< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elma -- 18 Aralık 2019; 23:25:39 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Bildirim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elma -- 18 Aralık 2019; 23:25:39 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Merak ediyorum ve bilmiyorum. Bir dağcının üzerinde olması gereken mont neden üzerinde değildir? Bu mont üzerinde herhangi bir yırtıcı hayvana ait yada benzer iz yahut yırtık var mı acaba? Bir insanın montunun kolay kolay üzerinden çıkabileceğini düşünmüyorum bir nedeni olmalı diye düşünüyorum
|
Ekşi'de uzun tartışmalarda herkes soğuktan, açlık ve susuzluktan bahsetmiş ama dizlerinin bağının çözülmesi olayından bahseden olmamış gibi.
aslında Everest de dahil birçok noktada gerçekleşen dağcılık ölümlerine baktığınızda, susuzluk çekmese de, donmak üzere olmasa da, yere yığılıp yürüyemez duruma geldiği için orada kalıp ölen insanların çok fazla olduklarını görüyosunuz. yıllar önce dağdaki bir şelaleye gitme deneyimim var. 10 gidiş 10 dönüş 20 km mesafe, ama yol yok, bildiğin dağ. o gün dönüşte bunu ben de yaşamıştım. hayatında bunu hiç yaşamamış olan kişilerin bunun ne kadar değişik ve ciddi bir durum olduğunu anlamaları güç olacaktır. şöyle söyliyim, gerçek anlamda yürüme gücünüz bitiyor ve yığılıyorsunuz. çok kasarak ağlaya sızlaya yürümeye devam edebilirsiniz ama çok yavaş ilerlersiniz ve kuvvetle muhtemel yakın mesafede tekrar yığılırsınız. ben bunu dağda yaşadım ama yaz günü ve gündüz vakti yaşamıştım. ve yanımda beni ayağa kalkma konusunda her seferinde motive edecek deneyimli bir rehber köylü vardı. hele hele böyle bir olayı kış günü karlı bir gecede, ve panik halinde yaşamış olsaydım, psikolojik baskının da etkisiyle kendimden geçerdim heraldi. ben bu olayı yaşadığımda defalarca kez yere yığıldım, her seferinde halüsinasyonlar görüyordum, bana "kalkmak zorundasın" diye bağıran köylü arkadaşımın sesini bile duymuyor gibiydim, bilincim gelip gidiyo gibi oluyodu ve kafam da zonkluyodu, her seferinde 10-15 dakka yığılı bekleyip, sonra güçlükle kalkıp biraz daha yürüyüp tekrar yığılıyordum. önüme baktığımda aşmam gereken çok büyük tepelerin var olduğunu görüp tekrar moralman yıkılıyordum. çok korkmuştum. telefon çekmeyen bir dağın üzeri, ormanın içi idi orası. o gün nasıl geldim bilmiyorum ama öyle ya da böyle, özellikle arkadaşımın asla yere oturmaması sayesinde (çünkü o da yorgun ve oturursa uyuya kalmaktan korkuyor, en doğrusunu yaptı hiç oturmamakla) bir şekilde ilerledik. neyse ki yaz vakti günler uzun idi. akşama doğru köye yaklaştığımızda arkadaşım beni bırakıp köye koştu ve tanıdık biriyle birlikte traktörle gelip beni almışlardı. traktörü gördüğümde sevinçten delirmiştim ama gülümseyecek enerjim bile yoktu. yani bu tarz olaylarda insanın ne kadar yorulabileceğini çoğu kişi anlayamıyor, çünkü şehirdeki yaşamlarımızda bu derece yorulmuyoruz hiç. buyüzden Ekşi'de 100+ sayfa başlık yazıldığı halde dizlerinin bağının çözülmesi ve olduğun yere yığılma olayına neredeyse hiç değinilmemiş. aslında Karadeniz'de dağ yürüyüşüne çıkan kişilerden bile bunu yaşayan çoktur. bu yüzden birçok rehber dağda yığılan turistleri sırtlarına alıp taşıryarak köye indirirler. durum o derece kötü oluyo yani. haritadan baktım. Zirve şeridinden itibaren bedenlerin bulunduğu Cumalıkızık yakınlarına kadarki kuş uçuşu mesafe sadece 3km. yani çok yakın aslında. ama işte şöyle bi gerçek var ki, kaybolmadan önce de muhtemelen 7-8 km yürümüşlerdi. dağ yürüyüşü çok yorucudur çünkü yol yok, sürekli o çalının üzerinden zıpla, bu çalının altından geç. muhtemelen Cumalıkızık tarafında şehrin ışıklarının yakın olduğunu görüp biz buraya hızla ineriz diye düşündüler ama çok yorgunlardı ve hava çok soğuk idi. vakit gece idi. şehre yakın bi yere kadar inmişler ama sonucu getirememişler. bu yaz Bursa çevresinde yaptığımız bisilet turunda konaklama noktalarımızdan biri Cumalıkızık civarında, tepelik bir kamp yerinde idi. yaz olmasına rağmen gece soğuktu. kamp yerinden Uludağ'a doğru baktığımda adeta sonsuzluğa doğru giden bir yamaç gibi görünüyordu ilerisi. akşam çadırları kurduktan sonra dağa doğru dönüp yamacı uzun uzun seyretmiş ve: "şurdan çıksan çıksan nereye kadar gidersin acaba" diye de muhabbetini yapmıştık. şimdi bu kişlerin oradan aşağı inmek isterken başaramamış olmalarını öğrenmek garip oldu. |
Şu cinleri bir kere kameraya çekin milyonlarca lira kazanın eğer böyle olaylar gerçek olsaydı termal kamera, normal kamera çoktan kayıt altına alınır çeken adam zengin olurdu.
|
Esrarengiz birşey yok. Çakma dağcılar bilmedikleri bir dağda kış vakti dağcılık yapmaya giderse olacağı bu.
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi İAmSterdam06 -- 10 Aralık 2019; 22:28:58 > < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dekareme -- 10 Aralık 2019; 23:49:14 > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OnurFB1453 -- 11 Aralık 2019; 0:18:54 > < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |