Şimdi Ara

BTP adayı Selim Kotil, İstanbul için ucuz elektrik projesini açıkladı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
687
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  •  

    Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil, İstanbul'un enerji ihtiyacını karşılayacak projesi hakkında bilgi verdi. Kotil, İstanbul Boğazı'nın altına yerleştirecekleri sualtı türbinleri ile "4 tane Keban Barajı'na eşdeğer" elektrik üreteceklerini iddia etti.
     

    BTP'nin enerji politikalarından sorumlu eski İGDAŞ Genel Müdürü Fuat Şengül'ün geliştirdiği proje kapsamında açıklamalarda bulunan Kotil, “ Karadeniz'den Marmara'ya yılda 260 kilometreküp, Marmara'dan Karadeniz'e ise yılda 123 kilometreküp su akıntısı var. Karadeniz'den gelen akıntı denizin altından, diğeri ise denizin üstünden gerçekleşiyor. İstanbul Boğazı'nın altına Kandilli'den başlayarak yapılacak istasyonlar ile 5 bin MW elektrik üreteceğiz. 5 bin MW elektrik, 4 tane Keban Barajı'ndan üretilen elektriğe eşit. Sadece İstanbul Boğazı'ndan üreteceğimiz elektrik, bütün İstanbulluların kullandığı elektriğin yüzde 25 ile yüzde 28 arasındadır" dedi.

    Proje, İBB bütçesiyle rahatlıkla yapılabilir

    Boğaz’a Milli Ekonomi Modeli'nin bakış açısıyla baktıklarını vurgulayan Kotil, proje maliyetinin bütçe için tek seferlik yük oluşturacağını sözlerine eklemiş. Yaklaşık 4 milyar avroluk bir maliyet hesaplandığını ifade eden BTP adayı, 53 milyar lira olan İBB bütçesi ile söz konusu projenin rahatlıkla hayata geçirebileceğini belirtmiş.

    Bahse konu proje kapsamında deniz altına yerleştirilmesi planlanan türbinlerin deniz altı yaşama zarar verip vermeyeceği konusuna da açıklık getiren Kotil, türbinlerin içinde manyetik alan oluştuğunu ve bu sayede elektrik üretilirken türbinlerin de yavaş döndüğünü vurgulamış. Kotil ayrıca, yavaş dönen türbinlerin suda anafor oluşumunu engelleyeceğini ve böylece deniz canlılarının zarar görmeyeceğini ifade etmiş.








  • Akıntının 123 kilometreküp olduğu Marmara'dan Karadeniz'e akıntı hızı epey düşük. Akıntının büyük bölümü suyun dibinden geçiyor. Bu rota hes için uygun değil.

    Karadeniz'den Marmara'ya akıntının miktarı 260 kilometreküp. Akıntı hızı ise m/sn cinsinden 0,5144 knot.Karadeniz’den gelen suların debisi, Karadeniz’e dipten giden suların debisinin yaklaşık 2,5 katıdır. Buraya türbin yerleştirilmesi mantıklı. Bilimsel çalışmalara göre düşey türbin yerleştirilmesi için en uygun yer Kandilli bölgesi olarak gösteriliyor. Türbinin yerleştirilmesi için ideal derinlikte akıntı hızının 1m/sn olduğu ifade ediliyor. 2009 yılındaki ölçüme göre Karadeniz'den marmaraya 260 kilometreküp su akıntısı gerçekleşti. Kanal İstanbulun devreye girmesiyle boğazdaki su akıntısı miktarı ve hızı azalacak. Kanalın genişliğinin 150, derinliğinin de 25 metre olacağı söyleniyor. Kanaldaki akıntı hızı, boğaza göre epey yüksek olacak. Boğaz yerine kanaldan elektrik üretmek daha mantıklı. Selim Kotil'in projesinde 5 bin MW değeri hesaplanırken akıntı hızı 3m/sn olarak alınmış. Üstelik Kanal İstanbul'un yapılacağı hesaba katılmamış. Bunları göz önüne alırsak İstanbul boğazından 5 bin MW enerji elde edilmesi hayal. Akkuyu'nun 4bin500 MW kapasitede olduğunu düşünürsek böyle bir şeyin hayata geçirilmesi müthiş bir adım olurdu. Maalesef tüm verilere göre 5 bin MW değeri hayal.

    Akıntının daha hızlı olduğu ve akıntıya ek olarak gel-gitlerden de enerji elde eden Cebeli Tarık boğazının kapasitesi 5 bin MW dolaylarında. Buradaki akıntının okyanus akıntısı olduğunu hatırlatayım. özetle istanbul'da sadece boğazdan 5bin mw enerji elde edilmesi mümkün değil.
    mantıklı proje bence.gerekli yatırımlar yapılabilirse uygulanabilir diye düşünüyorum.çeşitli verimlilik değerleri yanlış olabilir ama sonuçta kömür,doğalgaz yakıp elektrik üretmekten iyidir diye düşünüyorum.yurt dışına bağımlılığımız bir nebze olsun düşer mi,orta-uzun vadede bence düşer.önemli olan da bu zaten.bu tarz yatırımların arttırılması lazım.
    Ne yazdığımı okuyor ve anlıyorum. Ama sen okuyup anlamamışsın.

    İyi bir TÜRKÜM, TÜRKÇÜYÜM!


    İster inan ister inanma Ulusal duygularım seninkisinden daha yüksek. Türk Dİli ve Gelenek-Töresi için canımı veririm. Yoğurdun Yunanlıra ait olamdığını yabancıalra anlatmak için saatlerimi harcadım. Yayımladıkları alfabenin kökenini Latin ve Hint Avrupa'ya bağlamaya çalışmalarına karşı çıkıp doğrusunu anlatmak için çaba harcadım.

    Dindarım. Dini kullanıp kendilerine çıkar sağlayanlara, din ile pazarlama-sayış yapanlarla kavga ettim. Ateistlere anlattıkları şeylerin yanlış temeller üzerinde olduğunu göstermeye çalıştım. Yani beni bilmezsin, bilmediğin kişiyi de genelleme yaparak eleştirme.

    ***

    Yunandan korktuğumu nereden çıkarttın? Batı sınırında sen sadece yunan mı var sanıyorsun?

    500 Sene vali ile idare ettin de ne oldu? Adamlar bağımsızlığını aldı mı? Teselya'da Devleti Aliye Yunan ordusunu yendi... İngilizler sana kazandın al Teselyayı dedi mi?

    Önce bir balkan savaşlarını, 93 Harbini öğren sonra kalk atarlan! Tükürüğün ile boğsan da yunanı, sadece Yunanistanla değil, arkasındakilere de bakacaksın. Kurtuluş savaşında da biz İngilizlerin finanse ettiği yunanlarla savaştık. Yunanlılarla değil İngilizlerle anlaştık, Yunanistan kabul etmek zorunda kaldı.

    ***

    Stretajei bilmiyorsun belli, boğaz köprüleri ile kanal üzerine yapılacak köprüleri kıyaslama! Boğaz, avrupa ve asyayı ayırıyor, istanbul ve trakya tek parça! Sen kendi kendini yokuşa sürmek için istanbulu ada haline geitiriyorsun! İstanbula geçtin, ama İstanbul'un batınısa geçmek için 40-45 kilometre ve yer yer 100-150 metre eninde bir hendek daha örüyorsun kendine!Senin Tüm kaynağın, güç noktan anadolu. Karşındakilerin? Ebetteki Avrupa...

    Köprüler yapılana kadar Trakyada büyük bir güç buluduruyorduk, Trakya'da bir çok yol da zaten savaşta düşmana kolaylık olmasın diye yapılmadı uzun yıllar... Günümüzden bakılınca saçmalık gibi görünebilir. Ancak yıkılmış bir Ülkenin, namusna kadar tecavüz edilmiş bir toplumun piskolojisini düşünün... Onlar için gayet normal.


    Cebelitağrın coğrfi özelliklerini elbet biliyorum. Olayın saçmalığını anlatmak için kinayeli bir örnek verdim, ama düşünmediğin için anlayamamışsın...

    Bana ''kör muhalefet yazmışsın'' yazmışsın. Ben muhalefet olarak nitelediğin Guguk Kuşu KEmale de, Baston değneği Bahçeliye de ve ölçüsüzce ülke kaynakalrını heba eden Tayip Erdoğana'da karşıyım.

    Argümanlarımın sadece bir tanesine eleştiri getirmişsin, diğererini de eleştir ki anlaşılmayan yerleri yazayım.

    38 Yaşındayım son 17 Yıldaki kadar körü körüne, ayakları yere basan,gerçekçi bile olmayan bir şeyin etrafına bu denli sarılmış bir topluluk daha görmedim.

    Ki sana bunu, Mehmet Sekmenin AKP'ye elinden tutup 2002 Yılında kayıt ettirdiği biri olarak yazıyorum. Ergenekon süreci başladığında istifa ettim. Çünkü daha fazala okumaya araştırmaya, karşıt görüşleri de anlamaya çalışırken, doğruyu anladım. AKP'nin siyasi bir düşüncesi yok! Ülke geeleceği ile ilgili ortaya koyduğu tüm görüşler; ''ortalama bir anadolu kasaba veya köyünde veya kent kahvelerinde'' ölçüsüzce sıkılan, bilmeden ama daha çok duygularla ortaya atılan sözlerdir..

    Düzeletme de yapayım. Ben 15 Milyar oalrak düşünüyordum bu kanalın maliyetini, ama heralde kazık yediğimiz diğer projelerle karıştırdım. Meğerse 30 Milyar DOLARmış. SURİYELİLERE YAMANAN 34 MİLYAR dolar ile TOPLA 64 MİLYAR DOLAR YAPAR. SAMSUNGUN %68'i, APPLE'ın %41.55'ini veya Herhangi bir Gök taşına madencilik yapmak için gidilip paraı da katlayabilirsiniz.

    ÜLKENİN 64-80 milyar dolarlık işeltmeleri özelleştirildi. Bu para NEREDE? Sormayalım mı?Devlet kendi yapsa daha ucuza mal edeceği şeyleri, sen yap, kredinde benden, işlettirip seni köşe yapacağım kafası ile niye yaptırıldı diye sormayıp susalım mı?

    CB seçiminden önce 3.5 Seviyesinde olan DOLARI, bana yetkiyi verin bak nasıl müdahale edip düşürüyorum dediklerinde,, Doları önce 5'e Oradan 7 TL'ye oranda 5.45 TL'ye nasıl düşürdüklerini alkışlamiyeah mı?

    Sadece saçma sapan bir şeye yanıt verdim, çünkü yanlışa yanlış demek bir Mümin olarak benim görevim. Ama sen gerçeğin üstünü örneye çalışıyrosun bu yazık. ''Ad hominem'' yapmadan, konu ile ilgli bir eleştirin varsa yaz. Yoksa yazma. İşim gücüm arasında, sana anlatmaya çabalamayayım.
  • Oww , yakında seçim sonuçları felanda gelir

  • Selim Kotil... Temel Kotil...?

  • yapmazlar, illa ki nükleeri götümüzde patlatacağız.

  • Akıntı yönünü yanlıs söylemis.
    Karadeniz-Marmara yüzeyden, Marmara-Karadeniz dipten akar.

    Tabi aklı evveller Kanal Istanbul falan yaparsa tüm akıintı düzeni tahmin edilemeyecek sekilde degisir.

  • Akıntının 123 kilometreküp olduğu Marmara'dan Karadeniz'e akıntı hızı epey düşük. Akıntının büyük bölümü suyun dibinden geçiyor. Bu rota hes için uygun değil.

    Karadeniz'den Marmara'ya akıntının miktarı 260 kilometreküp. Akıntı hızı ise m/sn cinsinden 0,5144 knot.Karadeniz’den gelen suların debisi, Karadeniz’e dipten giden suların debisinin yaklaşık 2,5 katıdır. Buraya türbin yerleştirilmesi mantıklı. Bilimsel çalışmalara göre düşey türbin yerleştirilmesi için en uygun yer Kandilli bölgesi olarak gösteriliyor. Türbinin yerleştirilmesi için ideal derinlikte akıntı hızının 1m/sn olduğu ifade ediliyor. 2009 yılındaki ölçüme göre Karadeniz'den marmaraya 260 kilometreküp su akıntısı gerçekleşti. Kanal İstanbulun devreye girmesiyle boğazdaki su akıntısı miktarı ve hızı azalacak. Kanalın genişliğinin 150, derinliğinin de 25 metre olacağı söyleniyor. Kanaldaki akıntı hızı, boğaza göre epey yüksek olacak. Boğaz yerine kanaldan elektrik üretmek daha mantıklı. Selim Kotil'in projesinde 5 bin MW değeri hesaplanırken akıntı hızı 3m/sn olarak alınmış. Üstelik Kanal İstanbul'un yapılacağı hesaba katılmamış. Bunları göz önüne alırsak İstanbul boğazından 5 bin MW enerji elde edilmesi hayal. Akkuyu'nun 4bin500 MW kapasitede olduğunu düşünürsek böyle bir şeyin hayata geçirilmesi müthiş bir adım olurdu. Maalesef tüm verilere göre 5 bin MW değeri hayal.

    Akıntının daha hızlı olduğu ve akıntıya ek olarak gel-gitlerden de enerji elde eden Cebeli Tarık boğazının kapasitesi 5 bin MW dolaylarında. Buradaki akıntının okyanus akıntısı olduğunu hatırlatayım. özetle istanbul'da sadece boğazdan 5bin mw enerji elde edilmesi mümkün değil.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • theJuDGe_41 kullanıcısına yanıt
    Kaynak verirseniz çok mutlu olurum.

  • Bu adamın güzel projeleri var ama seçilmesi düşük geliyor bana. Seçilceğini bilsem oyumu verirdim

  • Boğazın dengesini az bozmuşuz gibi bir de akıntılarıyla oynayalım tam olsun. Nükleer santral bütün bu reklamı yapılan sözde yenilenebilir enerjilerden çok daha çevre dostu. Halka veriyorlar gazı Nükleer şöyle kötü böyle kötü diye bunun farkında olan dahi oy düşürmesin diye çıkıp da Nükleer yapıcam diyemiyor bu sebepten. Sözde yenilenebilir enerji kaynakları en büyük doğa katilleridir.

  • Bu eleman öyle işkembeden atıyor ki. Erol mütercim ile bir programda - seçimden önce- haydar baş gelecek sorunları çözecek dedi. Erol bile dayanamadı oy oranı belli nasıl olacak dedi tebessüm etti. Öyle hesap kitap uzmanıdır Selim kotil.



    Kanal İstanbul yapılıp para basmasını istemeyen bir güruh var. Süveyş kanalının günde elli gemi geçişiyle yılda kaç milyar dolar bastığını araştırın. Şuanda boğaz geçişlerinde doğru düzgün para alınamıyor ve boğazı mahvediyorlar. Kanal İstanbul mutlaka yapılmalıdır.



    Nükleere atıp tutanda var. Aşık olduğun avrupa amerikada yüzlerce var. Nükleer teknolojinin başka hangi teknolojilere kapı açtığını da araştır. Avrupa etinden sütünden faydalandı alacağını aldı şimdi bazıları bırakmayı düşünüyor. Biz hele nükleer teknolojiyi bir öğrenelim zamanı gelince bırakırız.

  • Kanal istanbul yapılıp para basacakmış bak sen. Aktroller yine sistemli olarak damlamışlar. Japonlara korelilere yaptırdığın köprü her gün milyonlarca lira zarar ediyor ama kimin umrunda.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • mantıklı proje bence.gerekli yatırımlar yapılabilirse uygulanabilir diye düşünüyorum.çeşitli verimlilik değerleri yanlış olabilir ama sonuçta kömür,doğalgaz yakıp elektrik üretmekten iyidir diye düşünüyorum.yurt dışına bağımlılığımız bir nebze olsun düşer mi,orta-uzun vadede bence düşer.önemli olan da bu zaten.bu tarz yatırımların arttırılması lazım.

  • Nevfel kullanıcısına yanıt
    doğal kanalın var iken, ve bu kanaldan geçişler ve ücretler antlaşmalar ile sağlanmış iken acaba yaptığın yapay kanaldan ekstra ücret ile gemileri geçirmeyi nasıl zorlayacaksın ?

    bunun ulusal arası ticaret ve hukuksal şartları nedir, nasıl sağlanır ?
  • Rajeesh kullanıcısına yanıt
    O aşamaya gelindiği zaman kolay. Şuanda boğaz güvenliğini bahane edip boğazları kapatabiliyoruz geçişe.

    Çevre güvenliği nedeniyle kapatıyoruz diyeceğiz, bundan sonra tanker vs geçiş yeri bu kanal denilecek bu kadar basit. İlla ki sorun çıkaracaklar işlerine gelmeyecek ama onların işlerine gelmeyen bizim işimize geliyorsa sorun yok.

    Güzelim boğaz her an bir tanker nedeniyle perişan olabilir. Boğazın maddi manevi değeri herşeyden öncelikli olmalı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nevfel kullanıcısına yanıt
    ha yani uluslararası ticaret bu kadar kolay. s400leri niye bu kadar kolay alamıyoruz peki f35lerle birlikte ?
    iddaa ettiğin gibi çok ucuza boğazlardan geçiriyorsak, birden boğazları kapatıp ekstra ücretleri ödemeye yanaşıcak yani tüm dünya.

    bu arada kanal istanbula karşı nötrüm, kişisel merak olarak, olayın hukuksal ve uluslararası ticaret tarafını merak ediyorum, şimdiye kadar ikna edici bir açıklama gelmedi ne medyada ya da belli kuruluşlardan



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rajeesh -- 14 Mart 2019; 22:33:22 >
  • Nevfel kullanıcısına yanıt
    Ciddi ciddi bu yazdığınıza inandınız mı?

    Konu boğazın güvenliği mi İstanbullun güvenliği mi, yoksa Türkiye'nin güvenliği mi?

    Trakya ile karadan bağımızı kendi kendimize kesiyoruz. Yunanistan bize karşı hendek kazıyor yıllardır, bu kanal ile stretejik askeri üstünlük düşmana geçecek. Sadece kanal üstündeki köprüleri bombalasa batı sınırındaki askeri birlikler felç olur.

    Ayrıca boğazlar ULUSLARARASI SUDUR! Biz kendi güvenliğimizi -askeri- tehlikede görürsek veya karadenizde bir ülkeyi askeri olarak tehidt edecek üstünlük yaratacak güçlere karşı boğazı kapatabiliyoruz.

    Ulsulararası deniz güvenliği şartları ile doğal nedenlerle de boğaz geçişi kapatılabilir.

    Ayrıca uluslar arası su olan boğazlardan geçiş ücreti alamıyoruz ama yine güvenlik gerekçesi ile kılavuz kaptan ve römork işlerini ücret karşılığında görüyorsun.


    Şimdi, bahane üretip boğazı kapatırsan ve ücretli geçişe zorlarsan bunu kimseye kabul ettiremezsin iş sıcak çatışmaya kadar gider! Adam doğal kanal olan boğazlardan zaten ücretsiz geçiyor. Yani Cebelitarık'ı kapattım, ben kanal alıçtım (Avrupa veya Afrika'dan) buradan geçeceksiniz demek gibi saçma bir olay!

    Şimdi; ''bizim işimize geliyor mu'' konusu? Para dahi alsan, şu an boğazlardan elde ettiğin gelirin bir iki milyon euro yukarısında bir gelir elde etmek için (Yıllara göre gemi geçişleri düşüyor, en büyük neden Petrol/Doğal Gaz boru Hatları ve Avrupa, rusya, çin demir yolu) 15 milyar dolardan fazla parayı sırf birileri zengin olsun diye, doğayı da geberterek oraya gömmek stratejik midir yoksa o para ile apple'a ortak olmak mı stratejiktir?154 milyar dolar ise değeri neredeyse %10'a ortak olabilirsiniz, 94 Milyar dolarlık Samsungun %15'ini falan alabilirsin. Yani o taş topraktan daha fazla gelir elde eder, Suriyelilere bu güne kadar ödenen 35 milyar doları da düşünürsek hele neler yapılacağını sen düşün!

    Ali Ağaoğlu başta olmak üzere (Varyap göz damlası fabriaksı kurdu) bir çok inşaat firması ve müteahhit betondan kazandıklarının çoğunu kişisel lüks ve bankalara gömdü! Ekonominin gerçek çarkını döndürecek üretimsel bir faaliyet içinde değiller. O kanala harcananacak para da birilerini zengin edecek. Olmayan kaynakla insanalar geleceklerini ipotek edecekler, yeni rantiyeden pay kapmaya çalışacak. emlak balonu zaten patladı, 1+1'llik 1 milyon liralık süper lüks, rezidanslar elde patlaaycak ve ekonomin çökecek. Ekonomi çökünce de güvenlik zafiyeti ortaya çıkacak!


    BAtı niye istemesin ki böyle saçma sapan işe yaramaz bir yatırımı? Adamlar enayiliğimize gülüyor, bizim israf ettiğimiz para batıya kaynak olacak! MAL Satacak adamlar. Son 17 yılda tüm üretimin ithalata dayalı montaja dönmüş. Her şeyi geçtim, hafriyat için harcanacak akaryakıtı, enerjiyi ve salıancak karbonu düşündünüz mü?


    Proje için hazırlalan çizimlerden gördğüm kadarı ile herhangibir yükseltme alçaltma havuzu göremedim. Eğer bunalr yoksa; Ay karadeniz marmaradan 25 cm yüksekte, sen kanalı açınca 436.402 km² yüzey alanına sahip denizin 25 cm farkı nereye gidecek? Ekosisteme ve doğaya ne olacak?

    Boğazın ne gibi manevi değeri var? O kadar manevi bir yer olmasaydı, bu kadar talan edilir miydi? Hadi akp öncesi maneviyatı bilinmiyordu, ama Erdoğan ile ist belediyesi aynı zihniyetçe 23 yıldır yönetiliyor. Ve boğazı katleden imar yasaları ve en son arap kralına ve milletin asına koyacağız diyen adama imar kıyağı yapılmadı mı boğazda?

    Ben buna inandırıldığınıza inanamıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aybey -- 15 Mart 2019; 13:41:17 >




  • aybey A kullanıcısına yanıt
    Sen yazdıklarını okuyor musun?

    500 sene bir valiyle idare ettiğimiz yunandan korkuyorsun. 10 milyon nüfuslu bir yunan.

    Neymiş köprüleri bomabalarsa irtibat kesilirmiş. Boğazın üstündeki mevcut köprüleri bombalasa kesilmeyecek mi?

    İlk köprü boğaza yapılana kadar bizim askeri birliklerimiz cumhuriyet sonrası 50 sene( 300-500 sene de cumhuriyet öncesi)demek ki kendi başlarına idare etmişler.

    Cebelitarık bir tarafı fas bir tarafı ispanya. Genişliği 44 km. Bizim boğaz 3,6 km en geniş yerde. Tek bir tanker gümlese orada boğazın ne hale geleceğini düşün.

    Geri kalan argümanların klasik kör muhalefet argümanı olduğundan cevap vermiyorum.
  • Benim bildiğim Karadenizden gelen akıntı üstten Marmaradan gelen alttan gider.
    Jeneratörlerde manyetik alan zaten olması lazım. Manyetik alan olmadan elektrik üretemezsin. Türbinlerin yavaş dönmesi ile manyetik alanın nasıl bir ilişkisi var onu çözemedim.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nevfel

    Sen yazdıklarını okuyor musun?

    500 sene bir valiyle idare ettiğimiz yunandan korkuyorsun. 10 milyon nüfuslu bir yunan.

    Neymiş köprüleri bomabalarsa irtibat kesilirmiş. Boğazın üstündeki mevcut köprüleri bombalasa kesilmeyecek mi?

    İlk köprü boğaza yapılana kadar bizim askeri birliklerimiz cumhuriyet sonrası 50 sene( 300-500 sene de cumhuriyet öncesi)demek ki kendi başlarına idare etmişler.

    Cebelitarık bir tarafı fas bir tarafı ispanya. Genişliği 44 km. Bizim boğaz 3,6 km en geniş yerde. Tek bir tanker gümlese orada boğazın ne hale geleceğini düşün.

    Geri kalan argümanların klasik kör muhalefet argümanı olduğundan cevap vermiyorum.
    Ne yazdığımı okuyor ve anlıyorum. Ama sen okuyup anlamamışsın.

    İyi bir TÜRKÜM, TÜRKÇÜYÜM!


    İster inan ister inanma Ulusal duygularım seninkisinden daha yüksek. Türk Dİli ve Gelenek-Töresi için canımı veririm. Yoğurdun Yunanlıra ait olamdığını yabancıalra anlatmak için saatlerimi harcadım. Yayımladıkları alfabenin kökenini Latin ve Hint Avrupa'ya bağlamaya çalışmalarına karşı çıkıp doğrusunu anlatmak için çaba harcadım.

    Dindarım. Dini kullanıp kendilerine çıkar sağlayanlara, din ile pazarlama-sayış yapanlarla kavga ettim. Ateistlere anlattıkları şeylerin yanlış temeller üzerinde olduğunu göstermeye çalıştım. Yani beni bilmezsin, bilmediğin kişiyi de genelleme yaparak eleştirme.

    ***

    Yunandan korktuğumu nereden çıkarttın? Batı sınırında sen sadece yunan mı var sanıyorsun?

    500 Sene vali ile idare ettin de ne oldu? Adamlar bağımsızlığını aldı mı? Teselya'da Devleti Aliye Yunan ordusunu yendi... İngilizler sana kazandın al Teselyayı dedi mi?

    Önce bir balkan savaşlarını, 93 Harbini öğren sonra kalk atarlan! Tükürüğün ile boğsan da yunanı, sadece Yunanistanla değil, arkasındakilere de bakacaksın. Kurtuluş savaşında da biz İngilizlerin finanse ettiği yunanlarla savaştık. Yunanlılarla değil İngilizlerle anlaştık, Yunanistan kabul etmek zorunda kaldı.

    ***

    Stretajei bilmiyorsun belli, boğaz köprüleri ile kanal üzerine yapılacak köprüleri kıyaslama! Boğaz, avrupa ve asyayı ayırıyor, istanbul ve trakya tek parça! Sen kendi kendini yokuşa sürmek için istanbulu ada haline geitiriyorsun! İstanbula geçtin, ama İstanbul'un batınısa geçmek için 40-45 kilometre ve yer yer 100-150 metre eninde bir hendek daha örüyorsun kendine!Senin Tüm kaynağın, güç noktan anadolu. Karşındakilerin? Ebetteki Avrupa...

    Köprüler yapılana kadar Trakyada büyük bir güç buluduruyorduk, Trakya'da bir çok yol da zaten savaşta düşmana kolaylık olmasın diye yapılmadı uzun yıllar... Günümüzden bakılınca saçmalık gibi görünebilir. Ancak yıkılmış bir Ülkenin, namusna kadar tecavüz edilmiş bir toplumun piskolojisini düşünün... Onlar için gayet normal.


    Cebelitağrın coğrfi özelliklerini elbet biliyorum. Olayın saçmalığını anlatmak için kinayeli bir örnek verdim, ama düşünmediğin için anlayamamışsın...

    Bana ''kör muhalefet yazmışsın'' yazmışsın. Ben muhalefet olarak nitelediğin Guguk Kuşu KEmale de, Baston değneği Bahçeliye de ve ölçüsüzce ülke kaynakalrını heba eden Tayip Erdoğana'da karşıyım.

    Argümanlarımın sadece bir tanesine eleştiri getirmişsin, diğererini de eleştir ki anlaşılmayan yerleri yazayım.

    38 Yaşındayım son 17 Yıldaki kadar körü körüne, ayakları yere basan,gerçekçi bile olmayan bir şeyin etrafına bu denli sarılmış bir topluluk daha görmedim.

    Ki sana bunu, Mehmet Sekmenin AKP'ye elinden tutup 2002 Yılında kayıt ettirdiği biri olarak yazıyorum. Ergenekon süreci başladığında istifa ettim. Çünkü daha fazala okumaya araştırmaya, karşıt görüşleri de anlamaya çalışırken, doğruyu anladım. AKP'nin siyasi bir düşüncesi yok! Ülke geeleceği ile ilgili ortaya koyduğu tüm görüşler; ''ortalama bir anadolu kasaba veya köyünde veya kent kahvelerinde'' ölçüsüzce sıkılan, bilmeden ama daha çok duygularla ortaya atılan sözlerdir..

    Düzeletme de yapayım. Ben 15 Milyar oalrak düşünüyordum bu kanalın maliyetini, ama heralde kazık yediğimiz diğer projelerle karıştırdım. Meğerse 30 Milyar DOLARmış. SURİYELİLERE YAMANAN 34 MİLYAR dolar ile TOPLA 64 MİLYAR DOLAR YAPAR. SAMSUNGUN %68'i, APPLE'ın %41.55'ini veya Herhangi bir Gök taşına madencilik yapmak için gidilip paraı da katlayabilirsiniz.

    ÜLKENİN 64-80 milyar dolarlık işeltmeleri özelleştirildi. Bu para NEREDE? Sormayalım mı?Devlet kendi yapsa daha ucuza mal edeceği şeyleri, sen yap, kredinde benden, işlettirip seni köşe yapacağım kafası ile niye yaptırıldı diye sormayıp susalım mı?

    CB seçiminden önce 3.5 Seviyesinde olan DOLARI, bana yetkiyi verin bak nasıl müdahale edip düşürüyorum dediklerinde,, Doları önce 5'e Oradan 7 TL'ye oranda 5.45 TL'ye nasıl düşürdüklerini alkışlamiyeah mı?

    Sadece saçma sapan bir şeye yanıt verdim, çünkü yanlışa yanlış demek bir Mümin olarak benim görevim. Ama sen gerçeğin üstünü örneye çalışıyrosun bu yazık. ''Ad hominem'' yapmadan, konu ile ilgli bir eleştirin varsa yaz. Yoksa yazma. İşim gücüm arasında, sana anlatmaya çabalamayayım.




  • bu bilindik bir konu alıntı ile örnek verelim:

    "Prof. Dr. Ahmet Ercan, hidroelektrik santrallerinin öncelikle akıntının çok yoğun olduğunu, Akıntı Burnu ile Vaniköy arasına, Üsküdar'a Boğaziçi Köprüsü'nün alt kısımlarına kurulabileceğini ifade ederek, özellikle Boğaziçi Köprüsü altında yüzeydeki akıntı çok fazla, yaklaşık saniyede 3-5 metre arasında olan bu akıntının birçok nehirde bile olmadığına dikkati çekti. Prof. Dr. Ercan, konuşmasını şöyle sürdürdü:...."

    şimdi marmara' dan karadeniz' e olan akıntı diyoruz. bu akıntı sürekli midir derseniz yine bir alıntı yapalım ama bu sefer link de vereyim:http://www.denizhaber.com/istanbul-bogazi-ve-akintilar-makale,100967.html


    "Boğaz’da kuvvetli bir akıntı vardır. 2-3 gün süren kuvvetli Poyraz rüzgarı sonrası oluşan bir durumdur. Marmara’nın suları rüzgar tarafından açıklara doğru itilir ve su seviyesi herzamankinden 20-30 cm daha aşağıya düşer. Karadeniz ile Marmara Denizi arasındaki düzey farklılığı bir metreye yaklaşır. Nedeni de Kuzey ülkelerinde olduğu gibi gel-git olayı değil, Lodos-Poyraz eksenindeki rüzgar değişiklikleridir.

    Akıntı ile rüzgarın bu yakın ilişkisinin sonuçlarını birazdan inceleyeceğiz...."



    tamamını okumadım ama kesinlikle bildiğim bir şey var. iyi bir kıyı balıkçı avcısı olarak güney ve güney menşeili rüzgarlar marmaraya olan akıntıyı tam anlamıyla durduruyor ve akıntı alttan üstten farketmeksizin karadenize doğru akmaya başlıyor. bu hemen olmuyor tabi ama o akıntı nasıl duruyor derseniz durduğu yetmediği gibi bariz karadenize akıntı başlıyor.

    bence kanal istanbul' dan sonra çift taraflı değerlendirilmesi daha güzel olabilir de balıklar hangi güzergahı kullanır bilmem..




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.