Ülker grubu, gıda dedektif'ini dava etti. (13. sayfa)

Yazdıkları şeyleri gösteren insanlara dava açıyorlarsa, yazmadıkları hakkında yorum bile yapılamaz sanırım.

Böyle insanlara o kadar çok ihtiyacımız varki

Büyük firmalar, bu adamı şikayet ediyorsa gıda dedektifi doğru yolda demektir.

Destek olalım, doğru söyleyeni baştacı edelim!

geri çekilen kanunun kimin için çıkacağı belli oldu demiştik zaten patronlar için diye

Hazır gıdaların hiç birini sevmem, markaları da savunmam. Leş gibi kalorisi yüksek sağlıksız ürün yapıyorlar.

Ama gıda dedektifi sayfasını da hiç sevmem. Saçma sapan bir takipçi kitlesi var. Doğru bir şey de yazsan üstüne saldırıyor salaklar. Bazı yerlerde adminini falan gördüm, egosundan geçilmiyor. Çok hırçın ve acımasız şekilde yorumlar atıp, sizinle baş edemeyeceğinizi görünce de basıyor engeli.

İstediği takipçi kitlesi şu şekilde, buna tamamen hak versin biad etsin, her gönderinin altında markalara tüü allah belanızı versin sizi yazsın falan. Bunlara bayılıyor.  

Hele bir orta yaş teyze grubu ile, yeni gelin tayfası var. Adam sofra şekeri yazmış şeker pancarı yazmış. İçinde şeker şurubu ve furuktoz şurubu ilavesi yok ürünün mesela. Buna sövüyorlar içinde ilave şeker içerir yazdığı için. Halbuki bir ürün yapıldığında tatlandırmak için konan her şeker ilave şeker diye yazılması zorunda. DAha sonra diyorlarki ben bu reçeli ürünü vs evde yapıyorum mis gibi oluyor. Teyzecim ne kullanıyorsun evde ? Şeker kullanmıyor musun ?

Pekmez olunca, hurma şekeri olunca, meyve şekerleri olunca hiç birinin sesi çıkmıyor ürün doğal diyorlar. Ama bu ürünlerin içinde deli gibi furuktoz oluyor ondan bir haberler. Yine karbonhidrat alıyorlar vücutlaırına.

Sağlıklı beslenmek için hazır paketli ve içinde koruyucu olan ürünlerden uzak duracaksınız. Abartmadığınız sürece alıp yiyin zerre zararı yoktur. Önemli olan vücuda giren kalori çıkan kaloridir ve şeker türüdür. Furuktozdan uzak duracaksınız, glikoz bazlı şekerleri tercih edeceksiniz ki karaciğer yağlanması yapmasın.

Gerçi gıda dedektifi tayfasına anlatılamaz bunlar. Gülüp geçiyorum, sağlıklı beslenebilmek için açlık sınırı olmuş 2500 TL acaba evlerine ne alıp ne yiyiyorlar bilmiyorum. Aldığınız peynirden tutun, pazardeki domatese kadar hepsinde ilaç kalıntısı bulunmakta. Bunu bilerek yaşacaksınız. %100 organik ürün bulunması imkansız artık bu devirde.

Gıda dedektifi sadece paketteki içeriği yazıp bırakıyor olsa kimse dava etmez. Demek ki olay saçma yerlere gidiyor ki, ben gördüm bunu firmalar da şikayet ediyor. Yani bunlar yüzünden şeffalık da tamamen bitecek, sansür falan gelecek ileride ürün eleştirenlere, hiç bir şey yazamayacağız nette.

Geçen günler neredeyse ülkede gıda eleştirisi yapmayı yasaklayacak yasa çıkarılıyordu. Şimdilik tepkiler üzerine geri çektiler ama ileride geri geleceğine eminim. Örnek isterseniz sosyal medya yasasını örnek vereyim.

90'lı ve 2000'li yıllarda yediğim çoğu abur cuburda eski tadı bulamıyorum. O dönemlerde üretilen gıda içerikleri mi farklıydı? Yoksa geçmiş anılarımı hatırladığım için mi bana öyle geliyor bilmiyorum.

Hatta çoğu üründe ilk çıktığı tadı birkaç ay sonra kaybettiğini bile hissedebiliyorum. Özellikle Ülker ürünlerinde bu çok bariz hissettiğim bir duygu.

Gıda dedektifi nickli arkadaşın her yorumuna ısınamıyorum. Bazen tavırları itici geliyor. Teknik bilgisi yada mesleki yeterliliği de bir gıda mühendisi seviyesinde olmayabilir ama etikete dikkat çekme konusundaki hassasiyetini beğeniyorum. Bende etikete bakma bilincini kısmen yerleştirdi. En azından meyve suyu alırken %kaç meyve suyu içerdiğine bakıyorum.  

Burada sorun diğerlerinin de aynı olması değil. Ülker'in dava açması.

Mesela Ankara Gimat'a gidin, ahmet, mehmet kaşarı, salamı, zeytini var. Bir kereliğine sağlam malı gösteriyorlar Tarım bakanlığına, alıyorlar belgeyi, bundan sonrası ver Allah ver, içine ne koyarsan koy, ne de olsa denetleyen yok.

Tabiki kaybetti davayı 🙂