Şimdi Ara

Tatbikattaki kaza sonucu engelli olan babam ve devletten hakkını alabilmesi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
1.158
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar.

    Mümkün olduğunca kısa tutmaya çalışacağım.
    Babam 1952 doğumlu ve şu an 68 yaşına girecek. Askerlik görevine gittiğinde 22 ay sürüyormuş ve Paraşütçü Komando olmuş.
    Askerlik döneminde Kıbrıs meselesi ve çıkarma olasılığı olduğundan çok sık tatbikat icra edilmiş.
    Askerliğinin son ayındaki atlayışta İstanbul/Habipler’e atlayış yapmışlar. 3 uçak. Rüzgar hızı 30knot ve güvenli rüzgar 14knot (araştırmalarda böyle buldum, yanlış olabilir) imiş.
    Olumsuz koşullar ve tehlike sebebiyle öndeki ve arkadaki uçaktaki komutanlar atlama emri vermemiş.
    Babamın komutanı ‘Savaşta rüzgar hızıma bakılmaz’ babında bir söz ile emir vererek atlayışı başlatmış.
    Bölükte atlayanların hemen hepsi rüzgar sebebiyle ve o zamanki paraşütün kontrol yeteneği neredeyse hiç olmamasından dolayı iniş yapamamış ve araziye vura vura rüzgarın sürüklemesiyle (babamın anlatımı resmen parçalanmal) zar zor iniş yapmış ama herkes ayrı yere dağılmış. Hemen herkes yaralı.
    Babam da belini çok sert şekilde defalarca zemine vura vura inişini yapmış ve belini yaralamış.
    Herkes yaralanmasına rağmen çok ciddi yaralı olmadığı için herkesin tedavisi revirlerde tamamlanmış ve yaralar kapatılmış. Orada ne kadar tedavi gördü bilmiyorum.
    Babam askerliği bitirdiğinde hala beli ağrıyormuş ve yarası tam manasıyla iyileşmemiş. Tabi köy işleri ağır. Ondan mıdır bilmem 2-3 ay sonra beline şiddetli bir ağrı girerek belden aşağısı felç olmuş.
    Sonra bir sürü tedavi, hastane derken bacaklarından birinde %40 birinde %60 kayıp ile tedaviyi bitirmiş. Tabi tedavi süresince belindeki yara zaman zaman ciddi şekilde ağrımış ve kapanamamış. Doktorlar da o atlayış sebebiyle bele aldığı hasarın belindeki sinirlerin bir kısmına hasar verdiğini ve bu haline şükretmesi gerektiğini söylemiş.

    Biliyorum uzun oldu ama sorum tam olarak burda. Babam cahillik diyelim hiçbir şekilde devlete başvurmamış ve bu hale gelmesine neden olan kuruma başvurup birşey talep etmemiş. 50 yıldır bunun çilesini çekti. Şu an yaşlılıkla beraber değneksiz ayağa bile kalkamayacak durumda. Beraber geçiremediğimiz yıllara, bize veremediğini düşündüğü rahatlığa pişman oluyor. Engelli olarak zar zor emekli oldu 2005’te.

    Benim amacım gerekirse tek tek gittiği tüm hastaneleri dolaşıp Milli Savunma Bakanlığo veya ilgili kuvvet komutanlığına başvurarak babamın maddi manevi hakkarını talep etmek. Hem babamın çektiği çilenin karşılıksız kalmadığını görmesi hem de maddi haklarını alabilmesi.

    Nereden başlamalıyım nasıl ilerlemeliyim bilmiyorum. Yardımlarınıza ihtiyacım var.







  • Çok geçmiş olsun. Tazminat hakkınız olsa da maalesef zamanaşımına uğramış durumda.
  • Lawyer066 L kullanıcısına yanıt
    Hiç bir kurtulur yanı yok yani? Resen olması gereken işlemler babamın başvurmaması ile zamanaşımına uğradı demek
  • qeep kullanıcısına yanıt
    Siz yinede milli savunma bakanlığına başvurun belki de zamanaşımıni ileri sürmek yerine mağduriyetinizi giderirler.

    Tazminat resen yapılan bir işlem değildir.
  • Lawyer066 L kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim hocam.
  • 50 yıl önce paraşütten atladığı için, zarar gördü felç oldu diye rapor verebilecek doktor varsa başvur. Kazadan sonra alınmış sağlık raporu bulabilirsen, zamanaşımı dolmadıysa belki.
  • Why Shy kullanıcısına yanıt
    Ben de devlet kurumu çalışanıyım. Evrak imhası belli kriterlerde yapılıyor ve sicil kayıtları kesinlikle imha edilmiyor. Öğrendiğim bilgi (eğer doğruysa) kişisel belgelerin hastanelerde 99 yıl saklanması gerektiği yönünde. Eğer böyle ise gittiği hastanelerin kayıtlarından zor da olsa çıkarttıracağım. Elimde en eskisi 1985 olan raporlar var. Sadece birinde paraşütten düşmesi sonucu oluşan hasar bilgisi var.
    Öte yandan zamanaşımı durumu benim de aklımı kurcalıyor. Ama yakınımda bir örnekte benzer durumda tüm raporlarını toplayıp ilgili kuvvet komutanlığına bir dilekçe ile başvurması sonucunda haklarını almış. Açıkçası bu biraz beni umutlandırıyor.
    Çalınan bir ömrün bedeli olmalı. Hem ondan hem bizden çalınan hiç yaşanamayan anıların. Elbette hukuk ve idare ne derse o olacak. Ama peşini bırakmaya niyetim yok. İnşallah iyi bir sonuç alacağım.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.