Şimdi Ara

Ülkemizde Fabrika Açmamış Kuruluşların Otomobil Satması

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
0
Favori
1.643
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar,

    Amerika, Çin gibi ülkelerin uyguladığı bir uygulama var.

    Örneğin Amerika, kendi ülkesinde üretim yapmayan, istihdam ve yedek parça ağı oluşmasına vesile olmayan firmaların araçlarına ek vergi koymakla tehdit ediyor. Çin, ülkesinde fabrikası bulunmayan otomobil markalarının satışına izin vermiyor. Ayrıca 4-5 senelik çoğu modelin fikir hakkını da satın alıyor.

    Ülkemizde vergiler yoğun olarak görülüyor. Otomotiv endüstrisi olarak da gelişmiş bir ülkeyiz. Bana kalırsa hükümetin, bu ülkeye bir yatırımı olmayan markalardan ek vergi alması lazım.
    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/otomobil/trumptan-bmwye-tehdit-40337648
    https://tr.sputniknews.com/ekonomi/201701031026614798-trump-otomobil-devi-ford-milyarlik-yatirim-meksika/

    Fabrika açılması vs sadece istihdam oluşturmaz, aracın teknik bilgisinin transferi (know-how) konusunda da büyük rol oynar. O firmalarda çalışan mühendisler, yarın öbür gün deneyim kazanıp ülkenin otomotiv sektörünün gelişmesine katkıda bulunur.

    Ülkemizde fabrikası olan firmalar: Fiat, Ford, Honda, Hyundai, Mercedes, Renault, Toyota, Anadolu Isuzu, Otokar, Temsa vs.







  • İyi bir konuya değinmişsin.

    Biraz içimdekileri dökeyim diye giriş yaptım sayende.

    Türkiyede otomobil fabrikası kurmayan firmalara ek vergi mi koyacaksın? Şöyle bir geçmişe gidelim... Kia, fabrika açma niyetiyle 2008 veya 2010 civarı Türkiyeye geldi. Ceed modelini üretecekti. Ya birilerinin rantına boyun eğmediler, ya da mahalle kabadayılığı tavrımızdan hoşlanmadılar... Hiç bir kolaylık, vergi indirimi, teşvik göremediklerinden, bu imkanları sağlayan Slovakyaya kaçtılar. Halbuki Türkiye lojistik açıdan, ki en çok araç sattığı Arap ülkelerine yakınlığı ve Avrupaya köprü olduğu için, en mantıklı seçimdi. AB üyesi olmamasına rağmen gümrük birliği bir avantajdı. Bu olayda Kia nın suçu nedir?

    Kıyasladığın ülkelere gelirsek.... ABD de herkes rahatça araç sahibi olabiliyor. İkinci el fiyatları sudan ucuz... Kardeşim Amerika Montana da yaşıyor. 2003 model Subaru Legacy aracını 1000(bin) USD ye aldı... Geçen yıl...

    Amerikanın nüfusu 250-300 milyon kişi. Keza Çinin nüfusu da 1,5 milyar.... Ve her ikisi de ekonomik açıdan dünya liderleri arasında. Yani adamların ürettikleri otomobilleri satma oranı oldukça yüksek yüzdelerle ifade edilebilir. Şöyle anlatayım;

    Adım John Brown. Kebap marka otomobil fabrikam var ve Lahmacun diye bir model üretiyorum. İlk büyüteç altına alacağım pazarlar Çin ve ABD olurdu. Onlar da otomobil fabrikası kuracaksın şartı getiriyorlar. Teşvik var, kredi var, ücretsiz arazi ve ilk bilmem kaç yıl vergi muafiyeti var. Yeter ki ülkemde üret ve ihracat yap diyorlar. Koşa koşa giderim. Gözüm kapalı...

    Türkiyeye bakarsak... Teşvik yok, arazi rant usulü, teknolojik arge yok, ortalık dolandırıcı dolu, siyasi istikrar yok...Bir gün ak dediğimize, öbür gün kara diyebiliyoruz. Herkes tek bir adamın ağzına bakıyor. İstikrarlı bir ekonomisi yok. Ürettiğim arabaya xenon far takıyorum. Türkiye üretmiyor. Mecbur Almanya ya da İngiltereden alacağım. Bu sene 4 milyon dolar ayırdım. Gelecek yıl bana maliyeti 4,4 milyon dolar... Çünkü dolarla ithal ettiğim teknoloji, yurt içinde TL ile satılıyor. O da sürekli değer kaybettiğinden, maliyetim artıyor. Maliyeti dengelemek için zam yaptıkça da, satışım azalıyor. Üstelik 80 milyon nüfustan bahsediyoruz ama bu nüfusun %60 ı asgari ücretli. Yani karınlarını zor doyuruyorlar ki, araba almak şöyle dursun....

    Siz John Brown ı unutun, size iyi şanslar...

    Bilmem anlatabildim mi...
  • Gümrük birliği antlaşması buna engel oluyor. Gümrük birliğinden çıkarsak olur bu fakat bu sefer AB de karşı hamle olarak TC den gidecek ürünlere aynı şekilde cevap verir. Yani ülke şartları farklı he deyince olmuyor bazı şeyler. ABD pazarı bambaşka, oto satışları çok yüksek zaten adam mecbur kalıyor orada üretmeye çünkü Lojistik maliyetine neden girsin üretici.
  • Bu yüzden sınırlama getirilmeli. Mesela yılda sadece 250 bin araç satın alınabilmeli ülke olarak. İçeride üretilenlerde yine sınırsız olmalı.

    O zaman çözülür.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AO

    Gümrük birliği antlaşması buna engel oluyor. Gümrük birliğinden çıkarsak olur bu fakat bu sefer AB de karşı hamle olarak TC den gidecek ürünlere aynı şekilde cevap verir. Yani ülke şartları farklı he deyince olmuyor bazı şeyler. ABD pazarı bambaşka, oto satışları çok yüksek zaten adam mecbur kalıyor orada üretmeye çünkü Lojistik maliyetine neden girsin üretici.


    O kıtada üretim yapabilir ama meksika'da yaptırmıyor abd. İzin vermiyor. Olay orada. Yoksa meksikadan Amerikaya lojistikte sıkıntı yok.

    Satış rakamları ile vergi konması konusunda ise şöyle: Ek vergi koysan "ben sana araba satmıyorum birader" deyip çekip gidemezler. Sonuçta ticaret bu, satmaya devam edecekler.

    Gümrük birliği mevzusunda da artıları eksileri üst üste koyup bakmak lazım.




  • Burda üretilenin ötvsi düşürülsün bak bakalım satabiliyorlarmı

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • ABD yıllık otomobil satışı ortalama 17 Milyon

    Çin yıllık otomobil satışı ortalama 25 Milyon

    Türkiye yıllık otomobil satışı “en fazla”1 Milyon



    Şimdi Almanya menşei ya da Avrupa menşei bir firma olsam ben;1600 avro vericeğime orada, Türkiye de fabrika açıp 320 avro veririm,karım artar.Hem lojistik olarak limanlarda var,miss.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ie36

    Burda üretilenin ötvsi düşürülsün bak bakalım satabiliyorlarmı

    Bu da mantıklı bir öneri. Sonuçta aracın parasının büyük kısmı yabancı şirket yoluyla yurtdışına çıkacağı için ötv'nin kaldırılması açığı arttırır ama teşvik amaçlı ötv indirimi uygulanabilir.
  • sorunun cevabı konu metninin içinde var zaten birim maliyet.

    ve bu ülkelerdeki nüfus ve satış rakamları.

    ülkemiz adına bu kriterler söz konusu bile değil.

    nokta.
  • İyi bir konuya değinmişsin.

    Biraz içimdekileri dökeyim diye giriş yaptım sayende.

    Türkiyede otomobil fabrikası kurmayan firmalara ek vergi mi koyacaksın? Şöyle bir geçmişe gidelim... Kia, fabrika açma niyetiyle 2008 veya 2010 civarı Türkiyeye geldi. Ceed modelini üretecekti. Ya birilerinin rantına boyun eğmediler, ya da mahalle kabadayılığı tavrımızdan hoşlanmadılar... Hiç bir kolaylık, vergi indirimi, teşvik göremediklerinden, bu imkanları sağlayan Slovakyaya kaçtılar. Halbuki Türkiye lojistik açıdan, ki en çok araç sattığı Arap ülkelerine yakınlığı ve Avrupaya köprü olduğu için, en mantıklı seçimdi. AB üyesi olmamasına rağmen gümrük birliği bir avantajdı. Bu olayda Kia nın suçu nedir?

    Kıyasladığın ülkelere gelirsek.... ABD de herkes rahatça araç sahibi olabiliyor. İkinci el fiyatları sudan ucuz... Kardeşim Amerika Montana da yaşıyor. 2003 model Subaru Legacy aracını 1000(bin) USD ye aldı... Geçen yıl...

    Amerikanın nüfusu 250-300 milyon kişi. Keza Çinin nüfusu da 1,5 milyar.... Ve her ikisi de ekonomik açıdan dünya liderleri arasında. Yani adamların ürettikleri otomobilleri satma oranı oldukça yüksek yüzdelerle ifade edilebilir. Şöyle anlatayım;

    Adım John Brown. Kebap marka otomobil fabrikam var ve Lahmacun diye bir model üretiyorum. İlk büyüteç altına alacağım pazarlar Çin ve ABD olurdu. Onlar da otomobil fabrikası kuracaksın şartı getiriyorlar. Teşvik var, kredi var, ücretsiz arazi ve ilk bilmem kaç yıl vergi muafiyeti var. Yeter ki ülkemde üret ve ihracat yap diyorlar. Koşa koşa giderim. Gözüm kapalı...

    Türkiyeye bakarsak... Teşvik yok, arazi rant usulü, teknolojik arge yok, ortalık dolandırıcı dolu, siyasi istikrar yok...Bir gün ak dediğimize, öbür gün kara diyebiliyoruz. Herkes tek bir adamın ağzına bakıyor. İstikrarlı bir ekonomisi yok. Ürettiğim arabaya xenon far takıyorum. Türkiye üretmiyor. Mecbur Almanya ya da İngiltereden alacağım. Bu sene 4 milyon dolar ayırdım. Gelecek yıl bana maliyeti 4,4 milyon dolar... Çünkü dolarla ithal ettiğim teknoloji, yurt içinde TL ile satılıyor. O da sürekli değer kaybettiğinden, maliyetim artıyor. Maliyeti dengelemek için zam yaptıkça da, satışım azalıyor. Üstelik 80 milyon nüfustan bahsediyoruz ama bu nüfusun %60 ı asgari ücretli. Yani karınlarını zor doyuruyorlar ki, araba almak şöyle dursun....

    Siz John Brown ı unutun, size iyi şanslar...

    Bilmem anlatabildim mi...




  • Şahsen bundan sonra Türkiye'de yatırımı olmayan , istihdam sağlamayan markadan araç almayı düşünmüyorum.
  • Türkiye'de açılır açılmasına da asıl sorunumuz işçilik konusunda. Maalesef Türkiye'de üretilen tüm araçlarda işçilik düşük.
  • Bi bitmediniz.

    Ben Honda Civic Sedan aldım. Yerli üretim Kocaeli şekerpınar.

    Civic RS HatchBack’ler İngiltereden geliyor.

    Ulan bizim burda ürettiğimiz RS ingiltereden gelen RS’ten pahalı.

    Nasıl oluyor bu iş ?



    Keza Megane HB ten(ithal) yerli üretimden 2 bin tl daha ucuzdu. Nasıl oluyor bu iş ?



    Ben verdiğim paraya bakarım. Bu ülkeye ben niye fabrika açayım ? Bir de Fabrikanın mı vergisini vereceğim ?

    Bırakın tek masrafım nakliyat olsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yahu ithal araçlara vergi zammı isteyeceğinize burada üretilenlere indirim istesenize, sanki yeterince vergi yokmuş gibi daha ne zammı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.