı'daki gibi ana akım bir kültürel etki olmasa da. Araplar başlangıçta Doğu Roma'dan çok etkilenip Farslarla da etkileşip sonrasında Doğu Roma'yı çok etkilediler. Yakındoğu uygarlık havzasının parçası oldukları için böyle etkileşimler var. Bir yandan Doğu Roma bir Doğu devletine evrilse de, Greko-Romen ve Hıristiyan menşeiyle, Latin dünyasıyla girdiği yoğun etkileşimle, Batı uygarlığı ve historyagrafyasının vazgeçilmez bir parçasıdır. Özellikle erken Ortaçağ ve Rönesans dönemlerinde Avrupa'daki Bizans etkisi dikkate değerdir. Doğu Romalı bilginler antik dünya literatürünün günümüze taşınmasında ve yorumlanmasında azımsanmayacak bir rol oynamışlardır. Rönesans'a doğrudan İstanbul üzerinden katkıda bulunmuşlardır. Doğu Romalılar Ortaçağ Batı dünyasındaki belirli normları, siyasi - teolojik iklimi ve modayı etkilemişlerdir (ikonoklazm tartışması, taçlar, giyim kuşam, eşya vs bazında). Dolayısıyla tüm bu açılardan Doğu Roma Rusya'yı hatta Türkiye'yi andırır; iki dünya yani Batı ile Doğu arasında bulunur. Bizans'a "bir Doğu devleti ve uygarlığı" demek hem demode hem de indirgemeci bir yaklaşım olacaktır. George Ostrogorsky ne kadar saygıdeğer bir Bizantolog olsa da üzerinden çok su aktı.

    Bizans / Doğu Roma için ileri okuma yapmak isteyenlere birkaç güncel kaynak:

    Bizans Tarihi, Timothy E. Gregory
    Bizans: Bir Ortaçağ İmparatorluğunun Şaşırtıcı Yaşamı, Judith Herrin
    Bizans: Roma Diyarında Etnisite ve İmparatorluk, Anthony Kaldellis

    Bir yerlerden bir şeyler öğrenip millete satanlara hayranım. Bizans diyenler İtalyan değil, Almanlardır. Daha doğrusu Hieronymus Wolf isimli bir Almandır.


    Camilerimizden klasik Türk müziğine kadar her şey Bizans veya Roma temelli değildir. Kubbenin geçmişi Mezopotamya'da, Ayasofya'dan çok daha öncelerine dayanır. Müziğin ise ezgilerin benzemesi dışında alakası yoktur, formu bambaşkadır. Rakı balık yaparken dinlenen şarkılar aslen Hıristiyan ilahileri falan değildir. Katolik ilahilerinin zaten zerre alakası yoktur, Ortodoks ilahileri ise adı üzerinde ilahilerdir. Bizans müziği dini ve laik olarak ikiye ayrılır ve laik müziğin detayları hakkında pek bir şey bilinmez. Yani bir etki varsa bile o ilahiler değil. Ezgilerin benzemesi ise gayet doğaldır. Çünkü Bizans bir doğu devletidir. O ezgiler de Bizans'a özgü değil, bu coğrafyanın ortak ezgisidir. Aynı benzerlik Arap coğrafyasında da İran'da da bulunur zira.


    Şu kadar cümlenin içinde tek bir doğru cümle dahi yok. Bizans'ın Osmanlı'ya etkisi elbette olmuştur. Bu ayıp da değildir, toprak aynı insan aynıdır. Fakat Osmanlı'nın her şeyi Bizans veya Roma'dan aldığı gibi bir şey söz konusu bile değildir. Bu etkilerin çoğu da Bizans'tan değil, İlhanlılar üzerinden geçmiştir. Çünkü gelişim çizgisi takip edilebiliyor bu tip şeylerin. 90-100 sene geriden geliyorsun. Tarih yazıcılığı bu iddiaları geçeli çok oldu. Bilgi satmaya niyetliysen önce güncel bilgiyi edinmen gerek.

    Tarih meraklısı varsa okuyan çıkar. Bir de zihin egzersizi ve deneyim oluyor. Bilgi ve fikirlerini nereye kadar ifade edebileceğini görüyorsun. Forum gibi umumi bir mekanda böyle konularda fayda (utility) esas. Tabii fayda herkese göre olacak diye bir şey yok. Talep edecek olana yönelik. Literatüre veya tarihe ne kadar aşinaysan o kadar anlamlı, ne kadar uzaksan o kadar anlamsız. Tarih bilmek iyidir ama tarih yerine sayfalarca fizik tartışmasına dalabilecek fizik merakı seni tarih bilmekten alıkoyabilir ki bu bir sorun değil. Her insanın en az bir entelektüel meşgalesi olması gerektiğine inanıyorum çünkü algıları açıyor.

    Evet İnalcık Osmanlı tarihini böyle kategorize ediyor. Osmanlı'yı Osmanlı yani imparatorluk yapan Fatih'tir ona göre.


    Köprülü'nün tavrı ilginç bir şekilde tutarsız. Önce Bizans'ın Osmanlı'da tartışmasız bir etkisi olduğunu ve Osmanlı'nın Bizans'a çok şey borçlu olduğunu beyan ediyor ardından tüm enerjisini aksini ispat etmeye harcıyor. Bu ilginçtir. Köprülü'de ideolojik bir kaygı olduğunu anlatır gibidir. Bir yandan Köprülü'nün imkanları sandığımızdan daha kısıtlı da olabilir.


    Uzunçarşılı saray teşkilatı konusunda haklı ama Roma'ya da bu saray kültürü İran'dan, Perslerden geçiyor. Bir nevi üzüm birbirine baka baka kararır misali Roma imparatorları egemenlik mücadelesinde oldukları büyük kral veya krallar kralı dedikleri Pers hükümdarlarına benziyor. Kültür havzaları aslında böyle etkileşimlerle ve farklı toplum ve kültürler arasındaki fikir, materyal, teknik alışverişi sonucu ortaya çıkan benzeşmelerle meydana geliyor diyebiliriz. Osmanlı ve Bizans benzerliği Yakındoğu havzasında bulunmalarından ileri geliyor keza Batı ve Bizans arasındaki paralellikler de büsbütün Roma'nın Avrupa havzasında gelişmiş olmasından mütevellit bir durum. Bizans'ın diğer Batılılardan farkı Yakındoğu havzasında da yer işgal etmesiyle ve Latinlerden - entelektüel ve kültürel anlamda - uzun bir süre kopmasıyla alakalı.

    Öncelikle, genelleme olup olmaması tabii ki fark ediyor. Doğrudan yani şahsa yönelik bir şey olsa zaten şahsa yönelik yazarım ki gerektiğinde yazdım da. Niye bundan güceneyim veya çekineyim? İkincisi, ne mezunu olup olmadığınız gerçekten zerre kadar önemli değildi, ta ki didaktik tarihçilik vurgusunu yapıp, üstüne tarihçi olduğunuzu söyleyene kadar. Zaten ben de bunun üzerinde durdum. Çünkü tarihçilik açısından bu çok sıkıntılı bir tanımdır. Bir tarihçi olarak tarih yazıcılığı ve son 150 yılda değişen metodolojiden haberdar olmadığınızın resmidir bu söz. O ana kadar ne mezunu olup olmadığınızdan veya daha genel anlamda kimin ne mezunu olup olmadığıyla zerre ilgilenmedim. Tarihçi olmayanların bazı konuların detayına hakim olamayabileceğinin ve bunun normal olduğunu söylemek dışında ki konu da bu değil. Çünkü tarihçi olmayanlar diyerek daha en baştan genel durumdan bahsettim. Üçüncüsü, beni bloklayan sizsiniz, ben değilim. Dolayısıyla arkanızdan falan da konuşmuyorum. Umuma açık olan forumda yine umuma açık şekilde yazıyorum. Görmek isteyip istememek sizin tercihiniz. Beni ilgilendiren bir şey değil. Dördüncüsü, narsistlik vb. şeyler, kişiyle ilgili psikolojik tanılardır. Yalnızca bu konuda yetkili kişilerce yapılan görüşme ve değerlendirmeler sonucu konabilir. Birçok durumda, bu tip tanımlamaları kullanmak ceza kanuna göre de suç sayılmasının sebebi de budur. (Şimdi buradan da dava etmekle tehdit ettiğim anlamı falan çıkarılır. Böyle bir şey olduğundan bahsediyorum yalnızca) Saygıdan bahsedeceksek önce bir durup düşünmekte fayda var bu noktada. Tamamen konuya yönelik gayet basit ve teknik bir eleştiriye bu şekilde doğrudan şahsa yönelik saldırıyla cevap vermek en hafif tabiriyle ayıptır. Hadden huduttan, tartışma adabından bahsediyorsunuz ve talep edebilirim diyorsunuz ya, önce bir kendi haddinizi bilmenizde fayda var. Dolayısıyla yetkinizin bu noktadan itibaren doğrudan doğruya konuyla alakası mevcuttur, zira belli kurallar çerçevesinde yönetildiği iddia edilen ve yöneticilik yaptığınız bir forumda yapılıyor bu tartışma.


    Zerre manası olmayan gereksiz bir tartışmanın içerisindeyiz şu an. Bana söylediğiniz hemen her şeyi kendinizin yaptığınızın farkında bile değilsiniz. Bizans'ın, Roma'nın, Avrupa'nın farklı dönemlerinden ve asıl tartışma konusundan bağımsız örnekler verip duruyorsunuz. En sonunda bir nebze de olsun nabzınıza göre şerbet mealinden durumu açıklamaya kalkınca da ayrı tellerden çalan ben oluyorum ne hikmetse.


    Forum üzerinden uzuun uzuun akademik tartışma yapıldığını zannedercesine ansiklopedik bilgileri çarpıştırmaya hakikaten zerre niyetim yok. Varsın benim mantık kılavuzum olmasın, okuduklarımı çarpıtıyor olayım. Tartışma kültüründen bahsettikten hemen sonra konuyla doğrudan alakalı ve gayet teknik bir eleştiriye cevap vermek yerine doğrudan doğruya şahsımı hedef alarak niyetinizi ortaya koydunuz zaten. Ayrıca yetki veya sıfattan dolayı liyakatla ilgili problem olduğunu falan da söylemiyorum, hele hele hiçbir şekilde alçaltmıyorum. Çok daha açıkça ifade edeyim madem. Şimdiye kadar birçok defa yazdım aslında. Açıkça tarihçiliğinizi eleştiriyorum. Pragmatik tarihçilik yapmamaktan dem vurmanız, 16. yüzyıldaki Bizans vurgusu yerine 18-19. yüzyıllara odaklanmanız gibi hususlar gayet açık bir şekilde tarih yazıcılığı, metodoloji ve bu konu özelinde düşünce tarihi gibi konularda temelinizin gayet zayıf olduğunu ve hatta ilgilenmediğinizi göstermektedir. Burada bir alçaltma yoktur. Teknik bir konuda yine teknik açıdan açıkça bir eleştiri vardır. Tarihçilik mesleğini fiilen icra ediyorsanız o halde bu mesleki bir eleştiridir. Bulunduğunuz konumu bilmediğim için liyakatinizin uygun olup olmadığını bilemem, bununla ilgili de bir şey söylemedim zaten. O yüzden de ısrarla ve ısrarla en baştan beri bilgiye yönelik detaylarıyla bir tartışmaya girmeyeceğimi söylüyor ve sizin tabirinizle "indirgemeci" ki evet bazı açılardan gayet indirgemeci olabilir, genel bir şeyler söyleyip çekilmeye çalışıyorum. Üzerine tezler, makaleler yazılmış konuları, temeline hakim olmayan biri veya birileriyle forum gibi bir ortamda sayfalarca tartışmaya niyetim yok. Bunu da gayet açıkça söyledim ve söylüyorum da. Bu aşağılayıcı falan bir tavır da değildir. Öyle görüyorsanız bu sizin probleminiz. Ha belki buna daha uygun bir yerde bir araya geliriz o zaman orada en ince detayına kadar tartışırız ve bundan da büyük keyif duyarım. Tartışmaktan ve durum öyle ise yanılmaktan çekiniyor olsam bilimsel araştırma ve üretim yapma çabasına girmezdim.


    Ha bu arada alışkanlıklarımı bilecek kadar beni takip etmişseniz, lafımı hiçbir zaman esirgemediğimi de net olarak bilmeniz gerekirdi. Yani doğrudan size yönelik söyleyecek bir şeyim olduğunda en ufak çekincem dahi olmadan sizi etiketler veya isminizi veririm. Yaptığınız gibi direkt şahsınıza yönelik bir şey söylemek isteseydim de yine çekinmeden söylerdim. Fakat, bununla ne ilgileniyorum ne umurumda. İsterseniz şimdi yine tek tek cümlelerimi çekip paragraflarca yazabilir, yine şahsıma yönelik istediğiniz teşhisi koyabilir, itham ettiğiniz her şeyi birebir kendiniz yapıp tartışma adabı, saygı vs. gibi şeylerden bahsedebilirsiniz. Konuyla ilgili başka bir zamanda ve muayyen bir ortamda gerçek manada detayını tartışmak için ise kapım her zaman açıktır söylediğim gibi. Yeri ve zamanı uygun olduğu müddetçe tartışmadan geri durmam, takip ettiğinize göre bilirsiniz. Sağlıcakla.

  • Aman Tengrim! Türk bayrağı da Yunan çakmasıymış!!! Lokum, lahmacun, rakı, yoğurt neyse ama bu çok koydu bana.

  • Türkler uçan atlılarıyla düşmanları çok zor durumlara sokmuştur yunanlar hala çıkamamıştır. Burada beyhude yalan videolar hiç bir anlam ifade etmez. Yunanların çalma kültürü her milletin dilindedir. Her şeyi yunan yapma gayreti kendi faşist tutumlarının en somut örneğidir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne oldu yine osmanlı torunları?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • selçuklu devletinin de çift başlı kartal bayrağı var. demekki bizans Türklere özenmiş.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ozbey08 -- 15 Temmuz 2021; 19:2:58 >
  • Kaynak ne? Türk düşmanı bir Yunan mı?

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Omega Speedmaster -- 15 Temmuz 2021; 20:52:22 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C99111CD4

    Bu mesaj silindi.

    sadece şarkıda değil camilerde söylenen ilahilerin ezgileri bile ...

  • soulstriper kullanıcısına yanıt

    Kaynak YouTube'a byzantine flags yazdığında çıkan videolar.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İslamda sembol yok dediğimde yo hilal var diyen cahiller iyi izleyin.

  • Eskiden öyle olabilir fakat şuan Ülkenin bayrağı=İslam sembolü
    Kimse bizanslı olduğunuzu düşünmüyor.Hilal ve yıldızı görenin aklına hangi dine veya ırka sahip olursa olsun İslam gelir.Yurtdışında Türkiye denildiğinde İslam ülkesi hatta halifesi konumunda akıllarda canlanır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C99111CD4

    Bu mesaj silindi.

    Katılıyorum İtalyanları görmen lazım kuduruyorlar yok Roma değil Bizans diye. Ama artık yüzyıllardır bu siyasi propagandaya kanan Avrupa halkları bile uyandı Bizans demiyor Roma diyorlar. En komiği de Rusların kendini Roma'nın devamı olarak görmesi.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C99111CD4

    Bu mesaj silindi.

    Bir yerlerden bir şeyler öğrenip millete satanlara hayranım. Bizans diyenler İtalyan değil, Almanlardır. Daha doğrusu Hieronymus Wolf isimli bir Almandır.


    Camilerimizden klasik Türk müziğine kadar her şey Bizans veya Roma temelli değildir. Kubbenin geçmişi Mezopotamya'da, Ayasofya'dan çok daha öncelerine dayanır. Müziğin ise ezgilerin benzemesi dışında alakası yoktur, formu bambaşkadır. Rakı balık yaparken dinlenen şarkılar aslen Hıristiyan ilahileri falan değildir. Katolik ilahilerinin zaten zerre alakası yoktur, Ortodoks ilahileri ise adı üzerinde ilahilerdir. Bizans müziği dini ve laik olarak ikiye ayrılır ve laik müziğin detayları hakkında pek bir şey bilinmez. Yani bir etki varsa bile o ilahiler değil. Ezgilerin benzemesi ise gayet doğaldır. Çünkü Bizans bir doğu devletidir. O ezgiler de Bizans'a özgü değil, bu coğrafyanın ortak ezgisidir. Aynı benzerlik Arap coğrafyasında da İran'da da bulunur zira.


    Şu kadar cümlenin içinde tek bir doğru cümle dahi yok. Bizans'ın Osmanlı'ya etkisi elbette olmuştur. Bu ayıp da değildir, toprak aynı insan aynıdır. Fakat Osmanlı'nın her şeyi Bizans veya Roma'dan aldığı gibi bir şey söz konusu bile değildir. Bu etkilerin çoğu da Bizans'tan değil, İlhanlılar üzerinden geçmiştir. Çünkü gelişim çizgisi takip edilebiliyor bu tip şeylerin. 90-100 sene geriden geliyorsun. Tarih yazıcılığı bu iddiaları geçeli çok oldu. Bilgi satmaya niyetliysen önce güncel bilgiyi edinmen gerek.





  • Konu Bizans olunca insanların tarih konusunda bilgisizliği maksimum seviyeye çıkıyor gibi geliyor. Ne zaman Bizans'la ilgili bir yorum veya video görsem gözlerim kanıyor. O zaman hemen bu bilgisizliği temizlemeye başlayalım: Bizans adı genel olarak antikiteden geç ortaçağa uzanan Roma'nın bu doğu şubesinin Romalılığını gayrimeşru hale getirmek istemiş Batılı ve Latin cemiyetlerin ürünü, başka hiç kimse Ortaçağ Roması'na Bizans demezdi. Batı yazımı ve araştırmaları dünyaya hakim olunca ve 19.yüzyılda Bizans adı Batı tarih yazımında popülerleşince (öncesinde Konstantinopolis İmparatorluğu tabiri daha yaygındı) bu Bizans ismi yapıştı kaldı. Yani spesifik şekilde ne İtalyanlar ne de Almanlar bu isimden sorumlular. Alman Hieronymos Wolf Batı dünyasında zaten 16.yüzyılda varolan bir tabiri yalnızca kendi tercihiyle kullanan birisiydi ve Bizans adını kendisi popülerleştirmedi ve zaten onun döneminde bu isim popülerleşmedi. Misal Wolf'tan önce Bizans adı Fatih'i resmeden bir Frenk madalyonunda var. Neyse. Basileia Rhomaion (Roma Hükümranlığı) ya da Romania'ya (Roma ülkesine) Bizans demek Türkiye'ye veya Türkiye Cumhuriyeti'ne "Ankara veya Ankara İmparatorluğu" demek gibi bir şey. Hatta onu bırak "Çankaya İmparatorluğu" demek gibi bir şey. Bunun sebebi ise Roma Şark bağlamında Bizanslılar adının yer yer çekirdek İstanbul halkına karşılık olarak kullanılması ve kesinlikle Roma Şark dünyasındaki Romalıların (Romaioi) ve Diyar-ı Rum'un (Romania) tamamını kapsamaması. Bir başka konu ise Şarkî Romalıların Hellenistik olması ancak kesinlikle ve kesinlikle etnik Yunan olmamasıdır. Roma Şark dünyasında Yunan (Hellen) pagan veya antik olan demekti. Bir Bizanslı ya da Doğu Romalı dediğimizde kastediğimiz Romaika denilen Hellenik bir dili konuşan Romalı bir etnisitedir. "Bizans" veya "Doğu Roma" denilen şey zaten Greko Romen menşeili Roma İmparatorluğu'nun Hellenistik Doğu yarısıdır. Özetle Bizans isminin çağrıştırdığı gibi bu Hellenistik Ortaçağ Roma İmparatorluğu ne İstanbul'dan ibaretti (İstanbul merkezi bir önemde olsa da) ne de etnik Yunan'dı. Bir [Doğu] Romalı (Romaios), Yunan (Hellen) lafını, geçmişteki paganlara bir gönderme, bir hakaret veya barbar kavme mensup birisinin cehaleti yüzünden söylediği bir şey addederdi.

    Modern öncesi Ortaçağ devletlerine son derece geometrik ve simetrik bayraklar yakıştırmak da çok yanlış. Bizans bayrağı diye bir şey yok çünkü o zamanlarda milli bayrak diye konsept yok. Savaşlar veya seramonilerde kullanılan sancaklar, kalelere çekilen ve genellikle haç taşıyan flamalar milli bayrak değiller. Eski insanlar bir sahiplik veya kimlik vurgusu elbette yapıyorlar ama modern ve milli anlamda değil; daha çok dini, şahsi veya teokratik anlamda (Roma Şark imparatorunun BBBB şeklinde yazılan hükümdarlar hükümdarı hükümdarlara hükmeden - basileus basileon basileuon basileuonton - sloganı gibi).

    Selçuklu ve Osmanlı'da Roma'dan çok İran - Fars ve Arap etkisi vardı. Daha da enteresanı Roma Şark toplumu da ciddi bir şekilde İran - Fars (sonrasında Arap) etkisindeydi; Selçuklu ve Osmanlı'daki gibi ana akım bir kültürel etki olmasa da. Araplar başlangıçta Doğu Roma'dan çok etkilenip Farslarla da etkileşip sonrasında Doğu Roma'yı çok etkilediler. Yakındoğu uygarlık havzasının parçası oldukları için böyle etkileşimler var. Bir yandan Doğu Roma bir Doğu devletine evrilse de, Greko-Romen ve Hıristiyan menşeiyle, Latin dünyasıyla girdiği yoğun etkileşimle, Batı uygarlığı ve historyagrafyasının vazgeçilmez bir parçasıdır. Özellikle erken Ortaçağ ve Rönesans dönemlerinde Avrupa'daki Bizans etkisi dikkate değerdir. Doğu Romalı bilginler antik dünya literatürünün günümüze taşınmasında ve yorumlanmasında azımsanmayacak bir rol oynamışlardır. Rönesans'a doğrudan İstanbul üzerinden katkıda bulunmuşlardır. Doğu Romalılar Ortaçağ Batı dünyasındaki belirli normları, siyasi - teolojik iklimi ve modayı etkilemişlerdir (ikonoklazm tartışması, taçlar, giyim kuşam, eşya vs bazında). Dolayısıyla tüm bu açılardan Doğu Roma Rusya'yı hatta Türkiye'yi andırır; iki dünya yani Batı ile Doğu arasında bulunur. Bizans'a "bir Doğu devleti ve uygarlığı" demek hem demode hem de indirgemeci bir yaklaşım olacaktır. George Ostrogorsky ne kadar saygıdeğer bir Bizantolog olsa da üzerinden çok su aktı.

    Bizans / Doğu Roma için ileri okuma yapmak isteyenlere birkaç güncel kaynak:

    Bizans Tarihi, Timothy E. Gregory
    Bizans: Bir Ortaçağ İmparatorluğunun Şaşırtıcı Yaşamı, Judith Herrin
    Bizans: Roma Diyarında Etnisite ve İmparatorluk, Anthony Kaldellis



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 16 Temmuz 2021; 13:58:43 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: coupant

    Kaynak YouTube'a byzantine flags yazdığında çıkan videolar.

    Propaganda videosu olduğu en son TC bayrağı konulmasından belli...

    Bayrak kimliği taşıması için seçilir. Ordaki sembollerin ve renklerin anlamı olur. Eğer düşmanla aynı sembolleri seçersen düşmanla savaşacak bir ordun ve halkın olmaz.... Şimdiki Yunan bayrağında haç vardır Türk bayrağında ise hilal vardır. Bu demektir ki bir savaşta Yunanlar hristiyan dünyasına seslenen bir bayrak seçmiş Türkler ise İslam dünyasına seslenen bir bayrak oluşturmuş


    Ek: Osmanlı İstanbul'u alınca zaten Bizans yok oldu böylece Bizans'a ait ne varsa Osmanlı hanedanına geçti. İstanbul'daki kadında ordaki eserde tarihi bina da Osmanlı padişahının oldu




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tek_Kisilik_Muhalefet -- 16 Temmuz 2021; 16:13:20 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.