|
1000 yıl önce Dünya'ya çarpan Mars taşı, evine geri dönüyor
-
-
Bu Mars işini niye bu kadar önemsiyorlar anlamıyorum. Bu gidip gelişler için harcanan milyar dolarlar ile bir çok açlık ve susuzluk çeken Afrika ülkesi, yeryüzünün iklim bozukluğu bile bir nebze olsun düzeltilebilirdi oysa ki. Mars'da hayat bulsak bir dert bulmasak bir dert. Öyle yada böyle dünyadaki dertlerimizi uzaya ve Mars'a taşıyacağımız bir gerçek. En azından dertlerimizin bir kısımını burada çözüp ondan sonra gitseydik diyorum.
-
Mars yaşanacak bir yer olsa anlarım da hakkaten neden bu kadar abartıyorlar bu kadar?
Ha "oraya kadar gittim, ötesine de giderim,bir yerden başladık" ise maksat neden koloni kurma, hayat izi arama muhabbeti yapıyorsun?
Gittin gördün, tamam daha ileriye hedef koy. En azından yaşanabilecek hayat olabilecek gezegen ara.
-
Olay şu aslında, insanlık olarak yok oluşumuzu mu bekleyeceğiz yoksa başka yerlerde şansımızı deneyecek miyiz? Sonumuz dinazorlar ya da nesli tükenen yaratıklardan farklı olsun diye uğraşılıyor. 2020 yılında bir virüsü bile çözebilmiş değiliz. Ha şunu da atlamayın, şirketlerin bundan daha önemli hedefleri uzay madenciliğidir, belki uzay turizmidir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Dünya da bir zamanlar mars gibi yaşanabilir değildi.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bence kafan karışmış, tam tersi idi.
-
Komikmiş karadeniz fıkrası mı bu?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Neresi? Mars da dünya gibi yaşanabilir olduğu düşünülüyor bilim adamları tarafından. Dünya önceden Mars gibiydi sonradan hayat oluştu gibi bir şey yok. Ya niye açıklama gereği duyuyorsam ben de yok Karadeniz fıkrasımı bilmemne diye mesaj yazan şahıslara?* Blokla gitsin işte ben de yani.
-
Ya o taş Mars'ın zor şartlarından bunalıp dünyaya kaçtıysa?
1000 yıldır huzur içinde dünyamızda yaşıyorduysa?
Mars aşiretlerinin eline yeniden düşerse sorumlusu sizsiniz ona göre.
-
@ilkerinanc doğru theianın çarpması, abiyogenez, astroitlerle taşınan maddeler, sıcaklıklar, atmosferin oluşumu, ayın oluşumu, yıldırımla düşen elektrik/enerji, rna oluşumu, dna oluşumu, evrim teorisi, oksijenin oluşumu falan filanı kenara atıyoruz ve adem tanrının suretinden havva da kaburga kemiğinden yaratıldı masalını kabul ediyoruz. Hatta öyle bir tanrı ki 6 günde yaratıyor 7. Günde tatil yapıyor. Senin o kıymetli hayatın koca kainatın rastlantısından ibaret. Dünyada yaşam 600 800 milyon yıl sonra başlıyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Ya ne alaka benim yazdığımla bu saçmaladıkların arkadaş? Evrim teorisi, yaradılış böyle bir şeyden bahsediyor muyum ben bir kelime göstersenize bana?
Evrim teorisi diye bir saçmalığı tartışmıyorum bile ben artık.
Sonra niye blokladın? Aha bu yüzden blokluyorum, saçmalamakta rekor üzerine rekor kırıyorsunuz, kendiniz uydurup, kendiniz inanıp sonra kendinize insanlarla kavga ediyorsunuz.
-
@ilkerinanç abi ciddi misin ya :D evrim mi safsata asaddassdada blokla geç o senin problemin. Kendi kendine laf sokma mastürbasyonunda kolaylıklar. Ben sana temel kavramları söylüyorum git araştır.
edit: biraz bakındım bu evrim konusunda forumda ne yazdınız da tartışmıyorsunuz falan diye artık da klasik akp'lilerden olduğunu gördüm. Sana son şunu söyleyeceğim, ister reddedin bilimsel verileri isterseniz de onları açıklayanları ateşlere atın. Ama gerçek değişmez. Allah'ın Adem ve Havva, yaratılış hikayesi ve hatta diğer bütün ayetleri sembolik olduğu gerçeği gibidir. Ve sizler Kuran'a zararın en büyüğünü veriyorsunuz. Kitap oku ile başlıyor, Doğruyu batılla karıştırıp da bile bile gerçeği unutup gizlemeyin diyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kendinetroll -- 1 Ağustos 2020; 5:11:19 > -
quote:
Orijinalden alıntı: monacomen
Bu Mars işini niye bu kadar önemsiyorlar anlamıyorum. Bu gidip gelişler için harcanan milyar dolarlar ile bir çok açlık ve susuzluk çeken Afrika ülkesi, yeryüzünün iklim bozukluğu bile bir nebze olsun düzeltilebilirdi oysa ki. Mars'da hayat bulsak bir dert bulmasak bir dert. Öyle yada böyle dünyadaki dertlerimizi uzaya ve Mars'a taşıyacağımız bir gerçek. En azından dertlerimizin bir kısımını burada çözüp ondan sonra gitseydik diyorum.dunyaya bakis seklinin farki. batinin en buyuk gucu bilgiye herseyin uzerinde deger vermesi, her daim bilginin hakimi olmasi. en ufak bilgi kirintisi icin bile hic bir masrafdan ugrasdan cekinmiyorlar. buda her zaman en onde en ileride olmalarini sagliyor. ornek vermek gerekirse ingilizler hindisatani kolonilestirip gelene kadar o bolgedeki hic kimse kendi atalarindan, kayip indus medeniyetinden haberdar degildi. binlerce yillik yapilara anitlara oylece bakip geciyorlardi. ne zamanki ingilizler geldi bunlarin ne oldugunu arastirdi, kayip indus medeniyetini kesfetti, o bolgenin insaninin kendi bilmedigi tarihini ortaya cikardi, hindistandaki kelebek nufusundan, iklim kusaklarina kadar herseyi arastirdi. hindistan adina herseyi bildikleri icin 100bin ingiliz 100milyonlarca hintliyi yuzlerce yil yonetebildi. endonezyadan, hatta eski turk tarihinden bunun benzeri sayisiz ornek sayabilirim. keza bilgi guctur, bati buna sahip oldugu icin hep onde. simdi marsa yasam bulsalar ne olacak. dunyadakinden farkli yasam demek farkli bir kimya demek, cok farkli bilgiler demek. bu bilgilerle yeni ilaclar yapip sana onumuzdeki 50 yil boyunca 100kati fiyata satabilirler demek. burda olay mars degil, bati toplumunun dusunce sekli.
-
Batı bilgiye aç evet akıl ve mantık da yürütüyor hatta bir çok virüsün mikrobun da ilacını buluyor bu şekilde. Aslında doğu ve asya kültürü de buluyor ama imkanları daha fazla olan, kolonileşme ve sömürgeleştirme ile zengin olan batının yeni gelir kaynağı da tabii ki bilim ve bilimden gelen patentler olunca tabii ki peşinden bir çok şey gelişiyor. Yani mükemmellik değil batının hüneri, aslında sürekli işgal edip sonra da oraya bir medeniyet kurup ben burayı adam ettim demek hüner gibi ama hüner değil.
-
bati tabiyki mukemmel degil ve hatta mukemmelikden cok uzak ama bugun onde giden ileri medeniyetse bunun bir nedeni olmali, dogru yaptiklari yerleri analiz edip anlamak gerek. bilgiye verdikleri onemde bunlarin en basinda geleni. sadece batida kutuphanlere, universite binalarina bakmak bile bilgiye verilen onemi tek basina gosteriyor. bizde cogu universitenin dogru duzgun bir kutuphanesi bile yok.
bati somurgeleriyle zenginlesip ilerlemedi, ilerledigi gelistigi icin her yerde kolayca somurge alabildi. bir kac yuz bin ingiliz gidip avrupa kitasi kadar buyuk hindistani somurebiliyorsa bunun nasil oldugu sormak gerek. keza devrin hindistani dunya ekonomik uretiminin 4de 1ini tek basina gerceklestiriyor, zenginlikse zenginlik, gani gani var, insansa tum avrupa nufusu kadar insani var ama genede ufak bir ada ulkesinin somurgesi olmakdan kurtulamiyor. hatta hindisatani somurgelestiren ingiltere devleti bile degil, ingilterenin tek bir sirketi, dogu hindistan ticaret sirketi. benzer sekilde binlerce yillik kesintisiz devam etmis cin medeniyeti, o devirde bile 400milyon nufusa sahip, ingiltereden bir kac gemi insan gelip 1 degil 2 defa mutlak yenilgiye ugratiyor, cin medeniyetine boyun egdiriyor. o sirada cin fakir degil, aksine savasin asil nedeni cin'in cok daha zengin olmasi, ingitere ile aralarindaki ticaret aciginin hizla buyumesi. ingiltere cinden aldigi urunlerin karsiliginda bir sey veremiyor, cine karsi cok fazla gumus ve altin kaybi yasadigi icin acigi afyon ticareti ile kapatmaya calisiyorki, afyon savaslarinin baslangic nedenide bu.
-
Ne yazık ki medeniyet her şey değil. Ne çok övülmeli ne çok yerilmeli. Olması gereken oluyor. Bu gün dünyanın her yerine hükümdarlığını koyan ve şehirleşmenin ve kapitalist yaşamın zekanın ve üretimin de öne çıktığı ABD medeniyeti mükemmel mi değil. Amazon ormanlarında yaşayan ve henüz keşfedilmiş, bir avuç kabileden ne daha fazla yararlı ne de daha az zararlıdır dünya için. Belki o kabile gelişemedi, bilimden de bir haber, alet yapmak konusunda da sınırlı ve keşif olarak sadece 10 kilometrelik bir alandan haberdar Belki hastalıklarla yok olup gidecek veya nüfusu, yetenekleri yerinde sayacak ama aynı oranda da doğaya daha az zarar verip yaşam sürelerini dünyanın yaşam süresini veya daha bir çok canlının da yaşam süresini uzatarak başka bir yarar koyacak ortaya. Bu yüzden yerdiğin şeyin bir övülesi tarafı, övdüğün şeyin de bir yerilesi vardır, düz bakıp sövmek yerine iltifat edecek bir taraflarını bulup söylemek de adildir. En azından zeki ve medeni insanların öyle yapması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa medeniyet diye her türlü işgalciliğin fanatiklerinin de dar kafalı yobaz eğitimsiz cahiller ile aynı çizgide olduğu aşikar.
-
mars kadar dünyayla ilgilenseydiniz bugun böyle olmazdı dünya beee
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X