Şimdi Ara

Evrim ve evrenimiz ile ilgili bir soru kafamı kurcalıyor

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
362
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Evrim ve evrenimiz ile ilgili bir soru kafamı kurcalıyor…

    Görünen o ki insan da diğer canlılar gibi bir evrim sürecinden geçerek şuanki donanımına ulaştı. Zekanın gelişimi ve bilinçlenme ile diğer canlılardan kendimizi ayırdık diyebiliriz…

    Evrenimizin sınırları aşırı derecede muazzam büyüklüklerde. Öyle ki, ışık hızında bile seyahat edebilseydik, yine de ömrümüz yetmezdi evreni keşfetmeye. Eğer hiçbir zaman zeki bir yaşam formu evrilememiş olsa idi, evrenin bu kadar geniş ve büyük olduğunun bir anlamı olur muydu?

    Aslına bakarsak, hali hazırda evrenin bir anlamı olduğunu söylersek de yanılmış olabiliriz, zira hayvanlar ve bitkiler bu farkındalıkta değiller.



  • bir anlam var diye bunu herkesin(canlı cansız her varlığın) keşfetmesi mi gerekiyor?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: starwars911

    bir anlam var diye bunu herkesin(canlı cansız her varlığın) keşfetmesi mi gerekiyor?

    Aslında "herkes" olduğu için anlam olgusundan bahsedebiliriz. "herkes" yoksa yani hiçbir gözlemci yok ise bu koşulda bir anlamdan bahsedemeyiz diye düşünüyorum.



    Mesela evrende hiç canlı olmamış ve olmayacak olsaydı, ne olurdu?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Evet. Üşüme bilinci soğuktan mı kaynaklanır insandan mı? Eğer sadece soğuktan kaynaklansaydı, soğuğun temas ettiği her şey üşürdü. Taşlar, bitkiler üşümenin bilincine varabilirlerdi.

    Eğer sadece insandan kaynaklansaydı da, sıcak yaz günlerinde üşümek isteyerek ferahlayabilirdik.

    İnsan ve soğuğun bir araya gelmesinden doğuyor üşüme algısı. Ama bitkiyle soğuğun bir araya gelmesinden doğmuyor..

    Çünkü insanda farklı olarak, soğuğa temas ettiğinde kendisini üşütecek sinirsel bir düzenek bulunuyor.

    Hava soğuk, üşüme düzeneği olan bir kedisin: üşüyorsun.
    Hava soğuk, üşüme düzeneği olmayan bir ağaçsın: üşümüyorsun.

    Buradan, üşüme algısının, sinirsel bir düzenek tarafından yaratıldığı sonucuna varıyoruz. Kendisine soğuk gelecek ortama temas eden düzenek, üşüyor.

    Anlam da üşümeye benzer şekilde oluşuyor; doğa aynı, her şey aynı her varlık için.. sende anlam üretme kapasitesine sahip bir sinir düzeneği varken, bu düzeneği gıdıklayacak bir olaya temas ettiğinde, anlam duygusu hissediyorsun. Sendeki düzeneğin doğayla temasından kaynaklanıyor anlam yani, sadece doğadan değil. İnsan yoksa anlam da yoktur. Veya diğer canlılar anlam hissediyorlarsa, onlar yokken anlam da yoktur.

    Bazı canlılarda böyle düzenekler bulunur çünkü doğal seçilim yoluyla yavaş yavaş seçilmişlerdir böyle bir düzenek haline gelecek mutasyonlar. O türe hayatta kalma veya üreme konusunda bir avantaj sağlamış oldukları için. Evrim böyle der.

    Diğer bir açıdan bizler de doğanın kendisiyiz; nasıl dünyadan doğan çiçekler, çiçek oluyorlarsa; dünyadan doğan insanlar da insan oluyorlar. O yüzden doğada anlam bulunuyor elbette ama, sadece bir canlı tarafından tetiklendikçe. Bir bulut yağmur yüklenmeden, yağmur denen şeyin yağmaması gibi..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-73A8A7D1E -- 19 Ocak 2018; 0:33:24 >
  • Büyüklük kavramı da göreceli bir kavramdır. Bir oda bir insan için küçüktür fakat bir karınca için devasa bir boyuttur.



    Dediğiniz gibi biz insan olarak kendi perspektifimizden bakıp "görece" durumu değerlendirmeye çalışıyoruz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Anlamı yükleyen biz olduğumuza göre ,ki bütün felsefe kitapları bu arayışın kanıtı sayılır ,biz olmasaydık anlamı olmazdı. Ama diğer taraftan yüklediğimiz anlam evrenin umurunda mı ki. Hem bu anlam nasıl bir şey ki, sorsak insana. Kimisi için aşk, kimisi için din ,kimisi için sanat , matematik... hangisi?
    Her bilinç için geçerli bir anlam bulunabilir mi? Bizim kabul edeceğimiz bir anlam heralde aradığımız. Kendimizi evrenin merkezinde görmeye ne kadar alışığız.
  • Evrenin özünde anlam yoktur. Kaos vardır. Evren Keşfedilmeyi beklemez, Anlam yüklü halde öz anlam bulundurmaz. Anlam yükleme beşeri bir aktivite.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • etrafımda olmuş, olmakta olan ve olacaklara ben anlam yüklüyorum. Başka biri başka anlamlar yüklüyor. Anlamları ben var ediyorum. Ancak olanı veya olacak olanı ben var etmiyorum.
    Ünlü bir söz vardı, kimsenin olmadığı bir ormanda düşen bir ağaç ses çıkarır mı?
  • Asik Veysel zamaninda cevaplamis bu soruyu " Güzelliğin on para etmez, şu bendeki aşk olmasa ".

    Anlam veren biziz, biz yoksak "anlam" diye bir sey de yok.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • bir şeye anlam vermek ve o anlamı özelleştirip ben denen nesneyi bulmak gizli özne denen halin anlamını açıklamıyor olabir ancak fail kısmı sizden bağımsız ise işte gizli özne için anlam taşımıştır demek lazımdır.

    bunu o yaptı, cümlesinde kim derseniz özneyi ne derseniz nesneyi bulduk diyelim. buradaki o denen kişileşmiş halin fiili yapan ya da eylemden etkilenen değilde fiilin nesnesi gibi düşünmek hayatın bizim kadar anlamı olmalıdır.

    ..................

    evrim kişiyi materyalden müşahhaslaştırıyorsa bu evrimleşen şey bir zaman şahıs gibi gözüken ancak özünde nesne olandır.

    bu bakış açısıyla kişinin nesne gibi davrandığı alemde özne olduğunu düşünen şey edilgendir. kainat işler ve o sadece etkilenen olur. bu açıdan evrimin pasifize yapısı bazen belirlenebilir bir hale de evriliyorsa bu şey yine şahıs olmaz belirlenebilen bir nesneye döner.

    ...................

    evrim kabule göre pasifize olan ve bazen belirlenebilen bir şeyken anlam onun nesnesel yönüne yönelir.

    müşahhaslaşmış yapı ise aktif ve her daim belirli olmak bakımından nesneyi değil yapanı işaret eder.

    ...................

    bizim verdiğimiz kadar anlam yüklemesi lafzen evrimsel süreçte oluşamaz. zira evrim özne değil nesnedir.

    ancak onun verdiği anlam yüklemesi hep vardı ve var olacaktır. bu ise özne olarak faili beyan eder.

    edit

    insan ne sorusunu sorup aldığı cevabı özne zan ettikçe anlam denen illetle boğuşur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 19 Ocak 2018; 19:53:46 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.