Şimdi Ara

Akp döneminde çiftçi sayısı %25ten fazla azalmış.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
22
Cevap
1
Favori
1.044
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
31 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ve mühendislerimizin, öğretmenlerimizin, hakkı ödenmiyor, bu nedenle yurtdışına gidiyorlar veya intihar ediyorlar veya fetöcü ilan ediliyorlar veya oldukları yerde sayıyorlar.

    Hem çiftçi sayısı azalıp hem de gıda ithalatı artıyorsa bunun sorumlusu kimdir? Mesela aracılar ucuza çiftçiden alıp millete kazık atmak için 100% 200% kârlı sattıkları için olabilir mi? Bu aracılar kime çalışıyor?


    Çiftçi borç batağına saplanıp traktörleri bile haczedilirken, geçen yıl ithalata 9.5 milyar dolar ödedik. Son 18 yılda tarım ithalatına harcanan para ise 114 milyar dolar oldu.


    Çiftçi borç batağına saplanıp traktörleri bile haczedilirken, tarımda ithalat kapısı sonuna kadar açıldı. 2 milyon 800 bin olan çiftçi sayısı da 2 milyon 100 bine düştü. Gübre fiyatları yüzde 90 oranında artınca, gıda ürünleri de sürekli zamlandı. Geçen yıl tarım ithalatına 9.5 milyar dolar ödedik. Son 18 yılda tarım ithalatına harcanan para ise 114 milyar dolar oldu. Çay ülkesi Türkiye sadece 2020'de 22 bin 500 ton çay da ithal ederek 45 milyon 636 bin dolar ödedi. Geçen yıl 506 bin ton kırmızı mercimek için ise 241 milyon 556 bin dolar harcandı.

    ÇİFTÇİYE DESTEK YERİNE

    CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “2018 yılında 9 milyar dolar olan ithalat 2020'de 9 milyar 500 milyon doları aştı. Türk Lirası karşılığı 66 milyarı buldu. Bu Cumhuriyet döneminin ithalat rekorudur. Çiftçimize verilmeyen destekler yabancı şirketlere ithalat nedeniyle aktarıldı” dedi.

    HACİZ VE 129 MİLYAR BORÇ

    Çiftçiliğe devam edenlerin borç batağına saplandığını savunan Sarıbal, “Sayıları 2 milyon 100 bin civarına düşen çiftçinin sadece bankalara borcu 129 milyar lirayı geçti. Bu borcun 5 milyarı takipte. Çiftçinin tarlasına, traktörüne, ineğine haciz geldi'” dedi ve şunları söyledi:

    “Tarımda birkaç ürün dışında tamamen dışa bağımlı hale geldik. Çiftçimizden aldığımızın çok üzerinde fiyatlarla ithalat yapıyoruz. Destek almayan, ürettiğinden para kazanamayan çiftçi borç yükü altında eziliyor. Haciz kıskacında ve tarlasını, hayvanını satıp kaçıyor. Bu yıl daha da pahalı ürün tüketeceğiz.''


    Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2021/ekonomi/tarim-ithalatinda-cumhuriyet-rekoru-6257311/




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tugrul_512bit -- 13 Şubat 2021; 10:58:28 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Çiftçiler de yurtdışına gitmeye başlayacak bu da en az beyin göçü kadar tehlikeli bir durum.
  • çiftçinin hiç bir önemi yok.paramız var ki tarım ürünleri ithal ediyoruz.

    boşalan tarım arazilerine ne kadar güzel avm ler villalar yapılır .

    vizyon meselesi tabii...

  • Yaz çiftçiyi borçtan kurtardık.

  • İthalat artıyor, üretim azalıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yalan haber, çiftçiliği bırakan çok daha fazla.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-41F3DB120

    çiftçinin hiç bir önemi yok.paramız var ki tarım ürünleri ithal ediyoruz.

    boşalan tarım arazilerine ne kadar güzel avm ler villalar yapılır .

    vizyon meselesi tabii...

    Anlamazlar kardeşim akp ile birlikte ırgatlıktan kurtuldular artık kocaman avmlerde istedikleri marka ayakkabıyı alabilecekler. Bu halk iyilikten anlamaz.

  • devlet mazotu gübreyi bilumum tarım malzemelerine zam yapmaya ve çiftçinin ürününe kota uygulamaya ve aynı ürünü ithal etmeye devam ettiği sürece çiftçiler tarlayı satıp şehre gelmeye devam edecek, inşaat ve 2. el araç gibi balon piyasalar başka alanlarda da kendini gösterecek, dar gelirli bu kolaycı, üretmeden zengin olma zihniyeti yüzünden daima sürünecek

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çiftçilerin % kaçı tarımı ve hayvancılığı mevcut duruma getiren hükümete oy verdi haberiniz var mı? Oldukça yüksek bir oran. Hayvancılık ve çiftçilik kötü ama sebebi hükümet değil. Çiftçiler ektiklerini biçiyorlar.
    Hükümete laf yok. Derörist misiniz siz. Ararlar bakın 155 i kürtaj yaparken haberiniz olmaz.
    Ekilen biçiliyor gençler. Bu mamül kötü çıktı yeni mamul çıkana kadar durumlar vasat. Yeni mamul için iyi kaliteli tohumlar ve gübre seçilmeli, toprak hangi üründe verimli araştırılmalı, kafa çalıştırılmalı. Çiftçi, diğer köylülerin arkasından kötü konuşup, dedikodu yapıp, fesat düşüneceğine birleşip kooperatif kurabileceği tohumlar, gübreler, toprak kimyasalları seçmeli. Seçmeli. Seçmeli. Kafasını çalıştırıp seçmeli. Birlik olunca dağılın diyenleri değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Çok fazla çiftçi olmasının bir anlamı yok. Çiftçi sayısı azaltılmalı ve kullanılmayan,dikilmeyen araziler bakacak çiftçilere verilmeli. Ayrıca dikimlerde devlet denetleme uygulamalı böylelikle fazla arz ile yaşanacak telefin de önüne geçilebilir ve fiyatlar sabit bir şekilde kalabilir. Böyle herkes kafasına göre iş yapıyor. Bizim köy onlarca yıldır gül yağı üretiyor,köylümüz ancak bununla geçiniyor. 4-5 sene önce para etti diye zengin insanlar bile gelip gül diktiler,şimdi de çok fazla olduğu için,biraz da çiftçilerimiz ahmaklığından ve en önemlisi de devülasyondan dolayı,gülün hiç bir değeri kalmadı. Bir kaç yıla kalmadan bunlar da sökülür artık,zaten bu sene de tam talep yokmuş galiba gül yağı alanlardan. Bir kesimin elinde patlayacak.

  • Zorunuza mı gitti? Çiftçi olmak istiyorsanız gidin olun, sizi tutan yok. Çiftçilerin çocukları çiftçi olmak zorunda mı? Siz kendi çocuklarınızı çiftçi yapın. Gelecek çiftçilikte ise çiftçi olun.

    Dünyanın her yerinde şehirleşme ve gelişmişlik artınca çiftçi sayısı azalır.

    Hayvancılık ve çiftçilik ez zor işlerden biridir. Verginle sübvanse etmeden bu işi kimse yapmaz. Kazancının en az yarısını devlet sübvanse etmelidir. ABD'de de çiftçinin kazancının yüzde ellisi halkın vergileri ile sübvanse ediliyor. SGK'dan sonra en büyük zarar Tarım bakanlığındadır. Çünkü tarım işi karlı bir iş değil, zorunlu bir iştir.

    Türkiye'de sorun devletde değil halkdadır. Devlet halkı dilenciliğe ve kolaycılığa yönlendiriliyor. Dürüst tarımcı bulmak zor. Verilen desteğin yarısı çiftçilik işine gitmiyor. Tarımı idare etmek aya gitmekten zordur. En karlı olanı değil de zorunlu olanı çiftçiye üretmeye zorlarsan kimse çiftçilik yapmaz. Çiftçiler şehirlilerin kölesi değildir. Herkes gibi çiftçi de sadece karını düşünür. Bu ülkede en karlı iş tarım olsa ortada bir tane çiftçi kalmaz, her şey zenginlerin eline geçer. ABD'de de bir tane fakir çiftçi bulamazsın. Çiftçiler derebey ağalarına dönüşmüştür.

    Türkiye'de çiftçi kutsama yapaylığından kurtulun. Çünkü Türkiye'de çiftçilik vasıfsızların mecburen yaptıkları iştir.. tarım aya gitmekten daha önemliyse azay mühendisi yeteneğinde çiftçi olmalıdır. Okuyanlar mühendis doktor olacağına çiftçi olsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 13 Şubat 2021; 22:15:26 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Adamlar ülkede tarımı bitirmek için yemin etmiş sanki. Memleketin Tarım Bakanı hangi uluslararası şirketin danışmanlığını yapmıştı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: asau

    Zorunuza mı gitti? Çiftçi olmak istiyorsanız gidin olun, sizi tutan yok. Çiftçilerin çocukları çiftçi olmak zorunda mı? Siz kendi çocuklarınızı çiftçi yapın. Gelecek çiftçilikte ise çiftçi olun.

    Dünyanın her yerinde şehirleşme ve gelişmişlik artınca çiftçi sayısı azalır.

    Hayvancılık ve çiftçilik ez zor işlerden biridir. Verginle sübvanse etmeden bu işi kimse yapmaz. Kazancının en az yarısını devlet sübvanse etmelidir. ABD'de de çiftçinin kazancının yüzde ellisi halkın vergileri ile sübvanse ediliyor. SGK'dan sonra en büyük zarar Tarım bakanlığındadır. Çünkü tarım işi karlı bir iş değil, zorunlu bir iştir.

    Türkiye'de sorun devletde değil halkdadır. Devlet halkı dilenciliğe ve kolaycılığa yönlendiriliyor. Dürüst tarımcı bulmak zor. Verilen desteğin yarısı çiftçilik işine gitmiyor. Tarımı idare etmek aya gitmekten zordur. En karlı olanı değil de zorunlu olanı çiftçiye üretmeye zorlarsan kimse çiftçilik yapmaz. Çiftçiler şehirlilerin kölesi değildir. Herkes gibi çiftçi de sadece karını düşünür. Bu ülkede en karlı iş tarım olsa ortada bir tane çiftçi kalmaz, her şey zenginlerin eline geçer. ABD'de de bir tane fakir çiftçi bulamazsın. Çiftçiler derebey ağalarına dönüşmüştür.

    Türkiye'de çiftçi kutsama yapaylığından kurtulun. Çünkü Türkiye'de çiftçilik vasıfsızların mecburen yaptıkları iştir.. tarım aya gitmekten daha önemliyse azay mühendisi yeteneğinde çiftçi olmalıdır. Okuyanlar mühendis doktor olacağına çiftçi olsun.

    "Çünkü Türkiye'de çiftçilik vasıfsızların mecburen yaptıkları iştir."


    Çok sığ düşünüyorsunuz. Geleneksel çiftçilikten ziyade daha modern bir çiftçilik yapabilmek adına bunun okulunu okudum. Benim gibi de birçok genç çiftçi yetişiyor bu ülkede. Siz çiftçiyi ve köylüyü küçük, cahil, vasıfsız görmeye devam edin.


    Her iş zahmetlidir, kendi içerisinde zordur ama bunu severek yapan adama çok basit gelir. Maalesef çiftçilik çok zor dönemlerden geçiyor. İnsanlar emeklerinin karşılıklarını alamıyor ve esas kazanç aracı işletmelerde. Zaten sektörün zor durumda olması yetmiyorken bir de sizin gibi insanların böyle yazılarını görmek insana acaba boşa mı uğraşıyorum dedirtiyor.





  • rukA_m kullanıcısına yanıt

    Hocam üzerinize alınmayın ama çiftçilerin çoğu cahil ve vasıfsız. Yalnız mesajını alıntıladığınız arkadaş köylülerin kar düşündüklerini zannediyor fakat köylüler karın tokluğuna çalışsak yeter diyorlar.


    Köylüler işçiler gibi sendikalaşmayı örgütlenmeyi bilmiyorlar. Bu yüzden de aracıların istedikleri fiyatlara razı oluyor. Bakın bizim köyde yıllardır gül üretilir,bu sene gülbirliğin belirlediği fiyattan daha düşük bir fiyattan aldı aracılar gülü. Gülbirlik fiyatı açıkladıktan sonra da aradaki farkı vermediler. (30-40 kuruş bir fark vardı.) Köydeki kimsede ne oluyor demedi. Bu sefer de bu sene herkesin gülünü almayacaklarmış,bir kesimin elinde patlayacak maalesef. Kimisi bu sene toplamayalım ne olursa olsun dedi fakat razı olan yok. Köylüler üstüne para verse bile toplayacaklar,tabi bu şekilde sonsuza kadar sürmez çünkü gülün gübresi,sulaması,toplattırması çok para tutuyor. Çiftçinin eline de kilosundan 2-3 tl gibi bir kar kalıyor. Onunla ne yapabilirsin ki? Ortalama bir gülcünün bir bağdan karı ancak 2 ton falan olursa 4-5 bin tl'dir yani. 4-5 bin tl para mı? Bu adamlar senenin geri kalanında ne yiyecekler? İşte karın tokluğuna böyle çalışıyorlar. Kimse de ne yapıyoruz demiyor,bu saflıkta babadan oğula veya kıza geçiyor işte.


    Üstte de yazmıştım devlet hem dikilen şeyleri denetleme altına almalı hem de kullanılmayan toprakları satın alarak kullanacak insanlara vermeli. Ayrıca belirli bir gelirin(Tarım hariç) üstünde kazanan kişilerden de toprağı satın alıp vermeli çünkü adam zaten geçinebiliyor,bırakta çiftçi geçinsin. Yahu galerici tanıdığım var o bile gülle uğraşıyor. Adamın halihazırda durumu zaten çok iyi. Bırak zor durumdaki adam yapsın bu işi. Bunlar bu işte para çok diyerek atlıyorlar hemen.


    Ayrıca köylülere özel okullar olmalı,köydeki çocuklar elbette istediği mesleği yapmakta özgürler yalan yok fakat aile mesleğini devam ettirmek isteyenlerde mutlaka olacaktır. Tabi bu da bu ülkede zor. Üstünüze alınmayın ziraat mühendislerinin bir halttan anladığı yok. Tek yaptıkları il ve ilçe müdürlüklerinde oturup çay içmek ve bilgisayardan sosyal medyada gezmek. Bir şey sorarsın bilmezler. Yahu okumuş adamın bile düzgün bilinci yokken köydeki çiftçi ne bilsin. Adam aile geleneği olarak yapıyor bunu. Kimisi de ümitle yapıyor fakat onları da hiç anlayamadım. 2-3 kuruş daha fazla kazanacağım diye kendini yıpratan çok insan var.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Return to Monke

    Hocam üzerinize alınmayın ama çiftçilerin çoğu cahil ve vasıfsız. Yalnız mesajını alıntıladığınız arkadaş köylülerin kar düşündüklerini zannediyor fakat köylüler karın tokluğuna çalışsak yeter diyorlar.


    Köylüler işçiler gibi sendikalaşmayı örgütlenmeyi bilmiyorlar. Bu yüzden de aracıların istedikleri fiyatlara razı oluyor. Bakın bizim köyde yıllardır gül üretilir,bu sene gülbirliğin belirlediği fiyattan daha düşük bir fiyattan aldı aracılar gülü. Gülbirlik fiyatı açıkladıktan sonra da aradaki farkı vermediler. (30-40 kuruş bir fark vardı.) Köydeki kimsede ne oluyor demedi. Bu sefer de bu sene herkesin gülünü almayacaklarmış,bir kesimin elinde patlayacak maalesef. Kimisi bu sene toplamayalım ne olursa olsun dedi fakat razı olan yok. Köylüler üstüne para verse bile toplayacaklar,tabi bu şekilde sonsuza kadar sürmez çünkü gülün gübresi,sulaması,toplattırması çok para tutuyor. Çiftçinin eline de kilosundan 2-3 tl gibi bir kar kalıyor. Onunla ne yapabilirsin ki? Ortalama bir gülcünün bir bağdan karı ancak 2 ton falan olursa 4-5 bin tl'dir yani. 4-5 bin tl para mı? Bu adamlar senenin geri kalanında ne yiyecekler? İşte karın tokluğuna böyle çalışıyorlar. Kimse de ne yapıyoruz demiyor,bu saflıkta babadan oğula veya kıza geçiyor işte.


    Üstte de yazmıştım devlet hem dikilen şeyleri denetleme altına almalı hem de kullanılmayan toprakları satın alarak kullanacak insanlara vermeli. Ayrıca belirli bir gelirin(Tarım hariç) üstünde kazanan kişilerden de toprağı satın alıp vermeli çünkü adam zaten geçinebiliyor,bırakta çiftçi geçinsin. Yahu galerici tanıdığım var o bile gülle uğraşıyor. Adamın halihazırda durumu zaten çok iyi. Bırak zor durumdaki adam yapsın bu işi. Bunlar bu işte para çok diyerek atlıyorlar hemen.


    Ayrıca köylülere özel okullar olmalı,köydeki çocuklar elbette istediği mesleği yapmakta özgürler yalan yok fakat aile mesleğini devam ettirmek isteyenlerde mutlaka olacaktır. Tabi bu da bu ülkede zor. Üstünüze alınmayın ziraat mühendislerinin bir halttan anladığı yok. Tek yaptıkları il ve ilçe müdürlüklerinde oturup çay içmek ve bilgisayardan sosyal medyada gezmek. Bir şey sorarsın bilmezler. Yahu okumuş adamın bile düzgün bilinci yokken köydeki çiftçi ne bilsin. Adam aile geleneği olarak yapıyor bunu. Kimisi de ümitle yapıyor fakat onları da hiç anlayamadım. 2-3 kuruş daha fazla kazanacağım diye kendini yıpratan çok insan var.

    Mesajını alıntıladığım arkadaşın haklı olduğu noktalar olsa da genelleme üslubu o kişiyi az çok belli ediyor. Mesela siz de aşağı yukarı aynı şeyleri yazdınız ama farklı bir üslupla, bunun için ayrıca teşekkür ederim...


    Yazdığınız çoğu şeyde haklısınız, boş beleş ziraat mühendisleri piyasada zibilyon tane. Sizin bu büyük çoğunluğu görmenizin sebebi kimisinin, puanının anca buna yetip gelmesi, kimisinin okulla, derslerle hiç alakası olmaması, kimi kadınların daha toprağa elinin bile değmemesi. Şimdi böyle insanlar her meslekte vardır tabi ama bizim Ziraat fakültesinin en büyük problemlerinden biri de gereksiz çok fazla fakülte ve bölüm var. Bu da ortalıkta dolaşan boş beleş insan popülasyonunu artırıyor, bu nedenle insanlar bu kesim boş beleş insanları daha çok görmeye başlıyor.


    Çevremizde ziraat mühendisliği okuyan işsiz kalır gibi bir anlayış var. İşte bu nedenle kısmen doğru, kısmen yanlış. Çalışan ve çabalayan adam her türlü işe de girer, işi de yapar. Mesela benim yurtdışı kaynaklı büyük bir firmada çalışma imkanım vardı. Kendi işimi yapmak istediğimden bu seçeneğe hiç yanaşmadım.


    Çiftçinin genel durumu hakkında dediklerinizin çoğunda haklısınız, ama şunu da bilmenizi isterim ki benim gibi birçok çiftçi yetişiyor. Devlet tarafından sağlanan imkanlar artırılmasını umut ederek gelecekte ülkemiz çiftçiliğini çok daha ileri seviyede görüyorum. Çok güzel, verimli tarım arazilerimiz var ama maalesef çiftçi bunlardan faydalanamıyor. ABD gibi ülkelerde tek parça halinde 2000, 3000 dekar tarlacılık yapılırken maalesef ülkemizde 100 dekara tarla göze büyük geliyor. Sebebi ise anne-babadan kalan tarlalar miras malı olarak bölüne bölüne 15-20 dekara kadar düşüyor. Keşke vatandaşımız bilinçli olsa da bu durumlarla karşı karşıya kalmasak...





  • çiftçi diyor ki;

    2019 yardımını 2020'de ödediler bana..oda belli rakamlar..

    2020 yardımı için ise 2020'de yardımı almışsınız diyorlar ödemiyorlar.Halbuki o 2019 yardımıydı.


    bir başkası diyor ki;

    mazot harcadım 60.000 TL..2000 TL'si ödendi oda 8 ay sonra..kalanı sonra ödeyecekler..


    bir başkası diyor ki;

    yıl sonunda tarladan elime kalan 1300 TL kâr oldu..1300 !!! bu parayı 12'ye bölün birde..


    bildiğin adamı ş'apmak yani..bir de adam bunları 2021'de anca dile getirebiliyor..özgürlük refah adalet akıyor her yerde..

  • çiftçiler keyiften bırakıyor sananlar var. Yazık kafalara. Bu kafa damadı da savundu...

  • Bakın beyler çiftçilik azalırsa biteriz nerden neyi ithal ederiz diye düşünürsünüz fiyatlara nerden nereye geldi

  • rukA_m kullanıcısına yanıt

    Hocam babannem 7 kardeş,onun babasının bir dünya toprağı 7 kardeş arasında bölündü. Eee kardeşlerin de çocukları var,Allah rahmet eylesin birisi vefat etti o da 3 kardeş arasında bölüşüldü. Geriye ne kadar toprak kalacak? Şimdi şu toprak benim,bu toprak benim diye kavga ediyorlar. Gerçekten para kazanacaklarına inanıyorlar fakat kendilerini yiyip bitirdiklerinden haberleri yok. Modern tarımcılık desen çok az çünkü topraklar çok küçük. Biz buğday ekmiştik,biçerdöver geldi. Biçerdöver girdiği an içerisi doluyor zaten. Halbuki ABD'deki tarlalara bakıyorsun ohooo. Adamların kullandıkları traktörleri tarım fuarlarında gördüm de,öyle araçlar bizim tarlalara bahçelere hayatta sığmaz. Biz eğitimle düzeleceğiz ama eğitim de yeterli değil işte. Arazi lazım eğitimliler için. Bizde de araziler şehirde bulunan torunlara miras kaldı. Onlarda ancak emekli olduklarında ekip biçiyorlar fakat o zamana kadar da topraklar bomboş kalıyorlar.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Return to Monke

    Hocam babannem 7 kardeş,onun babasının bir dünya toprağı 7 kardeş arasında bölündü. Eee kardeşlerin de çocukları var,Allah rahmet eylesin birisi vefat etti o da 3 kardeş arasında bölüşüldü. Geriye ne kadar toprak kalacak? Şimdi şu toprak benim,bu toprak benim diye kavga ediyorlar. Gerçekten para kazanacaklarına inanıyorlar fakat kendilerini yiyip bitirdiklerinden haberleri yok. Modern tarımcılık desen çok az çünkü topraklar çok küçük. Biz buğday ekmiştik,biçerdöver geldi. Biçerdöver girdiği an içerisi doluyor zaten. Halbuki ABD'deki tarlalara bakıyorsun ohooo. Adamların kullandıkları traktörleri tarım fuarlarında gördüm de,öyle araçlar bizim tarlalara bahçelere hayatta sığmaz. Biz eğitimle düzeleceğiz ama eğitim de yeterli değil işte. Arazi lazım eğitimliler için. Bizde de araziler şehirde bulunan torunlara miras kaldı. Onlarda ancak emekli olduklarında ekip biçiyorlar fakat o zamana kadar da topraklar bomboş kalıyorlar.

    Maalesef öyle hocam, çiftçinin kalkınması için bu ülkede birçok şeyin değişmesi lazım.





  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.