Şimdi Ara

18 seçim kaybeden adamın rakipsiz oluşu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
149
Cevap
1
Favori
11.191
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
228 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nda 1251 oyla yeniden genel başkan seçildi.


    Şaka gibi ama gerçekten rakipsiz. Tek bir itiraz yok partide.

    Ya eş, dost, akraba doldurmuş partiyi ya insanlar korkuyor ya da partide liderlik vasfına sahip bu kötü gidişe dur diyecek insan yok.

    18 seçimdir aynı politikaları uygulayan tavırla yine sadece 18 seçim daha kaybedersiniz.

    Aldığı oy oranı bir şey ifade etmiyor çünkü verenlerin çoğu CHP olduğu için oy veriyor, Kılıçdaroğlu başkan olduğu için değil.


    Koskoca partinin bu kadar pasif bir muhalefet yapması ve sadece kaybetme yetisine sahip bir lidere ses çıkarılmaması akla başka sorular getiriyor.


    Belediye seçimlerinden bahsetmeyelim, Ankara'yı Mahsur Yavaş tek başına almıştır. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun güzel kişiliği ve Muharrem İnce nin yarattigi rüzgar yardımıyla alınmıştır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Colda -- 29 Temmuz 2020; 13:4:27 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Katılmıyorum, en basitinden Kılıçdaroğlu öncesi İmamoğlunun chp İstanbul adayı olma ihtimali dahi yoktu
    ...
    Hatta ekleme yapayım, akp marjinalleşip islami yöne kaydıkça chp boşalan merkez parti konumunu doldurmaya çalışıyor, oylarını alamayacağı kesimin partilerini de kendi yanına çekiyor. önceden ne bu partileri yanına çekerdi ne de chp ile birlik olunca bu partiler kendi seçmenlerinden oy alabilirlerdi.

    İlhan Cihaner eski kafa CHP lidir.

    Kemal Kılıçdaroğlu ise CHP nin yönünü merkeze kaydırmaya çalışıyor.

    Fakat mevzu o değil.

    Mevzu şu,

    CHP de isteyen Kılıçdaroğlunu istediği gibi eleştirebilme hakkına sahipken,

    AKPde tayyibin gölgesine bile basmak suç.


    Aynı kefeye koyamazsınız bu iki partiyi.

    Eğer CHP'nin 37'nci Kurultayı'nda bir sürprizden söz edilecekse o sürprizi, adı sanı hiç duyulmayan bir partili yaptı; Nuriye Berberoğlu...


    FETÖ'ye karşı mücadeleden hiç söz etmeyen, iktidara yürüyeceği "dostları" incitmemek için PKK-HDP ilişkisini görmezden gelen Kılıçdaroğlu'na, ilk kez böyle sorular soruldu.

    Ama önce delegeyi şoke etti:

    "Tıpış tıpış yürümeyi tercih eden delegeler, nasılsınız? İyi misiniz? Halinizden memnun musunuz?"

    Sonra da sözü FETÖ-CHP ilişkisine ve geçmişte SHP'den atılan Kürt milletvekillerini getirerek şöyle bir kıyaslama yaptı:

    "1989'da Paris'te Kürt konferansına izinsiz katılan 7 milletvekili SHP'den ihraç edildi. Zaman gazetesinin sponsorluğunda Fetullah'ın konferansına katılan CHP milletvekilleri izinli oldukları için ihraç edilmedi, öyle mi?"

    Bunu dediği anda Divan'dan "süreniz doldu" diye uyarılar da gelmeye başladı. Ancak Berberoğlu dinlemedi ve "Bu kürsüden Genel Başkan'a sormak istediklerim var" diyerek sorularını sıraladı:

    "Partimiz, uluslararası bir operasyona maruz bırakıldı. O operasyona konu kaseti, Erdoğan'a izletirken aldıkları görüntüyü size kimlerin nerede servis ettiğini açıklamadınız." Neden?

    Aslında bu soruları sadece CHP'li siyasi aktörler değil, "çamur medyası" da hiç sormadı, sormaz da.

    Berberoğlu'nun Kılıçdaroğlu'na ikinci sorusu ise İstanbul seçimlerine günler kala bu köşede yazılan o meşhur "yat buluşması"yla ilgiliydi. Divanın "kesin" uyarısına rağmen o soruyu da sordu:

    "Kalamış Yat Limanı'nda beraberinizdekilerin tüm telefonlarını kapatarak katıldığınız yat gezisinde kimlerle görüştüğünüzü açıklamadınız."

    Ve son olarak "çamur medyası" tarafından gündeme taşınan ve Muharrem İnce'nin itibarsızlaştırıldığı "Saray'a giden CHP'li" haberine değinerek o vekili neden açıklamadığını sordu:

    "'Erdoğan, CHP'yi dağıtmak için devletin en kilit noktalarındaki kişileri devreye soktu' dediniz. Ama Saray'a giden vekili açıklamadınız."

    Gördüğünüz gibi cevabı aranan onlarca soru var ve Kılıçdaroğlu hiçbirinin cevabını vermiş değil. Bugün Parti Meclisi'ne delerek girenler dahil kimse de bunu sorgulamıyor. Daha vahimi, Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasındaki derin çelişkileri de sorgulayan yok.

    Davutoğlu "vatan haini" mi?

    Alın Süleyman Şah Türbesi örneğini. Bakın ne diyor:

    "Süleyman Şah Türbesini kaçıranlara asla ve asla vatansever denmez, onlar vatan hainleridir. Açık ve net söylüyorum vatan hainleridir."

    Kime söylüyor bunu? Hükümete. O dönem hükümetin başında Ahmet Davutoğlu var. Davutoğlu halen de o kararının arkasında. Peki Kılıçdaroğlu "vatan haini" dediği biriyle nasıl yüzde 99 anlaşıyor? Herhalde yeni ittifak anlayışında, hem "hain" hem "dost" olmak mümkün...

    Kılıçdaroğlu'nun siyasette hain kavramını ölçüsüz kullandığı biliniyor peki buna "dostları" arasında sayılan Davutoğlu ne diyor?


    https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2020/07/28/chp-kurultayinda-farkli-ses-ve-hain-dostlar

    En traşı da Mansur ve Ekrem başkanın seçim kazandıran karakteri,duruşu,hassas belediyeciliği, halk ile iç içe olma becerisi vs özellikleri ile kazanılan Ankara ve İstanbul un başarısı üzerine yatması ooooooh mis valla. Şu adam sırf alevi olduğu için destekleniyor başka bi özelliği yok
  • Muharrem İnce olayından sonra partideki bütün kendisine muhalif olanları şutladı. Bu seçimde de bir kaç aday çıktı ama adaylık için gereken sayıyı toplayamadıkları için aday olamadılar. Kılıçdaroğlu'nun, Bahçeli'den pek farkı kalmadı.

  • Katılmıyorum, en basitinden Kılıçdaroğlu öncesi İmamoğlunun chp İstanbul adayı olma ihtimali dahi yoktu
    ...
    Hatta ekleme yapayım, akp marjinalleşip islami yöne kaydıkça chp boşalan merkez parti konumunu doldurmaya çalışıyor, oylarını alamayacağı kesimin partilerini de kendi yanına çekiyor. önceden ne bu partileri yanına çekerdi ne de chp ile birlik olunca bu partiler kendi seçmenlerinden oy alabilirlerdi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kayser -- 29 Temmuz 2020; 14:7:12 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • İlhan Cihaner'in kurultay konuşmasını dinle.

    Akpde biri tayyibe karşı böyle konuşsa adamı zindana atarlar.

  • akapenin oy çalmaları bitti. son seçimde gördük yaşananları. o geri kalan 18 seçimin de nasıl kazanıldığı da böylece ortaya çıktı..

  • Eğer CHP'nin 37'nci Kurultayı'nda bir sürprizden söz edilecekse o sürprizi, adı sanı hiç duyulmayan bir partili yaptı; Nuriye Berberoğlu...


    FETÖ'ye karşı mücadeleden hiç söz etmeyen, iktidara yürüyeceği "dostları" incitmemek için PKK-HDP ilişkisini görmezden gelen Kılıçdaroğlu'na, ilk kez böyle sorular soruldu.

    Ama önce delegeyi şoke etti:

    "Tıpış tıpış yürümeyi tercih eden delegeler, nasılsınız? İyi misiniz? Halinizden memnun musunuz?"

    Sonra da sözü FETÖ-CHP ilişkisine ve geçmişte SHP'den atılan Kürt milletvekillerini getirerek şöyle bir kıyaslama yaptı:

    "1989'da Paris'te Kürt konferansına izinsiz katılan 7 milletvekili SHP'den ihraç edildi. Zaman gazetesinin sponsorluğunda Fetullah'ın konferansına katılan CHP milletvekilleri izinli oldukları için ihraç edilmedi, öyle mi?"

    Bunu dediği anda Divan'dan "süreniz doldu" diye uyarılar da gelmeye başladı. Ancak Berberoğlu dinlemedi ve "Bu kürsüden Genel Başkan'a sormak istediklerim var" diyerek sorularını sıraladı:

    "Partimiz, uluslararası bir operasyona maruz bırakıldı. O operasyona konu kaseti, Erdoğan'a izletirken aldıkları görüntüyü size kimlerin nerede servis ettiğini açıklamadınız." Neden?

    Aslında bu soruları sadece CHP'li siyasi aktörler değil, "çamur medyası" da hiç sormadı, sormaz da.

    Berberoğlu'nun Kılıçdaroğlu'na ikinci sorusu ise İstanbul seçimlerine günler kala bu köşede yazılan o meşhur "yat buluşması"yla ilgiliydi. Divanın "kesin" uyarısına rağmen o soruyu da sordu:

    "Kalamış Yat Limanı'nda beraberinizdekilerin tüm telefonlarını kapatarak katıldığınız yat gezisinde kimlerle görüştüğünüzü açıklamadınız."

    Ve son olarak "çamur medyası" tarafından gündeme taşınan ve Muharrem İnce'nin itibarsızlaştırıldığı "Saray'a giden CHP'li" haberine değinerek o vekili neden açıklamadığını sordu:

    "'Erdoğan, CHP'yi dağıtmak için devletin en kilit noktalarındaki kişileri devreye soktu' dediniz. Ama Saray'a giden vekili açıklamadınız."

    Gördüğünüz gibi cevabı aranan onlarca soru var ve Kılıçdaroğlu hiçbirinin cevabını vermiş değil. Bugün Parti Meclisi'ne delerek girenler dahil kimse de bunu sorgulamıyor. Daha vahimi, Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasındaki derin çelişkileri de sorgulayan yok.

    Davutoğlu "vatan haini" mi?

    Alın Süleyman Şah Türbesi örneğini. Bakın ne diyor:

    "Süleyman Şah Türbesini kaçıranlara asla ve asla vatansever denmez, onlar vatan hainleridir. Açık ve net söylüyorum vatan hainleridir."

    Kime söylüyor bunu? Hükümete. O dönem hükümetin başında Ahmet Davutoğlu var. Davutoğlu halen de o kararının arkasında. Peki Kılıçdaroğlu "vatan haini" dediği biriyle nasıl yüzde 99 anlaşıyor? Herhalde yeni ittifak anlayışında, hem "hain" hem "dost" olmak mümkün...

    Kılıçdaroğlu'nun siyasette hain kavramını ölçüsüz kullandığı biliniyor peki buna "dostları" arasında sayılan Davutoğlu ne diyor?


    https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2020/07/28/chp-kurultayinda-farkli-ses-ve-hain-dostlar





  • "Aldığı oy oranı bir şey ifade etmiyor çünkü verenlerin çoğu CHP olduğu için oy veriyor, Kılıçdaroğlu başkan olduğu için değil"

    Baykal oy oranı 20-21 Kılıçdaroğlu oy oranı 27-28

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hakiki Osmanlı Torunu kullanıcısına yanıt

    O konuşma gösteriyor ki kadrolaşma var yani eş dost akraba doldurmuş sözünü doğrular nitelikte. Teşekkürler bilgi için.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İlhan Cihaner eski kafa CHP lidir.

    Kemal Kılıçdaroğlu ise CHP nin yönünü merkeze kaydırmaya çalışıyor.

    Fakat mevzu o değil.

    Mevzu şu,

    CHP de isteyen Kılıçdaroğlunu istediği gibi eleştirebilme hakkına sahipken,

    AKPde tayyibin gölgesine bile basmak suç.


    Aynı kefeye koyamazsınız bu iki partiyi.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hakiki Osmanlı Torunu -- 29 Temmuz 2020; 13:19:7 >
  • AsiretinMarjinalCocugu kullanıcısına yanıt

    Son seçim %22.6 ?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Üzülerek belirtmek gerekir ki şuan CHP Atatürk'ün bırakın CHP'yi Türk siyasetinden bile uzak tutmak istediği grupların elindedir. RTE de tam bunu istemektedir. Bunca yıllık iktidar da bunun ispatıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RaptorFX -- 29 Temmuz 2020; 13:21:23 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu kadar oy olmasının ve yerel seçimlerde başarılı olmasının tek sebebi, değişen seçmen profilinin muhalefet lehine olmasıydı.

    Bunu kendi başarısıymış gibi iyi pazarladı ve koltuğunu korudu.


    Nazarımda Bahçeli'den de RTE'den de farkı kalmamıştır.

    Partiyi gençleştirip daha dinamik hale getireceğine daha kapanık ve durağan hale getiriyor. Bırak kardeşim koltuğu ne diye yapışıyorsun?


    bugün seçmen bu denli konsolide olmasaydı baraj altı kalırdı


    Ancak AKP'nin kamplaştır ve kutuplaştır politikası CHP'nin başına oklava koysan bile %20-25 bandında kalmasını sağlıyor.

    AKP'ye kızan , AKP'nin tam karşısına oy atıyor hepsi bu.



    Bela bir değilki bin anasını satayım. Uğraş uğraş bitmiyor.

    Bir sonraki seçimde Allah yardımcımız olsun




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Violet Evergarden -- 29 Temmuz 2020; 13:23:0 >
  • Hakiki Osmanlı Torunu kullanıcısına yanıt

    Aynı kefeye koymadık ama 18 sene Barcelona, real Madrid falan şampiyon olamasa aynı teknik direktör ile mi devam ederler?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Colda

    Son seçim %22.6 ?

    Hangi son seçimden bahsediyorsun sen?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O zaman eleştirilerinin yönü yine AKP olmalı.

    Çünkü 18 yıldır ülkenin başında.


    Tepedeki büyük sorunu çözmeden, aşağılardaki küçük sorunları çözmeye çalışmak sadece zaman kaybıdır.

  • Hakiki Osmanlı Torunu kullanıcısına yanıt

    Fenerbahçe bütün maçlarını kaybediyor ve Galatasaray şampiyon oluyor ve biz sorunu Galatasaray'da arıyoruz.

    Kusura bakma ama saçma bir yaklaşım.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Colda

    Fenerbahçe bütün maçlarını kaybediyor ve Galatasaray şampiyon oluyor ve biz sorunu Galatasaray'da arıyoruz.

    Kusura bakma ama saçma bir yaklaşım.

    Senin yaklaşımın yanlış.

    Fenerbahçe, galatasaray diye iki ayrı takım yok ki,

    Türkiye diye tek takım var.

    Bu takımın başındaki adam ülkeye küme düşürecek neredeyse,

    Ama sen takımın başındaki başkanı eleştirmek yerine

    Diğer başkan adaylarına yükleniyorsun.

  • En traşı da Mansur ve Ekrem başkanın seçim kazandıran karakteri,duruşu,hassas belediyeciliği, halk ile iç içe olma becerisi vs özellikleri ile kazanılan Ankara ve İstanbul un başarısı üzerine yatması ooooooh mis valla. Şu adam sırf alevi olduğu için destekleniyor başka bi özelliği yok

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Hakiki Osmanlı Torunu kullanıcısına yanıt

    Öyle olmasa seçim yapılmaz, kimler talipse beraber yönetmenleri gerekirdi.

    Neden seçim yarışı yapılıyor o zaman.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam ben şahsen İlhan Cihaner kafa yapısındaki gibi bir adamın CHP nin başına geçmesini istemem.

    AKP nin elini korkunç güçlendirir.

    O yüzden KK ile devam edilmesi bence doğrudur.

  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.