Şimdi Ara

İlahi Gizlilik, Ölüm ve Anlamı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
7
Cevap
0
Favori
882
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Paul K. Moser'in çok sevdiğim bir yazısı.

    Tanrı'nın yolunu izlemeye istekli kişi için eldeki kanıtlar biraz belirsiz ancak yeterli kanıtlardır. Bu kanıtlar insanı mütevazi kılmak ve toplumu alaşağı eden türden kibirli gösterişçilikten uzak tutmak açısından biraz belirsizdir. Rahatlıkla bulabileceğimiz bir Tanrı'yı, kibrimizle kendimize hizmet eden bir metaya dönüştürürüz.
    Elimizdeki kanıtlar ölümün verdiği eğitimle uyumludur: Amaç bizi ölümden ve yozlaşmadan kurtaracak yegâne Varlık'a güvenmeyi öğretmektir.

    Ders sudur ki, gerçek Tanrı'nın yoluna girmek için, kendi yolumuzdan sapmamiz gerekir. Zor bir görevdir bu, çünkü göremediğimiz bir Tanrı'ya güvenmek açısından sıkıntı yaşarız. Eğer bu görünmez Tanrı'ya güvenirsek, mutluluğumuzun ve mantığımızın risk altında olacağından korkarız. İşin gerçeği, mutluluğumuz ve mantığımız eğer Tanrı'ya güvenmezsek risk altındadır ve hatta ters gitmeye mahkûmdur. Ölüm, belirgin bir uyarı vazifesi görür. Güvendiğimiz kurtarıcı olarak Tanrı olmadan bizi bekleyen, yalnızca ölümdür. Tanrı'nın yolundan gitmek için kendi yolumuzdan döndüğümüzde, Tanrı'yı ölüme ve yozlaşmaya karşı kurtarıcımız olarak kabul ederiz. O zaman hicbir şey, ölüm bile bizi yok edemez. Tanrı'ya umut bağlamak cesaretini bulduğumuzda, Platon'un haklı olacağını göreceğiz: Felsefe doğru yapıldığında, bizi ölmeye ve ölüme hazırlar. Ayrıca bizi ihtiyaç duyduğumuz yegâne varlığa götürür.
    İlahi Gizlilik, Ölüm ve Anlamı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eşom21 -- 20 Mart 2019; 18:20:29 >







  • Ben anne baba kardeş ve evlat denen şey bende mevcut. Bunlar bir tohum eş denen varlık bu tohumu ortaya dökecek. Babalar anneler evlatlar görülecek.

    O halde bende olmayan şey bir eş. Yaratıcıyı arayan kişi aynı esnada kendi yaratılışı na da yol bulmak üzere iken yol ikidir. Dünyevi olanı aranırken aynı zamanda denerek aranan yaratıcı ise farklıdır.

    Ben Yaratıcıyı ararken kalben bi itiraz geldi. Yaratıcı sen aslında bir eş arıyorsun ve bunu benimle karıştırıyorsun dedi.

    O an kafaya dank eden bu hal beni düşündürdü. İnsanın kutlu kutsal arayışında netice vermeyen sonuçlar istenen eşe ulaşamamak halleri olabilir mi? Mesele yaratıcı olamazdı. Yoksa yoktu varsa senden önce ve sonra zaten baki olan oydu.

    Yaratıcı sen desen de demesen de var. Senin arayışının özel bir arayış olması Yaratıcıyı farklılaştırmıyor. Bu açıdan insanı dumura uğratan hal yani eksik kalan şey bence aranan eşteki kusurlar olmalı.

    Yani dünyevi yi ifade ederken ki çıkmazlar utangaç kaçınmalar yaratıcı denen varlık nezdinde ifade buluyor.

    .............

    Mutlu hanımıyla iyi geçinen biri Yaratıcıyı dert etmez. Aynı şekilde topluma yaygın zenginlik sahipleri de ideoloji fraksiyon denen şeyle de çok uğraşmaz. En azından fanatizm (her görüşte) biter.

    ...........


    Ben bekarım ancak anladım ki aslında evliymişim. Zira yaratıcının zatı bende bir kısım eksiklikler mevcut halde iken aranıyordu.

    Yerde bu kadar insan varken eğer ki gökte bir ilah aranıyorsa yaradanın bu mevzuya bakışı çok şedit olabilir. Haddimi aşmadan beyan edeyim ki yaratıcının amacı da bu olamaz diye düşünüyorum.

    Bana göre varsak ve Anlamlı isek zaten var olanı(Yaratıcıyı) arama yerine evimize davet edebilecek olgunluğa erişmiş olmamız lazımdı çoktan.

    Ancak bu hal mümkine erememişe benziyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 20 Mart 2019; 16:10:1 >




  • Eğer çabalamasına ve Tanrı'ya açık olmasına rağmen Tanrı'ya inanamayan insanlar varsa ve bu insanlar bu nedenden dolayı cezalandırılacaksa bu teizmin Tanrı anlayışı için büyük bir sorun. Tanrısal Gizlilik Problemi ile cehennemle ilgili problemler birbirini besliyor bu anlamda.
  • Sıradan insanların basit hayatlarında karmaşa yoktur. Anadolu'daki sade bir köylü daha doğal ve daha aza rağmen daha mutlu yaşar.

    Modernleşme şehirleşme ve sair etkenler bizde karmaşaya neden oluyor.

    ..............

    Yaratıcının türleşmeye izin verdiği görülüyor. İnsani felsefe ise bu durumu yadsıyor. Kendisine tanınan hakkı anlamlayamıyor.

    Cennetlik ehil muamelesi ni kabul edemiyor.

    ...................

    İnsanın yaratıcı dan aldığı bu ikramı kabulde zorlanması ise bence ikramı amacıyla da uyumlu. Kafa sancısı çekmek ne oluyor demek doğal bi hal.

    Ancak bu durum yani yaratıcının varlığı bir şekilde sorun olarak görülmüşse işte o an akla gelen şey çok farklıdır.

    Bi kavram bir şekilde insan denen şeyin türleşme sine izin vermek istememiş benzer.

    ..................

    Bu kavramın özünün evlat denen şey olduğu düşünülür.


    Bu açıdan gizlide kalan ölüm gibi olan şey belki budur. Anne baba denen şeye eziyet çekme, dünyanın darına yoğuna düşme hayatını yaşa gözün arkanda kalmasın der.

    Kendisini var etmez ancak var olana da yaratıcının ikramını görür bilir halde davranır.

    ...............

    Bu ciddi bir özveridir. Ebeveyn bile bu özveriyi yapamaz. Salt lezzet salt keyif hali zaten dünyayı cennete çevirir.

    ................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 20 Mart 2019; 17:5:55 >




  • Güzel yazı teşekkürler
  • hamza5806 kullanıcısına yanıt
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.