Oyun Boyutları, Internet Hızı ve Zaman İlişkisi

Internet hızının zaman açısından ne kadar önemli olduğunu anlatmama gerek yok sanırım. Zaman yeryüzünde satın alamayacağınız fakat imkanlar arttıkça tasarruf edebileceğiniz bir kavram. Ülkemizde artık oyunlara 300-400 hatta konsol tarafında 500-600 lira vermekle bitmiyor. Oyunu satın alsanız bile artık onu indirene kadar oynama hevesiniz de kaçıyor. İşin gücün olmadığı, pandemiden korkumuza eve sığındığımız şu günlerde kimisi film izliyor, kimisi evden çalışıyor, kimisi evden eğitim görüyor, kimisi kitap okuyor, kimisi de benim gibi oyun oynamayı tercih ediyor. Ancak internet hızları dolayısıyla artık oyunlardan bile gına geldik. Bu konunun hassasiyetini hala anlamayan kıt zekalılar için şöyle görseller koyuyorum. Oyun da oynamayıver bu kadar önemli mi diyenler içinse cevabım rezalet internet altyapısı yüzünden uzaktan eğitim öğrencilerinin neler çektiğini de gördük. Bir hastaneye gittiğinizde sistem çalışmıyor, fatura öderken aldığınız sistem yavaş bekleticem cevaplarının hepsinin bu rezalet internet altyapısı yüzünden olduğunu tekrarlamama gerek yok sanırım. Peki çare ne? Hiçbir şey. Maalesef bu konuda muhatabımız hiçbir mecra yok. Sadece Ankara'da kıyrtırık dinazorlar için harcanan 750.000.000$'la nasıl bir altyapı kurulabilirdi bir düşünün. İsraf, bilinçli cahilleştirme, geri bırakılma zihniyeti ülkenin damarlarına COVID-19 gibi yerleşmiş. Nasıl kurtuluruz, ne yapabiliriz emin olun bilmiyorum. Bu konuyu açmamın da belirli bir sebebi yok. Sadece serzeniş. Aynı duyguları paylaşan dostlara ses olmak. Başka da hiç bir niyetim, beklentim yok.

Ulaştırma ve Altyapı bakanına göre altyapımız gayet iyiymiş, hızlar da yeterliymiş, Speedtest raporları da gerçeği yansıtmıyormuş.

İşte yazımda da belirttim. Ne diyebilirsin ki böyle bir zihniyete? Nasıl ikna edebilirsin? Resmen ağzımız bağlanmış, deli gömleği giydirilmiş gibiyiz. Ne hareket edebiliyoruz, ne derdimizi anlatabiliyoruz.

Avrupa yönündeki internet çıkışını Türkiye üzerinden alan harabe halindeki Irak'ın ortalama hızı Türkiye'den daha yüksek, diyeceklerim bu kadar.

Bu konu gerçekten önemli bir internetin hızlı olması her anlamda tasarruf sağlar. Ben eski ve yeni internetimden örnek vereceğim. 12 Mbit ADSL den 50 mbit VDSL'e geçtim. Oyun veya film indirmelerinde süre ortalama 4 kat azaldı. (Bazen hız olarak 10-50, 14-46 kıyaslaması yapıyorum ancak ortalamada 12-48 farkı diyebilirim.) 50 GB boyutunda bir oyunu interneti kimse kullanmazsa 9,5 saatte indirebiliyordum. Bu süre her an 12 mbit alırsam geçerliydi. Ortalama 11 saatte bu boyutta oyun iniyordu. 50 Mbit ile internet kullanılsa bile ortalama 3 saatte iniyor aynı oyun.

Elektrik kısıtlaması yaparsak ben aynı oyun için birinde akşamdan sabaha açık bırakıp yatmam gerekiyordu. Uyanana kadar geçen sürede yanan elektrik cabası oluyordu. Şimdi ise işten eve geldiğimde yemek tv vs derken harcadığım süre içerisinde oyun inmiş oluyor ve ekstradan açık kalması gerekmiyor. Burada kişisel olarak bir zaman kaybı yok ancak bunu ortalama 3 GBlık bir film dosyasına uyguladığımızda hız daha önemli oluyor.

Ailecek otururken bir film izlemek istediniz tvde. USB 3.0 destekli bir belleğe 3 GBlık filmin yüklenme süresi her türlü size 3-5 dakika bekleme süresi verecek. Filme karar ver indirmeyi başlat diyene kadarda bir 10-15 dakika var. Filmi izlemeye başlamanız (netflix seçeneğini burda ele almıyorum) en iyi ihtimalle 20 dakika. Filmi indirme süreleri 12 Mbit ADSL : 30 dakika, 50 Mbit: 10 dakika. Bir tarafta 1 saat sonra film izlemeye başlayacakken, diğer tarafta yarım saat. Çok fark varmış gibi durmayabilir ama harcanan zaman ve elektriği her seferinde saydığınız zaman bir internetin neleri sağlayabileceğini görürüz.

Çok güzel özetlemişsiniz. İşin tabi ki bir de elektrik tüketimi boyutu var. Geceleri download için açık bırakdığım PC gerçekten elektriği su gibi sömürüyor. Geçen ay Division 2 yüklemiştim. 12mbit internetimle 3 gece açık kalmıştı PC. Kişisel olarak zaman kaybı yok konusunda haklısınız ama şöyle de bir durum var. Gün içinde, PC başında yaparsam download'ı internette gezemiyorum. Mecburen onun inmesini bekliyorum. Bu açıdan baktığınızda bir zaman kaybı yaratıyor.

Kafayı yemeye ramak kaldı.