Şimdi Ara

Tip 2 diyabet hastalarında vitamin takviyesinin böbrek fonksiyonlarına etkisi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
180
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj


  • Takviye vitaminlerin tip 2 diyabeti olan kişilerin böbrek fonksiyonları üzerindeki etkisini inceleyen şu ana kadar yapılmış en geniş klinik araştırmaya göre; takviye olarak alınan D vitamini ve omega-3 yağ asitleri tip 2 diyabet hastalarının böbrek rahatsızlığı riskini azaltmıyor.



    Amerika Birleşik Devletleri'nde 28 milyon kişinin tip 2 diyabeti bulunuyor ve ileri dönemde bu hastaların %40'ında kronik böbrek hastalığı gelişiyor. Bu durum da kişilerin sağlığını büyük ölçüde tehdit ediyor ve tedavisiz kalındığında böbrek yetmezliği gelişebiliyor. Aynı zamanda kardiyovasküler olay ve ani ölüm riski de oldukça yükseliyor.



    Önceki deneyler olumlu sonuç vermişti





    Hayvanlar ve hücre kültürleri üzerinde yapılan önceki araştırmalar; D vitamini ile balık yağı takviyesinin anti inflamatuar etkisi olduğunu ve tip 2 diyabeti olan hastalarda kronik böbrek hastalığına gidişi azaltabileceğini iddia etmişti.



    Ayrıca araştırmalarda D vitamini eksikliği ile diyette balık eksikliği incelenmiş ve bu durumların böbrek fonksiyon bozukluğu ile ilişkili olduğu bulunmuştu.



    Uzmanlar birçok kişinin kardiyovasküler fonksiyonlar ve böbrek fonksiyonları üzerinde yararlı etkisi olduğunu düşündükleri için takviye vitaminleri kullandığını belirtiyor.



    Araştırmalar takviye vitaminlerin böbrek fonksiyonları üzerindeki olumlu etkisini göstermek amacıyla başlatılmasına karşın sonuçlar umulduğu gibi olmadı ancak araştırmacılar yeni sonuçlara rağmen yaptıkları çalışmanın hem klinisyenler hem de hastalar için olumlu olduğunu düşünüyor çünkü yapılan çalışma ile daha önceden soru işareti taşıyan bir konu aydınlatılmış olarak bulunuyor.



    Araştırmalar ülke genelinde yapıldı





    Yapılan çalışma VITamin D ve OmegA-3 TriaL yani ( VITAL ) olarak adlandırılıyor. Araştırmacılar 1,312 adet tip 2 diyabet hastasının böbrek fonksiyonlarını 5 yıl boyunca gözlemledi. Araştırma için tercih edilen yetişkin bireylerin ( erkek bireylerin yaşı < 50, kadın bireylerin yaşı < 55 ) klinik olarak belirgin kalp-damar hastalığı veya kanseri mevcut değildi ve birçoğunun böbrek hastalığı belirtisi yoktu.



    Katılımcıların glomerüler filtrasyon hızlarının ( eGFR=estimated glomerular filtration rate) bazal değerlerinin hesaplanması için kan ve idrar örnekleri alındı. Ardından katılımcılar aşağıda yer alan 4 farklı tedavi grubuna rastgele bir şekilde dahil edildi.



    ·  370 kişiye D vitamini ve balık yağından gelen omega-3 takviyesi yapıldı.



     



    ·  333 kişiye D vitamini ve plasebo olarak balık yağı verildi.



     



    ·  289 kişiye D vitamini plasebo olarak, balık yağı ise normal olarak verildi.



    ·  320 kişi ise her iki ürünü de plasebo olarak aldı.



    Tedaviye başlatılan hastaların kan ve idrar örnekleri, tedavinin 2. 4. ve 5. yılında tekrar alındı. 5 yıllık süre içerisinde hastaların böbrek fonksiyonları ortalama olarak %15 azaldı. Tedavi grupları arasında ise böbrek fonksiyonlarının azalışı açısından anlamlı bir fark görülmedi. Ayrıca katılımcıların idrar protein miktarları arasında da herhangi bir klinik anlam taşıyan farklılık gözlenmedi.



    Ayrıca Bkz.Elektronik sigara ile ilişkili akciğer hasarı vakası 2000'i aştı



    Yeni araştırma JAMA dergisinde yayımlandı ve araştırmanın bulguları American Society of Nephrology konferansında sunuldu.








  • Bu diyabet insanı içten içten yiyen bir hastalık. Diyabet hastalığına yakalandığın zaman uç-organ hasarı kesin oluyor böbrek, göz, kalp, deri sinirleri en çok etkilenen kısımlar. Hasta ayağını çarpıyor kesiyor acı hissetmiyor enfeksiyon kapıyor biraz da öz bakımı kötüyse bacak amputasyonu oluyor, böbrekler zaten diyabette en sık etkilenen organ, kalp tutulumu erken yaşta kalp krizi ve ölüme sebep oluyor sıkıntı şurda kalp krizi geçiriyor insan ama sinir hücreleri zarar gördüğü için ağrıyı hissetmiyor ki çok şiddetli bir ağrı olmasına rağmen. Allah düşmanımın başına vermesin o derece pis bir hastalık ama halk arasında şeker hastalığı gibi masum bir isimle bilinmesi de trajikomik.
  • Bu diyabet insanı içten içten yiyen bir hastalık. Diyabet hastalığına yakalandığın zaman uç-organ hasarı kesin oluyor böbrek, göz, kalp, deri sinirleri en çok etkilenen kısımlar. Hasta ayağını çarpıyor kesiyor acı hissetmiyor enfeksiyon kapıyor biraz da öz bakımı kötüyse bacak amputasyonu oluyor, böbrekler zaten diyabette en sık etkilenen organ, kalp tutulumu erken yaşta kalp krizi ve ölüme sebep oluyor sıkıntı şurda kalp krizi geçiriyor insan ama sinir hücreleri zarar gördüğü için ağrıyı hissetmiyor ki çok şiddetli bir ağrı olmasına rağmen. Allah düşmanımın başına vermesin o derece pis bir hastalık ama halk arasında şeker hastalığı gibi masum bir isimle bilinmesi de trajikomik.

  • Yeni dönemin "Kaynımda da var..!" diye alışılageldik hastalığı. Ama kanserden çok daha yaygın ve bu da obeziteye bağlı en ölümcül hastalık yapıyor diabeti.



    Tıpkı dünyanın en korkulan yılanı kara mambanın sadece bu üne yılda en fazla 500 insanı öldürmesiyle yakalasa da hindistanda o kaval çalarak oyanatılıp alay edilen gözlüklü kobranın en az yılda 30.000 insanın ölümüne sebep olması gibi...

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.