Şimdi Ara

Müslümanlara TEK bir sorum var

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
21
Cevap
1
Favori
824
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Gücü sonsuz olan, tüm evreni şıp diye yaratabilen Allah neden kendi yarattığı şeytanla iddialaştı?




  • İddialaşmak ancak yaratılanlar arasında olabilir. Yaratan'ın dilemesi ise bir şeyin gerçekleşmesi için yeterlidir. O sınırlanmaktan çok uzaktır.


    İddialaşmaktan kastınız iblisin kibirlenip Yaratan'ın emrine karşı gelmesi ya da diğer insan ve cinleri kendisine benzetmesi için mühlet istemesi midir?


    "Allah Teâla günah işleme kabiliyeti olmayan meleklerle, hiç sorumlu olmayan hayvanları yaratmıştır. Bu iki varlıktan başka, hem melekleri geçecek kadar mükemmel, hem de aklı olmayan hayvanlardan daha aşağı olacak kadar kötü olma özelliğindeki insanı yaratmıştır. Bu noktada insanın terakkisine yol açmak üzere şeytana fırsat tanınmış ve insana kötülüğü emreden bir nefis verilmiştir."


    Yani iblis yaratılmasıydı, yine insanların bir kısmı farklı sebeplerle nefsine yenik düşüp Yaratan'ın emrinin dışına çıkıp cehennemlik olacaktı belki de.


    "İnsan, nefsine uymaz ve şeytanı dinlemezse manen terakki eder ve meleklerden daha yüce bir makama erebilir. Aksini yaptığı taktirde de hayvanlardan daha aşağılara düşebilir."



    Burada farklı bir soru akla gelebilir, "Yaratan'ın madem her şeye gücü yetiyor, Neden kötülük var, neden kötülüğe izin veriyor". Böyle bir kötülük probleminin var olduğunu savunanlar "Kötülüğün etkisiyle yaratılanlar acı çekiyor, acı varsa Yaratıcı merhametli olamaz, Yaratıcı mutlak iyi değildir." şeklinde bir mantık kuruyor.


    İslam'a göre kötülüğün etkisiyle ortaya çıkan sıkıntı ve acılar bir katalizör görevi görerek insanı Yaratan'a yöneltip O'na yaklaştırıyorsa, nimet olarak değerlendirilir. Yaratan'a yaklaşmak ve O'na ulaşmak da ruhumuzun yani özümüzün tek gerçek gayesi olduğundan dolayı, bizim kötülük olarak addettiğimiz bu durum/olaylar Yaratan'ın rahmetinin bir göstergesidir. İslam'a göre insan yaşadıklarının kendine sağladığı dünyevi/maddi faydasına bakmaz. Örneğin dünyadayken fiziksel bedeni bir hastalıktan dolayı yıllarca acı çekse bile bunu kötülük olarak görmez. Bu onu ruhen Yaratan'a yaklaştırmış mı ona bakar.


    "Eğer musibet Allah’a yaklaştırıyorsa nimettir, 

    Eğer nimet Allah’tan uzaklaştırıyorsa musibettir."





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kuasar.p

    İddialaşmak ancak yaratılanlar arasında olabilir. Yaratan'ın dilemesi ise bir şeyin gerçekleşmesi için yeterlidir. O sınırlanmaktan çok uzaktır.


    İddialaşmaktan kastınız iblisin kibirlenip Yaratan'ın emrine karşı gelmesi ya da diğer insan ve cinleri kendisine benzetmesi için mühlet istemesi midir?


    "Allah Teâla günah işleme kabiliyeti olmayan meleklerle, hiç sorumlu olmayan hayvanları yaratmıştır. Bu iki varlıktan başka, hem melekleri geçecek kadar mükemmel, hem de aklı olmayan hayvanlardan daha aşağı olacak kadar kötü olma özelliğindeki insanı yaratmıştır. Bu noktada insanın terakkisine yol açmak üzere şeytana fırsat tanınmış ve insana kötülüğü emreden bir nefis verilmiştir."


    Yani iblis yaratılmasıydı, yine insanların bir kısmı farklı sebeplerle nefsine yenik düşüp Yaratan'ın emrinin dışına çıkıp cehennemlik olacaktı belki de.


    "İnsan, nefsine uymaz ve şeytanı dinlemezse manen terakki eder ve meleklerden daha yüce bir makama erebilir. Aksini yaptığı taktirde de hayvanlardan daha aşağılara düşebilir."



    Burada farklı bir soru akla gelebilir, "Yaratan'ın madem her şeye gücü yetiyor, Neden kötülük var, neden kötülüğe izin veriyor". Böyle bir kötülük probleminin var olduğunu savunanlar "Kötülüğün etkisiyle yaratılanlar acı çekiyor, acı varsa Yaratıcı merhametli olamaz, Yaratıcı mutlak iyi değildir." şeklinde bir mantık kuruyor.


    İslam'a göre kötülüğün etkisiyle ortaya çıkan sıkıntı ve acılar bir katalizör görevi görerek insanı Yaratan'a yöneltip O'na yaklaştırıyorsa, nimet olarak değerlendirilir. Yaratan'a yaklaşmak ve O'na ulaşmak da ruhumuzun yani özümüzün tek gerçek gayesi olduğundan dolayı, bizim kötülük olarak addettiğimiz bu durum/olaylar Yaratan'ın rahmetinin bir göstergesidir. İslam'a göre insan yaşadıklarının kendine sağladığı dünyevi/maddi faydasına bakmaz. Örneğin dünyadayken fiziksel bedeni bir hastalıktan dolayı yıllarca acı çekse bile bunu kötülük olarak görmez. Bu onu ruhen Yaratan'a yaklaştırmış mı ona bakar.


    "Eğer musibet Allah’a yaklaştırıyorsa nimettir, 

    Eğer nimet Allah’tan uzaklaştırıyorsa musibettir."

    1- Kötülük probleminden bahsetmiyorum, eğer illa ki bir problemden bahsedeceksek bence ilk olarak ahlak problemi düşünülmeli. Günümüzde bile bilince sahip olabilecek yapay zekaların hakları tartışılırken tanrının tamamen yoktan bir bilinç yaratıp bunu sınaması, üstüne kendi yarattığı toz zerresi kadar önemli olmayan biz insanları ona itaat etmedik diye sonsuz cehennemle cezalandıracak olması bana kalırsa bir ahlaksızlıktır. Örneğin bilince sahip, acı çekebilen bir robot icat ettiğimizi düşünelim. Bu robot ona verilen bilincini kullanarak iş yerine başka bir meşgaleye yönelmek istese onu sonsuza kadar acı çektireceğimiz bir işkence mekanına atmak ahlaklı olur muydu? Bence yeryüzündeki hiçbir canlı sonsuz cehennemi hak etmez, üstelik iyilikle dolu bir hayat yaşayıp tek günahı tanrıya inanmamak olmuşsa.


    2- "Şeytan ile iddialaşmak" derken şeytana mühlet vermesini, insanları kendi tarafına çekip çekemeyeceğini sınamasını kast ediyorum. Bunun altındaki mantık nedir? Yine onun kadar toz zerresi kadar önemi olmayan bir iblis ile iddiaya girmek, bunun bedeli olarak da milyonlarca insanı sonsuz azaba mahkum etmek neden? Tamamen kendi yarattığın şeytan için milyonlarca bilince sonsuza dek acı çektirmek korkunç değil mi?


    Temelleri dualism inancına bağlı olan dinlerde kötülüğün ana sebebi şeytan olarak gösterilir. İnsanların nefsine şeytandan bağımsız olarak yenik düşecekleri garanti değil zira evrende iyiliğin karşılığı kötülük, kötülüğün temsili de İslam'da şeytandır.





  • olishernandez kullanıcısına yanıt

    Yanlışınız var. İslam'a göre, kötülük kaynağı açısından nefs ve şeytan kardeş gibidirler.

    Yusuf 53 “Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi.


    Yaratıcı'yı inkar edenler için yaptığınız cehennem ve azap tanımlarınız hatalı.

    Yunus 44 "Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler."


    İnsan aslında ruhen şahit olduğu gerçeğin(bkz. bezm-i elest) üzerini örter böylelikle en büyük yalanı kendisine söyler, kendi kendini kandırır, kendi kendine zulmeder, bu yüzden cehennemde azap çeker.

    Yani burada İslam'a göre en büyük ahlaksızlık, insanın Yaratan'a muhtaç olmadığını iddia edip kendi kendine yettiğine inanmasıdır. Evet, bu kibir sonunda kendisini sonsuz pişmanlık/azaba götürür.


    İddialaşma yaratılanlar arasında olur. Yaratan kimseyle iddiaya girmez. En sonunda iblisin insanların bir kısmını kendi tarafına çekeceğini elbette biliyordur. Bu potansiyeli de O yaratmıştır. Ama insan hayatı boyunca en büyük kötülükleri bile yapsa, son nefesine kadar tevbe kapısı her zaman açıktır ona. Önemli olan dünyadayken nefsini hesaba çekmektir. Allah'ın rahmeti sınırsızdır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 4 Mart 2021; 19:39:45 >




  • Şeytan olmasaydı insanlar çok kötülük yapmazlardı zaten adı üstünde şeytana uydu tecavüz etti adamı öldürdü felan derler yani sonuç olarak asıl başarı nefsimize ve şeytana uymamaktır başka türlü Cennet'e giremeyiz işte şeytan imtihan sürecinin baş tetikleyicisidir insanlara gaz verir ve kul günah işlediğinde sevinir sonra kendisininde sonu Cehennem olduğu için kendine arkadaş edinmiş olur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Öyle dilemiş öyle olmuş sana bana mı soracaktı ,çok kafaya takacak bir husus değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu tarz sorular mantıksız sorulardır. Eğer bir tanrı var ise şeytan da insan da tanrının zekasında değil ki tanrının neyi neden yaptığını bilebilsin.


    Bir karıncanın insanı anlamaya çalışması ne kadar mantıklı ise insanın tanrıyı tamamiyle anlamaya çalışması da o kadar mantıklı.


    Tanrı insandan üstün olduğu için ona tapılır, kahvedeki adamla bir tutar gibi iddialaştığını iddia etmek cahillikten başka bir şey değil.

  • cehaletin bu kadarı. bir şeylere izin vermek ne zamandan beri iddialaşmak

  • Olayı nasıl anladığına bakalım.


    Allah bir gün geliyor ben insan yaratacağım diyor orada melekler var şeytan falan var. Sonra insanı yaratıyor orada meleklere secde edin diyor ama şeytan etmiyor. Sonra neden etmedin diyor. O toprak ben ateştenim diyor. Allah da bakalım kim kazanacak diyor.

    Böyle mi?

    Üç aşağı beş yukarı böyle.

    Yahudi masallarını, rivayetleri, insan uydurmalarını islama koyar sonra da islamı eleştirirsen bu haksızlık olur.


    Peki böyle bir diyalog hangi ortamda, nerede gerçekleşti?

    Allah nasıl konuştu? Allah konuşur mu? Allahın ses telleri ağzı vs mi var?

    İblis neye itiraz etti? İblis Allahı tanımıyor mu? Ondan zayıf olduğunu bilmiyor mu?

    İblisin melekler arasında işi ne görevi ne?


    Bunları kendi içinde cevaplamadan Allah şeytanla iddialaştı demek sadece güdük bir varsayım olacaktır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-96DE7F07E -- 14 Mayıs 2021; 16:40:50 >
  • Kütahyalı 77 kullanıcısına yanıt

    sakat bir bakış açısı içerisinde bir çok çelişki barındırdığı gibi doğru da değil. Haklısın klasik islam anlayışı böyle cevap verir ancak bu bakış açısı Kuran-i değil.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-96DE7F07E

    sakat bir bakış açısı içerisinde bir çok çelişki barındırdığı gibi doğru da değil. Haklısın klasik islam anlayışı böyle cevap verir ancak bu bakış açısı Kuran-i değil.

    Bence yorumumda hiçbir çelişki yok sence doğru olan nedir ?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kütahyalı 77 kullanıcısına yanıt

    Aslında çok uzun bir cevabı var yazsan inanmayıp karşı çıkacaksın çünkü sindirmesi kolay değil aşama aşama gidebiliriz ona da sabretmek senin açından zor olur diye düşüyorum.


    Ama şöyle bir soru sorsam.

    Allah ile melekler ve iblis arasında geçen Ademe secde edip etmeme olayı nerede gerçekleşti?

    Allah nasıl konuştu emretti?

    İblisin orada ne işi vardı?


    Yanlış anlama bu sorulara illa cevap ver diye sormuyorum bizi çözüme götürecek cevaplar buradaki yanıtlarda yatıyor.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-96DE7F07E

    Aslında çok uzun bir cevabı var yazsan inanmayıp karşı çıkacaksın çünkü sindirmesi kolay değil aşama aşama gidebiliriz ona da sabretmek senin açından zor olur diye düşüyorum.


    Ama şöyle bir soru sorsam.

    Allah ile melekler ve iblis arasında geçen Ademe secde edip etmeme olayı nerede gerçekleşti?

    Allah nasıl konuştu emretti?

    İblisin orada ne işi vardı?


    Yanlış anlama bu sorulara illa cevap ver diye sormuyorum bizi çözüme götürecek cevaplar buradaki yanıtlarda yatıyor.

    Tabiki Cennet'te


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şeytan, cin, melek ya da peri denen şeyler tamamen mitolojik varlıklardır. Gerçekliği asla ispat edilememiş ve edilip edilmemesi de mümkün değil. Sadece bir kitapta yazıyor diye var oldukları anlamına gelmiyor. Ki o kitabı yazan da bir yaratıcı değil bir arap. O dönemin insanlarına korku salmak ya da oradan buradan duyduklarını kendi edebi düşünceleri ile harmanlayarak oluşturdukları metinlerdir.


    Bu yüzden tanrı vs şeytan olayı asla olmamıştır. Bu aslında iyi vs kötü olayıdır. Ya da zıt kutupların savaşıdır. Bu savaşlar da balıkların daha karaya çıkarak evrimleşmesinin de öncesine kadar gider. Yani ilk hayatın başladığı su.


    Tanrı ve Şeytan ise sadece semboldür. İnsanların toplu olarak yaşamaya başladığı dönemlerde emirlere daha kolay itaat edilsin diye ortaya atılan karakterlerdir.


    Ve diğer şeyler de tamamen fantastik ve mitolojik kavramlardır. Cennet ve cehennem gibi.

  • Çok üzerinde durulacak bir husus değil bence öyle istemiş öyle olmuş şu dünyada en basit şeyi bile ne kadar biliyorsun ki.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • tüm ayrıntıları kendinizi çok zeki sandığınız için kaçırıyorsunuz defalarca yazıldı.....basit düşünün basit

    bu müslümanlarca degil hristiyanların ve musevilerin kitabında da böyle yazıyor kitabın kaynağı aynı

    o tek sorunun cevabı da basit


    allah yaratan dır o iddia laşmaz bu sizin önyargılı kuruntunuz

    o hem insanlara ve hem şeytan a belirli bir süre verdi insanlar tamahlarından vaz geçer kendilerini yaratana her şartta iman etmeyi gerçekten öğrenirlerse ve bir arada saygıyla yaşamayı başarırlarsa kurtulacakları bildirildi yoksa bu dünya nın geriye saydığı da bildirildi dünya yok olana kadar vaktiniz var

    şeytan ise bu sürede insanları yoldan çıkarmak için her şeyi yapacağını söyledi bu onun beyanıuyanlar çok geri sayım devam ediyor

    her şey kıyamet günü belli olacak bunun dışında kapasiteniz ön yargılarınızdan ibaret zorlamayın.vakti geldiğinde herkes anlayacak.

    şeytan ın kuruntularını anlaşma mı sandınız allah ne derse o olur o süre verir akıllanan akıllanır akıllanmayan cehennemin dibini boylar buna şeytan da dahil.

    do you read me over

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: olishernandez

    1- Kötülük probleminden bahsetmiyorum, eğer illa ki bir problemden bahsedeceksek bence ilk olarak ahlak problemi düşünülmeli. Günümüzde bile bilince sahip olabilecek yapay zekaların hakları tartışılırken tanrının tamamen yoktan bir bilinç yaratıp bunu sınaması, üstüne kendi yarattığı toz zerresi kadar önemli olmayan biz insanları ona itaat etmedik diye sonsuz cehennemle cezalandıracak olması bana kalırsa bir ahlaksızlıktır. Örneğin bilince sahip, acı çekebilen bir robot icat ettiğimizi düşünelim. Bu robot ona verilen bilincini kullanarak iş yerine başka bir meşgaleye yönelmek istese onu sonsuza kadar acı çektireceğimiz bir işkence mekanına atmak ahlaklı olur muydu? Bence yeryüzündeki hiçbir canlı sonsuz cehennemi hak etmez, üstelik iyilikle dolu bir hayat yaşayıp tek günahı tanrıya inanmamak olmuşsa.


    2- "Şeytan ile iddialaşmak" derken şeytana mühlet vermesini, insanları kendi tarafına çekip çekemeyeceğini sınamasını kast ediyorum. Bunun altındaki mantık nedir? Yine onun kadar toz zerresi kadar önemi olmayan bir iblis ile iddiaya girmek, bunun bedeli olarak da milyonlarca insanı sonsuz azaba mahkum etmek neden? Tamamen kendi yarattığın şeytan için milyonlarca bilince sonsuza dek acı çektirmek korkunç değil mi?


    Temelleri dualism inancına bağlı olan dinlerde kötülüğün ana sebebi şeytan olarak gösterilir. İnsanların nefsine şeytandan bağımsız olarak yenik düşecekleri garanti değil zira evrende iyiliğin karşılığı kötülük, kötülüğün temsili de İslam'da şeytandır.



    Alıntıları Göster

    Bizi imtihan etmek için ama bu iddialaşma değil hikmettir


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • O olay öyle değil diyecem.

    Nasıl diye soracaksın?

    Anlatacam

    Hadi işine bak bir tek sen mi biliyorsun diyeceksin.


    Ancak haklısın bir tanrı yarattığı ile iddialaşmaz.

  • bir arkadaş sormuş buradan cevaplayalım tablet ve telefondan kur an ı indirdim abdestsiz okunur diyorlar demiş fikir sormuş

    allah ın kitabını internetten bedava indirmişsin bu bile kitaba saygı nın yetersiz olduğunu gösterir

    haydi yeni yeni öğreniyorsun ve gerçekten bilgi edinmek için bunu yaptın

    neyse allah benim ayetlerimi az bir para karşılığı satmayın demiştir bedavası ise hiç makbul değildir burada niyet önemli öğrenmek içinse ilim nerede ise mutlaka arayın bulun da denmiştir

    kısaca abdest almak ta saygıdandır kitabın ulaşmasında katkısı olanlara haklarını vermekte kitabı baş hizası üstünde bulundurmakta saygıdandır

    önce kur an ı anlamak gerekir tüm bunları ancak onu anlayanlar düşünebilir

    sizler kitaba neden saygı duyulduğunu anladığınız gün zaten abdestsiz dokunmaya da bedava indirmeye de çekineceksiniz

    öğrenme amacı güdenler için istisna olabilir ama internet gibi size her dakika her günahın her yalanın her iftiranın her kötü yolun gösterildiği bir mecrada doğru yolu bulamazsınız

    onu bir kitap olarak alın okuyun zira o tabletlerde telefonlarda nice günahlar işliyorsunuz biraz ayırmayı öğrenin

    yinede ayırmayı biliyorsanız öğrenmek istiyorum diyorsanız öğreninceye kadar olabilir yalnız internette gezdikçe kötü düşüncelerde aklınızı doldurmaya devam edecektir önce bunları boşaltın.

    kesin olarak internet kötülüğün en hızlı yayıldığı yerdir

    okuyun ancak doğru anlayın kur an ı anlamak hayat tecrubesi ister yaşamadan görmeden ön yargılarınız sizi yanıltacaktır

    sabredin yaşayın ve okuduklarınızın gerçek anlamını öyle çözün.

    o kitap size yol gösterecektir.

    onun adı kur an dır.


    açıkça

    olgunlaşmadan bir çocuk ve genç aklıyla onu yorumlayamazsınız yorumlayacak kadar hayat tecrubesi edindindiğinizde ise o kitapta başınıza gelen her müsibete karşı önceden uyarıldığınızı ve sizin bunları göremeyip hepsini boş yere yaşadığınızı göreceksiniz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ATROMITOS -- 25 Eylül 2021; 1:53:57 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.