Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Konu Dışı / Off Topic
  • Ülke ve Dünya Gündemi
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Bedelli askerlik ile ilgili... Baltalarınızı gömün, insanca tartışalım.

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
526
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
1 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bana göre, parası olan bastırsın yapmasın, olmayan yapsın mantığı ile işleyen bir düzen zaten çok bozuk. Onu baştan söyleyeyim. Hiç adil değil. Doğru da değil. Ama bu bozuk düzende önüne fırsat çıkmış. İmkanı olan mutlaka değerlendirmeli. Zihniyet bozuk olsa bile, bu imkanı ona devlet vermiş. Adam da bu imkandan faydalanıyor. Burada bu imkandan faydalanan adama sövmek saçma. Bu imkanı yaratana sövmek çok daha doğru olur.

    Askerlik yapma nedenimizin köküne inelim. Biz niye askerlik yapıyoruz? Allah korusun, gerekli durumda, savaşmaya hazır, eğitimli bir hazır kıta bulundurmak için askerlik yapıyoruz. Askerlik yapmamızın başka bir amacı var mı? Yok.

    Mevcut askerlik düzeninde, askeriye biz sivillere ne kadar askeri eğitim veriyor/verebiliyor? Sadece selam ver, al, sağa dön, sola dön. 9 el ateş et. Bu kadar. Çok saçma değil mi? Baz askeri eğitimi almış sivilleriz güya. Hazır kıtayız. Ne kadar hazırız? Hiç. Keklik gibi avlanırız.

    Ama kısa dönem 5 ay, uzun dönem 12 ay. Her bir erin askeriyeye aylık maliyeti de 1100TL civarında. Bu resmen hem sivillerin zamanı, hem de devletin parası açısından kaynak israfıdır. Başka bir şey değil. Bir de kısa dönem niye kısa, uzun dönem niye uzun? Amaç askeri eğitim ise, süre farkının anlamı ne? Gene adil değil. Süper saçma.

    Bana göre doğrusu şu olur: Herkese eşit, 3 ay askerlik. Çok sıkı bir askeri eğitimden geçirme. Askere gelen sivilleri komutanların hizmet görevlisi gibi kullanma huyundan vazgeçme. HERKESİ AYNI SIKI EĞİTİMDEN GEÇİRME ve askerlik yapma mantığının özü olan, sivilleri olası bir savaş haline GERÇEKTEN HAZIRLAMA. Bana 5 ayda, sana 12 ayda verilmeyen sıkı bir askeri eğitim çok rahatlıkla 3 ayda verilir.

    Aynı şekilde, artık cinsiyet ayrımı kalmadı. Üstelik yüzyıl önce aştık biz bunu. Biz Kara Fatmaların, Halime Çavuşların, Gördesli Makbulelerin de bizzat düşmanla savaşarak kurtardığı bir ülkenin evlatlarıyız. Askeriyede bir dolu profosyonel kadın askerimiz var. Savaş da, yirminci yüzyılın başından beri, kadın-erkek herkesin eforu ile sürdürülen bir şey. O zaman, eğer bu hazır kıta şart ise, kadınların da bu hizmeti vermesi gerekir.

    Gelelim vicdani ret olayına... Savaş karşıtlığı, pasifistlik, saygı duyduğum kavramlar. Ancak insanlık henüz bu kadar gelişmiş değil. Türkiye'deki askerlik mantığının ofansif bir tarafı olmadığı, defansif olduğu da aşikar. Ancak gene de, bu durum vicdani retçileri hapse tıkmayı gerektirmez. Bu saçma konuma düşmemek için, Türk halkına "3 ay askerlik veya 6 ay kamu hizmeti" gibi bir seçenek sunulmalıdır. Vicdani retçiye de otomatikman bir opsiyon çıkar. Türk halkının çoğunluğu da askerlik yapmaktan zaten gurur duyduğu için ve askerlik yarı yarıya daha kısa olduğu için, çok büyük çoğunluk askerliği seçecektir.

    Adil, eşitlikçi, çok daha düşük maliyetli, amaca yönelik bir çözüm sundum. Bu tarz bir yaklaşım oluşmadığı sürece ve devlet, kendi evlatları arasında gelire göre ayrımcılık yaptığı sürece, düzenimiz bozuk olmaya devam edecek. Bu bozuk düzenin sunduğu fırsatlardan yararlananları yargılamaya kimsenin hakkı yoktur. Bu imkanı devlet veriyor. O zaman, yapılması gereken, bozuk düzeni düzeltmeye niyeti olmayan yöneticilerimize tepki göstermektir.

    Bu arada, 12 ay ve 5 ay askerliğin sebep olduğu maliyet, paralı askerliğin sağladığı geliri çok kısa sürede katlar. Bunu da not edelim.

    ---------------------------

    Ben 5 ay askerlik yaptım kısa dönem. Özeti: Hayatımdan çalınmış bir beş ay. Öğrendiğim çok şey oldu. Hiçbiri askerlikle ilgili değil. 90 civarı albay, biri ordu komutanı 3 generalin olduğu bir yerde askerlik yaptım. Benim için en zor şey, söylediğim yalanları takip etmek, bir yerde patlamamasını sağlamak idi. Zorundaydım. İşim buydu. Yeni tip kamuflaj geliyor. Sürekli bir yerlere giden komutanlara öncelik veriyorsun. Tabii ordu komutanına da, ordu komutanına verince emir subayı, emir astsubayına da veriyorsun. Fazlaca dışarı çıkmayan, ters ve ordu komutanının emir astsubayına gıcık olduğunu bildiğin bir albay geliyor: "Bana neden vermediniz?" "Yeterli sayıda yoktu komutanım, rütbe sırasına göre dağıtıyoruz." Sonra birkaç gün sonra geliyor: "Astsubayın üzerinde gördüm." İçinden "la bi sirellleee!" diyorsun. Dışından: "Ordu komutanımız Genel Kurmay Başkanı ile görüşmeye gitmişti komutanım, emir astsubayına da vermek durumunda kaldık."

    Neyse,

    Askerlikten kim korkuyor bilmiyorum. Ama çevremde kimse korkmuyordu. En iyi arkadaşlarımdan biri yedek subay olarak yaptı Şırnak'ta. Başka arkadaşlarımız bundan önceki bedellilerle halletti. Adam korkuyor mu? Hayır. İyi bir işe girmiş. Yükseliyor. 2010 krizi yaşanıyor. Askerlik için işten çıksa dönünce kendisini belirsizlik bekliyor. Ne yapsın? Devlet imkanı vermiş, o da kullanıyor.

    Bir ortak arkadaşımız askerlik anısı anlatıyor: "Geçen gün devremle karşılaştım."
    Biz: "La sen bedelli yapmadın mı? Ne devresi?"
    Arkadaş: "Naciye teyze ya, ben Ziraat Bankasında parayı yatırırken o da emekliliğini çekiyordu."

    Ne ben, ne de askerliğini asteğmen olarak Şırnak'ta yapan arkadaşım bu geyiğe bozulmadık vallaha. Bayağı bir güldük.

    Sonuçta, bence, eğer askerlikten kurtulmak mümkünse, neden olmasın? Kimseye bir katkısı olmadığı aşikar. Sadece 5 ay da olsa, ben de yaptım askerlik. Erzincan'da yaptım. -32 derece nöbet tuttum bol bol. Birisi "ben paralı yaptım" dediğinde "en iyisini yapmışın" diyorum. Çünkü doğru yani, mevcut askerlik sistemi safi zaman kaybı. Ama çok iyileştirilebilir. İşe yarar hale getirilebilir. Adil, eşitlikçi, düşük maliyetli, işe yarar bir sistem kurulabilir.

    -------------------------------

    Paralı askerlik, bundan faydalananları tartışırken yukarıda yazdıklarımı az biraz düşünün. Askerliği neden yapıyoruz onu düşünün. Yaptığınız askerliğin, askerlik yapma nedenimizle uyuşup uyuşmadığını da düşünün. Çözüm üretmeden de millete sövmeyi bırakın. "Devlet baba evlatları arasında niye ayrım yapıyor?" bunu düşünün. İtirazınızı buna yapın. Yapıcı yönde değişiklik isteyin. Akılcı olun. Neden-sonuç ilişkisinden uzaklaşmayın.

    -------------------------------

    İtirazı olan varsa, alayım itirazları. Merak ediyorum bu konudaki farklı fikirleri. Ben yanlışsam, neden yanlışım onu da bir anlatın. Çok mutlu olurum. İnsanız. Belki atladığım bir şeyler vardır. Anlatın, aydınlanayım.







  • tartışması bile saçma iki sistemde tam işlemiyor


    birincisi askerlik içinde tam bir disiplinsizlik var. Rütbeliler resmen kendi ezikliklerini kapatmak için ego tatmini yapıyor aşağılama dayak küfür keyfi cezalar yaptırılmayacak işler görevler veriliyor

    şimdi mantıklıca düşünün bunun ayrımla alakası yok Bir tane okuyan adam yada okumuş bir öğretim görevlisi askerde cahil ağzı bozuk bir subayın her türlü şiddet aşağılama ve hakaretine maruz kalıyorsa o zaman o adamın isyan etmesi hakkıdır bedelli istemeside öyle


    bunun hiç bir mantığı yok koskoca tsk da böyle büyük bir disiplinsizlik olurmu ? adamlar sana öocuğunu emanet ediyor sen kalkmışsın eğitim diye dayaktan geçiriyorsun kafasında dipçik yamultuyorsun sonunda ne mi oluyor ?


    buhttps://www.cnnturk.com/turkiye/migferle-olduren-dayaga-ilginc-savunma



    kimse kusura bakmasın benim çocuğum olsa medeniyetten uzak cahil bir kaç hayvana çocuğumu emanet etmem benim evladım kurbanlık koyun değil.


    ne yapalım buda benim önerim.


    askerlik süresini kısaltalım

    askerlik süresi çok uzun aile geçindiren çocuk bakanlar çok uzun bir süre ayrı kalıyor yada eğitim görenler

    askerlik süresini makul bir seviyeye çekelim böylece bedelliyede gerek kalmaz askerlikte makul bir seviyeye çekilir


    askerde disiplini sağlayalım


    rütbeliler rütbesini kullanıp her türlü pisliği disiplinden uzak hakaret ve davranışı yapmasın yapıyorsa cezalandırıp subaylıktan atılsın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The SATANİST -- 17 Eylül 2018; 13:29:46 >




  • The SATANİST kullanıcısına yanıt
    Disiplinsizlik ve aşağılık kompleksine sahip, azınlık komutanlar dışında aynı şeyi yazmışız. Yazdıklarımı bir daha okuyunuz.

    Askerlik herkese sabit 3 ay olsun demişim zaten.

    Sivillerin verdiği askerlik hizmetini, bir hizmet görevinden ziyade, bir eğitim üssü olarak yeniden yapılandırınca, zaten gençlerin ne yapması gerektiği, komutanların ne yapması gerektiği gayet açık ve net olacak. Keyfi uygulamalar kolaylıkla ortaya çıkacaktır. Mevcut sistemde, askerlik hizmetini yapan sivil, rütbelilerin hizmetini de gördüğü için, muğlak durumlar oluşuyor. Bu muğlaklık da, askeriyenin içindeki çürük elmalar tarafından rahatlıkla suistimal ediliyor. Sadece kötü muamele olarak düşünmeyelim, bir binbaşının doktora tezini İngilizce'ye çevirdim mesela. Askerlik hizmetimde... Kaç subay çocuğunun essay'ini yazdım. Ahahaha! Bu da süistimal aslında.

    Doğru yere parmak bastınız. Ancak, gene, askerlik hizmeti, bir hizmetten ziyade bir eğitim olacak şekilde yeniden ele alınırsa, otomatikman çözülecek bir problemden bahsediyorsunuz.

    Bu arada, ben subaylarda, katı, aşırı disiplinli çok tip gördüm. Ama aşırı komplekslisini görmedim. Hırslı ve daha törpülmemişini de gördüm. Genelde teğmen, üstteğmenler böyle oluyor. Bir de generalliğe oynayan kurmay albaylar... O da bir beter şey. Üstünün gözüne girmek için seni hırpalıyor. Ama subaylardan askere kötü muamele edeni hiç görmedim. Bana zaten herkes düzgün davrandı. Beni örselemek güven, özveri, cesaret ister de... Gariban çocukları örselemek konusunda, en beterleri uzman çavuşlar, sonra astsubaylar. Rütbe büyüdükçe zulüm düşüyor. Çok net. Genç astsubay çocuğun ağzına ediyor. Sonra geliyor Kıdemli Başçavuş, diğer genç astsubayın ağzına ediyor, "sana emanet edilen çocuğa böyle mi davranıyorsun?" diye. Böyle şeylere şahit oldum.

    Ancak askeriye kalabalık. Çürük elma her zaman vardır. Olur yani. Ancak eğitim odaklı bir yapıda, görevler belli olduğu için, çürük elmanın o çocuğu süistimal etme imkanı da ortadan kalkacaktır.




    • 
Sayfa: 1

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız