2020'de Mazda Türkiye'nin Sonu Mu Geliyor?

Hiç eksikliğini hissetmeyeceğim asla da almayı düşünmediğim bir marka. Gitmesi iyi olur.

Şimdi satış rakamlarına baktım koskoca 2019 yılında Mazda sadece 300 otomobil satabilmiş yani 85 milyon nüfuslu bir ülkede günde 1 otomobile bile denk gelmiyor.

Ama Mazda'nın ürünleri de çok çok az. Tek mazda3 ile cx5 var. Mazda 6 zaten 2.0 motor ile Türkiye'de ölü bir otomobil.

Birde Almanya'da 23bin euro'ya satılan mx-5'i Türkiye'de 250 bin liraya satan Mazda Türkiye'ye ne demeli.

Subaru, Mazda, Alfa gidici gibi duruyor.

Saçma sapan yönetilen bir firma mazda. Vergi kurbanı da oluyor ama yine de mazda cx3'ün, mazda 3'ün tutmaması için hiçbir neden yoktu. Dizeli, otomatiği vardı. Tabii iş bilmez adamlar yönetince batıyor böyle markalar.

Bilen bilmeyen herkes atmış tutmuş. Bazı gerçek ve güzel yorumları tenzih ediyorum.

İzmir'de yaşayan bir Mazda kullanıcısı olarak, aynı zamanda Mazda'nın biraz da içinde bir kullanıcı olarak bildiklerimi paylaşayım.

TR'de Mazda için butik marka algısı var, dünyada iş o şekilde değil. Hatta dünyanın birçok yerinde otomobil pazarı bizdekinden çok farklı. Biz ülke ekonomik şartları nedeniyle mecburen sineğin yağını hesap ediyoruz. Mazda'nın güçlü olduğu pazarlar var. Türkiye'yi pek umursamıyorlar döviz ve vergiler nedeniyle.

Geçen hafta Japonya'dan bir Türk misafirimiz geldi. Otomotiv sektöründen de muhabbet ettik. Kısaca size anlatayım, kendisi Mazda CX9 kullanıyormuş. Japonya'da lastik değiştirme, silecek değiştirme işi yok diyor, direkt arabayı değiştiriyorlarmış. 2 yıl önce 17 bin dolara tekabül eden parayla almış arabasını. Genellikle 3 yılda bir veya 10-15 bin km civarına gelince arabalar bayiye gidip üste 3 bin dolar civarı ekleyerek yeni araç alıyorlarmış. Bayiye devredilen araçların büyük çoğunluğu ikinci el olarak ülkeden ihraç ediliyormuş. Üreten ülke olmanın ne demek olduğunu anlayın. Adamlar hem sıfır araç üretip tüm dünyaya satıyorlar hem de ikinci el araçlarını bile ihraç ediyorlar. Ayrıca araçlarını çok kullanamıyorlar, heryere arabayla gitme olayı yok. Haftaiçi + haftasonu trafiğe çıkış izni veya sadece haftasonu trafiğe çıkış izni olarak ücret ödüyorlarmış. Haftanın 7 günü trafiğe çıkmak için epey yüklü ücret ödemek zorunda kalınıyormuş. Ayrıca eve ait özel otopark yoksa + olarak otopark ücreti ödemeleri gerekiyormuş. Bu durumda normal kazanca sahip aileler sadece haftasonu trafiğe çıkış yaparak hem araçlarını daha az kullanıyorlar hem de yürütme maliyetlerini düşük tutuyorlarmış.

Ayrıca bizdeki gibi kiralama sistemi çok yoğun diyor arkadaş. Ama bizdeki gibi değilmiş sistem. Az önce yukarıda bahsettiğim 2-3 yıllık aracı bayiye takas yaparak benzer sıfır araç için 3 bin dolar ödeniyor dedim ya, hah işte, 3 yıllık araç kiralama bedeli yaklaşık 3 bin dolara tekabül ediyormuş. Bizde nasıl? 3 yılda ödediğin para 1 araba parası. Geçen sene 3 yıllık 3008 kiralayalım dedik, arabanın sıfır parası 178 bin TL, 3 yıllık kiralama bedeli 225 bin TL fiyat çıkarıldı. Ülkelerin farkını görün.

Gelelim Mazda Türkiye işine. Mazda TR, global olarak sözü geçen bir yönetim değil, Mazda Global, TR'ye minimum sayıda araç göndermenin derdinde. Çünkü döviz bazlı kazancı çok düşük. Düz mantık, malınızı nerede daha iyi fiyata satarsanız oraya öncelik tanırsınız, Mazda Global da aynı şekilde yapıyor, en çok sattığı pazarlara öncelik tanıyor, kalan araçlardan bir kısmını TR'ye gönderiyor. Bu yüzden Mazda Türkiye'de butik gibi görünüyor. Tamamen ticari yani. TR'de az satması markanın kötü veya dünyada az sattığını göstermez. Böyle bakarsanız aldanırsınız. Global satışları çok çok iyidir Mazda'nın. Ayrıca grup şirketi değildir ve başka bir çatının altında değildir, kendi başına bir şirkettir.

İzmir Yeni Mazda, kötü yönetim sergileyen bir bayiydi. Fakat içeride çalışanların bazılarıyla tanıştığım için açıkça söyleyebilirim ki, tanıştığım çalışanlar iyiydi. Hatta isim vereyim, Tülin Hanım direkt olarak kaliteli bir çalışma ahlakına sahipti. Muhtemelen bayi sahibi bu kadar ilgili ve müşteri odaklı değildir. İzmir'de yaşayan bir Mazda kullanıcısı olarak İzmir'deki servisten parça ALAMIYORDUM. Muğla Gören veya İstanbul Merser'den sipariş veriyordum çünkü Yeni Mazda fiyat bile veremiyordu parça için. Tipik bir kötü yönetim/organizasyon örneği. Şansa 1 kere stoklarında olan bir parçayı Yeni Mazda'dan aldım. 1 kere de Gören'in beni uyarması ve Merser'in detaylı bilgilendirmesi ve yardımcı olmasıyla İzmir Yeni Mazda'dan 25 yıllık aracın kontak termiğini ücretsiz değiştirdim. Sayemde geri çağırma ve ücretsiz parça değişimi işini öğrendiler. :)

Yeni Mazda'nın servis bölümünden de çok şikayet görüyordum. Servisinden şikayet edenler ve henüz garantisi devam eden araç sahipleri bu şikayet nedeniyle özel servislerden destek alıyorlardı. Çok defa gittiğim özel serviste denk geldim. Yetkili serviste bakım geçiren araçların 1000 km dolmadan özel serviste bakım tekrarladığını gözümle gördüm. Ayrıca İzmir'de yaşayanlar bile gidip Muğla Gören'den araç alıyor veya bakım için İzmir'de servis olmasına rağmen Muğla Gören'e gidiyorlardı. İzmir'de Yeni Mazda plakalıklı araçtan çok Gören Oto plakalıklı araç görülebilir rahatlıkla.

Yeni Mazda'nın kapanmasıyla Muğla Gören Oto, İzmir bayi ve servis hizmeti için zaten en büyük adaydı. Öyle de olacak gibiydi, Mazda TR ile görüşüyorlardı ama önümüzdeki dönem şartlarının değerlendirmesini yapan Gören Oto yatırım miktarı ve karlılığı bakımından mantıklı bulmadı diye bilgi aldım. Bu nedenle Mazda TR, İzmir özelinde yetkili servis için bir Bosch Car Service'e yetkilendirme yapacakmış diye bilgi geldi yine. Hatta anlaşma tamamlanmış ve açıklamanın yapılması bekleniyormuş. Mazda TR için çok üzücü ve utanç kaynağı bir durum, aylardır sonuçlandıramadılar ve düzgün bir bayi/servis henüz yok.

Mazda araçları ile ilgi tartışmalara girmeyi pek mantıklı bulmuyorum. Beğenen alır biner, beğenmeyen almaz. Kimisi araçtan tork bekler, gider torklu araç alır. Kimisi gider satışı hızlı diye filo araçlarına biner. Tamamen tercih meselesi.

Mazda TR yönetimini de ciddiye almayın. Baştaki adam da hiçbir şey yapmadan kalkıp sadece "biz butiğiz, piremiyuumuzz" falan diyor da icraat yok. Varlığı veya yokluğu fark edilmeyen birinin söylediği ciddiye alınmaz. Maaş alıp koltukta oturan ve hiçbir şey yapmayan herhangi biri sadece. Mazda Global TR'yi ciddiye alsaydı zaten ilk o adamı gönderirdi yönetimden. Boşluk doldursun diye oturmasına müsade ediyor.

Herkes tork da tork demiş. Bir insan kolu kadar tork üretemeyen aletleri amma baş tacı yapmışsınız.

Miata dediğiniz arabada hiç bir zaman über süper güçlü bir motor olmadı ki. Miata'nın olayı bu değil. Güçlü bir spor araba isteyenler için RX7-RX8 v.b alternatifler vardı.

Ama şu da saçma, 5000 km'de bir bakıma giriyorsunuz, en yakın servis 210 km uzakta. Git gel 420 km yapar. İki bakım arasındaki mesafenin neredeyse 10'da birini servise giderken yapacaksınız. İlginç.

Butik isletme olmaya calisir isen boyle olur sonu.

Lord ,kont zannediyorlar herhalde kendilerini.

İlgi alaka cok dusuk servisinde ,saticilarininda.Boyleyiz deyip cekiliyorlar ortaliktan.Dertkeri fazla satmak degilmis.Elit bir kitle istiyorlarmis ama tr de oyle bir grup yok.He sonrada gurme der iseniz girla af buyurun.

hadi chevrolet çekildi opel bayileri sahiplendi. ama mazda öksüz evlat gibi kalacak bu gidişle. ben tasarımını ve o ince zevkini çok beğeniyorum. ülkemiz tüketicisine yazık oluyor gerçekten. alman test videoları var yeni 2020 mazda3 lerin, onlar bile hayran. tabi sonuçta babamın oğlu da değil bu marka.

Dimi o yüzden dünyanın en iyi suv u land cruiser