Şimdi Ara

15 Temmuz 2016 - 9 Temmuz 2018 KHK'larının Birçoğunun Anayasaya Aykırı Olması

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
1.076
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden 9 Temmuz 2018'e kadar Bakanlar Kurulu(artık yok), 31 adet olağanüstü hal KHK'si çıkarmıştır. (667-697,701 sayılı KHK'ler). Bu KHK'lerin ezici çoğunluğu, anayasada belirtilen koşullara apaçık ve vahim şekilde aykırıdır.

    Eski sistemdeki olağanüstü KHK ve KHK, yeni sistemde Cumhurbaşkanı'na verilmiştir. Olağanüstü Cb. Kararnameleri, ANAYASA MAHKEMESİ DENETİMİNE TABİ DEĞİLDİR.

    Bu KHK' lerde düzenlenen konuların pek çoğunun 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsüyle ne gibi bir ilgisinin olduğu anlaşılamamaktadır.

    Örneğin 674 sayılı O.Ü Hal KHK'si ile bütün araştırma görevlileri güvencesiz bir kadroya nakledilmiştir.

    676 sayılı O.Ü Hal KHK'siyle de rektörlerin seçim usulü değiştirilmiştir.

    687 sayılı KHK ile yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan araçlar için kış lastiği takma zorunluluğu getirilmiştir.

    Araştırma görevlilerinin güvencesiz bir kadroya naklinin, rektör seçim usulünün değiştirilmesinin, kış lastiği takma zorunluluğu getirilmesinin olağanüstü hal ilanı sebebi olan 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsüyle ne ilgisi vardır? Yoksa darbe teşebbüsü, araştırma görevlileri veya rektörler tarafından mı yapılmıştır? Yoksa15 Temmuz darbe teşebbüsünü araçlarına kış lastiği takmayan kamyon şoförleri mi yapmıştır?

    Bu sorulara makul ve mantıklı bir cevap verilebilmesi mümkün değildir. Bu tür düzenlemeler, Anayasamızın 121. maddesinin 3. fıkrasında öngörülmüş "olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda" çıkartılma şartına apaçık bir şekilde aykırıdır.

    Övülen hukuk devleti, övülen sistem bu mudur?

    Prof. Dr. Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, sf. 385


    Olağan Dönem, Olağanüstü Hal CB. Kararname Karşılaştırması:

    15 Temmuz 2016 - 9 Temmuz 2018 KHK'larının Birçoğunun Anayasaya Aykırı Olması



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ggreyhame -- 6 Haziran 2019; 16:11:15 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Ben bir Kürt değilim ama doğuda hiç bir suçu olmayan sıf kürt diye öğretmenliğinden edilen insanlar var adam bizzat anlatıyor ya ben diyor savcılıktan temiz kağıdı aldım geldim 1 toplu iğne kadar suçum yok kürtüm diye atıldım diyor bunları yapanlar yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz falan dememeli.
  • Ya onlardansın ya da insan değilsin. Seçim dönemi yapılan milliyetçi, hümanist, birleştirici söylemlerin hepsi yalan!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu eskiden beri var olan bir konu. Maddeler baştan sakat zaten. Böyle maddeler olabilir mi ?

    Hem olağanüstü KHK'sının Anayasa Mahkemesi yolu olmayacak hem de olağanüstü KHK'sının olağanüstü durumu ilgilendiren konuları içerebilecek.

    Olağanüstü KHK'sının olağanüstü hali gerektiren konular haricinde hüküm barındırması anayasaya aykırı ama bu khk yı uygulamak zorundasın. Çünkü bu khk yı iptal edecek bir merci yok.

    Denetimi kendi kendine kitliyor. Anayasanın bu maddeleri anayasanın kendisine aykırı.

    Peki şöyle bir şey olabilir mi ?

    Bu olağanüstü khk nın olağanüstü hali bertaraf edecek haricinde ki hükümlerini uygulamazsak vatandaş olarak ve ilgili idare ile mahkemelik olsak sonucunda anayasa mahkemesine bireysel başvuru yapsak ne olur ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi İl teber -- 6 Haziran 2019; 17:28:43 >
  • İl teber İ kullanıcısına yanıt
    "
    ... Dolayısıyla 2017 Anayasa değişikliğinden önceki sistemde mevcut olan denetimsizlik sorunu 2017 Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesinden sonra da aynen devam etmektedir.

    Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Olağanüstü hallerde çıkarılacak Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üzerindeki tek denetim TBMM'nin yapacağı siyasi denetimdir. İlave olarak şunu da belirtmek gerekir: Yukarıda açıklandığı gibi, 2017 Anayasa değişikliği öncesindeki sisteme bakarak, yeni sisteme de, olağanüstü hal CB kararnamelerinin TBMM tarafından aynen veya değiştirilerek onay işleminin, "parlemento kararı" şeklinde değil, "kanun" biçiminde olacağı tahmin edilebilir. Onay işlemi "kanun" biçiminde olacaksa, onaylanan CB kararnamesi "kanun haline dönüşecektir. Bu" kanun"un Anayasa Mahkemesinin yargısal denetimine tabi olduğu hususu ise kuşkusuzdur. Dolayısıyla olağanüstü hal Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin denetimsizlik durumu, yayınlanmaları ile TBMM tarafından onaylanmaları arasındaki süre için söz konusu olan bir sorundur. Bu süre de en fazla 3 aydır. (Anayasa m.119/7)"

    Hoca böyle söylemiş, ben de katılıyorum. Kişisel olan çatışmalarda üst mahkemeye gitmesi durumundaysa emin değilim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ggreyhame -- 6 Haziran 2019; 17:57:53 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kamudaki taşeron personelin işçi kadrolarına geçirilmesi de KHK ile oldu. Bu dönemde hükümetin çıkardığı KHK'lerin birçoğunun 15 Temmuz'da darbeye kalkışanların kullandığı açık kapıları kapatmaktan ziyade, yeni hükümet sistemi faaliyete geçene kadar her konudaki karar alma süreçlerini hızlandırmayı amaçladığını sağır sultan biliyor.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.