Yok, bir gün yatağında dünyanın en zeki insanı olarak uyanmayacaksın. Bir gün tüm dertlerin çözülmeyecek, bir gün biri seni arayıp seni sevdiğini söylemeyecek. Bu dertler böyle bitmeyecek, kolay bir yol arıyoruz belki uyursak her şey geçer sanıyoruz ama yine her sabah aynı kafa aynı hayat aynı şeyler. Depresyondayım yaklaşık 4 yıldır, bu 4 yılın her günü boş geçti, anlamsızlığa boğularak, umutsuz ve çaresiz hissederek geçti. Şunu söylemek isterdim, bakın mutlu olmanın yolu bu arkadaşlar veya şunları şunları yapın ve şunlar olsun ve mutlu olun. Yok, öyle sihirli bir yol yok, bu hayatı yaşayacaksınız şu gerçeği kabul etmeniz gerekiyor : Hayat neyse o, acı mı? Sonuna kadar acı. Mutluluk mu? Belki biraz arada. Artık size ne geldiyse, başınıza ne geldiyse ve nasıl doğduysanız hayat da o işte. Hayatınızı başka yerlerde aramayın, tam şu an hayatınızı bir düşünün, ailenizi, kendinizi, nasıl bir çevrede olduğunuzu ve hayat şartlarını, neyse o işte. Afrikada açlıktan ölen bir çocuk da ne ise onu yaşıyor, Finlandiyada zengin bir ailenin çocuğu da ne ise onu yaşıyor. Bu olayın bir adaleti yok, ama öyle yada böyle yaşayacaksınız. Yaşadıklarınız kontrol edemediğiniz şeylerdir, yaşadıklarınız sizsinizdir, siz de yaşadıklarınız, başka yerlerde aramayın, git aynaya bak gözlerinin içine ve her ne aklına geliyor ve hissediyorsan, sen o sun. Hayatın da şu an bu. Gerçeklere in, hayallerde yaşama, hayal kurup sonra çok pişman olma. |
Bildirim