Şimdi Ara

Dünyanın ilk sıtma aşısı, Afrika’da kullanılmaya başlıyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
383
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Dünyanın ilk sıtma aşısı, Afrika’da kullanılmaya başlıyor 

    Geliştirilme ve test aşamaları onlarca yıl süren dünyanın ilk sıtma aşısı, Malavi Cumhuriyeti ve ardından Gana ile Kenya’da kullanılmaya başlıyor. İki yaşına kadar olan 360,000 çocuğu uygulanacak aşılama programının önümüzdeki üç yıl içinde, bir milyon çocuğu kapsayacak şekilde genişletileceği ifade ediliyor.

    Afrika’da her yıl 250,000’den fazla çocuğun hayatına mal olan paraziter hastalık, dişi anofel sivrisineği ısırığı ile bulaşıyor ve Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre ciddi bir sağlık sorunu. Bu kapsamda bilim insanları da etkili bir aşı için yıllardır çalışıyor. Araştırmacıların yoğun çabaları sonrasında 1980’lerin sonunda bulunan ve o günden bugüne geliştirilme süreci devam eden ve Mosquirix olarak da bilinen RTS,S/AS01 adlı aşının ise hastalığın tedavisi için bir umut olabileceği belirtiliyor.

    Bilim insanları, laboratuvar çalışmaları ve son testleri geçtiğimiz birkaç yıl içinde tamamlanan aşının sıtma vakalarında %40’lık bir tedavi oranı sağladığını ifade etmiş. İlk bakışta yüksek görünmeyen bu değer, birçok uzmana göre hastalığın sebep olduğu yüksek ölüm oranları göz önünde bulundurulduğunda çok anlamlı hale geliyor.

    Fakir ülkelere aşıların tedarikini sağlayan bir ortaklık olan Gavi’nin CEO’su Seth Berkley’e göre sıtma, dünya çapında gerçekleşen çocuk ölümlerinin olan büyük sorumlulardan biri. Berkley, “Başlatılacak pilot uygulama sayesinde, sıtma hastalığının dünyanın en fakir ülkeleri üzerinde yarattığı baskının ne oranda azaltılabileceğini görme şansı elde edeceğiz.” sözleriyle aşının söz konusu ülkeler için ne kadar önemli olduğunu vurgulamaya çalışmış.

    2024 yılına kadar sürmesi beklenen pilot uygulama sonrasında elde edilen verilere göre, programın daha geniş ölçekte uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi bekleniyor. Programın başarı şansını daha da artırmak için, ilacı geliştiren İngiltere merkezli ilaç firması GlaxoSmithKline’ın (GSK) programa 10 milyon doz aşı bağışladığı ise paylaşılan diğer bilgiler arasında yer alıyor.

    Aşılanma sürecinde istikrar çok önemli 

    Program kapsamında karşılaşılabilecek sorunlar da yok değil. Üç ay boyunca her ay uygulanması gereken aşının ilk üç dozu, çocuğun 5 ila 9. ay aralığında yapılıyor. Bağışıklığı güçlendirmek için uygulanan ve dördüncü doz olan ek aşının ise çocuk yaklaşık iki yaşındayken yapılması gerekiyor. Bu kadar hassas bir zaman çizelgesine bağlı bir aşılama programının, fakir ve uzak bölgelerde yaşayan topluluklara uygulanması konusunda uzmanların endişe duyduğu ifade edilmiş.

    Dünyanın ilk sıtma aşısı, Afrika’da kullanılmaya başlıyor 

    Tüm bu endişelere rağmen programın başarısından umutlu olan uzmanlar, yeni tür aşıların da geliştirilmekte olduğu bilgisini paylaşıyorlar. GSK’nın daha etkin bir RTS,S/AS01 üzerinde çalıştığı haberleri yanında, adı henüz bilinmeyen bir aşının sıtma hastalığına karşı %100 bağışıklık kazandırdığı belirtiliyor




  • Demişsin. Bunlar da hemen senin ilk mesajının üstünde yer alan iki mesaj. Bak bakalım ne demişler:





    “Yazılanı okumakda bile acizsiniz” demişsin. Bunu yazarken herhalde kendinden söz ediyordun. Ayrıca “okumakda” yazılmaz, “okumakta” yazılır. İnsanlara ayar vermeye kalkmadan önce kıt Türkçeni geliştirsen fena olmaz.



    Aksini iddia eden oldu mu? Aşı %100 masumdur diye teminat mı verdik? Peki sen aşının %100 güvenilmez olduğunu kanıtlayabilir misin? Tabii ki kocaman bir hayır! Ancak malum biyo-komponentten yapılana gaita atarsın. Tüm yapabildiğin bu. Bilgin, gücün yetiyorsa kanıtlasana aşının iddia ettiğin gibi masum olmadığını! Oysa gerçek şu: Aşı masum olabilir de, olmayabilir de. Bilmiyoruz... Peki sen hangi somut kanıta ya da veriye dayanarak aşıyı peşinen karalıyorsun? Elinde bir bilgi-bulgu mu var yoksa işkembe-i kübradan sallıyor musun?

    Ayrıca bir dizi iddiada bulunmuşsun. Çocuğunun gerçekle alakası yok. Ben elliyi devirmiş adamım. 70’li yıllarda da çileği pudra şekerine banıp yiyorduk, 80’li yıllarda da çileği pudra şekerine banıp yiyorduk. 2020’ye geldik hala öyle yiyoruz. Ayrıca iddia ediyorum. Bugünün meyveleri geçmişin meyvelerinden daha lezzetli çünkü tarım endüstrisi tarafından yıllar içinde daha şekerli olacak şekilde hibritleştirildi. Ne var ki daha sağlıklı değil, bunda sana katılırım. Lakin 70’li, 80’li yılları yaşamış gibi bilmediğin konularda atıp tutmanı cevapsız bırakamam. Ben o yılları yaşadım. Çocukluğum 70’lerde gençliğim 80’lerde geçti. Bugünkü meyveler iddia ediyorum 70-80’lerdeki meyvelerden daha şekerli ve dolayısıyla GENEL OLARAK bariz daha lezzetli. 80’lerde ODTÜ’nin yemekhanesinde yemekte çilek çıktığında yanında pudra şekeri de verilirdi yahu, sen ne anlatıyorsun? Hangi gıda uzmanına sorsan bugünkü meyvelerin daha şekerli olduğunu söyleyecektir. Bugünkü çilekler 1-2 tohum çeşidi hariç geçmişe göre daha lezzetlidir ya da en azından aynı lezzettedir. Sana bir kaç kez iri ama içi kof Arzuman ya da Vilmorin tohumlu çilek denk gelmiş olmalı. Buna bakıp bütün çileklerin lezzetsiz olduğunu iddia etmişsin. Meydanı boş bulup sallayan yukarıdaki diğer o iki ucuz komplocu gibi sen de meydanı boş bulmuş sallıyorsun. Sahi senin yaşın kaç ki 70’lerden 80’lerden yaşamış gibi söz ediyorsun?


    Son olarak, muhatabın benim. Beni alıntılayıp yazman gerekirdi. Bana cevap yazıyorsun ama güya uyanıklık yapıp beni alıntılamıyorsun. Bu yaptığına da 70’li 80’li yıllarda “şark kurnazlığı” derlerdi ve hala öyle diyorlar!..

    Edit: İmla
  • Emperyalist batı,sömürdüğü insanlar için şimdi sıtma aşısı geliştirdi.Kanlı ellerinizi kara kıtadan çekseydiniz bu insanlar sıtma olmazdı zaten.Ne kadar acı...
  • Hastalığı üret yay sonra ilacı üret sat.
    Savaşı çıkar yay sonra silahı sat..

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • sounderland S kullanıcısına yanıt
    bence de. kimbilir ne halt ediyorlar kokusu da senelerce sonra ortaya çıkar. mübarek bu sıtmanın da olmadığı ülke yok. iki çeşit sıtma var gördüğüm kadarıyla. afrika' da deneniyor olması çok manidar.http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/Sitma
  • medizinischen Labor kullanıcısına yanıt
    Afrika'nın sömürüldüğü doğruda elini Afrika'dan çekince sıtma nasıl azalıyor anlamadım
  • Komplocu cahil cühela takımı doluşmuş yine. Sıtma tarihten beri en ölümcül hastalıklardan biridir ve yeni falan da değildir. Tabi eline kitap alıp tarih okumamış cühela takımı bilmez bunu. Osmanlı ordusunun Afrikada en büyük baş belalarından biriydi sıtma. İngiliz ordusu da sıtma yüzünden Hindistanda çok kayıp vermiştir. Sıtma dediğin hastalık binlerce yıldır etkisini sürdürmektedir. Sıtma yüzünden Kuzey Afrikada yüzyıllar içinde orak hücre anemisi çok yaygınlaşmıştır. Bu anemi türünün yaygınlaşmasının tek sebebi sıtma parazitidir. Sıtma paraziti alyuvarlara yerleşerek çoğalır. Bu yüzden orak şekilli alyuvarlara sahip çocuklara bulaşamaz. Yüzlerce yıldır orak hücre anemili çocuklar hayatta kalırken diğer çocuklar sıtmadan ölmüş ve zamanla anemili popülasyonu Afrikada çok yüksek oranlara ulaşmıştır. Bu iş bir günde olmadı, sıtma aracılığı ile yüzyıllar sürdü. Sıtmayı Batılı emperyalistlerin yaydığını iddia etmek kişinin sığ cehaletini ortaya koymasından başka bir şey değildir. Bırakın bu beş para etmez komplocu kafaları da azıcık okuyun, içinde yaşadığınız dünyayı öğrenin. Merak etmeyin yan etkisi yoktur.

    Bilim forumundaki şu cehalete bakın. Adam binlerce yıllık sıtmayı bilmiyor, meydanı boş bulmuş sallıyor da sallıyor.
  • burada sıtmanın batı veya amerika tarafından çıkarıldığını yazan olmadı. yazılanı okumakda bile acizsiniz. bu bir fırsatçılıktır. sıtmayı iyileştirirken başka yan etkisi olabilecek bir deneyin yapılmamış olduğunu kimse idda edemez. bunun kokusu da yıllar sonra ortaya çıkar. bugünün baş belası mesela diabet değil midir? bunun açıklamasını mı yapacağız burada. bir de organik ürünler yerini almışlar raflarda. 1970-80 lerin meyvasına bugünün gençliği, tarlada dalından koparıp da yyiyorum dese bile ulaşamaz. bunun da mı açıklamasaını yapacağız burada? eskiden atıyorum bir ekiyor beş alıyorken bugün atıyorum bundan daha fazlasını mesela bir ekip on alıyorsan, bir çileğin tadını alamıyorsan şekil değiştirmiş kocaman olmuş hallerini pazarlarda görüyorsan, yetmedi şekere banım yiyorsan bunu da mı burada açıklayacağız? aha işte az önce elma yedim. elma haricinde herşeye benziyor. aşı dediğin de böyledir. amerikada koskoca üniversitede kızamık hortladı. bunların hiçbiri kızamık aşısı mı olmadı? kızamık aşısının nasıl hazırlandığını ve yan etkilerinin de neler olduğunu da burada mı açıklayacağız?


    aşı deyip de geçmeyin. insana bu kadar değer veren o tek dişi kalmış canavar, arzı mevud uğruna adeta öldürülmelerine göz yumulan milyonlarca insanı neden görmezden geliyor? sıtmadan insanlar ölmesin diye afrikada gidip aşı yapacak? bu yardımseverlik misyonunu siz gidin dondurmacının külahına anlatın.
  • medizinischen Labor kullanıcısına yanıt
    Ne alaka

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • The souls migration kullanıcısına yanıt
    quote:


    burada sıtmanın batı veya amerika tarafından çıkarıldığını yazan olmadı.


    Demişsin. Bunlar da hemen senin ilk mesajının üstünde yer alan iki mesaj. Bak bakalım ne demişler:

    quote:


    @medizinischen Labor
    Emperyalist batı,sömürdüğü insanlar için şimdi sıtma aşısı geliştirdi.Kanlı ellerinizi kara kıtadan çekseydiniz bu insanlar sıtma olmazdı zaten.Ne kadar acı...


    quote:


    @sounderland
    Hastalığı üret yay sonra ilacı üret sat.
    Savaşı çıkar yay sonra silahı sat.


    “Yazılanı okumakda bile acizsiniz” demişsin. Bunu yazarken herhalde kendinden söz ediyordun. Ayrıca “okumakda” yazılmaz, “okumakta” yazılır. İnsanlara ayar vermeye kalkmadan önce kıt Türkçeni geliştirsen fena olmaz.

    quote:


    sıtmayı iyileştirirken başka yan etkisi olabilecek bir deneyin yapılmamış olduğunu kimse idda edemez.


    Aksini iddia eden oldu mu? Aşı %100 masumdur diye teminat mı verdik? Peki sen aşının %100 güvenilmez olduğunu kanıtlayabilir misin? Tabii ki kocaman bir hayır! Ancak malum biyo-komponentten yapılana gaita atarsın. Tüm yapabildiğin bu. Bilgin, gücün yetiyorsa kanıtlasana aşının iddia ettiğin gibi masum olmadığını! Oysa gerçek şu: Aşı masum olabilir de, olmayabilir de. Bilmiyoruz... Peki sen hangi somut kanıta ya da veriye dayanarak aşıyı peşinen karalıyorsun? Elinde bir bilgi-bulgu mu var yoksa işkembe-i kübradan sallıyor musun?

    Ayrıca bir dizi iddiada bulunmuşsun. Çocuğunun gerçekle alakası yok. Ben elliyi devirmiş adamım. 70’li yıllarda da çileği pudra şekerine banıp yiyorduk, 80’li yıllarda da çileği pudra şekerine banıp yiyorduk. 2020’ye geldik hala öyle yiyoruz. Ayrıca iddia ediyorum. Bugünün meyveleri geçmişin meyvelerinden daha lezzetli çünkü tarım endüstrisi tarafından yıllar içinde daha şekerli olacak şekilde hibritleştirildi. Ne var ki daha sağlıklı değil, bunda sana katılırım. Lakin 70’li, 80’li yılları yaşamış gibi bilmediğin konularda atıp tutmanı cevapsız bırakamam. Ben o yılları yaşadım. Çocukluğum 70’lerde gençliğim 80’lerde geçti. Bugünkü meyveler iddia ediyorum 70-80’lerdeki meyvelerden daha şekerli ve dolayısıyla GENEL OLARAK bariz daha lezzetli. 80’lerde ODTÜ’nin yemekhanesinde yemekte çilek çıktığında yanında pudra şekeri de verilirdi yahu, sen ne anlatıyorsun? Hangi gıda uzmanına sorsan bugünkü meyvelerin daha şekerli olduğunu söyleyecektir. Bugünkü çilekler 1-2 tohum çeşidi hariç geçmişe göre daha lezzetlidir ya da en azından aynı lezzettedir. Sana bir kaç kez iri ama içi kof Arzuman ya da Vilmorin tohumlu çilek denk gelmiş olmalı. Buna bakıp bütün çileklerin lezzetsiz olduğunu iddia etmişsin. Meydanı boş bulup sallayan yukarıdaki diğer o iki ucuz komplocu gibi sen de meydanı boş bulmuş sallıyorsun. Sahi senin yaşın kaç ki 70’lerden 80’lerden yaşamış gibi söz ediyorsun?


    Son olarak, muhatabın benim. Beni alıntılayıp yazman gerekirdi. Bana cevap yazıyorsun ama güya uyanıklık yapıp beni alıntılamıyorsun. Bu yaptığına da 70’li 80’li yıllarda “şark kurnazlığı” derlerdi ve hala öyle diyorlar!..

    Edit: İmla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 28 Nisan 2019; 14:56:17 >
  • buyuk sorun olacak. zaten 1 e 5 gibi dogurma oranina sahip afrika. aclik ve hastaliklar cogalacak. avrupa ve turkiyeye goc artacak. toplumlar iyice asimile olacaklar. milliyetcilik algisi yikilacak. boylece global emperyalizmin onunde engel kalmayacak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: medizinischen Labor

    Emperyalist batı,sömürdüğü insanlar için şimdi sıtma aşısı geliştirdi.Kanlı ellerinizi kara kıtadan çekseydiniz bu insanlar sıtma olmazdı zaten.Ne kadar acı...
    ne kadar bos bir yorum.

    dunya da birbirine el atmayan kita var mi?

    solcu liberal yaklasimlar cok aptalca. her biri burada benim maasimla geciniyor merak etme. fransiz vatandasligini kapan hemen almanyaya gocuyor artik.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.