Şimdi Ara

Türkiye’nin ‘beach club’ mafyaları

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
368
Cevap
7
Favori
35.993
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
197 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ege sahillerindeki şu meşhur beach club’larda girişler hafta içi 80-90, hafta sonu 100-125 lira. Fiyata şezlong, şemsiye ve bir kola dahil, o da 200 ml’lik küçük kutuda olanlardan.

    Kimisinde giriş 50 lira ama şemsiye ve şezlong ekstra, 30-40 lira. Bazısında giriş ücreti yok ama içeride kişi başı 150-200 liralık harcama yapmanız zorunlu. Pofidikleri ayrıca kiralayanlar var, 20-25 lira. Otopark zaten 25-30 lira. Arabanız dandik, cüzdanınız ince gibiyse “içerisi dolu” deyip geri çevirebiliyorlar. Kapıda çantanız fermuarlı ceplerine kadar didik didik aranıyor, mekâna yanlışlıkla su veya gofret bile sokamıyorsunuz.

    İçerde tost 30 lira. Limonata 20 lira. Kahve 25 lira. Bira 40 lira, 33’lük. “Frozen mermaid margarita with a twist of lime and coconut” gibi cafcaflı kokteyller isimlerinin uzunluğuna göre 80-100 lira. Istakozlu hamburger 250 lira. Istakozsuz hamburger 60-70 lira. 500 liraya pizza satan mekân da var.

    Göz önünde olmak isteyenler için, beach club hiyerarşisinin olmazsa olmazı olan kovalı şezlonglar 500-600 lira. Buralara oturmak için buzlu kovada şişe açmanız gerekiyor. Arkalardaki kovasız şezlonglarda oturanlara hizmet ve güler yüz yok. Mesela “kavanozda ev yapımı naneli Alaçatı limonatası” söylüyorsunuz, 45 dakikada üç kere hatırlattıktan sonra belki geliyor. İnsan gibi muamele görmek için ekstradan 100 lira bahşiş atmanız gerekiyor.

    Terlemeye dayanıklı makyaj, yapılı saçlar ve örgü mayokini altı kot şort ile gün boyu hiç denize girmeden şezlongda yatıp havuç gibi kızaran hanımlar için Çeşme’deki Ayayorgi Koyu’nun karşısına 30 metrelik ilan panosu şeklinde Bepanthol yanık kremi reklamı koymuşlar. Ticari zekâ örneği mi dersiniz kapitalist distopya mı, artık siz karar verin… Arada denize giren hanımlar çimme pozisyonunda yüzlerine su değdirmeden usulen biraz ıslanıp çıkıyorlar. Beach club’da güneşlenirken giymek için “designer” terzilere bikini diktirenler, mayokinisini takıya boğup bijuteri dükkânı gibi gezenler var. Hedefler gerçekten çok büyük; 2023’te evli, mutlu, çocuklu…

    Beyler de aynalı güneş gözlüklerinin altından, kopya çeker gibi, kafalarını çevirmeden ters açıyla ortamdaki hanımları kesiyorlar. Kiminin vücudu üçgen, kiminin göbeği Türk baklavası… Ama hepsinin ayağında 10 liralık helâ terliğine benzeyen 250 liraya satılan delikli timsah terliklerden var. İstisnasız herkes cep telefonunda, ha bire “story” atıyorlar. Resmen sosyal medyada #sun #beachclub #summervibes #muratdalkılıç #nispetting #herşeyçokgüzeloldu şeklinde paylaşımlar yapmak için gelmişler.
    İdo Tatlıses, Kerimcan Durmaz, Samet Liçina, Emre Balık, Pascal Nouma, Batıkan Tanrıkulu ve Cem Belevi gibi isimlerini ilk defa duyduğunuz “dünyaca ünlü” dj’lerin sözde müzik yaptığı bazı mekânların happy hour’larında zorunlu olan stantlar 1000 TL (bir şişe premium içki dahil), localar 3500 TL (üç şişe premium içki dahil). Stantlar beş, localar sekiz kişilik olup fiyatlara yüzde 10 servis bedeli eklenmektedir.

    Plaj sektöründe piyasa rekabeti olmaz

    Şimdi, tüm bunların tespitini yapmak çok zor değil. Zaten herkes şikayetçi. Alaçatı değil Paraçatı diyorlar. Halk aşırı pahalı olduğundan gidemiyor, özenip giden beyaz yakalılar da paralarıyla rezil oluyorlar. Bu konuya teknoloji yorumcusu Volkan Manav ve Gülsel Birsel de vaktiyle değinmişti. Ama kimse sorunun kaynağına inmiyor. Yani bu beach club’lar berbat hizmet, yüksek fiyatlar, mafyatik işletmeciler, kaba personel, kötü yemekler ve İdo Tatlıses’e rağmen nasıl piyasada var olabiliyorlar?

    Tekel oldukları için. Tatilcilerin fazla alternatifi yok. Bakın, Türkiye’de 463 mavi bayraklı plaj var. Bu da, yaklaşık olarak, her 177 bin vatandaşa bir plaj düşüyor demektir. Yabancı turistler de cabası… Coğrafya ve mevsimler belli, denize girilebilir alanlar sınırlı, ama nüfus büyüyor. Haliyle bu sahilleri, koyları ve plajları işletenlerin tartışmasız bir tekel gücü oluyor. Tekel demek rant demektir. Yani sahibinin hiçbir emek harcamadan elde ettiği garanti gelir. Rikardiyen rant teorisine göre, nüfus arttıkça ve ekonomi büyüdükçe de bu rant artar.

    Mesela Ayayorgi Koyu’nun tamamını özel işletmeler işgal etmiş durumda. Ücretsiz halk plajı alanı kalmamış. Altı tane beach club var. Onlar da giriş fiyatları konusunda aralarında paslaşıyorlar. Yani fiyatları düşürmek ve/veya hizmet kalitesini arttırmak suretiyle bir piyasa rekabeti oluşması mümkün değil çünkü koyda yer kalmamış zaten.

    Birgün gazetesinin haberi:https://www.birgun.net/haber-detay/turkiyenin-beach-club-mafyalari.html







  • Kafaya bak arkadaş. Senin her yerin elit olsa ne olur. Sen Atatürk'ün milletin efendisi diye tanımladığı köylüyüde hor görüyorsundur. Donla denize giren surilerle tabiiki aynı ortamda olmak istemem ama çocuğuna peynir ekmek veren anne falan filan ne var oğlum bunda? Halktan onlar halktan. Sen şimdi CHP lisindir bir de. CHP nedir, halkın partisidir.
    Mantık yanlış! Yüksek fiyatı meşrulaştırıyorsunuz. Ben ultra zengin olsam yine gitmem öyle yerlere. Gidip de bir hamburgere 60₺ bayılacak kadar enayi değilim. Siz öyleyseniz o başka!

    Ayrıca, iyi denebilecek bir gelirim var. Yine öyle yerlere gitmiyorum. Plajlar halkındır ve halk tarafından kullanılmalıdır.

    İşin Suriyeli boyutuna gelirsek... Ülkeye bir şekilde geldiler, istesek de istemesek de. Onlar da senin benim gibi insan. Sen nasıl o plajı kullanıyorsan onun da kullanma hakkı var, bu kadar basit. Onları aranıza getiren siyasilere gıkınız çıkmaz, konu Suriyeliler olunca "Ostomoyoroz" diye bik bik ötersiniz. Suriyeli diye plajı kullanamayacak mı, denize giremeyecek mi?

    Ayrıca gittiğim plaja, parka, pikniğe vs. kendi yiyeceğimi, içeceğimi götürüyorum. Bunda bir anormallik mi var? Domatesimi de, peynirimi de, suyumu da götürüyorum. Sizin gibi 60, 70, 80₺'lere kazıklanmak yerine bu krizde kendi ekonomik dengemi kendim kurmaya çalışıyorum. Kötü bir şey mi bu? Neden kötü olsun ki? Herkes sizin gibi enayi değil, milletin saçacak parası yok.

    Kafa yapınızı değiştirmenizi, daha geniş açıdan bakmanızı tavsiye ederim.

    Uyanık olun, size geçirmesinler!
    Hirvastan'da daire kiralayin. Haftalik (7 gece) fiyati 500 Euro, o da pahali yerden alirsaniz. Yeme icmeyi marketten alisveris yaparak cozersiniz. Gidisi ister arabayla yapin ister ucakla, o da size kalmis. Yoksa boyle Turk yerlerine gidip hem otele tonla para verirsiniz, sonra da hem sahile, hem sezlonga para verirsiniz. Hirvatistan'da sahiller ucretsiz. Disaridan yemek getirmek de serbest.

    Edit

    Gittigim otelden resimler.

    Bu tiplere gidenler, İdo'ya, Kerimcan'a gecesi 3500 lira bayılanlara veya bayılabilmeyi aklının ucundan dahi geçirebilecek olanlara müstahaktır.

    Mavi bayrak falan dinlemeyeceksiniz yada sezon dışı tatil yapacaksınız. Veya herkesin önerdiği gibi Yunanistan veya Balkan ülkelerini tercih edeceksiniz.

    Fethiye de 4 gece kaldık 2 kişi 4000-4500 lira paramız gitti. Makedonyada 11 gün kaldık 3 kişi aynı para ile. 2 yıl önce bunlar.

    Lüks olmayan bir otel, mainstream yemeği marketten halletmek yetiyor da artıyor. Bütün meşhur mekanlarını gezdik, her akşam bir kulüp, alkol-bar yaptık.

    Fethiye de paranın yarısı otele gitti zaten. Geri kalanı da yemeğe. Makedonyanın en ünlü mekanlarında Euro üzerinden aldığım bira, yurdumun Fethiyesin'den aldığım limonatadan yarı yarıya daha ucuzdu.

    Hele ki alkolü marketten falan hallederseniz, sodadan daha ucuz biralar var.
    Eğitim kalitemiz düştü, insanlığımız yerin dibine girdi pirim.
    Durum böyle olunca zengin, zenginliği cebindeki para zannedip insanlıktan nasibini almadı.

    Fakir açlık derdinden bırak eğitimi karnını doyuracak şeyleri zor alınca insanlarda tabakalaşdı, katmanlaşdı tıpkı üzerinde yaşadığımız 3 günlük dünya gibi.

    Eskiden fakirin çocuğu ile zenginin ki aynı mahallede oynar fakirin çocuğu salçalı ekmek yiyorsa zengin ayıp olmasın diye kendi çocuğuna salçalı ekmek verirdi.
    Yada ikisinede şöyle kallavi bir köfte ekmek yapıp verirdi ayrım olmasın diye. Şimdi zengin fakiri sokakta görse münasip bir yerine tekmeyi basıyor bize fakirlik bulaştırır allah korusun diye.

    Üstadım dedim ya insanlıktan çıktık hemde her yerde, her şekilde.

    Hayvanlar bile hem kendi hemde farklı cinslere bizim birbirimize duyduğumuz saygıdan daha fazla saygı duyuyor. Bizler ise sadece bizden daha güçlü ve daha zenginlere saygı duyar olduk.

    Neyse bir kaç hatıramı anlatayım da dertlenmem tam olsun.

    Geçen yaz akçay'da pansiyondaydım ama çok güzel bir yer deniz 50m ötende, yeme içme 100m ötende. Plaj herkese açık.
    neyse plaja bir gittim plajı afedersiniz necaset götürüyor. Yerde bira içip şişeyi kıranmı, mangal bile getirmeyip kömürü sahilde yakanmı, çişini kakasını kumlara yapanmı.
    Afedersiniz ama bir baktım ve bunlar insan değil HAYVAN bile olamaz hayvan çişini yaparken kıyı köşe bulup ardından işi bitince üstünü toprakla kapatırken, bu yaratılışları insan suretinde olan ama türü ve cinisi tespit edilemeyen yaratıklar sürüsü gibilerdi ve içimden cinsinizi sinkaf edeyim diyip geçtim.

    Neyse tatil için oteldeyiz söylemesi ayıp geceliği kişi başı 2000 tl 2. Gün baktık sibel can konseri var a güzel akşama eğleniriz dedik saat 10 gibi kahvaltımızı bitirip eşim ile biraz sahilde yürüyelim dedik.
    Sahile inerken bir sıra gördüm hayırdır dedim baktım ciddi bir sıra heralde bedava bir şey var dedim. ama insan ya meraktan yada ... derler ya bende meraktan sıradakine sordum ne için bekliyorsunuz diye? Demesinmi sibel can konseri varmış onu bekliyoruz dedi.
    Bende yahu akşam değil miydi o sabah mı geliyormuş diye yürüyerek sahile giderken sıranın başına geldim ve çalışanın feryadını gördüm "sayın misafirlerimiz konser saat 22 de akşam 10da lütfen şimdiden sıra yapmayın" ama nafile. Dedim ya zenginide eğitimsiz adamlar akşam 22 ye kadar dönüşümlü tanzim satış kuyruğu gibi sırada beklediler ve 22 de ne oldu dersiniz? Tabikide kavga çıktı. O sırada bizde barda söylemesi ayıp maden suyumuzu yudumluyoruz barmen bizi ve yanımızdaki diğer çifte dert yandı bu ne abi sanki daha önce sanatcı görmemişler diye yanımızda çiftin hanımı ise kocasına hep beni böyle ucuz yerlere getiriyorsun ve senin yüzünden avam tabaka ile tatil yapıyorum diye dert yandı.
    Manzaraya bak bir yanda eşine ucuz otellere geliyoruz avam tabaka ile tatil yapıyorum diye hayıflana hanımefendi, bir yanda bir konser için yiyecek yardımı gibi sıraya geçip birbirini yiyen insanlar, bir yanda altı üstü bir sanatcı nekadar ayıp şu yapılan diye hayıflanan yüce gönüllü emektar barmen.....

    Neyse üstadım geçen sene çeşmede altınkum'dayız dedik bizim neyimiz eksik bizde bir beach yapalım. Gittik beache giriş kişi başı 100 tl dedi hay hay dedik girdik. Neyse şezlonga oturduk koşa koşa biri geldi abi abi ABİİİ diye. Hayırdır bir şeymi düşürdük dedim yok abi şezlong parası kişi başı 50 tl dedi. Dedim girişte 100tl verdik. Abi o giriş bu şezlong parası dedi. Neyse dedim verdim parasını yolladım. Bir güneş kremi sürünelim derken başımda biri bitti. SİPARİŞÜNÜZÜ ALAYUM. Siparişim yok sağol dedim. ne dese beğenirsiniz? SÜPARÜŞ VERMEDEN OTURAMAN. ne alaka dedim hem girişe, hem şezlonga para verdik ve şuan bir şey istemiyorum lokantaya gelmedim canım bir şey çekerse alırım dedim ama nafile illa sipariş diye tutturunca mekanın işletmecisini veya sahibini getir dedim ardından toparlanıp gelen işletme sahibinden ücret iadesi istedik önce vermem desede sonra polisi arayınca ücret iadesi yaptı ve çıktık...

    Neyse çok yazdım azizim
    Eskiden zengin böyle böbürlenmez fakiri hor görmezdi. Böbürlenen olursada toplum tarafından ikaz edilip kulağı çekilirdi.
    Şimdinin zengin ak gezenlerinin burunları kaf dağında hor görmeyi bırak birde mileti aşağılıyor.
    Tabi hoca osursa cemaat sı..ar lafı çok doğru.
    Eskiden adap usül erkan bilirdi herkes. Beyefendilik hanımlık vardı şimdi eğitimli zengini bile usül adap bilmiyor, fakirden ne bekleyeceksin üstadım...
  • Yazı sonuna kadar haklı fakat fiyatlar ucuz yazılmış, bu hafta sonu bahsedilen clublardan birisindeydim, bira 55 TL, şişe votka buzlu kovada şezlonga 1250 TL, saat 10 civarı gittik, sahibi tanıdık olmasa yani kapıda ismimiz yazmasa kesinlikle alınmazdık. Zaten girmek için ya kapıda isim yazacak yada gide gele müdavim olacaksınız.

    Hele geçen sene aynı mekanda İstanbuldan gelen arkadaşlarım illa Kerimcem'e gidelim dediler, 2 şişe votka + enerji + meyve falan filan, 3750 TL hesap geldi, 1000 lira loca bedeli yazmışlar sağolsunlar.

    sadece çeşmede durum böyle değil, emekli mekanı gibi olan Akçay, ayvalık, gümüldür gibi yerlerdeki işletmelerde uyandı artık. Bayramda ayvalıkta rock barda 4 bira ya 250 TL hesap geldi. 100 lira müzik bedeli yazmışlar
  • 3500₺ verip dünyaca ünsüz dj'ler dinleyeceğine o paraya tekne kiralayıp kafayı dinlersin.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • O paraya yurtdisinda mis gibi tatil yaparsin.
  • Tekne kiralama fiyatlarından haberiniz yok sanırsam 1 haftalık 24 bin tl fiyat aldım 3 kamaralı bir gulet için, yemesi içmesi dahil değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C0609E675

    O paraya yurtdisinda mis gibi tatil yaparsin.
    3500 lira hemen hemen 500 Euro yapıyor nasıl yapacaksınız mis gibi tatili ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • iyi de mafya olmuyorki bu, ülkedeki esnaflık tanımı böyle. sadece sahillerde değil, gidin beşiktaş'ta bir ana caddeye, kapının önünün istediği gibi kullanır, mekan biraz popülerse istediği fiyatı çeker...
    sadece sahille alakası yok bu durumun.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dj_Gençkan D kullanıcısına yanıt
    votka kafası
  • Dj_Gençkan D kullanıcısına yanıt
    Hirvastan'da daire kiralayin. Haftalik (7 gece) fiyati 500 Euro, o da pahali yerden alirsaniz. Yeme icmeyi marketten alisveris yaparak cozersiniz. Gidisi ister arabayla yapin ister ucakla, o da size kalmis. Yoksa boyle Turk yerlerine gidip hem otele tonla para verirsiniz, sonra da hem sahile, hem sezlonga para verirsiniz. Hirvatistan'da sahiller ucretsiz. Disaridan yemek getirmek de serbest.

    Edit

    Gittigim otelden resimler.

    Türkiye’nin ‘beach club’ mafyalarıTürkiye’nin ‘beach club’ mafyaları



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C0609E675 -- 9 Temmuz 2019; 11:26:7 >




  • O izmirdeki soyguncu beach clublar genelde istanbuldan gelen zenginleri ve yabancı turistleri yolmak için yerler izmirde yaşıyanlar oraları net bilir ve uğramaz.
    Benim gibi nispeten fakirler/orta sınıflar genelde yeni foçada yada eski foçada takılır bazıları ise seferihisarda oralardaki beach clubların girişleri 50tl gibi ucuz olur içersi yine pahalıdır ama 200tl'ye hamburger satmazlar 5-10tl'lik dandik ayvalık tostuna 20isterler biraları 25tl'den verirler anca, kampanyalarıda olursa güzel olur. öyle 3basamaklı rakamlar çok olmaz...[tabi öyle yerlerde 70lik açmak istemezsin yoksa üzülürsün].
    Beach club'a gidersende farkedersin ki oraya kimse tost-hamburger kola için gitmez güneşlenirsin denize girersin karılarla iletişim kurarsın akşam eğlenirsin 2 adet birayla bir tostda yersin yamulmamak için sonra terk edersin mekanı hatırladığıma göre farklı tarifeler mevcut mesela 9-16.00 arası 50tl sadece giriş 17.00-09.00 150tl bir içki dahil

    Otel falan düşünüyorsanızda kuşadasında 4-5yıldız yer bulmanızı öneririm güzeldir ve diğer yerlere göre ucuzdur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-39A3D5E9A -- 9 Temmuz 2019; 12:0:48 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Bu tiplere gidenler, İdo'ya, Kerimcan'a gecesi 3500 lira bayılanlara veya bayılabilmeyi aklının ucundan dahi geçirebilecek olanlara müstahaktır.

    Mavi bayrak falan dinlemeyeceksiniz yada sezon dışı tatil yapacaksınız. Veya herkesin önerdiği gibi Yunanistan veya Balkan ülkelerini tercih edeceksiniz.

    Fethiye de 4 gece kaldık 2 kişi 4000-4500 lira paramız gitti. Makedonyada 11 gün kaldık 3 kişi aynı para ile. 2 yıl önce bunlar.

    Lüks olmayan bir otel, mainstream yemeği marketten halletmek yetiyor da artıyor. Bütün meşhur mekanlarını gezdik, her akşam bir kulüp, alkol-bar yaptık.

    Fethiye de paranın yarısı otele gitti zaten. Geri kalanı da yemeğe. Makedonyanın en ünlü mekanlarında Euro üzerinden aldığım bira, yurdumun Fethiyesin'den aldığım limonatadan yarı yarıya daha ucuzdu.

    Hele ki alkolü marketten falan hallederseniz, sodadan daha ucuz biralar var.
  • bu durumda paranızı nasıl değerlendirceğiniz sizin elinizde

    marmariste şezlong a 30 lira istiyolar ilk içki onlardan aslında içkinin parasını alıyolar sizden şezlong ve şemsiyenin değil ağvada 75 lira istiyolar alkol yok bişey yok

    yani 1 liranız var tanesi 25 kuruştan probiste alabilirsiniz 1 liraya albenide
  • mechatengu kullanıcısına yanıt
    Bırak Allah aşkına ya. Benim güzel bi sahilde denize girmeye hakkım yok mu? Plajlar halkındır. Beğenmiyorsan gitme, ayrımcılık yapma. Bütün güzel sahiller beach club olursa halk ne yapacak?
  • Ben bişeyi anlamıyorum. Deniz kanununa göre otel club vb. Yerlerin plajı parsellemesi plaja insanları sokmaması yasa dışı değilmi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • benim bildigim butun plajlar halka ait degil mi?

    tabii hukumet bir şey yapmadıgı gibi insanlar kafasına gore takılıyor
  • Gürcistanda yaparsın lazlarla anca😂

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • casoga kullanıcısına yanıt
    Yasa dışı olsa emlak bankası her sezon bu işletmelerden bedel almazdı.Herşey yasal.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Antikaruh kullanıcısına yanıt
    Allah aşkına makedonya kıyaslandığın yer cenneten köşe marmaris.
    Makedonya üstüne para verio turist gelsin diye siz birde para vermişsiniz😁



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi radko -- 9 Temmuz 2019; 12:43:14 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.