Şimdi Ara

İradesiz, Duygusuz ve Takıntılı Bir İnsan.

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
38
Cevap
0
Favori
1.872
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Apartmanına girerken yavru bir kedi görüp (kedinin aç olduğu belli) yanına çağıran ve dakikalarca kediyi okşarken yoldan geçenlere bakan sanki bende hayvanları seviyorum izlenimi veren bir adam gördüm.Bu adam o kediyi gerçekten seviyorsa neden aç olduğunu düşünmüyor.İçim içimi yiyor.Acaba gerçekten kediyi seviyor mu?Yoksa o kediyi okşayıp stresini mi atıyor?Sonra markete girip kedi için bir süt alıyorum.Bakıyorum ki adam evine gitmiş.Gitmeseydi kendisine soracaktım.Acaba gerçekten seviyor muydu?Sonra kaba koyuyorum ve kedinin içişini izleyip ne kadar aç olduğunu görüyorum.

    Soğuk havalarda burnu akan bir insan olarak kampüsün yolunda yürürken ya burnum akarsa düşüncesiyle ceplerime bakıyorum.Mendilim evde kalmış.Yolun karşısına bakıyorum.Mendil satan küçük çocuklar var.İki erkek bir kız.Sanırım arkadaşlar.Küçük kıza göz kırpıyorum.Cebimde biraz bozuk param var.Küçük kıza biraz bozukluk ve diğer bir küçük erkek çocuğuna biraz bozukluk veriyorum.Sonra selpağı alıyorum.Diğer çocuk içinse cebimde sadece birkaç kuruş kalıyor.O kuruşları da bu çocuğa verdim.Sonra abi onlara o kadar verdin de bana neden bu kadar verdin diyor ve gözleri doluyor.İçim içimi kemiriyor.Acaba gerçekten ihtiyaçları mı vardı yoksa beni mi kandırmışlardı?Beni kandırdıklarını düşündüğümde kendimi ruhsuz ihtiyaçları olduğunu düşündüğümde kendimi melankolik hissediyorum.

    Hayatımda belki de ilk kez bir kadını seviyorum.Galiba o da beni seviyor.Yani galiba değil de o da beni seviyor gerçekten.Fakat ya beni kabul etmez ya da düzenli ve düzeyli bir ilişki yaşamaz da onu üzersem diye kaçıyorum.Uzaklaşıyorum ondan.Yine de özlüyorum.

    Apartmandan çıktığımda hep gördüğüm bastonlu bir adam genelde hep benden sigara ister.Bende veririm.Yine görüyorum bu sefer sanki kendini kasıtlı olarak yere atmış gibi bana bakarak düşüyor.Bende sanki bilerek kendini yere atmış gibi düşünerek oradaki sadece tek kişi olarak onun bakışları altında kaçıyorum.Bildiğiniz hızlıca yürüyerek uzaklaşıyorum ondan.Acaba gerçekten yere mi düştü yoksa kendini yere mi attı?Yine içim içimi kemiriyor.

    Hayatı çok kafama takıyorum.İnsanları çok düşünüyorum.Acaba gerçekten düştükleri duruma kendileri mi düştü yoksa onları bu duruma iten bir hilekârlıkları mı var?Ya bir taş kalpliliğe yürüyorum.Ya da melankoli havuzunda yüzüyorum.

    Sadece biraz yazıp rahatlamak istedim.

    Eğer yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tyler Durden- -- 28 Ekim 2017; 3:14:56 >






  • < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tyler Durden- -- 28 Ekim 2017; 2:58:10 >
  • Konuya çağırıldım diye geldim.
  • Yaş kaç?
  • emreug kullanıcısına yanıt
    20 hocam.
  • Vuohahushshaaouuuhaohaa

    Olm lan ne tepki vereceğimi bilemedim.

    Çok afedersin ama s.et ya bu ne böyle hayat mı yaşanır. Benim de yaş 20 ama sen baya filmlerdeki o 3-5 saniye sonrasını tahmin edebilen sayko film karakterleri gibi olmaya çalışıyon. Az sakin ol kardeşim rahatla. Yaptıysan bi şey, sonucunu düşünme. Olan oldu artık. Koy gitsin. Şunu yaptım ama acaba gerçekten öyle mi? Yok gerçekten böyle mi oluyor? Başka şeyler düşünerek kendi hayatını berbat ediyon. Yapma böyle gözünü sevem
  • Nobel Adayı N kullanıcısına yanıt
    Kendime engel olamıyorum hocam.Ne yazık ki burada yazdıklarımla kısıtlı değil her şey.
  • Şu sevme sevilme kısmını ben yaşadım. Galiba mı, acaba mı, kız mutlu olur mu acaba? derken kıza karşı ezik kaldım. Kız seviyormuş ama o sevgiyi kendi ellerimle çöpe attım. Ezme kendini, üzer miyim diye düşünme. Büyütme bu kadar bu sevme sevilme olayını. Seviyorsan git konuş. Kız da seni seviyorsa zaten yanındayken mutlu olur.

    Şu hayatta en önemli kişi “KENDİN”.. önce sen mutlu ol. Ama bunu dedim diye de onu it bunu döv sonra “mutluyum ulan, benden önemlisi yok” deme. Kendinden çok başkalarını düşünürsen hayat boyu sadece düşünürsün. Başka bi işlevin olmaz. Kendi karnını bile doyuramaz hale gelirsin.
  • Ben senin kadar yardımsever değilim ama takıntılıyım. Aynı yaştayız ve çok kazık yedim bu güne kadar . Yeni tanıştığım kişilerin küçük hareketlerinden bile takıyorum acaba bu ne demek ne yapmak istedi tarzı takıntı yapıyorum. Kendimi derse ve spora verdim bakalım düzelecekmiyim. He tabi ortamlara felan fırsat buldukça katılmaya çalışıyorum parti clup felan
  • Nobel Adayı N kullanıcısına yanıt
    Kendimi düşünmek bana çok bencilce geliyor.Hani şu saçma sapan kpss'ye girerim memur olurum saçmalıkları var ya.Ben iş olduğunda çalışıp iş olmadığında koltuğumda yaylana yaylana insanlara yardımcı olmak istemiyorum.Eğer insanlara yardımcı olacaksam bu daha farklı bir şekilde olmalı.



    Kendimi düşünmeyi denediğimde sebebini herkesten gizlediğim bir öfke patlaması yaşıyorum.Anlık olarak rahatlıyor sonra tekrar tekrar doluyorum.
  • Tyler Durden- kullanıcısına yanıt
    Ben artık hiç kimi tabiri caizse iplemiyorum .ailem va ben dışındakiler olsada olur olmasada olur.çok kazık yeşilindendir heralde . Ayrıca sevme aşık olma konusundada 5. Sınıfta bi kızı sevmiştim daha sonra nedense başkasını sevemedim . Üniversitede dahil
  • Lysbastı L kullanıcısına yanıt
    Beni çok üzmüş arkadaşlarım dostlarım olmuş olsa da ben yine insanlara yardım etmekten vazgeçemiyorum.Nedense kendimi tutamıyorum hocam hiç.
  • Bende de var sayılır senin gibi davranışlar ama bu kadar aşırı değil.Mesela bir dilenci gördüğümde onun yalvarmalarını duyunca çok üzülürüm iki saat yolda giderken düşünürüm acaba gerçekten durumu yok mu yoksa bizi mi kandırıyor diye.Ona verdiğimiz paralarla sigara içiyor olmasın vesiare vesaire



    Ya da ne bileyim aşk konusunda seviyor mu sevmiyorsa böyle yapar mıydı bilerek mi Yaptı yanlışlıkla mı derken aslında onun senden bir zamanlar hoşlandığını görüyorsun ama geç oluyor



    Böyle işte.Yazın da çok güzel olmuş hocam ışık var sende
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tyler Durden-

    Beni çok üzmüş arkadaşlarım dostlarım olmuş olsa da ben yine insanlara yardım etmekten vazgeçemiyorum.Nedense kendimi tutamıyorum hocam hiç.

    Aynıyım ben de hocam senin gibi.Yardım etmek bana bir zorunluluk gibi geliyor.Tüm dünyadaki insanlar için üzülüyorum.Yanlışlıkla bir sineği öldürsem bile üzülürüm.Mümkün oldukça çıkarmaya çalışıyorum.Hayatta kimseye işkence edemem mesela.Ama mesele aileye gelince işler değişir.Her şeyi göze alırım onlar için.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tyler Durden-

    Kendimi düşünmek bana çok bencilce geliyor.Hani şu saçma sapan kpss'ye girerim memur olurum saçmalıkları var ya.Ben iş olduğunda çalışıp iş olmadığında koltuğumda yaylana yaylana insanlara yardımcı olmak istemiyorum.Eğer insanlara yardımcı olacaksam bu daha farklı bir şekilde olmalı.



    Kendimi düşünmeyi denediğimde sebebini herkesten gizlediğim bir öfke patlaması yaşıyorum.Anlık olarak rahatlıyor sonra tekrar tekrar doluyorum.

    Bak. İster inan ister inanma, ben de yaz ortasına kadar senin söylediğin gibiydim. Bana dokunan en ufak bi lafta anında sinirleniyordum. Otobüste adamın biri bana “kalk yaşlıya yer ver” dedi. Yemin ediyorum sana ayakta zor durdum o sinirden elimin ayağımın titremesinden. Hemen telefonu açtım arkadaşa mesaj atmaya başladım. Yoksa o otobüs çok kötü olucaktı. Hatta bazen durduk yere geçmişte yaşadığım olayları hatırlayıp sinirlenirdim yok yere oturduğum yerden. Böyle saçma salak triplerle 20 yaşıma geldim.

    Sonra bi gün uyandım. O tarihi de hatırlarım 4 ağustostu. Uyandım, yatakta oturuyorum. Kendi kendime özeleştiri yapıyorum sabahın 9unda. Diyorum ulan mal mal hareketler yapıyosun. Gereksiz bi eziklik hissediyorsun üstünde. Bi kendine gel. Neden kendini boşu boşuna küçültüyorsun? Neyin eksik? Ağzın var dilin var kafan var. Sorun ne?

    Sorun yok işte. O an hiçbir sorunum olmadığını, bütün bunların kendi zevkimden kaynaklı olduğunu ve benim elimde olduğunu fark ettim.

    Şimdi nasılım? Kendimi geliştirmek için çabalıyorum. Her konuda. Fitness’a başladım, İngilizce kursuna gidiyorum, basketbol antremanlarım başlayacak, okulun kulüp faaliyetlerine katılıyorum, kitap okuyorum vs vs.

    Yani kardeşim, demem o ki, bütün bunlar senin elinde. O kimseye söylemediğin sebebini de etraflıca düşün. Akla mantığa sığan bi şey seni durduk yere sinirlendirmez. Onu da kabullen artık neyse o. Olan oldu biten bitti. Dünü yaşadın geçti. Bugünü yaşıyorsun. Dün ve bugünü değiştiremezsin. Ama gelecek senin elinde. Aklını başına topla, önüne bak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: CooperLoL


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tyler Durden-

    Beni çok üzmüş arkadaşlarım dostlarım olmuş olsa da ben yine insanlara yardım etmekten vazgeçemiyorum.Nedense kendimi tutamıyorum hocam hiç.

    Aynıyım ben de hocam senin gibi.Yardım etmek bana bir zorunluluk gibi geliyor.Tüm dünyadaki insanlar için üzülüyorum.Yanlışlıkla bir sineği öldürsem bile üzülürüm.Mümkün oldukça çıkarmaya çalışıyorum.Hayatta kimseye işkence edemem mesela.Ama mesele aileye gelince işler değişir.Her şeyi göze alırım onlar için.

    Ben ilk defa bu yaz sivrisinek öldürdüm. 20 yaşındayım bak. Zevk aldım. Ciddiyim. Fazla acımak hayatını karartıyor insanın. Bu dünya kurtlar sofrası. Aklını kullanan kazanır. Kafanızı ihtiyacınız olmayan şeylerle meşgul etmeyin ki çerçeveniz genişlesin.
    Ha yine yardım ederim. Ama insanlık namına ederim. Orada öylece bırakacak halim yok ihtiyacı olanı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nobel Adayı -- 28 Ekim 2017; 16:40:19 >
  • ya çok fazla fransız filmi izliyorsun yada yengeç burcusun kanka.
    hayat senin gördüğün gibi değil.
    hayat alt etme, ezme, öldürme yada alt edilme,ezilme,öldürülme üzerine kurulu.
    askere gitmen lazım. no pain no gain. oğğğ yeahh
  • iradesiz kısmı nereyi karşılıyor anlamadım metinde



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sarımsaklıyoğurt -- 28 Ekim 2017; 16:41:39 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nobel Adayı


    quote:

    Orijinalden alıntı: CooperLoL


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tyler Durden-

    Beni çok üzmüş arkadaşlarım dostlarım olmuş olsa da ben yine insanlara yardım etmekten vazgeçemiyorum.Nedense kendimi tutamıyorum hocam hiç.

    Aynıyım ben de hocam senin gibi.Yardım etmek bana bir zorunluluk gibi geliyor.Tüm dünyadaki insanlar için üzülüyorum.Yanlışlıkla bir sineği öldürsem bile üzülürüm.Mümkün oldukça çıkarmaya çalışıyorum.Hayatta kimseye işkence edemem mesela.Ama mesele aileye gelince işler değişir.Her şeyi göze alırım onlar için.

    Ben ilk defa bu yaz sivrisinek öldürdüm. 20 yaşındayım bak. Zevk aldım. Ciddiyim. Fazla acımak hayatını karartıyor insanın. Bu dünya kurtlar sofrası. Aklını kullanan kazanır. Kafanızı ihtiyacınız olmayan şeylerle meşgul etmeyin ki çerçeveniz genişlesin.
    Ha yine yardım ederim. Ama insanlık namına ederim. Orada öylece bırakacak halim yok ihtiyacı olanı

    İyi insan bu dünyada hep haksızlığa uğruyor biliyorum ama elimde Değil.Ne kadar acımasız olmak istesem de olamam.Ha dersin ki biri sana durduk yere saldıracak (fiziksel olarak çünkü sözlü saldırıyı kaale almam seviyeyi düşürmemek adına) ee gereğini veririm.Karşımdaki adam bana saldıracak ben durucam öyle mi? Yok öyle yağma.



    Ama acımasızlıktan kastın insanların arkasından iş çevirmek entrika yalan dolansa asla.Benim tarzım bu değil.Bir yere yükseleceksem bu benim kendi çabamla olmalı yalan dolanla değil.Zaten en küçük yalan söylediğimde günlerce vicdan azabı çekiyorum
  • em2018 E kullanıcısına yanıt
    Fransız filmi izlediğimi hatırlamıyorum.Yengeç burcu olduğum konusunda haklısın.En çok korktuğum ölüm şekli arkamdan vurulmaktır.Arkamdan vurulmadığım sürecü ülkenin doğusuna da batısına da düşsem benim için fark etmez.Aslında askeriye sorgulayan asker istemez.Yani askeriye için uygun bir insan değilim.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.